Bu Blogda Ara

7/31/12

BUGÜN BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR GÜN. NEDEN Mİ?

BUGÜN BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR GÜN. NEDEN Mİ?

Çünkü 30.7.2012 tarihinde “BU YAZIMI BİR PARTİ YETKLİMİZ OKURMU? OKURDA SES VERİR Mİ? ŞANSIMÇOK AZDA OLSA DENEYECEĞİM.” Başlıklı yazımı paylaşmıştım. Yazıma parti yetkilimizden ses gelmişti. O ses genel başkanımızdan, il başkanımızdan, ilçe başkanımızda, ilçe milletvekillerimizin birinden gelmiyordu. O ses Türkiye’nin 4. Büyük ili olan CHP BURSA HALKA İLİŞKİLER’ den geliyordu. Söz konusu yazım ve yazılarım hakkında (1.8.2012 tarihinde bugün) görüşmek için (linkteki ki yazıyla) il örgütümüze davet ediliyordum. Davet kişisel sorunumla ilgili olmayıp, partimizin sorunuyla alakalı olduğu için, benim gibi binlerce, on binlerce CHP üyesine yapılmış olan davet olarak algıladım. Bu düşünceyle daveti memnuniyetle kabul ettim. (Bu vesile ile daveti yapan CHP BURSA HALKLA İLİŞKİLERİMİZE ve daveti yapan parti yetkilimize teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.) Görüşmemizde, halka ilişkilerimize partimizin sorun ve çözümüyle ilgili olan ama çok uzun olmayan önerilerimi bir dilekçe taktim edeceğim. Dilekçemdeki önerilerin ve ilgili yazımdaki sesin CHP Bursa İl Örgütü başkanlığımız aracılığı ile daha üst parti yetkililerine iletilmesini, duyulmasını, gereğinin yapılmasını umut ediyorum. Diliyorum.

https://www.facebook.com/groups/chpbursahalklailiskiler/permalink/507552715926548/?notif_t=like

Ssabah saat 7.30 ta yakın dostumuuzun ölüm haberini aldığım için bugün görüşmeye gidemeyeceğim
NE OLUR BİRAZCIK BİRLİKTE DÜŞÜNELİM. NE OLUR BİRAZCIK BİRLİKTE BEYİN JİMNASTİĞİ YAPALIM

Ve kendimize soralım neden? Neden? Neden? Diyelim

Buyurun hep beraber okuyalım.

Genel başkanımız önemli konularda, MYK’yı, BM’sini, milletvekillerimizi, il başkanlarını toplantıya çağırıyor. Düşüncelerini aktarıyor düşüncelerini alıyor. Sonra kararı açıklıyor.

İl başkanlarımız önemli konularda il yönetim kurulunu, ilçe başkanlarını toplantıya çağırıyor. Düşüncelerini aktarıyor, düşüncelerini alıyor.

İlçe başkanlarımız önemli konularda sadece ilçe yönetim kurulunu topluyor. Ve zincirin halkası buradan kopuyor. Yani partinin gerçek sahipleriyle iletişim kopuyor. Yani delegelerle, yani çalışma grup başkanlarıyla, yani mahalle ve sokak sorumlularıyla, yani üyelerimizle yani ilçe yönetim kurulunu var eden asıl güçler yok hükmünde sayılıyor. Onların fikrine düşüncesine hiç ihtiyaç duyulmuyor.

İşte ne ararsak burada arayalım. Ne ararsak kendi içimizde arayalım. Çünkü sorunun özü içimizde, çünkü sorunun çözümü içimizde bulunuyor. Cevap o kadar basit ve kolay ki, yapılacak iş çalışma gruplarını, mahalle ve sokak sorumlularını, oluşturmaktır.

Önemli konularda üyelerimizin temsilcilerini, grup başkanlarını, delegeleri toplantıya çağırmaktır. Onlara açıklamalar yapmaktır. Onların düşüncelerini açıklamaktır. İşte formül budur. Esas temel budur. Zincirin halkalarını ta üyeye kadar bir birine sıkı sıkıya bağlamaktır.

Demokrasiye gerçekten inanıyorsak, o zaman Amerika’yı yeniden keşfetmeyeceğiz ki. Demokratik işleyişi yeniden keşfetmeyeceğiz ki, Her şey bu kadar açık, kolay ve basitken Neden bir türlü bunu yapmıyoruz? İş buraya gelince neden kırk dereden kırk su getiriyoruz? Neden ipe un seriyoruz? Neden? neden? neden? 31.07.2012

ÇOK DEĞERLİ GÖNÜL DOSTLARIM YOL ARKADAŞLARIM SİZDEN BU YAZIMI MUTLAKA OKUMANIZI DİLİYORUM İSTİYORUM.

ÇOK DEĞERLİ GÖNÜL DOSTLARIM YOL ARKADAŞLARIM SİZDEN BU YAZIMI MUTLAKA OKUMANIZI DİLİYORUM İSTİYORUM.

VE EKTEKİ YAZIMIN SESİNİ CHP BURSA İL YÖNETİMİNDEN BİRİ DUYDU VE 7 SAAT SONRA SES VERDİ. PARTİM ADINA SESİMİ DUYAN VE YANIT VEREN O YÜREĞE YÜREKTEN TEŞEKKÜR ETMEYİ BİR BORÇ BİLİYORUM.

İŞTE YANITI İŞTE YANITIM.

• Hülya Atalay bunu beğendi.
Hülya Atalay
İyi akşamlar sorunuzu anladım yine söylüyorum il binamıza bekliyoruz .Çarşamba günü il binasındayım bugünde oradaydım sizlerin bu tecrübeleri ve paylaşımlarını sizden dinlemek ve 06.08.2012 akşamki toplantıda il yönetimi arkadaşlarımızla veBaşkanımızla paylaşmak istiyorum .Gelemezseniz perşembe günü ben sizden saat ve zaman istiyorum .Niye il binası çalışan arkadaşlarımızın zaman sıkıntısı var her an orada olmak istiyorum , halkımız geliyor ,üyelerimiz ,yeni yönetim arkadaşlarımız sizin gibi yoldaşlara ve büyüklerimiizin tecrübelerini dinlemek istiyorum.Benim eşim AHMET ATALAY eski Nilüfer ilçe başkanı .kulaklarımızı tıkamadan benim ATALAY'IMA dediğim gibi dinazorlar ........Lütfen nesli tükenmeden bu güzel beyinleri duyalım dinleyelim, görelim ,paylaşalım .SAYGILAR SEVGİYLE KALIN......
7 saat önce • Beğen
------------------------------------------------
Zülfikar Bal
bu yazınızı okuduğumda sadece duygulandığımı söylemekle yetineceğim. il yönetiminden bir arkadaşın bu içerikte bir yanıt vermesi beni tek kelimeyle şaşırtmıştır. çünkü daha önce hep uyarı ikaz ve ihtar aldım. hatta disipline verilmek istendim.bugün hala buradaysam umudumu yitirmediğimden. yanılmamışım da demek ki bu sesi duyabilecek böyle yanıtlar verebilecek yüreklerde varmış. bu partim adına sadece alkışlanır. ziyaretinize kesinlikle geleceğim. sevgi ve saygılarmı sunuyorum.
9 dakika önce • Beğen

https://www.facebook.com/groups/chpbursahalklailiskiler/permalink/507552715926548/?notif_t=like
CHP BURSA HALKLA İLİSKİLER

BU YAZIMI BİR PARTİ YETKLİMİZ OKURMU? OKURDA SES VERİR Mİ? ŞANSIMÇOK AZDA OLSA DENEYECEĞİM. Çok yakın tarihte partimizde CHP’de parti seçimler yaşadık. Delege seçimlerinde üyelere haber verilmeden, liste oluşturma gücüne sahip olan her parti üyesi, hiçbir şart aramadan sadece sayıyı doldurmak için kafasına göre liste hazırladı. (Yani listeyi doldurma yetkisi tamamen bir kişide idi) Hazırlanan blok Listeler toplantıya katılan üyelerce oylandı. (Aynı isimler farklı listelerde de yer olabiliyordu) En çok oyu alan listedeki isimler delege seçilmiş oldu. Listeye adı yazılmayan özgür bir üyenin hiç seçilme şansı yoktu. İl, ilçe, kadın, gençlik, kolları seçimlerinde başkan adayları bir birleriyle yarıştı, her başkan adayı kafasına göre ya da pazarlıklar sonucu yönetim kurulu listesini hazırladı. En çok delegenin oyunu alan blok listedeki isimler yönetim kuruluna seçilmiş oldu. (Yani listeyi doldurma yetkisi tamamen başkan adaylarında idi) listeye adı yazılmayan hiçbir özgür üyenin yönetim kuruluna girme şansı yoktu. İlçe başkanı, görev dağılımında istediği yönetim kurulu üyesine istediği görevi verme yetkisine sahip. Kısaca ilçe başkan olağan üstü yetkilerle donatılmış oluyor. Bu kadar güçlü, yetkili bir başkanla ve başkana çok yakın olan kişiyle ne yönetim kurulu üyesi, ne parti üye ters düşmeyi göze alamaz. Ama başkanım deyip başkanın çevresinde dört dönenlerin, başkanın bir dediğini iki etmeyenlerin, her dediğini her ortamda onaylayan ve alkışların keyfine diyecek hiçbir şey olamaz. Parti yetkililerimize sorun şudur. Böyle bir ortamda, uygulamada ve anlayış içinde bir parti üyesi özgür iradesiyle var olabilir mi? örgüt içinde özgürce düşüncelerini, öneri ve eleştirilerini açıklayabilir mi? Özgürce aday olup, eşit koşullarda seçim yarışına girebilir mi? böyle bir ortamda, uygulamada ve anlayış içinde parti içi demokrasi kurum ve kurallarıyla uygulanabilir mi? Başkanlarımıza parti yetkililerimize önemle arz ederim. Başkanlarımızdan parti yetkililerimizden Yanıt veren olursa sevinirim. Mutlu olurum.

