CHP TÜRKİYE’DE, DEMOKRASİYİ ARIYOR. BENDE CHP’DE DEMOKRASİYİ ARIYORUM.
CHP ana muhalefet partisi olarak AKP yönetimine ve başbakana karşı demokrasi mücadelesi veriyor. Bende CHP’nin özgür bir üyesi olarak CHP örgüt başkan ve yönetimlerine karşı demokrasi mücadelesi veriyorum.
Demokrasi mücadelesini önce CHP’mi, yoksa ben mi kazanacağım? Bilmiyorum.
Demokrasi mücadelesinde CHP’nin de benimde işimizin çok zor ve çetin olduğunu düşünüyorum.
Benim işim neden çok zor ve çetin?
Üyesi olduğum ilçe örgütünden somut örnek vereyim.
İlçe başkanımız ve yönetim kurulu üyelerimiz yeni seçildiler. Çok kritik bir süreçte tarihi görev, yetki ve sorumluluk üstlendiler. Büyük bir azimle, iştahla, gayretle, enerjiyle çalışmaya başladıklarını izliyorum, görüyorum. Şahit oluyorum. Ve gerçekten çok seviniyorum.
Ancak, parti içi demokrasi adına son derece öneli yanlışlıkların, hataların, yapıldığını izliyorum. Görüyorum, şahit oluyorum. Ve gerçekten çok üzülüyorum.
Beni çok üzen hata ve yanlışlıklar nelerdir?
Yeni başkan ve yönetim kurulu üyelerimiz fiilen göreve başlayalı 2 ayı geçti. Örgütün, soran, soruşturan, öneren, eleştiren, araştıran, çalışan duyarlı bir üyesi olarak,
İlçe yönetimimizin iki ay içinde hangi tarihte hangi kararları aldıklarını, hangi kararları uygulamaya koyduklarını, hangi tarihte kimlerle hangi işleri yaptıklarını bilmiyorum.
Örgütsel, mali ve idari anlamda nasıl bir ilçe yönetimi devir teslim aldıklarını bilmiyorum.
Kısa, orta, uzun vadede öncelik ve önem sırasına göre hangi işleri, yapacaklarını bu konuda plan ve projelerinin neler olduğunu bilmiyorum.
Tıpkı bir önceki yönetimde olduğu gibi, yazılı ve sözlü ısrarlı önerilerime rağmen, üyelerin duymasında, öğrenmesinde, hiçbir sakınca olmayan güncel olayları, bilgileri, alınan kararları, yapılan ve yapılacak olan işleri, eylemleri, etkinlikleri ilan panosuna asarak örgüt üyelerini neden bilgilendirmediklerini bilmiyorum.
Bir önceki yönetim gibi neden dar kadro çalışması yaptıklarını, örgütlenme ağını kurmak için neden çalışma başlatmadıklarını ya da bir açıklama yapmadıklarını bilmiyorum.
Örgüt çalışmalarını neden tabana yaymadıklarını yaygınlaştırmadıklarını, bu konuda bir çalışma başlatmadıklarını bilmiyorum.
Bilmediklerim hakkında iki ay içinde hiçbir açıklama yapılmadığı için, yazılı hiçbir bilgi verilmediği için (parti içi demokrasi adına) gerçekten çok üzülüyorum. 05.07.2012
Bu Blogda Ara
7/05/12
7/03/12
Çok değerli CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgütü Başkanım
Çok değerli CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgütü Başkanım.
Sizi referandum çalışmalarında, milletvekili seçim çalışmalarında, ilçemiz tarafından düzenlenen başka eylem ve etkinliklerinde aramızda hiç görememiştik. parti içi seçim süreci başlayıncaya kadar üyelerimiz sizi tanımıyordu. Çünki siz 8 yıldır başka ilçede ikamet ediyordunuz. ilçemizde seçim çalışmları yapan seçim komisyonu başkanıyla birlikte CHP yıdırım gönüllü çalışma grubunu kurdunuz. Kruduğunuz grubun ilçemiz mahallelerinde kahvehanelerde düzenlediği bir seri üye bilgilendirme toplantılarında sizi, adınızı, mesleğinizi sık duymaya, tanımaya ve görmeye başladık. Daha sonra her mahallede yapılan hiç kaçırmadığınız delege seçim toplantılarında sizi daha yakından, görme ve tanıma şansı eriştik. Vakti zamanı gelincede tüzüğün ilgili maddesi gereğince tamamen yasal olan yolalrdan ilçe başkanlığı adaylığınızı açıkladınız. (4 başkan adayından birisi sizin lehinize adaylıktan çekildi. Ve listenizden yönetime girdi. Örgütlenmeden sorumlu başkan yardımcısı oldu) siz diğer 3 adayla yarıştınız. Delegelerimizin gücenini kazandınız. başkanlık seçimini büyük farkla kazandınız. Bu haberler çoğu zaman yerel basın ve medeyamızda yayınlandı. Bu anlamda sizi ve ekip arkadaşlarınızı bir kez daha gönülden kutluyor başarılar diliyorum.
Çok değerli CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgütü Başkanım
Bunları niye yazdım. Çünkü sizi o makama getiren asıl güç, sizinde çok iyi bildiğiniz gibi CHP’sinin gerçek sahipleri olan üyelerimiz ve üyelerimizin temsilcileri olan delegelerimizdir. Seçildiğiniz tarih 29.5.2012 bugün tarih 3.7.2012 dir aradan 2 aydan fazla bir zaman geçmiştir. Örgütsel, mali ve idari anlamda nasıl bir ilçe yönetimi teslin aldığınızı tamamen değillsede kısmen biliyorum. ilçe örgütümüzün, örgütsel, mali ve idari anlamda çok büyük sorunları olduğunu biliyorum. bu sorunları aşmak ve mali destek sağlamak için aldığınız bir kararla ilk etkinlik olarak örgüt yemeği verdiğinizi biliyorum. karşı karşıya bulunduğunuz sorunları çözmek doğrultusunda iki aylık zamanın çok az olduğunu bu anlamda sizi ve ekibinizi eleştirmenin büyük haksızlık, ve hatta insafsızlık olacağını düşüyorum.
Çok değerli CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgütü Başkanım
Bütün bu gerçeklere rağmen iki aylık zaman dilimi içinde uygulamaya koyduğunuz, koyacağınız, iş ve işlemlerle, alacağınız ve aldığınız kararlarla, mali konualarla, üyelerimize ve delegelerimize yaklaşım tarzınızla, vereceğiniz bilgilerle ilgili olarak, bir önceki yönetimle aranızdaki farkın neler olduğunu net olarak görememenin hayal kırıklığını yaşıyorum. Bu farkların neler olableceği konusunda düşüncelerimi, önerilerimi yazılı ve sözlü olarak size ve ekip arkadaşlarınıza ilk günden beri bir çok kez ilettiğim bilginiz dahilinde olduğunu da biliyorum.
Çok değerli CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgütü Başkanım
En kısa sürede bu farkları uygulamaya koymanızı, örgütlenme ağının kurulması için zaman geçirmeden çalışmalara başlamanızı, çalışmaları görev yetki ve sorumlulukları belli bir plan ve proğram dahlinde tabana mutlaka yaymanızı, ve yaygınlaştırmanızı, yaptığınız iş ve işlemlerde, aldığınız kararlarda, mali konularda alabildiğine şeffaf olmanızı, üyelerimize delegelerimize güven ve moral aşılamanızı, üyelerimiz arasında hiçbir ayrım yapılmamasını ve son olarak örgüt üyelerimizin hakkı olan bilgilere engelsiz ulaşabilmeleri için gerekenlerin daha fazla gecikmeden mutlaka yapılmasını, taleplerim konusunda bu sayfada bilgi vermenizi önemle arz ve rica ediyorum. 03.07.2012
Sizi referandum çalışmalarında, milletvekili seçim çalışmalarında, ilçemiz tarafından düzenlenen başka eylem ve etkinliklerinde aramızda hiç görememiştik. parti içi seçim süreci başlayıncaya kadar üyelerimiz sizi tanımıyordu. Çünki siz 8 yıldır başka ilçede ikamet ediyordunuz. ilçemizde seçim çalışmları yapan seçim komisyonu başkanıyla birlikte CHP yıdırım gönüllü çalışma grubunu kurdunuz. Kruduğunuz grubun ilçemiz mahallelerinde kahvehanelerde düzenlediği bir seri üye bilgilendirme toplantılarında sizi, adınızı, mesleğinizi sık duymaya, tanımaya ve görmeye başladık. Daha sonra her mahallede yapılan hiç kaçırmadığınız delege seçim toplantılarında sizi daha yakından, görme ve tanıma şansı eriştik. Vakti zamanı gelincede tüzüğün ilgili maddesi gereğince tamamen yasal olan yolalrdan ilçe başkanlığı adaylığınızı açıkladınız. (4 başkan adayından birisi sizin lehinize adaylıktan çekildi. Ve listenizden yönetime girdi. Örgütlenmeden sorumlu başkan yardımcısı oldu) siz diğer 3 adayla yarıştınız. Delegelerimizin gücenini kazandınız. başkanlık seçimini büyük farkla kazandınız. Bu haberler çoğu zaman yerel basın ve medeyamızda yayınlandı. Bu anlamda sizi ve ekip arkadaşlarınızı bir kez daha gönülden kutluyor başarılar diliyorum.
Çok değerli CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgütü Başkanım
Bunları niye yazdım. Çünkü sizi o makama getiren asıl güç, sizinde çok iyi bildiğiniz gibi CHP’sinin gerçek sahipleri olan üyelerimiz ve üyelerimizin temsilcileri olan delegelerimizdir. Seçildiğiniz tarih 29.5.2012 bugün tarih 3.7.2012 dir aradan 2 aydan fazla bir zaman geçmiştir. Örgütsel, mali ve idari anlamda nasıl bir ilçe yönetimi teslin aldığınızı tamamen değillsede kısmen biliyorum. ilçe örgütümüzün, örgütsel, mali ve idari anlamda çok büyük sorunları olduğunu biliyorum. bu sorunları aşmak ve mali destek sağlamak için aldığınız bir kararla ilk etkinlik olarak örgüt yemeği verdiğinizi biliyorum. karşı karşıya bulunduğunuz sorunları çözmek doğrultusunda iki aylık zamanın çok az olduğunu bu anlamda sizi ve ekibinizi eleştirmenin büyük haksızlık, ve hatta insafsızlık olacağını düşüyorum.
Çok değerli CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgütü Başkanım
Bütün bu gerçeklere rağmen iki aylık zaman dilimi içinde uygulamaya koyduğunuz, koyacağınız, iş ve işlemlerle, alacağınız ve aldığınız kararlarla, mali konualarla, üyelerimize ve delegelerimize yaklaşım tarzınızla, vereceğiniz bilgilerle ilgili olarak, bir önceki yönetimle aranızdaki farkın neler olduğunu net olarak görememenin hayal kırıklığını yaşıyorum. Bu farkların neler olableceği konusunda düşüncelerimi, önerilerimi yazılı ve sözlü olarak size ve ekip arkadaşlarınıza ilk günden beri bir çok kez ilettiğim bilginiz dahilinde olduğunu da biliyorum.
Çok değerli CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgütü Başkanım
En kısa sürede bu farkları uygulamaya koymanızı, örgütlenme ağının kurulması için zaman geçirmeden çalışmalara başlamanızı, çalışmaları görev yetki ve sorumlulukları belli bir plan ve proğram dahlinde tabana mutlaka yaymanızı, ve yaygınlaştırmanızı, yaptığınız iş ve işlemlerde, aldığınız kararlarda, mali konularda alabildiğine şeffaf olmanızı, üyelerimize delegelerimize güven ve moral aşılamanızı, üyelerimiz arasında hiçbir ayrım yapılmamasını ve son olarak örgüt üyelerimizin hakkı olan bilgilere engelsiz ulaşabilmeleri için gerekenlerin daha fazla gecikmeden mutlaka yapılmasını, taleplerim konusunda bu sayfada bilgi vermenizi önemle arz ve rica ediyorum. 03.07.2012
CHP’DE BAŞKANIM, MİLLETVEKİLİYİM DİYENLERE SORUYORUM. BÖYLE ADALET, BÖYLE EŞİTLİK, BÖYLE DEMOKRASİ OLURMU?
Parti içi seçim sürecini, delege seçimlerini, başkanlık yarışlarını, kongrelerde yapılan konuşmaları hep birlikte izledik, iziliyoruz, görüyoruz, şahit oluyoruz?
CHP hepimizin partisi ise, hepimiz partimizin asil üyeleri isek, hepimiz partimizde seçmede,seçilmede, aday olamda eşit haklara sahip isek, CHP’de başkanım, milletvekiliyim diyenlere soruyorum. Parti üyeleri, aday olmada, kendilerini ifade etmede, seçmede, seçilmede, kendilerini tanıtmada, düşüncelerini açıklamada, toplantılarda, kongrelerde söz haklarını kullanmada, eşit haklara sahipmidirler? Elinizi cüzdanınızın değil, vicdanınızın üstüne koyun yanıt verin.
BİR ÖRNEK VEREYİM.
Kongrelerde, örgüt toplantılarında, en çok kimlerin konuşması gerekiyor? Elimi cüzdanımın değil, vicdanımın üzerine koyup ben yanıt vereyim. Delegelerin konuşması (örgütün, üyelerin)konuşması gerekiyor. Milletvekillerin, başkanların dinlemsi gerekiyor. Peki kongrelerde en çok kimler konuşuyor? Eski, yeni milletvekilleri, eskiyeni, il,ilçe başkanları, parti meclisi üyleri, eski, yeni belediye başkanları konuşuyor. Delegeler, örgüt, dinlemekten ve alkışlamaktan yoruluyor.
CHP’DE BAŞKANIM, MİLLETVEKİLİYİM DİYENLERE SORUYORUM. BÖYLE ADALET, BÖYLE EŞİTLİK, BÖYLE DEMOKRASİ OLUR MU?
7/02/12
CHP’DE OYNANAN OYUNUN KURALI
CHP’DE OYNANAN OYUNUN KURALI
Referandumda, milletvekili genel seçimlerinde, parti içi seçimlerde, aynı oyunun sahneye konduğunu sadece oyuncaların ve rollerin değiştiğini gördüm. Şahit oldum.