7/30/12

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜMÜZÜN SON 3 AYLIK ÇALIŞMALAR HAKKINDA HAZIRLADIĞIM KİŞİSEL RAPORUMDUR.




Raporumun daha önceki, soru, öneri, eleştirimde olduğu gibi dikkate alınmayacağını, okunduğu halde önemsenmeyeceğini, cevap verilmeye layık görülmeyeceğini biliyorum. Ama göle maya çalıyorum. Ya tutarsa diyorum.

Yeni seçilen ilçe örgütümüz 29.7.2012 tarihin de tam 3. ayını doldurmuştur. İlçe başkanımız henüz ilçe başkan seçilmeden önce “sözümüz söz” diye taahhütlerde bulunmuştur. Taahhütlerin neler olduğunu broşür dağıtarak, internet sayfasında yayınlayarak üyelerimize delegelerimize duyurmuştur.

Hiç şüphesiz ki, yıldırım ilçe başkanımızın, adı duyulmadan önceki sürecin, adaylığını açıklamadan önceki adaylığa hazırlık sürecinin, adaylığını açıkladıktan sonra ki seçim sürecinin ve göreve başladıktan sonra geçen 3 aylık sürecin ayrı, ayrı ele alınması, incelenmesi ve değerlendirilmesi önem taşımaktadır. Önceki süreçleri, bilmeden, incelemeden, anlamadan, değerlendirmeden, sadece 3 aylık görev sürecini ve görev bütününü değerlendirmenin eksik ve yarım olacağı düşüncesini taşıyorum.

İlçemiz yönetiminin son 3 aylık çalışma sürecini sağlıklı olarak değerlendirmek ve yorumlamak için, mali konusuyla, öğüt yapısıyla, üye profiliyle, ilçe binasıyla, örgüt çalışması ve idari işleyişi ile demirbaşları ile nasıl bir ilçe yönetiminin devir teslim alındığına dair bir raporun yazılıp ilan panosuna, asılmasını, internet ortamında yayınlanmasını, isteyen üyelere birer suretlerinin verilmesini çok isterdim. O zaman bu yorumları yapmak çok daha sağlıklı ve anlamlı olurdu. Bunun yapılmamasını eksiklik olarak gördüğümü ifade ermek istiyorum.

İlçemiz yönetiminin son 3 aylık çalışmalarını hangi temel doğrulara göre değerlendirip yorumlayacağız? Hangi kaynaklardan yararlanacağız?

1-Bu konuda en önemli kaynak partimizin tüzüğüdür.

2-İlçe yönetimimizin her hafta toplanarak aldığı kararlardır.

3-üç ay içinde kulaktan, internet sayfasından, telefonlarımıza gelen mesajlardan, yerel basınımızdan duyduğumuz, gördüğümüz şahit olduğumuz çalışmalar, eylemler, etkinlikler, toplantılardır.

4-İlçe başkanımız, başkan seçilmeden önce yapacağı işlerle ilgili örgüte duyurduğu taahhütlerdir.

4 konuyu tek tek ele alalım.

1-Son iki yıllık ve son üç aylık örgüt çalışmalarında edindiğim tecrübeye dayanarak ifade ediyorum.
Örgüt ve üyeler olarak tüzüğümüzü okumadığımız, bilmediğimiz, öğrenmediğimiz, uygulamadığımız için, tüzüğün üyelerimize öğretilmesi, anlatılması konusunda hiçbir eğitim çalışması yapılmadığı için örgüt çalışmalarının tüzüğümüzün hangi maddelerine dayandırıldığını bilmiyoruz. Partimizin anayasasına tamamen yabancıyız. İlçe örgüt organlarımızın, ilçe başkan ve yönetim kurulu üyelerimizin, parti üyelerimizin, görev yetki ve sorumluluk sınırlarının neler olduğunu bilmiyoruz. Kısaca doğruyu, yanlışı, haklıyı haksızı, başarıyı başarısızlığı hangi esasa hangi temel doğruya, hangi ilke ve kurallara dayandıracağımızı bilmiyoruz. Bilmediğimiz konularda da, denetimsiz, etkisiz ve pasif kalıyoruz.

2-Son iki yıllık ve son üç aylık örgüt çalışmalarında edindiğim tecrübeye dayanarak ifade ediyorum.
İlçe yönetim kurulumuzun her hafta toplanarak aldığı kararların neler olduğu üyelerimize açıklanmadığı, duyurulmadığı için hangi tarihte hangi kararların alındığını, alınan kararların uygulamaya konulup konulmadığı hakkında örgüt üyeleri olarak hiçbir bilgimiz olmuyor.

3- bizler için en somut önemli kaynak, Kulaktan, internetten, mesajlardan, basından duyduğumuz öğrendiğimiz haberlerdir. Örgütlenme ağımızın olmadığı, mahalle ve sokak sorumluları (muhtarlık bölgesi görevlileri T.M. 26) çalışma grupları oluşmadığı için, yapılacak iş, eylem, toplantı ve etkinliklerin tümü üyelerimize doğrudan yüz, yüze kulaktan duyurmak mümkün olmuyor. Her evde internet olmadığı için tüm üyelerimize duyurmak mümkün olmuyor. Telefondan mesaj sistemi çok az kelimelerle çok sınırlı olduğu için, üye telefonları doğru olmadığı içi, tüm üyelerimize duyurmak mümkün olmuyor. Bazı üyelerimiz duymayınca üyeler arasında haklı olarak ayrılık, ayrımcılık yapıldığı düşüncesiyle sorunlar, kırılmalar küsmeler yaşanıyor.

4-ilçe başkanımızın taahhütleri tümüyle görev süresinin bütününü kapsadığı için 3 aylık zaman dilimini gösterge olarak almak haksızlık olacaktır.

Ama yukarıdaki kaynaklara dayanarak 3 aylık örgüt çalışmalarını incelediğimde,
İlçe başkanı ve yönetim kurulu düzeyinde hasta, ölüm, düğün, esnaf, kurum, kuruluş ziyaretlerine özel bir önem verilmiştir. İlçe örgütümüze gelir sağlamak amacıyla İlçe yemeği düzenlenmiştir. Uzun yıllardan sonra ilk kez İlçe örgüt toplantısı yapılmıştır. Ve yer olarak ilçe merkezine biraz uzak olsa da, ilçemize çok güzel diyebileceğim ilçe binası kazandırılmıştır.(tadilat çalışmaları devam etmekte olup bayramdan sonra taşınma işlemi tamamlanacaktır) Ve bazı etkinliklere katılım sağlanmıştır. Sivas katliamı, kurultay vb. gibi üye kayıtları güncellenme çalışmaları devam etmektedir.

ÖNERİLERİM

3 aylık örgüt çalışmalarını incelediğimde, örgüt çalışmasının esasını, özünü, temelini oluşturacak olan (her ne şekilde ne isimle olursa olsun) örgütlenme ağının kurulması, Çeşitli başlıklardan oluşacak çalışma grupları, mahalle ve sokak sorumluları (muhtarlık bölgesi görevlileri) oluşması, çalışmaların, görev yetki ve sorumlulukların alabildiğine tabana yayılması, yaygınlaşması, başkanın yönetim kurulu üyelerinin bu vesile ile işlerinin hafiflemesi, başkanın yönetim kurulu üyelerinin çok çalışmalarından çok daha önemlisi organizasyon görevini üstlenmesi, organizasyonlara çalışacak üyelerin katılımının sağlanması, organizasyonların düzenlenmesi, Organizasyonun (çalışma grupları, mah. Sorumluları, komisyonlar vb. gibi) sağlıklı çalışıp çalışmadığının kontrol edilmesi, doğrultusunda ciddi bir çalışmanın başlatılması kısa, orta, uzun vadede yapılacak işlerin planlanmasında, programlanması, önem taşımaktadır. Önümüzde süreçte daha fazla gecikmeye meydan vermeden bu çalışmaların hayata geçmesini umut ediyorum. Bekliyorum, diliyorum. Öneriyorum.

İlçemiz örgütü başkanına yönetim kurulu üyelerimize, üyelerimize genel başkanımız şahsında tüm örgütlerimize iktidar olma yolunda başarılar diliyorum. 30.07.2012

7/27/12

SİZ BENİM YERİMDE OLSAYDINIZ NE YAPARDINIZ?



Değerli ilçe Başkanım, değerli dostlarım, değerli yol arkadaşlarım.

Hepinizin bildiği gibi iki yılı aşkın bir süredir, ağırlıklı olarak, il ve ilçe örgütümüzde partimizde olup biten gelişmeler, olaylar hakkında düşüncelerimi, önerilerimi, eleştirilerimi, sorularımı güncel olarak internet ortamında yazıyor ve paylaşıyorum. Yazılarımda kişileri, kurumları, makamları doğrudan ya da dolaylı olarak hedef almamaya azami derecede dikkat ediyorum. Partide var olduğum sürece hiçbir zaman, hiç bir grubun, kutbun, hizbin içinde yer almadım. Almamaya da yemin ettim. Yani tek başımayım. Yani tüm zorluklara rağmen partimin özgür bir üyesi olarak, özgür irademle var olma çabası verdim veriyorum.

Yazılarımın birçoğu internetten alınarak yerel basımızda yayınlanmıştır. Yeni seçilen İlçe başkanımız başkan olmadan önce yazlarımı sayfasında yayınlamamı istemiştir. Uzun bir süre de yayınlamışımdır. genel merkezimizden, halkla ilişkilerden ve genel başkan yardımcımız Nihat Matkap ’tan, bursa milletvekilimiz Sayın Aykan Doğan’dan, eski il başkanımız Gürhan Akdoğandan, Nilüfer ilçe belediye başkanımız Sayın Mustafa Bozbey’denbazı yazılarım hakkında olumlu eleştiriler gelmiştir. Mahalle temsilcisi olarak yaptığım çalışmalar, hazırladığım raporlar eski il başkanımıza örnek çalışma olarak takdim edilmiştir. Şimdi ki il başkanımız Sayın metin Çelik ise ilçe örgüt toplantımızda yaptığı konuşmada yazılarımı okuduğunu güzel şeyler yazdığımı örgüt huzurunda açıklamıştır. İlçe başkanımız Sayın Güner Aklan ise, yazılarımın hepsini okuduğunu sözlü olarak ifade etmiştir. 2 yıl içinde 500 yüzün üzerinde irili ufaklı makale yayınladığım internet ve genel merkez kayıtlarında mevcuttur. Yazılarım beğeni almasaydı iki yılda bu kadar yazı yazmam söz konusu olamazdı olamazdı. Tabiki beğenmeyenlerinde olması son derece doğal ancak

Daha önce hiç tanımadığım görmediğim konuşmadığım, yazılı sözlü olarak iletişim kurmadığım bir partilimizin doğrudan şahsımı hedef alarak CHP YILDIRIM İLÇE BAŞKANLIĞI facebook Sayfasında yayınladığı oldukça sert uslupla kaleme aldığı bir yazı beni oldukça huzursuz etmiştir. kaygılandırmıştır. Üzmüştür. Bunları yaşayan sorumlu bir üye olarak böyle bir yazı karşısında Benim yerimde siz olsaydınız ne yapardınız? Özellikle ilçe başkanımın bilgisine önemle arz ediyorum.

“Zülfikar beY yeter artık yaa CHP nin bütün sayfalarına hep birşeyler yazıyorsun başkanına yönetimine laf atıyorsun öyle yapın böyle yapın diyorsun ben artık sayfama girdiğim zaman 30 tane zülfikar bildirimi görmek istemiyorum varsa bir talebin ilçe başkanına il başkanına git yeter artık yakında bu ilçe başkanı ve yönetiminı nefes alıyorlar ama yanlış alıyorlar diye eleştirmenden korkuyorum cidden yeter artık sadece CHP lı olan ona gönül vermiş olan sen değilsin herkez bıkmış durumda sizden yaşınıza hürmeten birşey demiyorlar lütfen artık bi ara verin mümkünse faceye girmeyin ya zaten bide şu var fikirleri çok beğenilen biri olsaydınız bi ilçe veya bi il delegesi seçilirdiniz ama oda yok”
Dün, 15:08 mobil ile • Beğen

ÖNEMLİ NOT: HİÇ TANIMADIĞIM BU DEĞERLİ ARKADAŞIM BANA GÖZDAĞI VERMEDEN ÖNCE , BENİ ARKADAŞLIKTAN ÇIKARSA, YADA ENGELLESE HİÇ BİR YAZIMI OKUYAMAYAYACAK ADIMI GÖRMEYECEK. YADA LAF ATTIĞIMI İDDİA ETTİĞİ YAZILARIMDAN BİR TANESİNI YAYINLASA OKUYANALR NE OLDUĞUMU ANLAYACAK BENDE HATAMI ANLAYACAĞIM. YADA LAF ATTIĞIM YAZILARIMDAN BİR TANESİNİ BAŞKANLIĞIMIZA İLETSE GEREĞİ YAPILACAK. ÇÜNKÜ BAŞKANIMIZ AYNI ZAMANDA HUKUKÇUDUR. HİÇ BİR YAZIMDA PARTİME, PARTİLİ ARKADAŞLARIMA ZARAR VERMEK LAF ATMAK GİBİ BİR BİR DÜŞÜNCEM BİR YAZIM OLMAMIŞTIR OLAMAZDA. BİLMEYEREK HATA YANLIŞ YAPMIŞSAM ÇEKİNMEDEN ÖZELEŞTİRİMİ VERİRİM.

http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/07/chp-bursa-yildirim-ilce-orgutunden.html

URL SİNİ VERDİĞİ EKTEKİ 10.9.2010 TARİHLİ YAZIMI SADECE BİLGİ EDİNME AMACIYLA OKUMANIZI ÖZELLİKLE TALEP EDİYORUM.

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜNDEN SORUMLU İL YÖNETİM KURULU ÜYESİ ABBAS SOĞUCAK

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜNDEN SORUMLU İL YÖNETİM KURULU ÜYESİ ABBAS SOĞUCAK

CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgütüne kayıtlı bir üye olarak örgüt içinde yaşadığım bazı olayları özet 0larak bir kez daha bilginize sunmak istiyorum.
2010 yılı 5 ay sonlarında arkadaşla birlikte (yaşar kumaş ile ) ilçe binamıza gittik görev alıp çalışmak istediğimizi ilçe yönetiminden emin arkadaşımıza ilettik.
29.05.2010 tarihinde il başkanlığımıza yazdığım e-mail dilekçemde, CHP kurultayından sonra CHP lehine Türkiye genelinde çok büyük bir rüzgârın estiğini, oyların hızla arttığını, ancak il ve ilçe yönetimlerinin kadın ve gençlik kollarının yeterli olmadığını verilen hizmette çok geride kaldığını, mahalle ve iş yeri temsilcilerinin oluşmadığını, il başkanımızın derhal ilçe başkanlarıyla toplantılar yaparak örgütlenmeye ağırlık verilmesini duyarlı istekli her üyeye görev verilmesi gerektiğini potansiyel gücün var olduğunu bildirmiştim.
Sayın il başkanımız Gürhan Akdoğan 30.05.2010tarihinde verdiği bir cümlelik e-mail yanıtta ileti ve öneri için tşk etmiş hepsinin dikkate alınacağını belirmiştir.
Atalay düğün salonunda yapılan üye katılım toplantısında il başkanımıza doğrudan sözlü olarak görev talep ediyorum dedim. İlçe başkanına söyle ilgilensin dedi
Ayrıca 26.06.2010 tarihinde yıldırım ilçe Başkanlığına kadın ve gençlik kollarına verdiğim dilekçemde Üyeleri içine katacak çalışma programı hazırlanamaz mı? Genç değilim. Kadın değilim. Biz üyeler sesimizi size, örgüte, üyelere nasıl duyuracağız? Var olduğumuzu nasıl kanıtlayacağız? Düşüncelerimizi nerede nasıl açıklayacağız. Kendimizi nasıl ifade edeceğiz Çalışmalarınızı nasıl denetleyeceğiz? Nasıl sorgulayacağız. Nasıl görev alacağız? Üyelik görev yetki ve sorumluluklarımızı nasıl yerine getireceğiz? Partinin bir üyesi olarak bu sorulara cevap arıyorum.
Gereğini bilgilerinize önemle arz ederim. Demiştim. Bu dilekçeme yanıt alamadım.
Yönetim kurulu üyesi emin arkadaşın bilgisi dâhilinde 30.6.2010 tarihinde Çalışma gurubunun oluşması için imza topladım. (imza listesinin aslı sizde)
4.7.2O10 tarihinde il binamızda yapılan eğitim toplantısına katıldım.
12.7 2010 tarihinde saat 13 de Ertuğrul gazi mahalle sorumlusu olmam için ilçe başkanımıza ricada bulundum.
14.7.2010 tarihinde yanıma iki arkadaş alarak Ertuğrulgazi mahallesinde hayır bildiris dağıttım
Genel başkanımızı karşılamaya gittim mitinge katıldım.
10 gün tatile çıktım. Tatilde iken fecbookta 31.7.2010 da yazdığınız notta dönünce çok yorulacağımı sizi aramamı yazmıştınız.
Dönüşte akşam 8.30 ilçe binamıza gittim. İlçe başkamız ve yönbetimden arkadaşlar ordaydılar. Hiç kimse görevli olduğumu söylemedi. Saat 21 de herkes bir yerlere gitti. Bende eve döndüm.
Yine sizin haber vermeniz üzerine Atalay düğün salonunda yapılan sandık görevlileri toplantısı katıldım. Görev alanların hepsi listeye adları yazılmıştı. Herkesin elinde görev kağıdı vardı. Ben ilçe başkanımıza kadın kolları başkanına sordum hiçbir yere ismim yazılmamıştı. Görev alanlar bana görev veriyorlardı. Eşimin de görev listesinde ismi yoktu.
Dilenci gibi günlerce aylarca görev almak için yalvardım durdum. Görev istediğimde hiç kimse sahnede yoktu. Ama sonradan birçok kimseye çeşitli görevler verildi. Ama bana ilçe yönetiminden hiç kimse görev vermedi yada vermek istemedi görevin şu demedi. Neden. Suçum varsa neden hakkımda işlem yapılmadı. Yoksa bu kadar ısrarıma rağmen neden görev verilmedi. Görev alanlar benden çokmu yetenekli, akıllı bilgili çalışkandılar. Ne gibi kıstaslar aranıyordu. Kimler kimlere görev veriyordu. Görev yerleri isim listesi ilan tahtasına neden asılmıyor. Ve neden kimlerin hangi gün hangi saatte hangi işleri yapacakları ilan tahtasına asılmıyor. Anlık günlük belirleniyor. Gizliğin sebebi nedir?
Bunları asla şikâyet olsun diye söylemiyorum. Ve hiç kimseyi doğrudan şikâyet etmiyorum. Bu yöntemin ve uygulamanın partimizi başarıya götürmeyeceği için Sadece üzgün olduğumu ifade etmek istiyorum.
İktidara yürüyen bir kitle partisinde asıl ve esas olan az sayıda kişi ya da kişilerin gece gündüz çok çalışması ve onların alkışlanması değildir. Birçok parti üyesini ve partiliyi belli bir plan ve program içinde örgütlü olarak çalışmalara alabildiğine katanlar alkışlanmalıdır.
Yıldırım ilçeden sorumlu il yönetim kurulu üyesi olarak bu gerçekleri de bilmenizi istiyorum. Belki il yönetim toplantısında bunları gündeme alırsınız bu sorunlara çözüm arasınız diye düşüyorum. Saygılarımı sunuyorum. 10.09.2010