Oynan aynı oyunun kurallarını en kolay, en basit olarak nasıl anlatabilirim diye düşüyorum. Yaşanan 2, yaşanacak olan 1 somut örnekle anlatmaya çalışacağım
ÖRNEK 1
Milletvekili genel seçimleri yaklaşırken, ilçe yönetimi kendi içinde huzursuz, uyumsuz , etkisiz, ciddi derecede maddi sıkıntı çekiyor. Tam bu noktada iki partili üye ilçe yönetimine başvuruyor. Bizim çalışma grubumuz hazır. İlçe örgütünde seçim çalışması yapmak için, görev ve yetki talep ediyoruz. Seçim çalışma masraflarını tümüyle grubunuz karşılayacak, sizden 5 kuruş istemiyoruz diyorlar. Yönetim kurulu yetkiyi, görevi ve üye bilgilerini iki grup başkanına veriyor. İki ayrı grup ve grup üyeleri grup başkanları öncülüğünde seçim çalışmaları yapmak için üye toplantıları düzenlemeye başlıyorlar. İlçe başkanı ve yönetim kurulundan bazı üyeler de toplantılara katılıyorlar. Toplantılarda kendilerini üyelere ve halka tanıtmak için, seçim günü geldiğinde seçilmek için tüm olanaklarını kullanıyorlar. Gruba dâhil olmayan, grubu destek vermeyen üyeler bu olanaklardan yararlanamıyorlar. İşte CHP’de oynanan oyunun kuralı bu
ÖRNEK 2
Parti içi seçimler yaklaşırken, aynı ilçede (daha önce seçim çalışması yaptığı için) üyelik bilgilerini elinde bulunduran grup başkanı, parti içi seçimlere hazırlanmak için, grup kuruyor. Grup il ve ilçe yönetimlerinden izin almadan mahalle, mahalle kahve toplantıları yapmaya başlıyor. Toplantılara grup üyelerin yanında bazı yönetim kurulu üyeleri de toplantılara katılıyorlar. Toplantılarda kendilerini üyelere ve tanıtmak için, seçim günü geldiğinde geldiğinde seçilmek için tüm olanaklarını kullanıyorlar. Gruba dâhil olmayan, üyeler bu olanaklardan yararlanamıyorlar. İşte CHP’de oynan oyunun kuralı bu.
ÖRNEK 3
İzliyorum aynı oyun belediye yerel seçim öncesinde de sahneye konduğunu görüyorum. Herhangi bir vesile ile seçilenler, seçilenlere yakın olanlar üyelerle, halkla (ziyaret, hasta, başsağlığı vb. gibi gerekçelerle)görüşmeler, yapıyorlar. Hep sahnede kalıyorlar. kendilerini üyelere ve Halka tanıtmak için, seçim günü geldiğinde seçilmek için tüm olanaklarını kullanıyorlar. Seçilenlere yakın olmayan, destek vermeyen üyeler bu olanaklardan yararlanamıyorlar. İşte CHP’de oynan oyunun kuralı bu.
3 ÖRNEĞİN ARASINDAKİ ORTAK ÖZELLİKLERE GELİNCE
Toplantılar, görüşmeler, ziyaretler önceden plan proğram yapılmadan, toplantıya katılacak üyeler toplantıya saatler kala mesajla,telefonla, yada internet aracılığı ile yeri saati bildiriliyor. Başka üyelerin toplantılardan haberi olmuyor.
Toplantı yeri saati adresi genelde önceden tüm üyelere açıklanmıyor. gizli tutuluyor. Kim kimlerle nerede ne zaman ne yapıyor bilinmiyor açıklanmıyor. Düzenlenen tüm toplantılara genelde yani aynı yüzler aynı isimler katılıyor.
Günü,vakti, saati geldiğinde grup başkanları milletvekili yada başkanlık adaylıklarını açıklıyor. Listelerine, yada öndemli göevlere kendileriyle birlikte hareket eden arkadaşlarının isimlerini yazıyor. Diğr üyeler, seçimi kaybeden gruplar ise, sahneden çekiliyorlar yeni göreve gelenleri uzaktan izliyorlar. İşte CHP’de oynanan oyunun kuralı bu.
YAZININ ANA FİKRİ: CHP’DE OYUNUN KURALLARI DEĞİŞMEDİKÇE CHP’NİN İKTİDAR OLMASI ÇOK ZOR.03.07.2012
Referandumda, milletvekili genel seçimlerinde, parti içi seçimlerde, aynı oyunun sahneye konduğunu sadece oyuncaların ve rollerin değiştiğini gördüm. Şahit oldum.
Oynan aynı oyunun kurallarını en kolay, en basit olarak nasıl anlatabilirim diye düşüyorum. Yaşanan 2, yaşanacak olan 1 somut örnekle anlatmaya çalışacağım
ÖRNEK 1
Milletvekili genel seçimleri yaklaşırken, ilçe yönetimi kendi içinde huzursuz, uyumsuz , etkisiz, ciddi derecede maddi sıkıntı çekiyor. Tam bu noktada iki partili üye ilçe yönetimine başvuruyor. Bizim çalışma grubumuz hazır. İlçe örgütünde seçim çalışması yapmak için, görev ve yetki talep ediyoruz. Seçim çalışma masraflarını tümüyle grubunuz karşılayacak, sizden 5 kuruş istemiyoruz diyorlar. Yönetim kurulu yetkiyi, görevi ve üye bilgilerini iki grup başkanına veriyor. İki ayrı grup ve grup üyeleri grup başkanları öncülüğünde seçim çalışmaları yapmak için üye toplantıları düzenlemeye başlıyorlar. İlçe başkanı ve yönetim kurulundan bazı üyeler de toplantılara katılıyorlar. Toplantılarda kendilerini üyelere ve halka tanıtmak için, seçim günü geldiğinde seçilmek için tüm olanaklarını kullanıyorlar. Gruba dâhil olmayan, grubu destek vermeyen üyeler bu olanaklardan yararlanamıyorlar. İşte CHP’de oynanan oyunun kuralı bu
ÖRNEK 2
Parti içi seçimler yaklaşırken, aynı ilçede (daha önce seçim çalışması yaptığı için) üyelik bilgilerini elinde bulunduran grup başkanı, parti içi seçimlere hazırlanmak için, grup kuruyor. Grup il ve ilçe yönetimlerinden izin almadan mahalle, mahalle kahve toplantıları yapmaya başlıyor. Toplantılara grup üyelerin yanında bazı yönetim kurulu üyeleri de toplantılara katılıyorlar. Toplantılarda kendilerini üyelere ve tanıtmak için, seçim günü geldiğinde geldiğinde seçilmek için tüm olanaklarını kullanıyorlar. Gruba dâhil olmayan, üyeler bu olanaklardan yararlanamıyorlar. İşte CHP’de oynan oyunun kuralı bu.
ÖRNEK 3
İzliyorum aynı oyun belediye yerel seçim öncesinde de sahneye konduğunu görüyorum. Herhangi bir vesile ile seçilenler, seçilenlere yakın olanlar üyelerle, halkla (ziyaret, hasta, başsağlığı vb. gibi gerekçelerle)görüşmeler, yapıyorlar. Hep sahnede kalıyorlar. kendilerini üyelere ve Halka tanıtmak için, seçim günü geldiğinde seçilmek için tüm olanaklarını kullanıyorlar. Seçilenlere yakın olmayan, destek vermeyen üyeler bu olanaklardan yararlanamıyorlar. İşte CHP’de oynan oyunun kuralı bu.
3 ÖRNEĞİN ARASINDAKİ ORTAK ÖZELLİKLERE GELİNCE
Toplantılar, görüşmeler, ziyaretler önceden plan proğram yapılmadan, toplantıya katılacak üyeler toplantıya saatler kala mesajla,telefonla, yada internet aracılığı ile yeri saati bildiriliyor. Başka üyelerin toplantılardan haberi olmuyor.
Toplantı yeri saati adresi genelde önceden tüm üyelere açıklanmıyor. gizli tutuluyor. Kim kimlerle nerede ne zaman ne yapıyor bilinmiyor açıklanmıyor. Düzenlenen tüm toplantılara genelde yani aynı yüzler aynı isimler katılıyor.
Günü,vakti, saati geldiğinde grup başkanları milletvekili yada başkanlık adaylıklarını açıklıyor. Listelerine, yada öndemli göevlere kendileriyle birlikte hareket eden arkadaşlarının isimlerini yazıyor. Diğr üyeler, seçimi kaybeden gruplar ise, sahneden çekiliyorlar yeni göreve gelenleri uzaktan izliyorlar. İşte CHP’de oynanan oyunun kuralı bu.
YAZININ ANA FİKRİ: CHP’DE OYUNUN KURALLARI DEĞİŞMEDİKÇE CHP’NİN İKTİDAR OLMASI ÇOK ZOR.03.07.2012
İSTER SİTEM DEYİN, İSTER SORU, İSTER ÖNERİ DEYİN, İSTER ELEŞTİRİ, İSTERSE ŞİKÂYET DEYİN
İSTER SİTEM DEYİN, İSTER SORU, İSTER ÖNERİ DEYİN, İSTER ELEŞTİRİ, İSTERSE ŞİKÂYET DEYİN
İki aydır bu önerilerimi yazılı ve sözlü olarak ısrarla duyurmaya çalışıyorum. Duyuramıyorum. Anlatmaya çalışıyorum. Anlatamıyorum. Ne ilçe başkanımızdan, ne ilçe yönetim kurulu üyelerimizden tek bir yanıt tek bir açıklama alamıyorum. Neden? Neden? Neden?
Kendim için hiç bir şey istemiyorum. Örgüt çalışmaları hakkında bilgi edinmek istiyorum. Önerilerim yanıt verilmeyecek kadar gereksiz mi? yersiz mi? önemsiz mi? Tek bir cümleyle de olsa cevap verilemez mi?
Yanlış olan soru sormak mıdır? Önermek midir? Yoksa hiçbir soruya, öneriye yanıt vermemek midir? Soran mı haklı? Yanıt vermeyen mi? Doğruyu nasıl bulacağız? Öğrenmek için kime başvuracağız? Hakkımızı nasıl ve hangi yolla arayacağız?
İlçe başkanı bu sayfada istediği konularda, biz üyelere duyuru yapıyorsa, sorularımızı, önerilerimizi eleştirilerimize neden görmezden geliyor? Niçin, neden yanıt vermiyor? Vermek istemiyor? 02.07.2012
İki aydır bu önerilerimi yazılı ve sözlü olarak ısrarla duyurmaya çalışıyorum. Duyuramıyorum. Anlatmaya çalışıyorum. Anlatamıyorum. Ne ilçe başkanımızdan, ne ilçe yönetim kurulu üyelerimizden tek bir yanıt tek bir açıklama alamıyorum. Neden? Neden? Neden?
Kendim için hiç bir şey istemiyorum. Örgüt çalışmaları hakkında bilgi edinmek istiyorum. Önerilerim yanıt verilmeyecek kadar gereksiz mi? yersiz mi? önemsiz mi? Tek bir cümleyle de olsa cevap verilemez mi?
Yanlış olan soru sormak mıdır? Önermek midir? Yoksa hiçbir soruya, öneriye yanıt vermemek midir? Soran mı haklı? Yanıt vermeyen mi? Doğruyu nasıl bulacağız? Öğrenmek için kime başvuracağız? Hakkımızı nasıl ve hangi yolla arayacağız?
İlçe başkanı bu sayfada istediği konularda, biz üyelere duyuru yapıyorsa, sorularımızı, önerilerimizi eleştirilerimize neden görmezden geliyor? Niçin, neden yanıt vermiyor? Vermek istemiyor? 02.07.2012
7/01/12
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ BAŞKAN VE YÖNETİMİ GÖREVDE İLK İKİ AYINI DOLDURDU.
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ BAŞKAN VE YÖNETİMİ GÖREVDE İLK İKİ AYINI DOLDURDU.
Yeni başkan ve yeni yönetim kurulu üyeleri göreve gelir gelmez, ilk icraatlarıyla, ilk ilişki ve iletişimleriyle, ilk aldıkları ve alacakları kararlarla, ilk yaptıkları iş ve işlemlerle, bir önceki başkan ve yönetimden farklı olduklarını, farklı olacaklarını gerçekten umuyor ve bekliyordum.
İlçe örgütümüzün, örgütsel, maddi ve idari anlamda ne kadar büyük sorunları olduğunu çok iyi biliyorum. Bu anlamda iki ay gibi kısa bir zaman dilimi içinde örgütün sorunlarının çözülmesini beklemeyi, bu konuda tartışma açmayı, eleştirmeyi kesinlikle akıl ve mantık dışı olarak buluyorum.
Ancak farklılıkları ortaya koyma anlamında iki ayın çok uzun bir zaman dilimi olduğunu düşünüyorum. İki ay sonunda umduğum ve beklediğim farklılıkları görememenin hayal kırıklığını yaşıyorum diyebilirim.
İki ay içinde ne gibi farklılıklar ortaya konulabilirdi?
CHP bizim partimiz olduğuna göre, yönetim organlarına seçilenler bizim adımıza (partinin asil üyeleri)bizi temsil ettiklerine göre, örneğin ilk iki ayda
1- Kendi aralarında yaptıkları görev dağılımında kimlerin hangi görevi üstlendiklerini gösteren liste ilan panosuna asılarak örgüt üyelerinin bilgisine sunulabilirdi.
2- Örgütsel, mali ve idari anlamda nasıl bir ilçe yönetimi devir aldıklarına dair bir rapor (yazılı bilgi, açıklama) hazırlanabilirdi. Hazırlanan bu rapor düzenlenecek örgüt toplantısında okunarak, ilan panosuna asılarak, sosyal paylaşım sitelerinde yayınlanarak yâda daha başka bir yöntemle örgüt üyelerimize bilgi verilebilirdi.
3- Kısa, orta, uzun vadede yapılacak iş ve işlemler, sorunlar çözümler, önem sırasına göre belli bir plan ve programa alınarak yol haritası hazırlanıp ilan panosuna asılarak, üyelerimizin bilgisine sunulabilirdi. (örgütün, delegelerin, üyelerin toplantıya çağrılması, yemek, örgütlenme ağının kurulması, ilçe merkezinin yeni bir yere taşınması, mahalle sorumluları, çalışma gurupları, yerel seçimler, esnaf gezileri, eylemler, etkinlikler, toplantılar vb. gibi)
Bu konularda sosyal paylaşım sitelerinde ve sayfalarında ilk günlerden önerilerimi kesintisiz olarak ilettiğimi sayın ilçe başkanımızın ve ilçe yönetim kurulu üyelerimizin bildiklerinden eminim.
Örgütlenme ağının kurulmasını, planlı programlı çalışmaların yapılmasını, çalışmaların tabana yayılmasını ve yaygınlaştırılmasını ve her konuda alabildiğine şeffaf olunmasını ( örgüt çalışmalarında kim, kiminle nerede, ne zaman ne yapıyor? Vb. gibi konularda) çok önemsiyorum. 02.07.2012
Yeni başkan ve yeni yönetim kurulu üyeleri göreve gelir gelmez, ilk icraatlarıyla, ilk ilişki ve iletişimleriyle, ilk aldıkları ve alacakları kararlarla, ilk yaptıkları iş ve işlemlerle, bir önceki başkan ve yönetimden farklı olduklarını, farklı olacaklarını gerçekten umuyor ve bekliyordum.
İlçe örgütümüzün, örgütsel, maddi ve idari anlamda ne kadar büyük sorunları olduğunu çok iyi biliyorum. Bu anlamda iki ay gibi kısa bir zaman dilimi içinde örgütün sorunlarının çözülmesini beklemeyi, bu konuda tartışma açmayı, eleştirmeyi kesinlikle akıl ve mantık dışı olarak buluyorum.
Ancak farklılıkları ortaya koyma anlamında iki ayın çok uzun bir zaman dilimi olduğunu düşünüyorum. İki ay sonunda umduğum ve beklediğim farklılıkları görememenin hayal kırıklığını yaşıyorum diyebilirim.