Not. Size bir müjde vereyim. Bugün saat 17.de bahar hanım beni önermiş bir okulda birlikte görev yapmak için. Görev dağıtanlar Onay vermişler gidebilir diye. Tarihi görev olduğu için, sorumluluk hissettiğim için göreve hayı diyemem. Bursa nın öbür ucu olsa da

7/25/12

CHP’DE PARTİ İÇİ SEÇİM MÜCADELESİ BİTTİ. PARTİ İÇİ SEÇİM MÜCADELESİ BİZİ KURTARMAK İÇİNMİ? BENİ KURTARMAK İÇİN Mİ VERİLDİ

CHP’DE PARTİ İÇİ SEÇİM MÜCADELESİ BİTTİ. PARTİ İÇİ SEÇİM MÜCADELESİ BİZİ KURTARMAK İÇİNMİ? BENİ KURTARMAK İÇİN Mİ VERİLDİ?

CHP’de seçim mücadelesini çok yakından izleyenler için bu soruya cevap vermek hiç zor olmayacaktır. Neden mi? Bir beyin jimnastiği yapalım. Soruya cevap arayalım
Kongre delegesi, il delegesi, kurultay delegesi, seçmek, seçilmek için,
İlçe başkanı, il başkanı seçmek için, seçilmek için,
İlçe, il yönetim kurulu üyeliklerine seçilmek, seçmek için,
Parti meclisine seçilmek için seçmek için,
Parti içinde verilen çetin ve zorlu mücadeleyi unutmadan gözlerinizin önüne getirin.
Demokrasi, eşitlik, adalet hak hukuk adına verilen sözleri, atılan nutukları, yaşanan olayları unutmadan tek, tek hatırlayın.
O müthiş yarışı kazanmak için, demokrasi, eşitlik, adalet, hak, hukuk adına en ön saflarda mücadele eden isimleri, yüzleri, unutmadan tek, tek gözleriniz önüne getirin.


Dedikleri gibi, CHP örgütlerinde beni değil bizi kurtarmak için, demokratik bir yarış yapıldıysa, seçimi kazananlarla kaybedenlerin, böylesine kritik bir süreçte yan, yana, el, ele, kol, kola, omuz, omuza, can, cana tek yürek, tek yumruk olarak, ben değil biz diyerek aynı, yolda aynı hedefe yürümeleri gerekir.


Üyesi olduğum örgütüme bakıyorum. Seçim öncesi gördüğüm isimlerin, yüzlerin, seçimleri, kaybeden isimlerin, yüzlerin birçoğunu göremiyorum. Üyesi olduğunuz örgütünüzde benim göremediklerimi görebiliyor musunuz? Görüyorsanız sizi ve örgütünüzü kutlarım, çünkü orada kazanan biz olmuştur. Göremiyorsanız sizin adınıza üzgünüm çünkü orada kazanan ben olmuştur.


Önümüzde ki yeni süreçte CHP’de kazananın biz olmamız için mücadele verileceğine inanıyorum. Umut ediyorum.

7/24/12

CHP Yıldırım İlçe Başkanım Sayın Güner Aklan (örgüt toplantısı hak)

CHP Yıldırım İlçe Başkanım Sayın Güner Aklan

23.10.2010 tarihinde Almira otelinde, saat 13.00 CHP Bursa İl Danışma Kurulu toplantısı yapılmıştı, davetli olmadığım halde o toplantıya bende katılmıştım. Toplantı tarihinden Kısa bir süre sonra toplantı tutanağının geniş bir özeti (ekte ki adreste görüldüğü gibi)il örgütümüzün sitesinde ve yerel basında yayınlanmıştı. Bugün o raporu internetten buluyor kimin neler konuştuğunu okuyabiliyorum.

Siz ve çalışma arkadaşlarınız göreve geldikten kısa bir süre sonra aylarca yıllarca yapılmayan ilçemiz danışma kurulunu 14.7.2012 tarihinde Barış Manço Kültür Merkezinde saat 18.00 de toplantıya çağırdınız. Örgütü üyeleri dinlediniz. Toplantıda bende konuşmuştum. Önerilerimi, eleştirimi ifade etmiştim. Örgüt toplantısı yaptığınız için, örgüt huzurunda sizi ve yönetim kurulu üyelerini kutlamış tebrik etmiştim. İl başkanımızda toplantıya biraz gecikmeli olarak katılmıştı. Uzun bir konuşma yapmış ve soruları cevaplamıştı. Tatil mevsimi olduğu için toplantıya katılmayan çok üyemiz vardı.

Sizde tıpkı il başkanlığımızın yaptığı gibi ilçemiz örgüt toplantı tutanağının geniş bir özetini (facebook sitesinde hizmete açmış olduğunuz yıldırım ilçe başkanlığı sayfasında yayınlayarak, bir suretini ilçe panosuna asarak, üyelerimizin, örgütümüzün ilgisine, bilgisine sunsaydınız. Çok iyi olmaz mıydı? Olmaz mı? Doğrusu da yapılması gerekende bu değil mi?

http://www.sonbursa.com/index.php?option=com_content&view=article&id=473:chpy-sarsacak-tutanak&catid=40:siyaset&Itemid=54

İLÇEMİZ ÖRGÜT TOPLANTI TUTAĞININ BİR ÖZETİ YAYINLANMADI PANOYA ASILMADI.

İLÇEMİZ ÖRGÜT TOPLANTI TUTAĞININ BİR ÖZETİ YAYINLANMADI PANOYA ASILMADI.

Aylar ve yıllar sonra CHP Bursa Yıldırım İlçe örgütü (ilçe danışma meclisi) ilk kez 14.Temmuz 2012 tarihinde Barış Manço Kültür Merkezinde saat 18.00 de tüm üyelerin katılımı ile toplandı. Hayatımda ilk kez ilçemiz örgüt toplantısına katıldım ve konuşma yaptım. Konuşmamın en başında aylar yıllar sonra toplantıyı düzenleyenleri kutladım ve teşekkür ettim. başka üyelerimizde düşüncelerini öneri ve eleştirilerini açıkladılar. İl başkanımızda toplantıya katıldı. uzun bir konuşma yaptı. soruları yanıtladı. Aradan tam iki hafta geçmesine rağmen toplantı tutanağı yayınlanmadı, ilçemiz panosuna asılmadı. Neden?

Oysa 2010 yılında il danışma meclis toplantısı yapıldıktan sonra, toplantı tutanağının bir özeti ilimizin sitesinde yayınlanmış örgütümüzün bilgisine sunulmuştu.

7/23/12

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ BAŞKAN VE YÖNETİMİNE

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ BAŞKAN VE YÖNETİMİNE


ÖNCE TEŞEKKÜR EDİYORUM

Facebook Sosyal Paylaşım Sitesinde bu sayfayı partililerimizin, üyelerimizin, halkımızın hizmetine açtıkları için, partimiz, il ve ilçe örgütümüz tarafından yapılan ve yapılacak olan eylemler, etkinlikler, toplantılar, hakkında bilgiler verdikleri için, bu vesile ile partililerimizin, üyelerimizin, halkımızın düşüncelerini, önerilerini, eleştirilerini bu sayfada açıklama, duyurma olanağı sağladıkları için, ayrıca, ilçe örgütümüze çok güzel diyebileceğim öğüt merkezi kazandırdıkları için Yıldırım İlçe Başkanımız Sayın Güner Aklan’a ve ilçemiz yönetim Kurulu üyelerine teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.