İki ay içinde ne gibi farklılıklar ortaya konulabilirdi?
CHP bizim partimiz olduğuna göre, yönetim organlarına seçilenler bizim adımıza (partinin asil üyeleri)bizi temsil ettiklerine göre, örneğin ilk iki ayda
1- Kendi aralarında yaptıkları görev dağılımında kimlerin hangi görevi üstlendiklerini gösteren liste ilan panosuna asılarak örgüt üyelerinin bilgisine sunulabilirdi.
2- Örgütsel, mali ve idari anlamda nasıl bir ilçe yönetimi devir aldıklarına dair bir rapor (yazılı bilgi, açıklama) hazırlanabilirdi. Hazırlanan bu rapor düzenlenecek örgüt toplantısında okunarak, ilan panosuna asılarak, sosyal paylaşım sitelerinde yayınlanarak yâda daha başka bir yöntemle örgüt üyelerimize bilgi verilebilirdi.
3- Kısa, orta, uzun vadede yapılacak iş ve işlemler, sorunlar çözümler, önem sırasına göre belli bir plan ve programa alınarak yol haritası hazırlanıp ilan panosuna asılarak, üyelerimizin bilgisine sunulabilirdi. (örgütün, delegelerin, üyelerin toplantıya çağrılması, yemek, örgütlenme ağının kurulması, ilçe merkezinin yeni bir yere taşınması, mahalle sorumluları, çalışma gurupları, yerel seçimler, esnaf gezileri, eylemler, etkinlikler, toplantılar vb. gibi)
Bu konularda sosyal paylaşım sitelerinde ve sayfalarında ilk günlerden önerilerimi kesintisiz olarak ilettiğimi sayın ilçe başkanımızın ve ilçe yönetim kurulu üyelerimizin bildiklerinden eminim.
Örgütlenme ağının kurulmasını, planlı programlı çalışmaların yapılmasını, çalışmaların tabana yayılmasını ve yaygınlaştırılmasını ve her konuda alabildiğine şeffaf olunmasını ( örgüt çalışmalarında kim, kiminle nerede, ne zaman ne yapıyor? Vb. gibi konularda) çok önemsiyorum. 02.07.2012
BU YAZIMI OKUMADAN GEÇERSENİZ GERÇEKTEN ÇOK ÜZÜLÜRÜM
BU YAZIMI OKUMADAN GEÇERSENİZ GERÇEKTEN ÇOK ÜZÜLÜRÜM
Uzun süreden beri devam eden parti içi maratonu, 30.6.2012 tarihinde ilimizde yapılan kadın kolu kongresiyle sonra erdi.
Seçim süreci boyunca ilimizde ilçemizde, olup biten tüm olayları başından sonuna kadar birebir yaşadım. Gördüm. Şahit oldum. Yaşadıklarımı, gördüklerimi şahit olduklarımı devamlı yazmaya ve paylaşmaya çalıştım.
Yazdıklarımı anlamayanlar bu kez anlamayanlar anlasın diye çok daha somut yazacağım
Partimizde (CHP) delege seçimlerinin, il, ilçe, kadın ve gençlik kolu kongrelerinde yapılan seçimlerin temel amacı nedir?
Bir seçim dönemi boyunca yapılan tüm iş ve işlemler, alınan kararlar, mali konular kongrede masaya yatırılır. Raporlar okunur. Raporlar üzerinde delegeler (üyeler ) aleyhte lehte söz alırlar, düşüncelerini açıklarlar, öneri ve eleştirilerde bulunurlar. Raporlar oylanır. Seçime geçilir
Ne yazık ki gördüğüm izlediğim şahit olduğun kongrelerde böyle olmuyor. Ya nasıl oluyor?
Raporlar okunmadan ya da okunduktan hemen sonra önce, eski, yeni milletvekilleri, eski, yeni il, ilçe, belediye başkanları, (liste uzuyor) öncelikle söz alıp konuşuyorlar. Konuşmalarda süre sınırlaması uygulanmıyor. İsteyen istediği kadar konuşuyor. Dakikalar saatler geçiyor. Zaman daralıyor. Asıl konuşması gerekenler delegeler (üyeler) konuşanları (nutukları) dinlemekten, alkışlamaktan yoruluyorlar. Usanıyorlar. Nihayet Konuşmalar bitiyor.
Sıra raporların okunmasına Yâda raporlar üzerinde konuşmaya geliyor. Yani bir anlamda kongre yeni başlıyor. Ama Divan başkanı zaman daraldı diye uyarıda bulunuyor. Yapmaya zaman kalmıyor. Bir kaç delegeye (üyeye) söz hakkı veriliyor. Konuşma biraz uzayınca, divan başkanı konuşmacıyı toparlarmısınız diye uyarıyor.
Delegeler (üyeler) Raporlar üzerinde nerede ise hiç bir konuşma, öneri, eleştiri yapamıyor. Ya yeterlilik önergesi veriliyor. Yâda ona bile gerek kalmıyor. Çünkü delegeler, (üyeler) çok yorulmuş oluyor. Oylamaya geçiliyor. Ve kongre böylece bitiyor.
İlk sözü alanlar bunun adına demokrasi, eşitlik, adalet, diyorlar. Kadınlarımız, gençlerimiz, üyelerimiz her şeyimiz diyorlar. Partimizin gerçek sahibi onlar diyorlar. Bende onlara diyorum ki, hadi canım sende
HADİ CANIM SENDE OLMAZ OLSUN BÖYLE DEMOKRASİ, BÖYLE EŞİTLİK BÖYLE ADALET 01.07.2012
Uzun süreden beri devam eden parti içi maratonu, 30.6.2012 tarihinde ilimizde yapılan kadın kolu kongresiyle sonra erdi.
Seçim süreci boyunca ilimizde ilçemizde, olup biten tüm olayları başından sonuna kadar birebir yaşadım. Gördüm. Şahit oldum. Yaşadıklarımı, gördüklerimi şahit olduklarımı devamlı yazmaya ve paylaşmaya çalıştım.
Yazdıklarımı anlamayanlar bu kez anlamayanlar anlasın diye çok daha somut yazacağım
Partimizde (CHP) delege seçimlerinin, il, ilçe, kadın ve gençlik kolu kongrelerinde yapılan seçimlerin temel amacı nedir?
Bir seçim dönemi boyunca yapılan tüm iş ve işlemler, alınan kararlar, mali konular kongrede masaya yatırılır. Raporlar okunur. Raporlar üzerinde delegeler (üyeler ) aleyhte lehte söz alırlar, düşüncelerini açıklarlar, öneri ve eleştirilerde bulunurlar. Raporlar oylanır. Seçime geçilir
Ne yazık ki gördüğüm izlediğim şahit olduğun kongrelerde böyle olmuyor. Ya nasıl oluyor?
Raporlar okunmadan ya da okunduktan hemen sonra önce, eski, yeni milletvekilleri, eski, yeni il, ilçe, belediye başkanları, (liste uzuyor) öncelikle söz alıp konuşuyorlar. Konuşmalarda süre sınırlaması uygulanmıyor. İsteyen istediği kadar konuşuyor. Dakikalar saatler geçiyor. Zaman daralıyor. Asıl konuşması gerekenler delegeler (üyeler) konuşanları (nutukları) dinlemekten, alkışlamaktan yoruluyorlar. Usanıyorlar. Nihayet Konuşmalar bitiyor.
Sıra raporların okunmasına Yâda raporlar üzerinde konuşmaya geliyor. Yani bir anlamda kongre yeni başlıyor. Ama Divan başkanı zaman daraldı diye uyarıda bulunuyor. Yapmaya zaman kalmıyor. Bir kaç delegeye (üyeye) söz hakkı veriliyor. Konuşma biraz uzayınca, divan başkanı konuşmacıyı toparlarmısınız diye uyarıyor.
Delegeler (üyeler) Raporlar üzerinde nerede ise hiç bir konuşma, öneri, eleştiri yapamıyor. Ya yeterlilik önergesi veriliyor. Yâda ona bile gerek kalmıyor. Çünkü delegeler, (üyeler) çok yorulmuş oluyor. Oylamaya geçiliyor. Ve kongre böylece bitiyor.
İlk sözü alanlar bunun adına demokrasi, eşitlik, adalet, diyorlar. Kadınlarımız, gençlerimiz, üyelerimiz her şeyimiz diyorlar. Partimizin gerçek sahibi onlar diyorlar. Bende onlara diyorum ki, hadi canım sende
HADİ CANIM SENDE OLMAZ OLSUN BÖYLE DEMOKRASİ, BÖYLE EŞİTLİK BÖYLE ADALET 01.07.2012
CHP DE PARTİ İÇİ DEMOKRASİNİN UYGULANMAYA KONMASI İÇİN İŞTE SOMU ÖNERİM
CHP DE PARTİ İÇİ DEMOKRASİNİN UYGULANMAYA KONMASI İÇİN İŞTE SOMU ÖNERİM
ESKİ YENİ CHP’Lİ VEKİLLERİMİZ, ESKİ YENİ İL, İLÇE BAŞKAN VE YÖNETİCİLERİMİZ, DELEGELERİMİZ, GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUK ÜSTLENEN ETKİLİ, YETKİLİ TÜM PARTİ BÜYÜKLERİMİZ, PARTİ İÇİ DEMOKRASİYİ SÖZDE DEĞİL ÖZDE İSTİYORLARSA. PARTİ İÇİ DEMOKRASİ DİYE BUNDAN BÖYLE KENDİLERİNİ VE BİZİ KANDIRMAK İSTEMİYORLARSA
CHP DE PARTİ İÇİ DEMOKRASİNİN UYGULANMAYA KONMASI İÇİN İŞTE SOMU ÖNERİM
CHP ÖRGÜT TOPLARININ DÜZENLENMESİNDE, YÖNETİLMESİNDE TIPKI TBMM’(TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE OLDUĞU GİBİ) TOPLANTI USUL VE YÖNETMLERİ, TOPLANTI DİSİPLİN VE KURALLARI UYGULANMASI ŞARTTIR. GEREKLİDİR. ZORUNLUDUR.
YUKARIDAKİLERİN (SEÇİLMİŞLERİN) HİÇ OLMAZSA KURULTAYLADA, ÖRGÜT TOPLANTILARINDA KONUŞMALARIN A SINIRLAMA GETİRİLMEDİR.
DEMOKRASİNİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL TOPLANTILARDAKİ DİSİPLİNSİZLİK, İLKESİZLİK VE KURALSIZLIKTIR.
PARTİ İÇİNDE EŞİTLİĞİ, ADALETİ, HAKKI, HUKUKU YOK EDEN TOPLANTILARDAKİ DİSİPLİNSİZLİK, İLKESİZLİK VE KURALSIZLIKTIR.
ÖRGÜT ÜYELERİNİN ÖRGÜT TOPLANTILARINDA KONUŞMA YASAĞI KALDIRILMALDIR.
DEMOKRASİ ÖRGÜT TOPLANTILARINDA UYGULANMADIKÇA PARTİ İÇİ DEMOKRASİ SADECE HAYALDİR. AVUTMADIR. KANDIRMADIR.
ESKİ YENİ CHP’Lİ VEKİLLERİMİZ, ESKİ YENİ İL, İLÇE BAŞKAN VE YÖNETİCİLERİMİZ, DELEGELERİMİZ, GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUK ÜSTLENEN ETKİLİ, YETKİLİ TÜM PARTİ BÜYÜKLERİMİZ, PARTİ İÇİ DEMOKRASİYİ SÖZDE DEĞİL ÖZDE İSTİYORLARSA. PARTİ İÇİ DEMOKRASİ DİYE BUNDAN BÖYLE KENDİLERİNİ VE BİZİ KANDIRMAK İSTEMİYORLARSA
CHP DE PARTİ İÇİ DEMOKRASİNİN UYGULANMAYA KONMASI İÇİN İŞTE SOMU ÖNERİM
CHP ÖRGÜT TOPLARININ DÜZENLENMESİNDE, YÖNETİLMESİNDE TIPKI TBMM’(TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE OLDUĞU GİBİ) TOPLANTI USUL VE YÖNETMLERİ, TOPLANTI DİSİPLİN VE KURALLARI UYGULANMASI ŞARTTIR. GEREKLİDİR. ZORUNLUDUR.
YUKARIDAKİLERİN (SEÇİLMİŞLERİN) HİÇ OLMAZSA KURULTAYLADA, ÖRGÜT TOPLANTILARINDA KONUŞMALARIN A SINIRLAMA GETİRİLMEDİR.
DEMOKRASİNİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL TOPLANTILARDAKİ DİSİPLİNSİZLİK, İLKESİZLİK VE KURALSIZLIKTIR.
PARTİ İÇİNDE EŞİTLİĞİ, ADALETİ, HAKKI, HUKUKU YOK EDEN TOPLANTILARDAKİ DİSİPLİNSİZLİK, İLKESİZLİK VE KURALSIZLIKTIR.
ÖRGÜT ÜYELERİNİN ÖRGÜT TOPLANTILARINDA KONUŞMA YASAĞI KALDIRILMALDIR.
DEMOKRASİ ÖRGÜT TOPLANTILARINDA UYGULANMADIKÇA PARTİ İÇİ DEMOKRASİ SADECE HAYALDİR. AVUTMADIR. KANDIRMADIR.
6/30/12
CHP BURSA İL KADIN KOLU KONGRESİNİ İZLERKEN, HEM ÇOK MUTLU OLDUM, HEM ÇOK ÜZÜLDÜM
CHP BURSA İL KADIN KOLU KONGRESİNİ İZLERKEN, HEM ÇOK MUTLU OLDUM, HEM ÇOK ÜZÜLDÜM
KONGEREYİ İZLERKEN ÇOK MUTLU OLDUM. ÇÜNKÜ
Kadınlarımız coşkuyla, heyecanla büyük salonu doldurdukları için ÇOK MUTLU OLDUM.
Kadınlarımız davranışlarıyla, zarafetleriyle, sevgiyi, saygıyı, dayanışmayı, kaynaşmayı öğrettikleri için ÇOK MUTLU OLDUM.
Kısa bir sürfe önce yapılan İl, ilçe kongre seçimlerinde olduğu gibi, kadınlarımız arasında gruplaşma, kutuplaşma, hesaplaşma, gizli saklı, toplantılar, delegelerin peşinden koşmalar, kulis yapmalar, pazarlıklar, yemekte, kahvaltıda buluşmalar, adaylığını açıklamak için gösterişli basın toplantıları yapmadıkları için ÇOK MUTLU OLDUM.
Kadınlarımız, tıpkı arılarda, karıncalarda olduğu gibi, bir anaç kraliçe etrafında (tek aday) toplandıklarını gördüğüm için ÇOK MUTLU OLDUM.
Kadınlarımızın bir birleriyle olan dayanışmalarından dolayı yürekten kutluyorum. CHP Bursa İl Kadın Kolları başkanlığına yeniden seçildiği i Ayşe Şahin hanımı yürekten kutluyorum.
KONGREYİ İZLERKEN ÇOK ÜZÜLDÜM. ÇÜNKÜ
Kongre saat tam 14.00 saygı duruşu ve istiklal marşı okunmasıyla başladı.
İlk iki saat partimiz milletvekilleri, Parti yetkilileri, parti büyükleri konuştular. Hiç bir konuşmacının sözü kesilmedi. Uzun konuşmasından dolayı ikaz edilmedi. Konuşan parti büyüklerinin, parti yetkililerinin 9 tanesi erkek 5 tanesi bayandı. Kadın kolu kongresinde erkek konuşmacıların, kadınlardan çok olduğu için ÇOK ÜZÜLDÜM.
Kadın kolları kongresinde, Kadın delegelerimize, ilk iki saat hiç söz hakkı verilmeden kesintisiz dinleme zorunda bırakıldıkları için ÇOK ÜZÜLDÜM.
Saat 16.00 olmuştu. Faaliyet raporu okundu. Kongre delegelerine söz hakkı geldiğinde, divan başkanı (erkekti) zamanın darıldığını hatırlattı. Salonu dolduran kadınlarımız, partimiz milletvekillerini, parti büyüklerini dinlemekten yoruldukları için ÇOK ÜZÜLDÜM.
Toplam 3 kongre delegesi konuştu. İki konuşmacıya konuşmanızı bağlar mısınız diye uyarı geldiği için ÇOK ÜZÜLDÜM.
Saat 16.20 olduğunda divan başkanı söz isteyen var mı? Diye sorduğunda bazı delegelerin dinlemekten yoruldukları için ayağa kalkarak yok işareti yaptıklarını görünce ÇOK ÜZÜLDÜM.
Kadınlarımız adına, kadınlarımıza çok değer ve önem veren genel başkanımız adına, parti içi demokrasi adına, eşitlik, adalet adına ÇOK ÜZÜLDÜM.
ÖNERİM
Milletvekillerimizin, parti büyüklerimizin, il ilçe kongrelerinde, kadın ve gençlik kolu kongrelerinde, örgüt toplantılarında, delegeleri, örgüt üyelerini dinlemelerini, az ya da eşit oranda konuşmalarını önemle öneriyorum.
Parti içi demokrasiyi önce toplantılarımızda uygulamayı önemle öneriyorum
Yapılan tüm örgüt toplantılarında tıpkı T.B.M.M. olduğunda gibi, toplantı usul, kural ve disiplinin uygulanması için gerekenlerin yapılmasını önemle öneriyorum. 01.07.2012
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10151002367214419&set=p.10151002367214419&type=1
KONGEREYİ İZLERKEN ÇOK MUTLU OLDUM. ÇÜNKÜ
Kadınlarımız coşkuyla, heyecanla büyük salonu doldurdukları için ÇOK MUTLU OLDUM.
Kadınlarımız davranışlarıyla, zarafetleriyle, sevgiyi, saygıyı, dayanışmayı, kaynaşmayı öğrettikleri için ÇOK MUTLU OLDUM.
Kısa bir sürfe önce yapılan İl, ilçe kongre seçimlerinde olduğu gibi, kadınlarımız arasında gruplaşma, kutuplaşma, hesaplaşma, gizli saklı, toplantılar, delegelerin peşinden koşmalar, kulis yapmalar, pazarlıklar, yemekte, kahvaltıda buluşmalar, adaylığını açıklamak için gösterişli basın toplantıları yapmadıkları için ÇOK MUTLU OLDUM.
Kadınlarımız, tıpkı arılarda, karıncalarda olduğu gibi, bir anaç kraliçe etrafında (tek aday) toplandıklarını gördüğüm için ÇOK MUTLU OLDUM.
Kadınlarımızın bir birleriyle olan dayanışmalarından dolayı yürekten kutluyorum. CHP Bursa İl Kadın Kolları başkanlığına yeniden seçildiği i Ayşe Şahin hanımı yürekten kutluyorum.
KONGREYİ İZLERKEN ÇOK ÜZÜLDÜM. ÇÜNKÜ
Kongre saat tam 14.00 saygı duruşu ve istiklal marşı okunmasıyla başladı.
İlk iki saat partimiz milletvekilleri, Parti yetkilileri, parti büyükleri konuştular. Hiç bir konuşmacının sözü kesilmedi. Uzun konuşmasından dolayı ikaz edilmedi. Konuşan parti büyüklerinin, parti yetkililerinin 9 tanesi erkek 5 tanesi bayandı. Kadın kolu kongresinde erkek konuşmacıların, kadınlardan çok olduğu için ÇOK ÜZÜLDÜM.
Kadın kolları kongresinde, Kadın delegelerimize, ilk iki saat hiç söz hakkı verilmeden kesintisiz dinleme zorunda bırakıldıkları için ÇOK ÜZÜLDÜM.
Saat 16.00 olmuştu. Faaliyet raporu okundu. Kongre delegelerine söz hakkı geldiğinde, divan başkanı (erkekti) zamanın darıldığını hatırlattı. Salonu dolduran kadınlarımız, partimiz milletvekillerini, parti büyüklerini dinlemekten yoruldukları için ÇOK ÜZÜLDÜM.
Toplam 3 kongre delegesi konuştu. İki konuşmacıya konuşmanızı bağlar mısınız diye uyarı geldiği için ÇOK ÜZÜLDÜM.
Saat 16.20 olduğunda divan başkanı söz isteyen var mı? Diye sorduğunda bazı delegelerin dinlemekten yoruldukları için ayağa kalkarak yok işareti yaptıklarını görünce ÇOK ÜZÜLDÜM.
Kadınlarımız adına, kadınlarımıza çok değer ve önem veren genel başkanımız adına, parti içi demokrasi adına, eşitlik, adalet adına ÇOK ÜZÜLDÜM.
ÖNERİM
Milletvekillerimizin, parti büyüklerimizin, il ilçe kongrelerinde, kadın ve gençlik kolu kongrelerinde, örgüt toplantılarında, delegeleri, örgüt üyelerini dinlemelerini, az ya da eşit oranda konuşmalarını önemle öneriyorum.
Parti içi demokrasiyi önce toplantılarımızda uygulamayı önemle öneriyorum
Yapılan tüm örgüt toplantılarında tıpkı T.B.M.M. olduğunda gibi, toplantı usul, kural ve disiplinin uygulanması için gerekenlerin yapılmasını önemle öneriyorum. 01.07.2012
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10151002367214419&set=p.10151002367214419&type=1
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE BAŞKANI SAYIN GÜNER AKLAN’A SORUYORUM
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE BAŞKANI SAYIN GÜNER AKLAN’A SORUYORUM
Sayın Başkan.
Zaman su gibi akıp geçiyor. Delegelerimizin güvenini kazanarak başkan seçildiniz bir kez daha kutluyorum. Başkanlığınızda ikinci ayınızı doldurdunuz. İki aylık zaman dilimi içinde İlçemizin sorunları, çözümleri hakkında örgüt üyelerine yönelik olarak yazılı ve sözlü hiç bir açıklama, bilgilendirme yapılmamıştır.
1- Örgütsel ve mali konuda nasıl bir ilçe yönetimi devir aldınız?
2- Sizce ilçe örgütümüzün acil olarak çözülmesi gereken sorunları nelerdir? Acil olarak yapılması gereken işler nelerdir?
3- Göreve geldikten sonra ilk önemli icraatınız, örgüte mali destek sağlamak amacıyla örgüt üyelerini 13 Temmuz 2012 tarihinde yemeğe davet etmeniz oldu. Beklediğiniz maddi desteğe ulaşabildiniz mi?
4- Bu konularda ve daha başka konularda örgüt üyelerimizi bilgilendirmek için, örgüt üyelerimizle ya da üyelerimizin temsilcileriyle toplantı yapmayı düşüyor musunuz? Toplantı yapmayı bu aşamada uygun görmüyorsanız, sorunlar ve çözümler hakkında üyelerimize yazılı bir açıklama yapmayı açıklamanın bir suretini ilan panosuna asarak üyelerimizin bilgisine sunmayı düşünüyor musunuz?30.06.2012
Sayın Başkan.
Zaman su gibi akıp geçiyor. Delegelerimizin güvenini kazanarak başkan seçildiniz bir kez daha kutluyorum. Başkanlığınızda ikinci ayınızı doldurdunuz. İki aylık zaman dilimi içinde İlçemizin sorunları, çözümleri hakkında örgüt üyelerine yönelik olarak yazılı ve sözlü hiç bir açıklama, bilgilendirme yapılmamıştır.
1- Örgütsel ve mali konuda nasıl bir ilçe yönetimi devir aldınız?
2- Sizce ilçe örgütümüzün acil olarak çözülmesi gereken sorunları nelerdir? Acil olarak yapılması gereken işler nelerdir?
3- Göreve geldikten sonra ilk önemli icraatınız, örgüte mali destek sağlamak amacıyla örgüt üyelerini 13 Temmuz 2012 tarihinde yemeğe davet etmeniz oldu. Beklediğiniz maddi desteğe ulaşabildiniz mi?
4- Bu konularda ve daha başka konularda örgüt üyelerimizi bilgilendirmek için, örgüt üyelerimizle ya da üyelerimizin temsilcileriyle toplantı yapmayı düşüyor musunuz? Toplantı yapmayı bu aşamada uygun görmüyorsanız, sorunlar ve çözümler hakkında üyelerimize yazılı bir açıklama yapmayı açıklamanın bir suretini ilan panosuna asarak üyelerimizin bilgisine sunmayı düşünüyor musunuz?30.06.2012
6/29/12
CHP İLÇE ÖRGÜTÜNE ATANDIĞINIZI YA DA SEÇİLDİĞİNİZİ DÜŞÜNELİM
CHP İLÇE ÖRGÜTÜNE ATANDIĞINIZI YA DA SEÇİLDİĞİNİZİ DÜŞÜNELİM
Çok iyi biliyorsunuz ki, son iki yıl içinde partinizde il ve ilçe örgütünüzde çok önemli olaylar, gelişmeler, değişimler olmuştur.
Örneğin son iki yıl içinde partinizde, ili ve ilçe örgütünüzde çok iyi biliyorsunuz ki
3 kurultay olmuş.
Genel başkan ve parti üst yönetimi tamamen değişmiş.
Referandum olmuş.
Genel milletvekili seçimleri olmuş.
İlçe delege seçimleri olmuş
İlçe kongresi olmuş
İl kongresi olmuş
İl, ilçe kadın ve gençlik kongreleri olmuş
Örneğin son iki yıl içinde partinizde, ili ve ilçe örgütünüzde çok iyi biliyorsunuz ki
İl yönetimi görevden alınmış, yerine kayyum atanmış
Olağan üstü il kongresi olmuş
Borçlarından dolayı ilçeye haciz gelmiş
İlçe başkanı, görevden alınmış, yerine vekâleten ilçe sekreteri atanmış
Görevden alınan ilçe başkanı tekrar görevine yeniden atanmış
İlçe kadın ve gençlik kolları başkanları görevden alınmış, yerlerine başkaları atanmış
Örneğin son iki yıl içinde partinizde, ili ve ilçe örgütünüzde çok iyi biliyorsunuz ki
İlçe yönetimi son iki yılda hiç bir örgüt toplantısı yapmamış
Seçilen delegelerle hiç bir toplantı yapmamış.
İlçede örgütlenme ağı kurulmamış
İlçede hiçbir çalışma grubu kurulmamış
Mahalle ve sokak sorumluları seçilmemiş
İlçe örgüt binanız örgütsel faaliyetler için hiç uygun değil
BÖYLE BİR CHP İLÇE ÖRGÜTÜNE ATANDIĞINIZI YA DA SEÇİLDİĞİNİZİ DÜŞÜNELİM.
İLK YAPMANIZ GEREKEN İŞ VE İŞLEMLER NELER OLURDU?
İLK ALACAĞINIZ VE UYGULYACAĞINIZ KARARLAR NE OLURDU?
Çok iyi biliyorsunuz ki, son iki yıl içinde partinizde il ve ilçe örgütünüzde çok önemli olaylar, gelişmeler, değişimler olmuştur.
Örneğin son iki yıl içinde partinizde, ili ve ilçe örgütünüzde çok iyi biliyorsunuz ki
3 kurultay olmuş.
Genel başkan ve parti üst yönetimi tamamen değişmiş.
Referandum olmuş.
Genel milletvekili seçimleri olmuş.
İlçe delege seçimleri olmuş
İlçe kongresi olmuş
İl kongresi olmuş
İl, ilçe kadın ve gençlik kongreleri olmuş
Örneğin son iki yıl içinde partinizde, ili ve ilçe örgütünüzde çok iyi biliyorsunuz ki
İl yönetimi görevden alınmış, yerine kayyum atanmış
Olağan üstü il kongresi olmuş
Borçlarından dolayı ilçeye haciz gelmiş
İlçe başkanı, görevden alınmış, yerine vekâleten ilçe sekreteri atanmış
Görevden alınan ilçe başkanı tekrar görevine yeniden atanmış
İlçe kadın ve gençlik kolları başkanları görevden alınmış, yerlerine başkaları atanmış
Örneğin son iki yıl içinde partinizde, ili ve ilçe örgütünüzde çok iyi biliyorsunuz ki
İlçe yönetimi son iki yılda hiç bir örgüt toplantısı yapmamış
Seçilen delegelerle hiç bir toplantı yapmamış.
İlçede örgütlenme ağı kurulmamış
İlçede hiçbir çalışma grubu kurulmamış
Mahalle ve sokak sorumluları seçilmemiş
İlçe örgüt binanız örgütsel faaliyetler için hiç uygun değil
BÖYLE BİR CHP İLÇE ÖRGÜTÜNE ATANDIĞINIZI YA DA SEÇİLDİĞİNİZİ DÜŞÜNELİM.
İLK YAPMANIZ GEREKEN İŞ VE İŞLEMLER NELER OLURDU?
İLK ALACAĞINIZ VE UYGULYACAĞINIZ KARARLAR NE OLURDU?
CHP TAŞRA ÖRGÜTLERİNDE KRONİK HALE GELEN BU HASTALIK DERHAL TEDAVİ EDİLMELİDİR
CHP’de eskiden kalan, kalan çok tehlikeli bir hastalık var.( siz buna yanlış alışkanlıkta diyebilirsiniz) O hastalığın adı çok çalışma hastalığı. Çok çalışma bir hastalık olur mu? Evet olur. Nasıl oluyor? Dilimin döndüğünce özetlemeye çalışayım.
Son iki yılda, referandum, milletvekili, parti içi seçim süreçlerini yaşadık. Çok çalışma hastalığını bu süreçlerde keşfettim.
Referandumda ve milletvekili seçimlerinde örgüt yönetimleri örgüt üyelerinin bilgisi dışında bazı kişi ve gruplara görev ve yetki verildi. Yetkiyi ve görevi alan kişi ve guruplar örgüt üyelerinin (örgütün)bilgisi dışında aralarında, kendilerine yakın olan isimlerle çalışma grupları kurdular. Kahve, esnaf, ev gezileri, toplantılar yapmaya başladılar.