SONRA ÖNERİDE BULUNUYORUM

Bu iki önemli hizmetin parti içi demokratikleşme anlamında atılmış çok önemli bir adım ve açılım olduğunu düşünüyorum. Parti içi demokrasinin oluşmasına sıfırdan başladığımızı düşünecek olursak daha atacağımız yüzlerce hatta binlerce adımların ve açılımların olduğunu görüp ve anlayacağız. İşte bu adımların zaman geçirmeden ve gecikmeden, peş peşe atılmasını öneriyorum.

SONRA ELEŞTİRİDE BULUNUYORUM
Bu düşüncelerimi ifade ederken bir önceki yönetim etme anlayışı ile şu anda görevi başında bulunanların yönetim etme anlayışı arasında, pozitif ve negatif anlamda hiçbir karşılaştırma yapmak istemiyorum. Yapanları, da kendi adıma doğru bulmuyorum. Ama bir önceki yönetimden alacağımız derslerin çok fazla olduğunu düşünüyorum. Dün yapılan bazı hataların, yanlışlıkların, bilerek ya da bilmeyerek bugünde yapıldığını görüyorum.

EN SONRA TEMENNİ VE DİLEKLERİMİ İLETİYORUM

Parti ve örgüt çalışmaları, görev, yetki ve sorumluluklar, hiç gecikmeden, tabana yayılmalı, yaygınlaştırılmalı. Gökte uçan kuşa, yerdegezen karıncaya görev verilmeli. Bunun sağlanabilmesi için örgütlenme ağının süratle kurulması şarttır, gereklidir, zorunludur. Bunları yapmamanın vebali sorumluluğu çok ağırdır.

Tavanla taban arasında kesintisiz iletişimin sağlanması, yapılan iş ve işlemlerde, alınan kararlarda, hesaplarda alabildiğine şeffaf olunması, hiçbir gerekçeyle ve hiçbir şekilde üyeler arasında ayrım yapılmaması şarttır. Zorunludur. Gereklidir. Bunları yapmamanın vebali sorumluluğu çok ağırıdır.

VE BAŞARILAR DİLİYORUM.

HENÜZ ÜÇ AYINI DOLDURMAMIŞ OLAN İLÇE BAŞKAN VE YÖNETİM KURLU ÜYELERİNE DİYORUM Kİ, BAŞARILARINIZ BİZİM BAŞARIMIZ, BAŞARISIZLIKLARINIZ BİZİM BAŞARISIZLIĞIMIZ OLACAKTIR. 24.07.2012

7/21/12

SÖZÜM, ÇOK DEĞERLİ, ÇOK ÖNEMLİ, ÇOK YETKİLİ, CHP’Lİ İL BAŞKANLARIMA

SÖZÜM, ÇOK DEĞERLİ, ÇOK ÖNEMLİ, ÇOK YETKİLİ, CHP’Lİ İL BAŞKANLARIMA


Çok değerli, çok kıymetli, çok yetkili, çok önemli il başkanlarım, Ankara’dan Genel Başkanımız İl örgütsüzü ziyaret gelirse, o ilin il başkanı olarak CHP’yi temsilen Genel başkanımızı karşılar ve ağırlarsınız.

Genel başkan size dese ki, sayın il başkanım, ilçe başkanlarını toplayın. il örgütünün sorunlarını hep bir arada konuşup, tartışalım. İlçe başkanlarını en kısa sürede toplarsınız. Hiç şüphe yok ki genel başkanımız, bundan hoşnut ve memnun olur.

Çok değerli, çok kıymetli, çok yetkili, çok önemli il başkanlarım, ilin CHP il Başkanı olarak, ilinize bağlı ilçe örgütlerinin birine ziyaret giderseniz, sizi o ilçe örgütünü temsilen CHP ilçe başkanı karşılar ve ağırlar.

İl başkanı olarak, ilçe başkanına deseniz ki, sayın ilçe başkanım. Mahalle sorumlularını bir toplayın (adı başka bir şeyde olabilir) mahallelerimizin sorunlarını hep bir arada konuşalım tartışalım. Toplayamazlar çünkü mahalle sorumluları yok. İlçe başkanına deseniz ki, çalışma grup başkanlarını toplayın grupların sorunlarını hep bir arada konuşup tartışalım. Toplayamaz çünkü çalışma gurupları yok. İl başkanı olarak bundan hoşnut ve memnun olur musunuz?

İlçe başkanına bir soru sorsanız deseniz ki, sayın ilçe başkanım üyelerinizle nasıl iletişim kuruyorsunuz? Mahalle sorunlarını nasıl öğreniyorsunuz? Hiçbir sağlıklı yanıt alamazsınız. Çünkü iletişimi sağlayacak ağ kurulmamış. İl başkanı olarak bundan hoşnut ve memnun olur musunuz?

Çok değerli, çok kıymetli, çok yetkili, çok önemli il başkanlarım. İlçe başkan ve yönetimine diyorsunuz ki boş durmak yok çok çalışacaksınız, halkla üyelerle buluşacaksınız kucaklaşacaksınız.

Çok değerli, çok kıymetli, çok yetkili, çok önemli il başkanlarım. Örgütlenme ağı yoksa İlçe başkanı ve ilçe yönetim kurulu üyelerinin her biri atom karınca olsalar yeterli olabilirler mi?

Daha ne deyim sayın il başkanlarım. İlçelerimizin örgüt durum bu kadar acil bu kadar vahim. ilgilerinize bilgilerinize önemle arz olunur.

7/20/12

SÖZÜM BEN CHP İLÇE BAŞKANIYIM DİYEN İLÇE BAŞKANLARIMA

SÖZÜM BEN CHP İLÇE BAŞKANIYIM DİYEN İLÇE BAŞKANLARIMA

Çok değerli ve çok kıymetli ilçe başkanım. Öncelikle CHP ilçe başkanlığına seçildiğiniz için, CHP ilçe başkanlığı unvanını aldığınız için, CHP ilçe başkanlığı koltuğuna oturduğunuz için siz canı gönülden kutluyor ve tebrik ediyorum. Size ve çalışma arkadaşlarınıza üstün başarılar diliyorum.

Çok değerli ve çok kıymetli ilçe başkanım. Siz artık CHP ilçe başkanısınız. Ben CHP ilçe başkanıyım diye kendinizi özgürce tanıtmanız en doğal hakkınız.

Çok değerli ve çok kıymetli ilçe başkanım. Temsil ettiğiniz ilçe örgüt başkanlığını, il, başkanımız, milletvekilimiz, genel başkanımız ziyaret etse ilçe başkanı olarak siz karşılayacaksınız. Ben ilçe başkanıyım diye kendinizi takdim edeceksiniz. Bunu birçok yerde iftiharla, onurla gururla söyleyeceksiniz.

Çok değerli ve çok kıymetli ilçe başkanım. Size bir sorum olacak. CHP ilçe örgütü başkanı olarak ilçenizde bir mahalleyi, ya da sokağı ziyaret edecek olsanız, o mahallede, sokakta sizi karşılayacak olan mahalle, sokak sorumlusu var mı? Mahalle sorumlusu, sokak sorumlusu yoksa en kısa sürede mahalle ve sokak sorumlusunu oluşturmak seçmek için her hangi bir çalışmanız var mı?

Ziyaret edeceğiniz mahallenin mahalle ve sokak sorumlusu yoksa bu konuda başkanlığınızın herhangi bir çalışması, çabası yoksa o makamı, o unvanı, o koltuğu, bence hak etmiyorsunuz demektir. 20.07.2012

7/19/12

CHP’Lİ BİR ÜYE OLARAK İÇİMİ ACITIYOR YÜREĞİMİ SIZLATIYOR.



2.000.000 nüfusu olan bir şehrin 700.000 nüfusu olan bir ilçesinde CHP örgütünün asil üyesi ola aksınız. İki yıl boyunca her türlü eyleme, etkinliğe isteyerek, içinizden gelerek, büyük bir arzuyla şevkle enerjiyle katılacaksınız. İlçenizde görev alıp çalışmak için, var olmak için çok büyük çaba ve gayret sarf edeceksiniz, göz önünde hiçbir zaman gitmeyeceksiniz. Ama görünmez bir el, görünmez sihirli bir güç sizi devamlı itecek, varlığınızı kabul etmeyecek. İşte bu durum

CHP’Lİ BİR ÜYE OLARAK İÇİMİ ACITIYOR YÜREĞİMİ SIZLATIYOR.

O görünmez el, görünmez sihirli güç kim derseniz? Tam işte budur demeyeceğim, ama anlamanız için çok sağlam ipucu vereceğim.

O görünmez elin, o görünmez sihirli gücün kim olduğunu aslında hepimiz yıllardan beri çok, çok iyi biliyoruz, çok iyi tanıyoruz, çok iyi görüyoruz, çok iyi hissediyoruz. Bilmiyoruz, tanımıyoruz, görmüyoruz, hissetmiyoruz diyenlere, doğruluğundan asla kuşku duymayacakları çok sağlam ip ipucu vereceğim.

CHP genel başkanı bir il ya da ilçe örgütünü ziyaret ettiğinde genel başkanı ilk karşılayan kimdir? O ilin ya da ilçenin İl ya da ilçe başkanıdır.

O ilin il CHP’li İl başkanı, il sınırları içindeki CHP ilçe örgütlerinden birine ziyarete ettiğinde, il başkanını ilk karşılayan kimdir? O ilçenin ilçe başkanı karşılar.