Parti içi seçimlerde ise, il ve ilçe örgüt yönetimlerinden izin almaya gerek duymadan, kendi aralarında kendilerine yakın isimlerle irili ufaklı gruplar kurdular. Yine il ilçe yönetimlerinden izin almadan kahvelerde, düğün salonlarında çeşitli gerekçelerle toplantılar yapmaya başladılar.
Çok çalışma hastalığının parti içi seçimlerinden sonra ’da devam ettiğini görüyorum.
Can alıcı sorumu soruyorum. Çok çalışanların, çok göz önünde olanların gerçek amacı CHP’yi mi, üyesi oldukları örgütümü var edip güçlendirmektir? Kendilerini mi var edip güçlendirmektir?
Bu soruma tatmin edici, inandırıcı yanıt ala bilmek için can alıcı bir soru daha sormak gerekiyor.
Kim, kiminle, ne zaman, nerede ne amaçla ne gibi çalışmalar, toplantılar, faaliyetler yapıyor?
Bu sorunun cevabı çok net olarak verilmiyorsa, bu tür çalışmalar, belli bir plan ve program dâhilinde yapılmıyorsa, toplantılar, çalışmalar, faaliyetler daha önceden örgüt üyelerine bildirilmiyorsa, adres, tarih, gün saat belirterek duyuru şeklinde ilan panolarına asılmıyorsa yapılan hiç bir çalışma partiyi, örgütü güçlendirmez. Tam aksine zayıflatır.
CHP TAŞRA ÖRGÜTLERİNDE KRONİK HALE GELEN HATALIK DERHAL TEDAVİ EDİLMELİDİR
ÖNERİ
Örgüt içinde yapılacak tüm çalışmalar, görev, yetki ve sorumluluklar tabana (üyelere) alabildiğine yayılması için çalışma yapılmalıdır. Örgütlenme ağı hemen şimdi kurulmalıdır. Üyeler hakkı olan bilgilere engelsiz ulaşabilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Ben kavramı yok olmalı biz kavramı beyinlere yüreklere kazınmalıdır.
YENİ SEÇİLEN CHP BURSA İL BAŞKANIMIZI SAYIN METİN ÇELİK’İ MAKAMINDA ZİYARETE GİTTİM. GÖZLERİMİN TA İÇİNE BAKARAK SÖZÜMÜ HİÇ KESMEDEN DİNLEDİ.
YENİ SEÇİLEN CHP BURSA İL BAŞKANIMIZI SAYIN METİN ÇELİK’İ MAKAMINDA ZİYARETE GİTTİM. GÖZLERİMİN TA İÇİNE BAKARAK SÖZÜMÜ HİÇ KESMEDEN DİNLEDİ.
Bugün saat 13.00 randevu almadan, il başkanımızı kutlamak için makamına gittim. Yarım saat içinde geleceğini söylediler. İkram edilen çaylarımızı yudumlarken, makam odasında bulunan iki partilimizle sohbete başladık. Tahminen yarım saat sonra il başkanımız geldi. Hepimizle ayrı, ayrı tokalaştıktan sonra makamına oturdu. Daha önceden kendisiyle hiç konuşmamış ve tanışmamıştık. Kısa bir süre sonra söz aldım. Ve kendisini kutlayıp başarılar görevinde başarılar dilerken, yerinden kalkıp çok daha yakına gelip oturdu. Aramızda yarım metre mesafe yoktu. Sözümü hiç kesmediği gibi, yüzündeki tebessümle dinlerken gözlerimin ta içine baktığını fark ettim.
İl başkanımızın yerinden kalkıp yakınıma gelmesi, sözlerimi hiç kesmeden ta gözlerimin içine bakarak dinlemesi hoşuma gitmedi desem yalan olur.
İl binasının acilen taşınması gerektiğini, uygun bir yer araştırdıklarını, taşındıktan sonra kendisini koltukta otururken fazla göremeyeceğimizi, hiç boş vaktinin olmayacağını, tıpkı genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu gibi çalışmaya başlayacaklarını halkla tanışıp kaynaşacaklarını gözlerimin içine bakarak anlatması hoşuma gitmedi desem yalan olur.
Sözler pratik yaşamın içinde ne kadar hayata geçer, örgütlenme ağı nasıl kurulur, başarı nasıl sağlanır bunu zaman gösterecek.
İl başkanımıza başarılar diledim. Aşağıdaki (5 adet) yazılı bilgileri bizzat kendisine elden verip ayrıldım. 29.06.2012
----------------------------------------------------------
(1)
BÜYÜK BİR FARKLA BURSA İL BAŞKANLIĞINI KAZANAN VE GÖREVE BAŞLAYAN SAYIN METİN ÇELİK’İ KUTLUYOR VE BAŞARILAR DİLİYORUM.
Olağan üstü CHP Bursa İl Başkanlığı seçimlerini kıl payı kaçırdığınızı, olağan seçimlerde de il başkanlığını büyük farkla kazandığınızı biliyorum.
Bu başarınızdan dolayı sizi ve çalışma arkadaşlarınızı yürekten kutluyorum..
Aynı başarıyı örgütlenme ve örgütlenme ağının kurulmasında Türkiye’nin 4. Büyük ili olan Bursa’da göstereceğinize inanıyor ve umut ediyorum.
Bu düşünden hareketle 29.5.2010 tarihinde CHP Bursa il başkanlığımıza ve Nilüfer İlçe Belediye Başkanımıza e-posta ile gönderdiğim dilekçemi ve aldığım yanıtları bilginize ve ilginize önemle sunuyorum.
Verilen yanıtlara rağmen bugüne kadar taleplerim doğrultusunda hiç bir adım atılmamıştır. Örgütlenmenin ve örgütlenme ağının kurulmasının önemi genel başkanımızın 7.7.2010 tarihli demecinden açıkça anlaşılmaktadır.
Bilgi, deneyim ve tecrübeleriniz ışığında taleplerimin güncelleştirilerek gerekli çalışmanın ilimiz ve ilçe örgütlerimizde gecikmeden başlatılmasını önemle bilginize önemle arz ederim 29.06.2012
Zülfikar Bal
CHP Yıldırım İlçe üyesi
Eki: 29.5.2010 tarihli Bursa CHP il başkanlığına verilen yazı
30.5.2010 tarihli Bursa CHP il başkanının yanıtı
7.7.2010 tarihli genel Başkanımızın demeci
29.5.2010 tarihli Bursa Nilüfer ilçe belediye başkanımız
Mustafa Bozbeyli’nin yanıtı
-----------------------------------------------------------------------------------
(2)
CHP BURSA İL BAŞKANLIĞI
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesiyle CHP oylarında çok hızlı ve tahminlerin ötesinde bir artış olduğunu anketler göstermekdir. Açıkça görülmektedir ki il ve ilçe yönetimleri Ülke genelinde esen bu rüzgârın çok gerisinde kalmıştır. İlçe yönetim kurulları toplantıları dışında hiçbir faaliyetleri yok gibidir. Mahalle temsilcileri yok, iş yeri temsilcileri yok, örgütlenme, eğitim vb. gibi çalışma grupları yok. Kadın ve gençlik kollarının adı var ama kendileri yok. İl ve ilçe örgütlerinde halkı bilgilendirecek, yönlendirecek örgütleyecek faaliyet yok. Böylesi bir dönemde bunların hayata geçirilmesi için hiç bir çalışma yok. CHP bursa il başkanlığı ilçe başkanlarıyla toplantı yapmaldır. Çok gecikmeden derhal ve süratle örgütlenme bir çalışması başlatması için kararlar alınmalı ve uygulamaya konulmaldır. Gerekli olan ve zorunlu çalışma grupları en kısa sürede oluşturulmalıdır. Bursa genelinde, kahvehanelerde, evlerde, iş yerlerinde toplantılar düzenlenmeli gelişmeler anlatılmalı üye yapılmalı duyarlı istekli arzulu olan herkese çalışma guruplarında görev verilmelidir. CHP bursa örgütünün bunu yapacak altyapısı potansiyeli insan gücü bilgi birikimi ve çok deneyimli üyeleri vardır. Önemli olan bunu harekete geçirmektir. Bu da il ve ilçe başkan ve yönetimlerinin görev yetki ve sorumluluk alanları içindedir. 29.05.2010
----------------------------------------------------------------------------------
(3)
Genel başkanımız Kemal KILIÇDAROĞLU bu sorunun cevabını bildiği, anladığı hatta bizzat yaşadığı için. 7. 7. 2010 tarihinde TV de, kamuoyu huzurunda canlı yayında, il başkanlarına aynen şu talimatı vermiştir.
“ İstanbul il başkanı burada, listeyi nasıl oluşturursa oluştursun. Bu beni ilgilendirmez. Beni ilgilendiren tek şey var. Oda, İstanbul haritasını önüme alacağım, her sokağın her mahallenin sorumlusuyla telefonda doğrudan görüşeceğim”
-----------------------------------------------------------------------------------
(4)
Mustafa Bozbey 29. Mayıs,
Sayın Zülfikar Bal, duygularınıza, dusuncelerınıze ve önerilerinize teşekkür ederim. Cok yakında CHP İlce ve Il örgütü geleceğe yönelik programla ilgili toplantı yapacaktır. Sızın önerinizi İl ve İlce örgütlerine aktaracağım. Selam ve saygılarımla
------------------------------------------------------------------------------------
(5)
Mustafa Bozbey 29 Mayıs, 11.48 Şikayet Et
Sayın Zülfikar Bal, gerçekten yüreğinize saglık. Bana gelen tüm mesajlara ben yanıt varıyorum. Bızım anlayışımız bu. Suan Nilüfer ilce başkanımızla beraberiz. Nılufer ilce örgütü 12 Haziran Saat 13.00 te Ata evler 2000 düğün salonunda üye katılım torenı olacak, sızıde bekliyoruz. Sızın Nılufer de tanıdıklarınız varsa ve üye olmak istiyorlarsa İlçe Başkanımız Metin Celık ( 0532 614 40 27 ) ıle ıletısıme gecebılırler. Selam ve saygılarımla...
Bugün saat 13.00 randevu almadan, il başkanımızı kutlamak için makamına gittim. Yarım saat içinde geleceğini söylediler. İkram edilen çaylarımızı yudumlarken, makam odasında bulunan iki partilimizle sohbete başladık. Tahminen yarım saat sonra il başkanımız geldi. Hepimizle ayrı, ayrı tokalaştıktan sonra makamına oturdu. Daha önceden kendisiyle hiç konuşmamış ve tanışmamıştık. Kısa bir süre sonra söz aldım. Ve kendisini kutlayıp başarılar görevinde başarılar dilerken, yerinden kalkıp çok daha yakına gelip oturdu. Aramızda yarım metre mesafe yoktu. Sözümü hiç kesmediği gibi, yüzündeki tebessümle dinlerken gözlerimin ta içine baktığını fark ettim.
İl başkanımızın yerinden kalkıp yakınıma gelmesi, sözlerimi hiç kesmeden ta gözlerimin içine bakarak dinlemesi hoşuma gitmedi desem yalan olur.
İl binasının acilen taşınması gerektiğini, uygun bir yer araştırdıklarını, taşındıktan sonra kendisini koltukta otururken fazla göremeyeceğimizi, hiç boş vaktinin olmayacağını, tıpkı genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu gibi çalışmaya başlayacaklarını halkla tanışıp kaynaşacaklarını gözlerimin içine bakarak anlatması hoşuma gitmedi desem yalan olur.
Sözler pratik yaşamın içinde ne kadar hayata geçer, örgütlenme ağı nasıl kurulur, başarı nasıl sağlanır bunu zaman gösterecek.
İl başkanımıza başarılar diledim. Aşağıdaki (5 adet) yazılı bilgileri bizzat kendisine elden verip ayrıldım. 29.06.2012
----------------------------------------------------------
(1)
BÜYÜK BİR FARKLA BURSA İL BAŞKANLIĞINI KAZANAN VE GÖREVE BAŞLAYAN SAYIN METİN ÇELİK’İ KUTLUYOR VE BAŞARILAR DİLİYORUM.
Olağan üstü CHP Bursa İl Başkanlığı seçimlerini kıl payı kaçırdığınızı, olağan seçimlerde de il başkanlığını büyük farkla kazandığınızı biliyorum.
Bu başarınızdan dolayı sizi ve çalışma arkadaşlarınızı yürekten kutluyorum..
Aynı başarıyı örgütlenme ve örgütlenme ağının kurulmasında Türkiye’nin 4. Büyük ili olan Bursa’da göstereceğinize inanıyor ve umut ediyorum.
Bu düşünden hareketle 29.5.2010 tarihinde CHP Bursa il başkanlığımıza ve Nilüfer İlçe Belediye Başkanımıza e-posta ile gönderdiğim dilekçemi ve aldığım yanıtları bilginize ve ilginize önemle sunuyorum.
Verilen yanıtlara rağmen bugüne kadar taleplerim doğrultusunda hiç bir adım atılmamıştır. Örgütlenmenin ve örgütlenme ağının kurulmasının önemi genel başkanımızın 7.7.2010 tarihli demecinden açıkça anlaşılmaktadır.
Bilgi, deneyim ve tecrübeleriniz ışığında taleplerimin güncelleştirilerek gerekli çalışmanın ilimiz ve ilçe örgütlerimizde gecikmeden başlatılmasını önemle bilginize önemle arz ederim 29.06.2012
Zülfikar Bal
CHP Yıldırım İlçe üyesi
Eki: 29.5.2010 tarihli Bursa CHP il başkanlığına verilen yazı
30.5.2010 tarihli Bursa CHP il başkanının yanıtı
7.7.2010 tarihli genel Başkanımızın demeci
29.5.2010 tarihli Bursa Nilüfer ilçe belediye başkanımız
Mustafa Bozbeyli’nin yanıtı
-----------------------------------------------------------------------------------
(2)
CHP BURSA İL BAŞKANLIĞI
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesiyle CHP oylarında çok hızlı ve tahminlerin ötesinde bir artış olduğunu anketler göstermekdir. Açıkça görülmektedir ki il ve ilçe yönetimleri Ülke genelinde esen bu rüzgârın çok gerisinde kalmıştır. İlçe yönetim kurulları toplantıları dışında hiçbir faaliyetleri yok gibidir. Mahalle temsilcileri yok, iş yeri temsilcileri yok, örgütlenme, eğitim vb. gibi çalışma grupları yok. Kadın ve gençlik kollarının adı var ama kendileri yok. İl ve ilçe örgütlerinde halkı bilgilendirecek, yönlendirecek örgütleyecek faaliyet yok. Böylesi bir dönemde bunların hayata geçirilmesi için hiç bir çalışma yok. CHP bursa il başkanlığı ilçe başkanlarıyla toplantı yapmaldır. Çok gecikmeden derhal ve süratle örgütlenme bir çalışması başlatması için kararlar alınmalı ve uygulamaya konulmaldır. Gerekli olan ve zorunlu çalışma grupları en kısa sürede oluşturulmalıdır. Bursa genelinde, kahvehanelerde, evlerde, iş yerlerinde toplantılar düzenlenmeli gelişmeler anlatılmalı üye yapılmalı duyarlı istekli arzulu olan herkese çalışma guruplarında görev verilmelidir. CHP bursa örgütünün bunu yapacak altyapısı potansiyeli insan gücü bilgi birikimi ve çok deneyimli üyeleri vardır. Önemli olan bunu harekete geçirmektir. Bu da il ve ilçe başkan ve yönetimlerinin görev yetki ve sorumluluk alanları içindedir. 29.05.2010
----------------------------------------------------------------------------------
(3)
Genel başkanımız Kemal KILIÇDAROĞLU bu sorunun cevabını bildiği, anladığı hatta bizzat yaşadığı için. 7. 7. 2010 tarihinde TV de, kamuoyu huzurunda canlı yayında, il başkanlarına aynen şu talimatı vermiştir.
“ İstanbul il başkanı burada, listeyi nasıl oluşturursa oluştursun. Bu beni ilgilendirmez. Beni ilgilendiren tek şey var. Oda, İstanbul haritasını önüme alacağım, her sokağın her mahallenin sorumlusuyla telefonda doğrudan görüşeceğim”
-----------------------------------------------------------------------------------
(4)
Mustafa Bozbey 29. Mayıs,
Sayın Zülfikar Bal, duygularınıza, dusuncelerınıze ve önerilerinize teşekkür ederim. Cok yakında CHP İlce ve Il örgütü geleceğe yönelik programla ilgili toplantı yapacaktır. Sızın önerinizi İl ve İlce örgütlerine aktaracağım. Selam ve saygılarımla
------------------------------------------------------------------------------------
(5)
Mustafa Bozbey 29 Mayıs, 11.48 Şikayet Et
Sayın Zülfikar Bal, gerçekten yüreğinize saglık. Bana gelen tüm mesajlara ben yanıt varıyorum. Bızım anlayışımız bu. Suan Nilüfer ilce başkanımızla beraberiz. Nılufer ilce örgütü 12 Haziran Saat 13.00 te Ata evler 2000 düğün salonunda üye katılım torenı olacak, sızıde bekliyoruz. Sızın Nılufer de tanıdıklarınız varsa ve üye olmak istiyorlarsa İlçe Başkanımız Metin Celık ( 0532 614 40 27 ) ıle ıletısıme gecebılırler. Selam ve saygılarımla...
CHP DE DEĞİŞMEYENLER DEĞİŞTİĞİ TAKDİRDE, CHP’NİN İKTİDAR YOLUNDA İLERLEMESİNİ HİÇ BİR GÜÇ DURDURAMAYACAKTIR.
CHP DE DEĞİŞMEYENLER DEĞİŞTİĞİ TAKDİRDE, CHP’NİN İKTİDAR YOLUNDA İLERLEMESİNİ HİÇ BİR GÜÇ DURDURAMAYACAKTIR.
CHP’DE SON İKİ YILDA NELER DEĞİŞTİ?
CHP’de son iki yıl içinde çok önemli çok önemli değişimler yaşadı.
CHP’de son iki yılda üç kurultay oldu.
CHP’de son iki yılda 17 yıldır değişmeyen değişmesi beklenilmeyen, genel başkan ve genel başkandan daha güçlü olan genel sekreter değişti.
CHP’de son iki yılda, değişmeyen, değişmesi beklenilmeyen MYK, PM. Üyeleri, değişti.
CHP’de son iki yılda değişmeyen, değişmesi beklenilmeyen milletvekilleri, il, ilçe başkanları, yönetimleri değişti.
CHP’de son iki yılda değişmeyen ve değişmesi beklenilmeyen, delegeler değişti.
CHP’de son iki yılda değişmeyen, değişmesi beklenilmeyen tanınmış isimler, yüzler değişti.
CHP’de değişimler devam edecektir. Etmek zorundadır. Aksi halde CHP asla iktidar olamaz.
SON İKİ YIL İÇİNDE CHP’DE DEĞİŞMEDİ
CHP’de son iki yılda bu kadar hızlı ve köklü değişimler yaşanmasına rağmen,
CHP’de son iki yılda tanınmış isimlerin, yüzlerin değişmesine rağmen,
CHP’de parti içi seçimlerde yaşanan, yanlış alışkanlıklar, zihniyetler, uygulamalar değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde yaşanan, grup kutup anlayışları, benlik ve bencillikler, ayak, kanat oyunları, değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde yaşanan, kolay ve kestirme yoldan seçilme, basit, ucuz, alışılmış, politik (aldatmaya, oyalamaya yönelik) söylem ve eylemler değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde yaşanan, ilkesizlikler, kuralsızlıklar, disiplinsizlikler değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde bilginin, becerinin, yeteneğin, saygının, sevginin, öne çıkma alışkanlığı değişmedi.
CHP’de soran, sorgulayan, inceleyen, araştıran, öneren, eleştiren özgür üyenin öne çıkmasının önündeki engeller değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde yaşanan, etkili yetkili, etiketli, paralı kişilerin gücü değişmedi.
CHP’de, taşra örgütlerinde, halka inmede, halkla kaynaşmada, tanışmada, dayanışmada, örgütlenme ağı kurmada, şeffaflıkta, il ilçe başkan ve yönetimlerin korkuları, ürkeklikleri (istisnalar hariç)
Değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde, eşitlik, adalet, özgürlük, hak ve hukuk kavramları örgütlü yaşamın pratiğinde uygulama alışkanlığı değişmedi.
CHP DE DEĞİŞMEYENLER DEĞİŞTİĞİ TAKDİRDE, CHP’NİN İKTİDAR YOLUNDA İLERLEMESİNİ HİÇ BİR GÜÇ ENGEL OLAMAZ.
CHP’DE SON İKİ YILDA NELER DEĞİŞTİ?
CHP’de son iki yıl içinde çok önemli çok önemli değişimler yaşadı.
CHP’de son iki yılda üç kurultay oldu.
CHP’de son iki yılda 17 yıldır değişmeyen değişmesi beklenilmeyen, genel başkan ve genel başkandan daha güçlü olan genel sekreter değişti.
CHP’de son iki yılda, değişmeyen, değişmesi beklenilmeyen MYK, PM. Üyeleri, değişti.
CHP’de son iki yılda değişmeyen, değişmesi beklenilmeyen milletvekilleri, il, ilçe başkanları, yönetimleri değişti.
CHP’de son iki yılda değişmeyen ve değişmesi beklenilmeyen, delegeler değişti.
CHP’de son iki yılda değişmeyen, değişmesi beklenilmeyen tanınmış isimler, yüzler değişti.
CHP’de değişimler devam edecektir. Etmek zorundadır. Aksi halde CHP asla iktidar olamaz.
SON İKİ YIL İÇİNDE CHP’DE DEĞİŞMEDİ
CHP’de son iki yılda bu kadar hızlı ve köklü değişimler yaşanmasına rağmen,
CHP’de son iki yılda tanınmış isimlerin, yüzlerin değişmesine rağmen,
CHP’de parti içi seçimlerde yaşanan, yanlış alışkanlıklar, zihniyetler, uygulamalar değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde yaşanan, grup kutup anlayışları, benlik ve bencillikler, ayak, kanat oyunları, değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde yaşanan, kolay ve kestirme yoldan seçilme, basit, ucuz, alışılmış, politik (aldatmaya, oyalamaya yönelik) söylem ve eylemler değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde yaşanan, ilkesizlikler, kuralsızlıklar, disiplinsizlikler değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde bilginin, becerinin, yeteneğin, saygının, sevginin, öne çıkma alışkanlığı değişmedi.
CHP’de soran, sorgulayan, inceleyen, araştıran, öneren, eleştiren özgür üyenin öne çıkmasının önündeki engeller değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde yaşanan, etkili yetkili, etiketli, paralı kişilerin gücü değişmedi.
CHP’de, taşra örgütlerinde, halka inmede, halkla kaynaşmada, tanışmada, dayanışmada, örgütlenme ağı kurmada, şeffaflıkta, il ilçe başkan ve yönetimlerin korkuları, ürkeklikleri (istisnalar hariç)
Değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde, eşitlik, adalet, özgürlük, hak ve hukuk kavramları örgütlü yaşamın pratiğinde uygulama alışkanlığı değişmedi.
CHP DE DEĞİŞMEYENLER DEĞİŞTİĞİ TAKDİRDE, CHP’NİN İKTİDAR YOLUNDA İLERLEMESİNİ HİÇ BİR GÜÇ ENGEL OLAMAZ.
6/21/12
TÜM CHP’Lİ ÜYELERİ SORU SORMAYA DAVET EDİYORUM.
TÜM CHP’Lİ ÜYELERİ SORU SORMAYA DAVET EDİYORUM.
Evet, tüm CHP üyelerini, CHP’ye oy verenleri, CHP’ye gönül verenleri bulundukları, kasaba, il, ilçe örgütlerinde başkan ve yönetim kurulu, üyelerine, kadın ve gençlik kolları başkan ve üyelerine (parti tüzüğümüzün 7.Mad. sinin B, fıkrasının e bendi gereğince) soru sormaya bilgi edinmeye davet ediyorum.
Seçilenlere, bizim adımıza, üyeler adına, görev yetki ve sorumluluk üstlenenlere, başkanlara, yönetim kurulu üyelerine sözlü olarak soralım, toplantılarda soralım. Dilekçelerimizle soralım. İnternet ortamında soralım. Güncel sohbetlerimizde soralım. Sadece sormakla kalmayalım sorularımıza mutlaka yazılı sözlü somut cevap alalım. Sorularımızın takipçisi olalım.
Soralım örneğin diyelim ki, yönetim kurulları periyodik olarak, kaç günde bir hangi günler saat kaçta toplanır?
Soralım örneğin diyelim ki, Toplantılarda görüşülecek günden maddelerini kim, ya da kimler hazırlar?
Soralım örneğin diyelim ki, Gündem maddeleri yönetim kurulu üyelerine toplantı gününden ve saatinden ne kadar önce bildirilir? Hangi toplantılarda hangi kararlar alınır?
Soralım örneğin diyelim ki, Alınan kararlar örgüt üyelerine nasıl ve hangi yöntemle duyurulur?
Soralım örneğin diyelim ki, Partimiz tarafından, örgütümüz tarafından yapılan ve yapılacak olan, eylemler, etkinlikler, genel merkezden gelen bilgiler, toplantılar, planlar, projeler, programlar, örgütümüzün, gelir ve gider kaynakları ne kadardır?
Soralım örneğin diyelim ki, örgüt üyelerimizin duymasında, öğrenmesinde bilgi edinmesinde hiçbir sakınca olmayan, tam tersine sayısız yararları olan bilgiler belgeler, yazılı duyuru şeklinde (özet olarak) ilan panolarına neden asılmaz da, sadece internet, telefon, mesaj aracılığı ile duyuru yapılır?
Soralım örneğin diyelim ki, İlan panolarında ki duyurular neden sık sık güncelleşmez?
Parti içi demokrasinin işlemesi için biz üyelere, CHP’ye gönül verenlere oy verenlere çok önemli görevler düşmektedir. Parti içi demokrasinin işlemesi, örgütlenme ağının kurulması ve kurumsallaşması, aktif hale gelmesi açısında bu ve benzeri kapsamda sorular sormak, yanıtlar almak son derece önemli ve gereklidir. Çünkü CHP hepimizindir. CHP’nin sorunları da çözümleri de hepimizi eşit derecede ilgilendirmektedir. 21.06.2012
Evet, tüm CHP üyelerini, CHP’ye oy verenleri, CHP’ye gönül verenleri bulundukları, kasaba, il, ilçe örgütlerinde başkan ve yönetim kurulu, üyelerine, kadın ve gençlik kolları başkan ve üyelerine (parti tüzüğümüzün 7.Mad. sinin B, fıkrasının e bendi gereğince) soru sormaya bilgi edinmeye davet ediyorum.
Seçilenlere, bizim adımıza, üyeler adına, görev yetki ve sorumluluk üstlenenlere, başkanlara, yönetim kurulu üyelerine sözlü olarak soralım, toplantılarda soralım. Dilekçelerimizle soralım. İnternet ortamında soralım. Güncel sohbetlerimizde soralım. Sadece sormakla kalmayalım sorularımıza mutlaka yazılı sözlü somut cevap alalım. Sorularımızın takipçisi olalım.
Soralım örneğin diyelim ki, yönetim kurulları periyodik olarak, kaç günde bir hangi günler saat kaçta toplanır?
Soralım örneğin diyelim ki, Toplantılarda görüşülecek günden maddelerini kim, ya da kimler hazırlar?
Soralım örneğin diyelim ki, Gündem maddeleri yönetim kurulu üyelerine toplantı gününden ve saatinden ne kadar önce bildirilir? Hangi toplantılarda hangi kararlar alınır?
Soralım örneğin diyelim ki, Alınan kararlar örgüt üyelerine nasıl ve hangi yöntemle duyurulur?
Soralım örneğin diyelim ki, Partimiz tarafından, örgütümüz tarafından yapılan ve yapılacak olan, eylemler, etkinlikler, genel merkezden gelen bilgiler, toplantılar, planlar, projeler, programlar, örgütümüzün, gelir ve gider kaynakları ne kadardır?
Soralım örneğin diyelim ki, örgüt üyelerimizin duymasında, öğrenmesinde bilgi edinmesinde hiçbir sakınca olmayan, tam tersine sayısız yararları olan bilgiler belgeler, yazılı duyuru şeklinde (özet olarak) ilan panolarına neden asılmaz da, sadece internet, telefon, mesaj aracılığı ile duyuru yapılır?
Soralım örneğin diyelim ki, İlan panolarında ki duyurular neden sık sık güncelleşmez?
Parti içi demokrasinin işlemesi için biz üyelere, CHP’ye gönül verenlere oy verenlere çok önemli görevler düşmektedir. Parti içi demokrasinin işlemesi, örgütlenme ağının kurulması ve kurumsallaşması, aktif hale gelmesi açısında bu ve benzeri kapsamda sorular sormak, yanıtlar almak son derece önemli ve gereklidir. Çünkü CHP hepimizindir. CHP’nin sorunları da çözümleri de hepimizi eşit derecede ilgilendirmektedir. 21.06.2012
CHP’NİN KARNE NOTU
CHP’NİN KARNE NOTU
CHP’de ilk kez bir seçim sürecini doya, sindire, sindire yaşadım. Neyin ne olduğunu az çok anladım. Delege seçimlerinin, ilçe ve il başkanlığı seçimlerinin, kadın ve gençlik kolları başkanlarının, yönetim kurulu üyeleri seçimlerinin nasıl ve hangi yöntemlerle seçildiğini, blok listelerin ne demek olduğunu, blok listelerin nasıl ve kimler tarafından hazırlandığı, blok listelerin nasıl oylandığını çok yakından gördüm, izledim, şahit oldum.
Kendi, kendime dedim ki, keşke, demokrasinin, eşitliğin, adaletin, özgürlüğün, hakkın ve hukukun ne olduğu konusunda hiçbir bilgim olmasaydı. Çok daha ilginç olanı seçim süreci içinde daha dün dost bildiklerimin, bugün nasıl bir birlerine nasıl düşman gibi davrandıklarını, daha dün bir birlerine düşman gibi bildiklerimin bugün nasıl bir birlerine dost gibi davrandıklarını gördüm, yaşadım ve şahit oldum.