CHP ilçe başkanı ilçe sınırları içindeki mahallelerden birini ziyaret ettiğinde ilçe başkanını kim karşılar? Parti tüzüğünün 26 Maddesi gereğince Mahalle sorumlusu karşılar. Mahalle ve sokak sorumluları var mı? Hayır yok.

İşte o görünmez el, o görünmez sihirli güç, yıllardan beri mahalle ve sokak sorumlularını oluşturmayan, oluşturmak istemeyen, oluşturursa kendisinin yok olacağından korkan, ürken çekinen, anlayıştır, zihniyettir. Yanlış alışkanlıktır. Uygulamadır. İşte bu durum

CHP’Lİ BİR ÜYE OLARAK İÇİMİ ACITIYOR YÜREĞİMİ SIZLATIYOR.

Bu yazıyı sabırla okuyanlara soruyorum. Partimizi esir alan bu anlayıştan, zihniyetten, alışkanlıktan, uygulamadan partimizi nasıl kurtaracağız? 20.07.2012



BURSA CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT BAŞKANLIĞINA


14.7.2012 tarihinde yapılan örgüt toplantımızda da ifade ettiğim gibi, ülkemiz ve partimiz Geriye dönüşü olmayan tarihi bir değişimin içinde bulunmaktadır. Ülkemizde ve partimizde yaşadığımız iç ve dış olaylar bunun en somut göstergesidir. Tam bu sürecin içinde partimiz, tarihi öneme sahip olan büyük kurultayını gerçekleştirmektedir. Cumhuriyet tarihinde hiç olmadığı kadar dayanışmaya, birliğe beraberliğe örgütlü gücümüzü yaratmaya ihtiyacımız olduğu çok açık bir gerçektir. Bu düşünceden hareketle sormak ve bilgi edinmek istiyorum.

Parti tüzüğümüz 5. Mad.Çalışma ilkeleri, son paragrafında diyor ki,
Siyasal yaşamda, erdemliliğe, üretkenliğe, yeteneğe ve emeğe uygun yükselmek esastır. Partililer bu ilkeye uymakla, parti yöneticileri de bu ilkeleri uygulamakla yükümlüdürler.

SORU 1-Siyasal yaşamda, erdemliliğe, üretkenliğe, yeteneğe ve emeğe uygun yükselmek esas ise, partililer bu ilkelere uymakla, parti yöneticileri de bu ilkeleri uygulamakla yükümlü ve sorumlu iseler, erdemliliğe, üretkenliğe, yeteneğe ve emeğe uygun üyeleri bulup, partiye kazandırmak için, ilçe yönetim kurulu ne gibi çalışmalar yapmaktadır?

Parti tüzüğümüz 26. Mad. birinci paragrafında diyor ki,
“muhtarlık bölgesi görevlileri (Mah. Ve Sk. Sorumluları) çalışma grubu” oluşturulur. Muhtarlık bölgesi görevlileri çalışma grubu, bağlı bulunduğu ilçe yönetim kurulunun sorumluluğu altında çalışır.

SORU 2-Adı ister muhtarlık bölge çalışma grubu görevlileri olsun, ister mahalle ve sokak sorumluları olsun, partimizin hayat damarı olan, partimizi besleyen ve güçlendiren bu örgütlenmenin ağının kurulması için ilçe yönetim kurulu ne gibi çalışmalar yapmaktadır?

Parti tüzüğümüz 30. Mad. üçüncü paragrafında diyor ki,
İlçe düzeyinde oluşturulan, çalışma gruplarının belde örgütlerinin, muhtarlık bölgesi görevlileri çalışma grupları ile ilçe çevresinde ki, belediye meclisi parti gruplarının çalışmalarını düzenler ve denetler.

Parti tüzüğümüz 83 Mad. üçüncü paragraf diyor ki,
eğitimler ilçede muhtarlık çevresi gözetilerek il ve ilçe parti eğitmenleri tarafından verilir.
Dördüncü paragraf diyor ki, parti içi eğitime katılma ve eğitimden yararlanma partide yükselmenin temel koşuludur.
Beşinci paragraf diyor ki, parti bütçesinin en az yüzde on beşi eğitim için ayrılır.

SORU 3-Parti içi eğitime katılma, eğitimden yararlanma partide yükselmenin temel koşulu ise, ilçe örgütümüzde eğitimle ilgili ne gibi çalışmalar yapılmaktadır? Elde edilen gelirinin yüzde on beşi eğitim hizmetlerinde kullanılmak üzere ayrılmış mıdır?

SORU 4-Demokratik işleyiş içinde, İl ve ilçe örgüt başkanlarımızı genel başkanımızı karşılar ağırlar, il örgütünün sorunlarını taleplerini genel başkanımıza anlatır. İl başkanlarımızı ilçe örgütü başkanlarımız karşılar ağırlar ilçe örgütünün sorunlarını taleplerini il başkanımıza anlatır.

İlçe başkanlarımızı mahalle örgütlerinde kim karşılar? Kim ağırlar? Mahalle ve sokak sorumluları yok ise, Mahallenin, üyelerin, sorunlarını, taleplerini ilçe başkanına kim anlatır?

Parti tüzüğümüzün 7 maddesi gereğince sorularım hakkında bilgi edinmek istiyorum. Bilginin tarafıma yazılı olarak verilmesi konusunda gereğinin yapılmasını önemle arz ederim. 19.07.2012
Zülfikar Bal
CHP Yıldırım İlçe Örgüt Üyesi Dağıtım
Gereğinin yapılması için CHP Yıldırım İlçe Örgüt Başkanlığına
Bilgi için: CHP Bursa İl Örgütü Başkanlığına
Bilgi için: CHP genel Başkanlığına

7/16/12

BURSA CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT BAŞKANIMIZ SAYIN GÜNER AKLAN’A 5 SORUM VAR.



Sayın ilçe başkanım
14.7.2012 tarihinde yapılan örgüt toplantımızda da ifade ettiğim gibi, ülkemiz ve partimiz Geriye dönüşü olmayan tarihi bir değişimin içinde bulunmaktadır. Ülkemizde ve partimizde yaşadığımız iç ve dış olaylar bunun en somut göstergesidir. Tam bu sürecin içinde partimiz, tarihi öneme sahip olan büyük kurultayını gerçekleştirmektedir. Cumhuriyet tarihinde hiç olmadığı kadar dayanışmaya, birliğe beraberliğe örgütlü gücümüzü yaratmaya ihtiyacımız olduğu bir gerçektir.

Kolay ve kestirme yoldan kişileri kurtarmaya yönelik değil, uzun ve zor yoldan partimizi kurtarmaya ve iktidar yapmaya yönelik olan 5 temel soru soracağım. Partimiz Türkiye'nin partisidir. Sorular cevaplar türkiyemizi ve partimizi doğrudan ilgilendirmektedir. Bu nedenle soruların ve cevaplarında gizliliği olmadığı düşüncesindeyim.

Parti tüzüğümüz 5. Mad.Çalışma ilkeleri, son paragrafında diyor ki,
Siyasal yaşamda, erdemliliğe, üretkenliğe, yeteneğe ve emeğe uygun yükselmek esastır. Partililer bu ilkeye uymakla, parti yöneticileri de bu ilkeleri uygulamakla yükümlüdürler.

SORU 1
Siyasal yaşamda, erdemliliğe, üretkenliğe, yeteneğe ve emeğe uygun yükselmek esas ise, partililer bu ilkelere uymakla, parti yöneticileri de bu ilkeleri uygulamakla yükümlü ve sorumlu iseler, erdemliliğe, üretkenliğe, yeteneğe ve emeğe uygun üyeleri bulup, partiye kazandırmak için, ilçe yönetim kurulu ne gibi çalışmalar yapmaktadır?

İlçemiz örgütünde hiçbir çalışma grubu, komisyon, (mahalle ve sokak sorumlusu) muhtarlık bölge görevlileri yok ise, üyelerimizle ilçe yönetimi arasındaki iletişim tümüyle kopmuş ise, erdemliliğe, üretkenliğe, yeteneğe ve emeğe uygun üyelere nasıl ve hangi yolla ulaşılıp partimize kazandırılacaktır?

Parti tüzüğümüz 26. Mad. birinci paragrafında diyor ki,
“muhtarlık bölgesi görevlileri (Mah. Ve Sk. Sorumluları) çalışma grubu” oluşturulur. muhtarlık bölgesi görevlileri çalışma grubu, bağlı bulunduğu ilçe yönetim kurulunun sorumluluğu altında çalışır.

SORU 2
Adı ister muhtarlık bölge çalışma grubu görevlileri olsun, ister mahalle ve sokak sorumluları olsun, partimizin hayat damarı olan partimizi besleyen ve güçlendiren bu örgütlenmenin oluşması için ilçe yönetim kurulu ne gibi çalışmalar yapmaktadır?

Parti tüzüğümüz 30. Mad. üçüncü paragrafında diyor ki,
İlçe düzeyinde oluşturulan, çalışma gruplarının belde örgütlerinin, muhtarlık bölgesi görevlileri çalışma grupları ile ilçe çevresinde ki, belediye meclisi parti gruplarının çalışmalarını düzenler ve denetler.

SORU 3
İlçemiz düzeyinde, çalışma grupları, muhtarlık bölgesi çalışma grubu görevlileri oluşmuyor, oluşması geciktiriliyor, somut çalışma başlatılmıyor yada geciktiriliyorsa ise, bu durum tüzük ihlali ve imali değil midir?

Parti tüzüğümüz 83 Mad. üçüncü paragraf diyor ki,
eğitimler ilçede muhtarlık çevresi gözetilerek il ve ilçe parti eğitmenleri tarafından verilir.
Dördüncü paragraf diyor ki, parti içi eğitime katılma ve eğitimden yararlanma partide yükselmenin temel koşuludur.
Beşinci paragraf diyor ki, parti bütçesinin en az yüzde on beşi eğitim için ayrılır.

SORU 4
Parti içi eğitime katılma, eğitimden yararlanma partide yükselmenin temel koşulu ise, ilçe örgütümüzde eğitimle ilgili ne gibi çalışmalar yapılmaktadır? İlçede elde edilen gelirimizin yüzde on beşi eğitim hizmetlerinde kullanılmak üzere ayrılmış mıdır?

SORU 5
Dört temel soru cevap bulmadan, gerekleri yerine getirilmeden, 4 temel soruyla ilgili olarak kısa, orta ve uzun vadeye dayalı olarak hiç bir plan ve program, proje hazırlanmadan, örgüte açıklanmadan, göreve geldiğiniz günden bu yana nerede ise zamanın tamamını ziyaretlere ayırmanın doğru olduğunu düşünüyor musunuz?

Parti çalışmalarında ve örgütlenmede esasa yönelik olan sorularıma cevap verilmesi için (tüzük 7/B ) Mad. ilçe başkanımızın, bilgi olması içinde il başkanımızın bilgisine önemle arz ederim. 17.7.2012

BUGÜNKÜ ŞARTLARDA BURSA CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT BAŞKANI BEN OLSAYDIM. İLK YPACAĞIM ÖNEMLİ İŞ NE OLURDU?

BUGÜNKÜ ŞARTLARDA BURSA CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT BAŞKANI BEN OLSAYDIM. İLK YPACAĞIM ÖNEMLİ İŞ NE OLURDU?

Eğitim, örgütlenme, sağlık, sosyal etkinlikler vb. Birçok konularda çalışma grupları, mahalle ve sokak sorumlularını oluşturmak için, gerekli olan komisyonları) hiç zaman kaybetmeden çalışmalara başlardım. Plan ve projeler hazırdım. (Tüzük Mad.26,30,83)

İlk yapılacak ilçe örgütü toplantısında hazırladığım plan ve projeleri örgütün bilgisine sunardım. Önerilerini eleştirilerini alırdım. Yardım ve desteklerini isterdim. Gönüllü olarak görev almak isteyenlerin isim ve soy isimlerini yazardım. En kısa zamanda gönüllü olarak görev almak isteyenlerle bir toplantı yapardım. Planı projeyi, ayrıntılı olarak anlatırdım. Seçimle ya da atamayla görev üstlenmelerini sağlardım.

Hiçbir acil işin, ziyaretlerin, hedefime koyduğum bu önemli işi geciktirmesine, aksatmasına asla izin vermezdim. Çünkü yerel seçimlerde, sandık görevlendirmelerinde onlar çok çok ihtiyaç duyulacaktır.

Şimdi ki ilçe başkanımızda hedefine önemli bir iş koymuş. Ziyaretlere aralıksız devam edeceklerini Üye güncellemelerini 6 ay içinde bitireceklerini, örgüt toplantısında açıklamıştır.

Asıl örgütün hayat damarı olan çalışma gruplarının, mahalle ve sokak sorumlularının oluşması için farklı plan ve projeler üzerinde çalışıldığını söylemekle yetinmiştir. Ama zaman belirtmemiştir. Plan ve projelerin üzerinde kimlerin çalıştığını, plan ve projelerin neler olduğu, hangi aşama da olduğunu açıklamamıştır. Somut bilgiler verilmediği için oyalama ve geciktirme olduğunu düşünüyorum.

Üyelerin güncelleşmesi elbette ki önemlidir. Ziyaretler elbette ki önemlidir. Ama üyelik güncelleştirmesinin, ziyaretlerin ve başka hiçbir işin çalışma gruplarının, mahalle ve sokak sorumlularının oluşması için yapılacak çalışmaya engel değildir.

Keşke, 14.7.2012 tarihinde Barış Manço Kültür Merkezinde yapılan örgüt toplantısında, çalışma gruplarında, mahalle ve sokak sorumluluklarında gönüllü olarak görev almak isteyenler kimler diye sorulsaydı. Sorulmadığı için gerçekten üzgünüm.


Bu konudaki ısrarlı önerilere rağmen, çalışmalar şimdilik ilçe yönetimi ve ilçe yönetimine yakın olan isimlerle birlikte ziyaretler düzeyinde sürdürülmek istenmektir. Belli ki çalışmaların tabana yayılması yaygınlaşması, çeşitli gerekçelerle geciktirilmek istenmemektedir. Bunun nedenini anlamakta gerçekten zorluk çekiyorum. 16.07.2012

NOT: Bu yazımı ilçe başkanımızın okuduğundan emin olmayı çok isterdim.

7/15/12

CHP BURSA İL BAŞKANIMIZIN, İLÇE BAŞKANIMIZIN, İLGİSİNE BİLGİSİNE DİKKATİNE ÖNEMLE SUNUYORUM


Partimizde örgütlenme nedir? Zincirin halkalarıdır.
Zincirin halkaları nelerdir?
Genel merkezdir.
İl yönetimidir
İlçe yönetimidir
Mahalle sorumlusudur
Sokak sorumlusudur.
Üyedir.
İlçe merkezinde üyenin kaydı, üyelik formu, üyelik bilgileri vardır ama
Örgüt zincirinin halkaları biri birinden kopuktur.
İlçe yönetiminin üyelerin varlığından haberi yoktur.
Aynı mahallede, aynı apartmanda yıllarca ikamet eden üyelerin biri birilerinden haberi yoktur.
Sokak sorumlusu yoktur.
Mahalle sorumlusu yoktur.
Hiçbir çalışma grubu yoktur.
Kurulan çalışan hiç bir komisyon yoktur.
700.000 bin nüfusu 3400 üyesi olan bir ilçede sadece ilçe yönetimi vardır.
Sadece ilçe yönetim kurlunun toplantıları vardır.
Sadece İlçe yönetim kurulu üyelerinin çalışması vardır.
Göreve gelir gelmez, ilk iş olarak zincirin halklarını biri birine bağlamayan, bağlamak için hiçbir çalışma yapmayan ama tüm işleri kendi görmeye çalışan, örgütlenme zincirine ihtiyaç duymayan bir ilçe yönetimi örgütlü başarıya imza atabilir mi? partiyi iktidara taşıyabilir mi? Bu önemli konuyu ve önemli soruyu

CHP BURSA İL BAŞKANIMIZIN, İLÇE BAŞKANIMIZIN, İLGİSİNE, BİLGİSİNE, DİKKATİNE ÖNEMLE SUNUYORUM

7/14/12

CHP YILDIRIM İLÇE MRGÜT TOPLANTISINDA YAPTIĞIM KONUŞMA METNİ

CHP YILDIRIM İLÇE MRGÜT TOPLANTISINDA YAPTIĞIM KONUŞMA METNİ

Yer: Bursa Barış Manço Kültür Merkezi.
Tarih: 14.6.2012 saat 18.00

Değerli üyelerimiz, hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.

17 Temmuzda yapılacak kurultayımızın, partimiz ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.

İki buçuk yıldan beri ilk kez, yıldırım ilçe başkanlığımız tarafından düzenlenen örgüt toplantısına katılıyorum.

Bu toplantının düzenli yapılması için gerçekten çok mücadele verdim. Ama şimdi

Sevinmeli miyim? Üzülmeli miyim? Bilmiyorum.

Toplantıyı düzenleyen örgüt yönetimini kutluyorum.
Bu toplantının ilk ve son olmamasını diliyorum. (ilçe danışma top. Tüzük 57/c)

Ayrıca yeri biraz sapada olsa da, şimdiki ilçe merkezimizden çok daha güzel bir mekâna kavuşturduğu için ilçe başkan ve yönetim kurulu üyelerimize teşekkür ediyorum.

Konuşmama genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, 7.7.2010 tarihinde, TV’de canlı yayında verdiği bir demeci hatırlatarak konuşmama başlamak istiyorum.

“İstanbul il başkanı burada, listeyi nasıl oluşturursa oluştursun, bu beni ilgilendirmez. İstanbul haritasını önüme koyacağım, her mahallenin sorumlusu ile telefonda görüşeceğim.

Genel başkanımız iki yıldır mahalle sorumlularıyla telefonda görüşemedi. Umarım görüşeceği günler çok uzakta değildir. Umarım ilk görüşeceği mahalle temsilcisi ilimizden ilçemizden olur.

Değerli üyeler
Hepimizin bildiği gibi, 2010 yılı nisan ayında Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olmasıyla birlikte, partimizde değişim süreci başladı.

Son iki yıl içinde partimizde
İl ve ilçe başkanları değişti
Kadın ve gençlik kolu başkanları değişti. Yönetim kurulu üyeleri değişti
Delegeler değişti,
Milletvekilleri değişti.
Parti tüzüğü değişti.