Seçim süreci boyunca tabanda (üyeler arasında) havanın nasıl süt liman olduğunu, yaprağın kımıldamadığını, tavanda (seçilmek isteyenler arasında) havanın nasıl toz duman olduğunu, göz gözü görmediğini gördüm, yaşadım, şahit oldum.
Şimdi delegeler, il, ilçe başkanları, kadın ve gençlik kolları başkanları ve yönetim kurulu üyeleri seçildi. Toz duman dağıldı. Seçilenler seçilemeyenler arasında kimlerin mutlu kimlerin üzüntülü olduğu görülmeye başlandı. CHP anlayışına kültürüne göre kol kırıldı yen içinde kaldı. Herkesin yaptığı yanlış doğru, haklılık, haksızlık yanına kar kaldı. Demokratik merkeziyetçilik örgütlenme anlamında hiç kimseye hesap sorulmadı.
CHPNİN KARNE NOTU
CHP, parti içi demokraside, AKP’ye MHP’ye göre 10 üzerinden 10 puan verdim. Ama parti içi demokrasiye göre CHP’ye 10 üzerinden 0 puan verdim.
DİLEĞİM ÖNERİM.
Ve diyorum ki, inşallah böyle bir seçim son olur. Böyle bir seçimin tekrarı bir daha hiç bir zaman olmaz
CHP’de ilk kez bir seçim sürecini doya, sindire, sindire yaşadım. Neyin ne olduğunu az çok anladım. Delege seçimlerinin, ilçe ve il başkanlığı seçimlerinin, kadın ve gençlik kolları başkanlarının, yönetim kurulu üyeleri seçimlerinin nasıl ve hangi yöntemlerle seçildiğini, blok listelerin ne demek olduğunu, blok listelerin nasıl ve kimler tarafından hazırlandığı, blok listelerin nasıl oylandığını çok yakından gördüm, izledim, şahit oldum.
Kendi, kendime dedim ki, keşke, demokrasinin, eşitliğin, adaletin, özgürlüğün, hakkın ve hukukun ne olduğu konusunda hiçbir bilgim olmasaydı. Çok daha ilginç olanı seçim süreci içinde daha dün dost bildiklerimin, bugün nasıl bir birlerine nasıl düşman gibi davrandıklarını, daha dün bir birlerine düşman gibi bildiklerimin bugün nasıl bir birlerine dost gibi davrandıklarını gördüm, yaşadım ve şahit oldum.
Seçim süreci boyunca tabanda (üyeler arasında) havanın nasıl süt liman olduğunu, yaprağın kımıldamadığını, tavanda (seçilmek isteyenler arasında) havanın nasıl toz duman olduğunu, göz gözü görmediğini gördüm, yaşadım, şahit oldum.
Şimdi delegeler, il, ilçe başkanları, kadın ve gençlik kolları başkanları ve yönetim kurulu üyeleri seçildi. Toz duman dağıldı. Seçilenler seçilemeyenler arasında kimlerin mutlu kimlerin üzüntülü olduğu görülmeye başlandı. CHP anlayışına kültürüne göre kol kırıldı yen içinde kaldı. Herkesin yaptığı yanlış doğru, haklılık, haksızlık yanına kar kaldı. Demokratik merkeziyetçilik örgütlenme anlamında hiç kimseye hesap sorulmadı.
CHPNİN KARNE NOTU
CHP, parti içi demokraside, AKP’ye MHP’ye göre 10 üzerinden 10 puan verdim. Ama parti içi demokrasiye göre CHP’ye 10 üzerinden 0 puan verdim.
DİLEĞİM ÖNERİM.
Ve diyorum ki, inşallah böyle bir seçim son olur. Böyle bir seçimin tekrarı bir daha hiç bir zaman olmaz
6/19/12
İKTİDAR OLMANIN EN KOLAY VE KESTİRME YOLLARINI AÇIKLIYORUM
İKTİDAR OLMANIN EN KOLAY VE KESTİRME YOLLARINI AÇIKLIYORUM
*CHP’de politika yapanların, görev yetki ve sorumluluk üstlenenlerin ve onlara yakın olanların küçük bir azınlığın (yani tavandakilerin) pastanın hayalinden kokusundan, kendilerini kurtarmalarıdır. Cumhuriyetin kazanımlarını, CHP’ sini ve halkın ortak çıkarlarını düşünmeleridir.
*CHP’ye oy vermenin dışında hiçbir görevi yetkisi olmayanların, sadece seçimden seçime hatırlananların üyelerin, halkın çok büyük bir çoğunluğun (yani tabandakilerinin) tavandakileriyle birleşip, bütünleşmeleri, etle tırnak gibi kaynaşmalarıdır.
*Grubuyla, tayfasıyla, parasıyla, etiketiyle, ahbap çavuş ilişkisiyle, ayak oyunlarıyla değil, bilgisiyle, birikimiyle, çalışmasıyla, önermesiyle, eleştirmesiyle, sormasıyla sorgulamasıyla özgür iradesiyle er meydanında, demokrasi önünde eşit şartlarda teke tek güreşmesidir.
*Kanuna, tüzüğe, ilkelere, kurallara, alınan kararlara uymaktır, plan ve projeler doğrultusunda çalışmaktır.
*Görev yetki ve sorumluluk sınırlarını bilmek ve bunların dışına asla çıkmamaktır.
*Yapılan iş ve işlemlerde, alınan kararlarda, gelir ve gider kaynaklarının ( kuruşuna kadar) açıklanmasında alabildiğine şeffaf olmaktır.
*Tepeden tırnağa demokratik merkeziyetçilik anlamında örgütlenme ağını kurmaktır. Çok çalışmaktan şikâyet etmemektir. Çalışmayı tabana alabildiğine yaymak ve yaygınlaştırmaktır.
CHP’de parti içi yapılan seçimleri büyüteç altına koyup dikkatle incelerseniz görecek ve anlayacaksınız ki, iktidar olmanın önündeki en büyük engel seçime hazırlanışlarıyla, adaylıklarını açıklayışlarıyla, birbirleriyle yaptıkları yarışlarla, seçildikten sonra sahip oldukları çok büyük yetkilerle il ve ilçe başkanları ve başkanlara bağlı olan ekip, takım arkadaşlarıdır.
Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde, yeni CHP de bundan sonra yapılacak olan seçimlerin er meydanında demokrasi önünde, eşit şartlarda teke tek yapılacağını hiçbir haksızlığın adaletsizliğin olmayacağını hak edenin kazanacağını umut ve hayal ediyorum. 20.06.2012
*CHP’de politika yapanların, görev yetki ve sorumluluk üstlenenlerin ve onlara yakın olanların küçük bir azınlığın (yani tavandakilerin) pastanın hayalinden kokusundan, kendilerini kurtarmalarıdır. Cumhuriyetin kazanımlarını, CHP’ sini ve halkın ortak çıkarlarını düşünmeleridir.
*CHP’ye oy vermenin dışında hiçbir görevi yetkisi olmayanların, sadece seçimden seçime hatırlananların üyelerin, halkın çok büyük bir çoğunluğun (yani tabandakilerinin) tavandakileriyle birleşip, bütünleşmeleri, etle tırnak gibi kaynaşmalarıdır.
*Grubuyla, tayfasıyla, parasıyla, etiketiyle, ahbap çavuş ilişkisiyle, ayak oyunlarıyla değil, bilgisiyle, birikimiyle, çalışmasıyla, önermesiyle, eleştirmesiyle, sormasıyla sorgulamasıyla özgür iradesiyle er meydanında, demokrasi önünde eşit şartlarda teke tek güreşmesidir.
*Kanuna, tüzüğe, ilkelere, kurallara, alınan kararlara uymaktır, plan ve projeler doğrultusunda çalışmaktır.
*Görev yetki ve sorumluluk sınırlarını bilmek ve bunların dışına asla çıkmamaktır.
*Yapılan iş ve işlemlerde, alınan kararlarda, gelir ve gider kaynaklarının ( kuruşuna kadar) açıklanmasında alabildiğine şeffaf olmaktır.
*Tepeden tırnağa demokratik merkeziyetçilik anlamında örgütlenme ağını kurmaktır. Çok çalışmaktan şikâyet etmemektir. Çalışmayı tabana alabildiğine yaymak ve yaygınlaştırmaktır.
CHP’de parti içi yapılan seçimleri büyüteç altına koyup dikkatle incelerseniz görecek ve anlayacaksınız ki, iktidar olmanın önündeki en büyük engel seçime hazırlanışlarıyla, adaylıklarını açıklayışlarıyla, birbirleriyle yaptıkları yarışlarla, seçildikten sonra sahip oldukları çok büyük yetkilerle il ve ilçe başkanları ve başkanlara bağlı olan ekip, takım arkadaşlarıdır.
Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde, yeni CHP de bundan sonra yapılacak olan seçimlerin er meydanında demokrasi önünde, eşit şartlarda teke tek yapılacağını hiçbir haksızlığın adaletsizliğin olmayacağını hak edenin kazanacağını umut ve hayal ediyorum. 20.06.2012
TÜRKİYE’NİN HER HERHANGİ BİR YERİNDE CHP’NİN BİR İLÇE ÖRGÜTÜNÜ DÜŞÜNÜN
TÜRKİYE’NİN HER HERHANGİ BİR YERİNDE CHP’NİN BİR İLÇE ÖRGÜTÜNÜ DÜŞÜNÜN
Son iki yıl içinde parti ve ilçe çalışmalarına her anlamda her safhada taşın altına elini koyan bir üye olarak
Son iki yılda partimizde ve ülkemizde yaşananları göz önüne getiriyorum.
Son iki yılda, ilçe başkanın, ilçe kadın ve gençlik kollarının görevlerinden alındıklarını biliyorum.
Son iki yılda ödenmeyen borçlarından dolayı ilçeye haciz geldiğini, internetin telefonunun kesildiğini biliyorum.
Son iki yılda parti içinde olan değişmeleri, anayasa oylaması genel seçimlerin olduğunu biliyorum. Son iki ay içinde ilçe delege seçimlerinin, ilçe gençlik ve kadın kollarının, ilçe yönetiminin olağan seçimle yenilendiğini biliyorum.
Son iki yılda tüm ısrar, öneri, eleştiri ve dilekçelere rağmen ilçe örgüt toplantısının hiç yapılmadığını biliyorum.
Görev başına yeni gelen ilçe yönetiminin ilk iş olarak 13.6.2012 tarihinde gelir elde etmek için yemek düzenlediğini.
Son iki yıl içinde parti ve ilçe çalışmalarına her anlamda her safhada taşın altına elini koyan bir üye olarak
Görev başına yeni gelen ilçe yönetiminin, mali, örgütsel ve idari anlamda nasıl bir ilçe yönetimi devir aldıklarını, bilmek isterdim.
Görev başına yeni gelen ilçe yönetiminin, yemekten önce nasıl bir ilçe yönetimi devir aldıklarına dair hazırlanacak ayrıntılı raporla, basın toplantılarıyla, örgüt toplantısıyla örgütü üyeleri bilgilendirmelerini isterdim.
Örgütle öğüt üyeleriyle her anlamda iletişim kurulması için, sağlıklı bilgi akışının sağlanması için vakit geçirmeden çalışmalara başlanılmasını isterdim.
İlk iş olarak ta her hafta alınan kararların, yapılan iş ve işlemlerin, güncel olayların duyuru halinde ilçe panolarına asılmasını isterdim.
İlçe yönetiminin kendi arasında yaptığı görev bölümünü, kısa, orta uzun vadede yapılacak iş ve işlemlerin neler olduğunu örgüte duyurulmasını isterdim.
Örgütlenme ağının kurulması, çalışma gruplarının oluşması, çalışmaların tabana yayılması ve yaygınlaşması için çalışmalara gecikmeden başlanılmasını isterdim.
Partimizin, örgütümüzün güçlenmesi, gelişmesi için bu önerilen mutlaka dikkate alınmasını gereğinin yapılmasını isterdim. 19.06.2012
Son iki yıl içinde parti ve ilçe çalışmalarına her anlamda her safhada taşın altına elini koyan bir üye olarak
Son iki yılda partimizde ve ülkemizde yaşananları göz önüne getiriyorum.
Son iki yılda, ilçe başkanın, ilçe kadın ve gençlik kollarının görevlerinden alındıklarını biliyorum.
Son iki yılda ödenmeyen borçlarından dolayı ilçeye haciz geldiğini, internetin telefonunun kesildiğini biliyorum.
Son iki yılda parti içinde olan değişmeleri, anayasa oylaması genel seçimlerin olduğunu biliyorum. Son iki ay içinde ilçe delege seçimlerinin, ilçe gençlik ve kadın kollarının, ilçe yönetiminin olağan seçimle yenilendiğini biliyorum.
Son iki yılda tüm ısrar, öneri, eleştiri ve dilekçelere rağmen ilçe örgüt toplantısının hiç yapılmadığını biliyorum.
Görev başına yeni gelen ilçe yönetiminin ilk iş olarak 13.6.2012 tarihinde gelir elde etmek için yemek düzenlediğini.
Son iki yıl içinde parti ve ilçe çalışmalarına her anlamda her safhada taşın altına elini koyan bir üye olarak
Görev başına yeni gelen ilçe yönetiminin, mali, örgütsel ve idari anlamda nasıl bir ilçe yönetimi devir aldıklarını, bilmek isterdim.
Görev başına yeni gelen ilçe yönetiminin, yemekten önce nasıl bir ilçe yönetimi devir aldıklarına dair hazırlanacak ayrıntılı raporla, basın toplantılarıyla, örgüt toplantısıyla örgütü üyeleri bilgilendirmelerini isterdim.
Örgütle öğüt üyeleriyle her anlamda iletişim kurulması için, sağlıklı bilgi akışının sağlanması için vakit geçirmeden çalışmalara başlanılmasını isterdim.
İlk iş olarak ta her hafta alınan kararların, yapılan iş ve işlemlerin, güncel olayların duyuru halinde ilçe panolarına asılmasını isterdim.
İlçe yönetiminin kendi arasında yaptığı görev bölümünü, kısa, orta uzun vadede yapılacak iş ve işlemlerin neler olduğunu örgüte duyurulmasını isterdim.
Örgütlenme ağının kurulması, çalışma gruplarının oluşması, çalışmaların tabana yayılması ve yaygınlaşması için çalışmalara gecikmeden başlanılmasını isterdim.
Partimizin, örgütümüzün güçlenmesi, gelişmesi için bu önerilen mutlaka dikkate alınmasını gereğinin yapılmasını isterdim. 19.06.2012
6/17/12
CHP BURSA İL KONGRESİNİ DİKKATLE İZLEDİM NOTLAR TUTTUM
CHP BURSA İL KONGRESİNİ DİKKATLE İZLEDİM NOTLAR TUTTUM
17.6.2012 tarihinde Merinos Atatürk Kültür Merkezi salonuna 12.30 da gittiğimde oldukça kalabalık buldum. Dört İl başkanı adayından biri olan Sayın Yahya Şimşek’in yarıştan çekildiğini o anda öğrendim.
Kongrenin yapılacağı 3 katlı salonun fiziki görünümü donanımı her yönüyle mükemmeldi. Toplantı salonunda dinleyici bölümüne uygun bir yere oturdum. Ve kongre boyunca yerimden hiç kalkmadım. CHP seçim müziği eşliğinde, Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve Görevi devir edecek olan il başkanımız Gürhan Akdoğan’ın, (seçim çalışmaları) görüntülerini, mesajlarını,1,5 saat boyunca ekranda defalarca dinledim, izledim. Kongrede 1,5 + 5.35 = toplam tam 7 saat kaldım ve not tuttum.
Saat 14.10’da kongrenin açış ve veda konuşmasını İl başkanımız Sayın Gürhan Akdoğan yaptı. 40 dakika konuştu.
Kongre divan başkanlığına, örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcımız Sayın Nihat Matkap Oybirliği seçildi. Saygı duruşu, yapıldı. İstiklal marşı okundu.
Sayın Nihat Matkap tam 25 dakika konuştu.
Faaliyet ve mali raporların okunması toplam 5 dakika sürdü.
Seçimlerin her zaman olduğu gibi blok liste yöntemi ile yapılması oylandı ve oy çokluğu ile kabul edildi.
Faaliyet ve mali raporların aleyhinde ve lehinde yapılacak konuşmalara geçildi. Kongrenin başından sonuna kadar hiçbir konuşmacıya zaman sınırlaması konmadı. Söz alan delegeler içinde en az 2 dakika, en çok 10 dakika konuşan oldu.
9 delege konuştuktan sonra (9 delege toplam 55 dakika konuştu ) yeterlilik önergesi ile delege konuşmalarına son verildi.
Mesleki örgütler adına kişinin konuşması tam 10 dakika.
Söz alan eski yeni milletvekillerinden, Sayın Onur Öymen 10, Sayın sena Kaleli 15, Sayın Aykan Doğan 15, Sayın Turan Tayan 12, Sayın Kemal Ekinci 13, Sayın İlhan Demiröz 20, parti meclisi üyesi Sayın Hüseyin Sezgin, 5 dakika konuştular (Milletvekillerin toplam konuşma süreleri 100 dakika)
İki delegeye daha söz hakkı verildi. İkisin toplam konuşma süresi 5 dakika. (11 delegenin toplam konuşma süresi 60 dakika)
Başkan adaylarından, Metin çelik 15 dakika, Mustafa Şenyurt 40 dakika, Bülent Aslanhan 15 dakika (başkan adaylarının konuşmaları toplam 70 dakika)
İL KONRESİNDE HAYAL KIRIKLIĞI YAŞADIM
ÇÜNKÜ,ÖRGÜTLENMEDEN SORUMLI GENEL BAŞKAN YARDIMCIMIZ SAYIN NİHAT MATKAP’IN DİVAN BAŞKANLIĞIYAPTIĞI BİR İL KONGRESİNDE, UYGULANMASI, UYULMASI GEREKEN TOPLANTI YÖNTEMLERİNİN, TOPLANTI DİSİPLİNİN, TOPLANTI İLKE, KURALLARININ TÜM ÜYELERİMİZE, DELEGELERİMİZE, BAŞKANLARIMIZA, MİLLETVEKİLLERİMİZE ÖRNEK TEŞKİL ETMESİNİ İSTERDİM. (TBMM’DEKİ GİBİ)
ÇÜNKÜ, DEMOKRASİYİ SAVUNAN ÖRGÜTLERİN DÜZENLEDİĞİ TOPLANTILARDA (ÖZELLİKLE SÖZ HAKKININ KULLANILMAINDA) EŞİTLİK, ADALET, ÖZGÜRLÜK, DİSİPLİN SAĞLANMIYORSA O ÖRGÜTTE PARTİ İÇİ DEMOKRASİ HAYATA GEÇEMEZ.
ÇÜNKÜ BİR İL KONGRESİNDE MİLLET VEKİLLERİ ÇOK DİNLEMİYOR AMA ÜYELERDEN, DELEGELERDEN ÇOK DAHA FAZLA KONUŞMA HAKKINA SAHİP OLUYORSA, O ÖRGÜTTE PARTİ İÇİ DEMOKRASİ HAYATA GEÇEMEZ.
ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE YENİ CHP DE ÖRGÜT TOPLANTILARINDA DEMOKKRATİK KURALLARIN VE DİSİPLİNİN TİTİZLİKLE SAĞLANACAĞINI UMUT EDİYORUM
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10150974039614419&set=p.10150974039614419&type=1
17.6.2012 tarihinde Merinos Atatürk Kültür Merkezi salonuna 12.30 da gittiğimde oldukça kalabalık buldum. Dört İl başkanı adayından biri olan Sayın Yahya Şimşek’in yarıştan çekildiğini o anda öğrendim.
Kongrenin yapılacağı 3 katlı salonun fiziki görünümü donanımı her yönüyle mükemmeldi. Toplantı salonunda dinleyici bölümüne uygun bir yere oturdum. Ve kongre boyunca yerimden hiç kalkmadım. CHP seçim müziği eşliğinde, Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve Görevi devir edecek olan il başkanımız Gürhan Akdoğan’ın, (seçim çalışmaları) görüntülerini, mesajlarını,1,5 saat boyunca ekranda defalarca dinledim, izledim. Kongrede 1,5 + 5.35 = toplam tam 7 saat kaldım ve not tuttum.
Saat 14.10’da kongrenin açış ve veda konuşmasını İl başkanımız Sayın Gürhan Akdoğan yaptı. 40 dakika konuştu.
Kongre divan başkanlığına, örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcımız Sayın Nihat Matkap Oybirliği seçildi. Saygı duruşu, yapıldı. İstiklal marşı okundu.
Sayın Nihat Matkap tam 25 dakika konuştu.
Faaliyet ve mali raporların okunması toplam 5 dakika sürdü.
Seçimlerin her zaman olduğu gibi blok liste yöntemi ile yapılması oylandı ve oy çokluğu ile kabul edildi.
Faaliyet ve mali raporların aleyhinde ve lehinde yapılacak konuşmalara geçildi. Kongrenin başından sonuna kadar hiçbir konuşmacıya zaman sınırlaması konmadı. Söz alan delegeler içinde en az 2 dakika, en çok 10 dakika konuşan oldu.
9 delege konuştuktan sonra (9 delege toplam 55 dakika konuştu ) yeterlilik önergesi ile delege konuşmalarına son verildi.
Mesleki örgütler adına kişinin konuşması tam 10 dakika.
Söz alan eski yeni milletvekillerinden, Sayın Onur Öymen 10, Sayın sena Kaleli 15, Sayın Aykan Doğan 15, Sayın Turan Tayan 12, Sayın Kemal Ekinci 13, Sayın İlhan Demiröz 20, parti meclisi üyesi Sayın Hüseyin Sezgin, 5 dakika konuştular (Milletvekillerin toplam konuşma süreleri 100 dakika)
İki delegeye daha söz hakkı verildi. İkisin toplam konuşma süresi 5 dakika. (11 delegenin toplam konuşma süresi 60 dakika)
Başkan adaylarından, Metin çelik 15 dakika, Mustafa Şenyurt 40 dakika, Bülent Aslanhan 15 dakika (başkan adaylarının konuşmaları toplam 70 dakika)
İL KONRESİNDE HAYAL KIRIKLIĞI YAŞADIM
ÇÜNKÜ,ÖRGÜTLENMEDEN SORUMLI GENEL BAŞKAN YARDIMCIMIZ SAYIN NİHAT MATKAP’IN DİVAN BAŞKANLIĞIYAPTIĞI BİR İL KONGRESİNDE, UYGULANMASI, UYULMASI GEREKEN TOPLANTI YÖNTEMLERİNİN, TOPLANTI DİSİPLİNİN, TOPLANTI İLKE, KURALLARININ TÜM ÜYELERİMİZE, DELEGELERİMİZE, BAŞKANLARIMIZA, MİLLETVEKİLLERİMİZE ÖRNEK TEŞKİL ETMESİNİ İSTERDİM. (TBMM’DEKİ GİBİ)
ÇÜNKÜ, DEMOKRASİYİ SAVUNAN ÖRGÜTLERİN DÜZENLEDİĞİ TOPLANTILARDA (ÖZELLİKLE SÖZ HAKKININ KULLANILMAINDA) EŞİTLİK, ADALET, ÖZGÜRLÜK, DİSİPLİN SAĞLANMIYORSA O ÖRGÜTTE PARTİ İÇİ DEMOKRASİ HAYATA GEÇEMEZ.
ÇÜNKÜ BİR İL KONGRESİNDE MİLLET VEKİLLERİ ÇOK DİNLEMİYOR AMA ÜYELERDEN, DELEGELERDEN ÇOK DAHA FAZLA KONUŞMA HAKKINA SAHİP OLUYORSA, O ÖRGÜTTE PARTİ İÇİ DEMOKRASİ HAYATA GEÇEMEZ.
ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE YENİ CHP DE ÖRGÜT TOPLANTILARINDA DEMOKKRATİK KURALLARIN VE DİSİPLİNİN TİTİZLİKLE SAĞLANACAĞINI UMUT EDİYORUM
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10150974039614419&set=p.10150974039614419&type=1
İKİ YILDA, İKİ SEÇİM YAŞADIK. SEÇİMLERDE OLANLARI YAŞADIKALRIMIZI GÖRDÜKLERİMİZİ UNUTMADIK UNUTMAYCAĞIZ
İKİ YILDA, İKİ SEÇİM YAŞADIK. SEÇİMLERDE OLANLARI YAŞADIKALRIMIZI GÖRDÜKLERİMİZİ UNUTMADIK UNUTMAYCAĞIZ
Son iki yılda 2 seçim yaşadık. Milletvekili ve parti içi seçimler. Eğri oturup doğru konuşalım. İki seçimde de gördüklerimizi, yaşadıklarımızı, şahit olduklarımızı, dürüstçe mertçe ortaya koyalım.
MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİNDE, Kendi ilimde, kendi ilçe örgütümde, milletvekili seçimlerini kazanmak için, kadınlarımız, gençlerimiz, analarımız babalarımız dedelerimiz, milletvekili adaylarımızla, seçim bürolarını sabahın erken saatlerinde buluşurduk.
Gruplara ayrılarak seçim araçlarıyla yaya olarak, halkın içine karışırdık. Esnaf Pazar ev, kahvehane, demeden akşamın geç saatlerine kadar gezer, dolaşırdık. Bildiriler broşürler dağıtır, toplantılara katılırdık. Bir birimizle tanışır kaynaşırdık.
Milletvekili seçimleri oldu, bitti, ilimizden seçilen milletvekillerimizin hepsi Ankara’ya gittiler, bizi, üyeleri, partiye gönül verenleri, yani kendileriyle çalışanları, kendilerine destek verenleri yani halkımızı unuttular.
PARTİ İÇİ SEÇİMLERDE kendi ilimde, kendi ilçe örgütümde parti içi seçimlerini kazanmak için, milletvekili seçimlerinde, çalışmalarda, seçim bürolarında hiç görmediğimiz, tanımadığımız yepyeni yüzlerin, isimlerin ortaya çıktığını gördük.
Üyeleri, delegeleri tanımak, kendilerini tanıtmak için, gruplar kurduklarını, üyelerle, delegelerle açık gizli grup toplantıları, pazarlıklar yaptıklarını Delege, başkan, yönetim kurulu üyesi olmak için akıl almaz (demokratik olmayan) yöntemlere başvurarak birbirleriyle yarıştıklarını gördük.
Olanları, yaşananları, şahit olduklarımızı, demokrasi eşitlik adalet birlik beraberlik dayanışma adına verilen sözleri unutmadık. Unutmayacağız.
Büyük bir yarış ve mücadele sonucunda delege, başkan ve yönetimlere seçilenler umuyorum diliyorum, icraatları sırasında verdikleri sözleri, bizleri, üyeleri dayanışmayı, birliği, beraberliği, eşitliği, adaleti, hakkı, hukuku hiç unutmazlar. Eskiler gibi olmazlar eskilere benzemezler, sadece kendilerini düşünmezler.
Biz üyelerin seçilenlere karşı hiçbir yetkimiz, etkimiz ve yaptırım gücümüz olmadığı için sadece dilek ve temennide bulunmaktan başka elimizden hiç bir şey gelmiyor. Ama umudumuzu yitirmiyoruz. 17.06.2012
Son iki yılda 2 seçim yaşadık. Milletvekili ve parti içi seçimler. Eğri oturup doğru konuşalım. İki seçimde de gördüklerimizi, yaşadıklarımızı, şahit olduklarımızı, dürüstçe mertçe ortaya koyalım.
MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİNDE, Kendi ilimde, kendi ilçe örgütümde, milletvekili seçimlerini kazanmak için, kadınlarımız, gençlerimiz, analarımız babalarımız dedelerimiz, milletvekili adaylarımızla, seçim bürolarını sabahın erken saatlerinde buluşurduk.
Gruplara ayrılarak seçim araçlarıyla yaya olarak, halkın içine karışırdık. Esnaf Pazar ev, kahvehane, demeden akşamın geç saatlerine kadar gezer, dolaşırdık. Bildiriler broşürler dağıtır, toplantılara katılırdık. Bir birimizle tanışır kaynaşırdık.
Milletvekili seçimleri oldu, bitti, ilimizden seçilen milletvekillerimizin hepsi Ankara’ya gittiler, bizi, üyeleri, partiye gönül verenleri, yani kendileriyle çalışanları, kendilerine destek verenleri yani halkımızı unuttular.
PARTİ İÇİ SEÇİMLERDE kendi ilimde, kendi ilçe örgütümde parti içi seçimlerini kazanmak için, milletvekili seçimlerinde, çalışmalarda, seçim bürolarında hiç görmediğimiz, tanımadığımız yepyeni yüzlerin, isimlerin ortaya çıktığını gördük.
Üyeleri, delegeleri tanımak, kendilerini tanıtmak için, gruplar kurduklarını, üyelerle, delegelerle açık gizli grup toplantıları, pazarlıklar yaptıklarını Delege, başkan, yönetim kurulu üyesi olmak için akıl almaz (demokratik olmayan) yöntemlere başvurarak birbirleriyle yarıştıklarını gördük.
Olanları, yaşananları, şahit olduklarımızı, demokrasi eşitlik adalet birlik beraberlik dayanışma adına verilen sözleri unutmadık. Unutmayacağız.
Büyük bir yarış ve mücadele sonucunda delege, başkan ve yönetimlere seçilenler umuyorum diliyorum, icraatları sırasında verdikleri sözleri, bizleri, üyeleri dayanışmayı, birliği, beraberliği, eşitliği, adaleti, hakkı, hukuku hiç unutmazlar. Eskiler gibi olmazlar eskilere benzemezler, sadece kendilerini düşünmezler.
Biz üyelerin seçilenlere karşı hiçbir yetkimiz, etkimiz ve yaptırım gücümüz olmadığı için sadece dilek ve temennide bulunmaktan başka elimizden hiç bir şey gelmiyor. Ama umudumuzu yitirmiyoruz. 17.06.2012
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)