Bu kadar köklü değişmelere rağmen,
Parti ve örgüt içindeki şikâyetlerimiz, sıkıntılarımız azaldı mı? Bitti mi?

Hayır. Azalmadı. Bitmedi. Neden?
Çünkü değişim, devam ediyor.

Çünkü yıllarca süren yanlış alışkanlıklar, antidemokratik uygulamalar, disiplinsizlikler, devam ediyor.
Çünkü sorunlarımız, sıkıntılarımız, devam ediyor.

Sorunlarımızı, sıkıntılarımızı çözmek için neler yapmalıyız?
Sorular sormalıyız, Önerilerde bulunmalıyız. Taşın altına elimizi değil, bedenimizi koymalıyız?
Sorunlarımızı açıkça tartışıp, konuşmalıyız. Doğru teşhisler koyup, doğru çözümler bulmalıyız.

Bu düşünceden hareketle kendimize bir soru soralım. Diyelim ki
Örgütlü yaşam içinde en zayıf tarafımız nedir?

Örgüt üyeleri olarak, bir birimize yabancı olmamızdır. Bir birimizi tanımamamızdır.

Bir soru daha soralım diyelim ki.
Örgütlü yaşam içinde en güçlü tarafımız nedir?

Bir birine yabancı olan, bir birini tanımayan üyeler ve delegeler arasında, tanımak ve tanınmak için, eşit olmayan koşullarda

Maddi ve manevi anlamda, tüm olanaklarımızı, yeteneklerimizi, gücümüzü, becerilerimizi seferber etmektir.

Bunları parti içi seçim sürecinin her aşamasında yaşadık, Gördük ve şahit olduk.

Buna da demokrasi dedik. İçimize sindirdik. Eğer demokrasi buysa, olmaz olsun, yerin dibine batsın böyle demokrasi.

Peki, önümüzdeki süreçte neler yapmalıyız?
Bu sorunun cevabı son derece açık ve nettir.

Hiç yapmak istemediğimizi yapmalıyız.
Hiç zaman kaybetmeden, örgütlenme ağı kurma çalışmalarına başlamalıyız.

Bildik tanıdık basit ucuz politik oyunlardan artık vaz geçmeliyiz. Kafamızı kuma sokmamalıyız. Çünkü çok yakından izleniyoruz.

Kendimizle savaşmalıyız, bizi esir almaya çalışan benliği, bencilliği içimizden söküp atmalıyız, biz diyenlere kucak açmalıyız.
Bizden sonraki kuşakları düşünmeliyiz.

Hiçbir gerekçe ile üyeler arasında, ayırım ve ayrıcalık yapmamalıyız, Her bir üyeye eşit mesafede durmalıyız.

Geçmişte bir grubun içinden gelsek de,
Bir grubun adamı olsak da,
Grupçu, kutupçu, hizipçi anlayışın, uygulamanın, ahbap çavuş ilişkilerinin,

İzinsiz gizli kapaklı yapılan toplantıların, pazarlıkların köküne kezzap döküp yok etmeliyiz.
Partimizin, tüzüğüne, çalışma ilkelerine, disiplinine kesinlikle uymalıyız.

Görev yetki ve sorumluluk sınırlarımızın dışına çıkmamalıyız. Ne oldum delisi dememeliyiz.

Örgüt çalışmalarını, tabana alabildiğine yayıp ve yaygınlaştırmalıyız. İsteyen herkese görev vermeliyiz. (tüzük mad.26,30/b)

Her ne pahasına olursa olsun, partimizde örgütümüzde özgür iradeyi, özgür düşünceyi, özgür üyeyi hâkim kılmalıyız.

Gücümüzü, yetkimizi kesinlikle üyelerden ve üyelerin oylarından almalıyız. Üyelerimize hak ettiği değeri vermeliyiz.

Tıpkı örgüt yemeğinde olduğu gibi,
Tıpkı ziyaretlerde olduğu gibi,
Örgütten habersiz olarak,

Ben yaptım oldu. Alışkanlığından bir an önce kurtulmalıyız. Anlatmalıyız.

Alınan kararları, yapılan ve yapılacak olan iş ve işlemleri, etkinlikleri, eylemleri, toplantıları, ziyaretleri, görüşmeleri, görevlendirmeleri belli bir plan ve program dâhilinde dâhilinde yapmalıyız. Bunları üyelerimize duyurmalıyız

Duyuruları,
Telefonun, internetin, kulaktan kulağa haber vermenin dışında, ilan panolarına mutlaka asmalıyız.
Her konuda alabildiğine şeffaf olmalıyız.

Bütün bu işleri ve daha fazlasının yapılmasında, organizasyonunda birinci derecede sorumlu yetkili ve görevli olan, bu konularda karar alıp uygulamaya koyan
İlçe başkan ve yönetim kurulu üyeleri olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Tüz. Mad. 30/b)

Değerli üyeler
İlçemiz örgütünün bütçesi nedir? Geliri nedir? Gideri nedir?


Komisyonlara, gruplara, parti içi eğitime ayrılan pay ne kadardır? (Tüz. Mad.80,83) bilmiyoruz.


Yönetim kurulu her hafta toplanır. Hangi kararları alır ve uygulamaya koyar? Bilmiyoruz.


Örgüt içinde yapılan tüm toplantılar hangi, ilke, kural ve esaslara göre düzenlenir? Yönetilir bilmiyoruz.


Bilmediklerimizi bilmek istiyoruz.
Saygılar sunuyorum. 14.07.2012



PASİF DİRENİŞ.

PASİF DİRENİŞ.

İl ve ilçe örgütümüzde, örgütlenme ağının kurulmasına karşı sürdürülen pasif direnişi kaynak, belge, tarih vererek açıklamaya çalışacağım.

29.5.2010 tarihinde CHP Bursa il örgüt başkanlığımıza, yazdığım ve cevap aldığım, kısa bir yazımı bilginize sunmak istiyorum.

“CHP Bursa İl başkanlığına
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesiyle birlikte, CHP oylarında çok hızlı ve tahminlerin ötesinde bir artış olduğunu anketler göstermektedir.

Açıkça görülmektedir ki, il ve ilçe yönetimleri, ülke genelinde esen bu rüzgârın çok gerisinde kalmıştır. İlçe yönetim kurulu toplantıları dışında hiç bir faaliyet yok gibidir.

Mahalle temsilcileri yok, İş yeri temsilcileri yok, örgütlenme, eğitim vb. gibi çalışma grupları yok. Kadın ve gençlik kolları var ama kendileri yok. İl ilçe örgütlerinde halkı bilgilendirecek yönlendirecek, örgütleyecek faaliyet yok.

Böylesi bir dönemde bunların hayata geçirilmesi için hiç bir çalışma yok.
CHP bursa il başkanlığı, ilçe başkanları ile toplantı yapmalıdır. Çok gecikmeden, derhal ve süratle, örgütlenme çalışması başlatılması için, karar alınmalı ve uygulamaya konulmalıdır.

Bursa genelinde, evlerde, iş yerlerinde, kahvehanelerde, toplantılar düzenlenmeli. Gelişmeler, anlatılmalı. Üye yapılmalı. Duyarlı istekli arzulu olan herkese çalışma gruplarında görev verilmelidir.

CHP Bursa örgütünün bunu yapacak, alt yapısı, potansiyel insan gücü, çok deneyimli üyeleri vardır. Önemli olan bunu harekete geçirmektir. Buda il, ilçe başkan ve yönetimlerinin görev yetki ve sorumluluk alanları içindedir. “

Tarih 30.5.2010 bir gün sonra il başkanından verilen yazılı yanıt. “iletiniz, önerileriniz için teşekkür ederim. Hepsi dikkate alınacaktır. Gürhan akdoğan CHP Bursa il başkanı

Aynı yazıma Bursa Nülüfer belediye başkanı sayın Mustafa boz bey’in 29.5.2010 tarihli cevabı
Sayın Zülfikar Bal, duygularınıza, düşüncelerinize ve önerilerinize teşekkür ederim. Çok yakında CHP İlce ve Il örgütü geleceğe yönelik programla ilgili toplantı yapacaktır. Sızın önerinizi İl ve İlce örgütlerine aktaracağım. Selam ve saygılarımla

O gündür, bu gündür, örgütlenme konusunda hiçbir çalışma yapılmıyor örgütlenme ağı kurulmuyor.

Tarih 7.7.2010 Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun TV’de canlı yayındaki demeci
İstanbul il başkanı burada, listeyi nasıl oluşturursa oluştursun, bu beni ilgilendirmez. İstanbul il haritasını açacağım her mahallenin sorumlusu ile telefonda görüşeceğim.
O gündür, bu gündür, örgütlenme konusunda hiçbir çalışma yapılmıyor örgütlenme ağı kurulmuyor.

Tarih 23.10.2010 Bursa CHP il örgütü danışma kurulu toplantısı.
Nerede ise tüm konuşmacılar örgütlenme ağının kurulmasından, sokağa inilmesinden bahsediyor.
O gündür, bu gündür, örgütlenme konusunda hiçbir çalışma yapılmıyor örgütlenme ağı kurulmuyor.

Örgütlenme ağı kurulmayınca, ilçe yönetimi çaresiz, güçsüz, etkisiz duruma düşüyor.
2010 yılında yapılan, anayasa oylama öncesi
2011 yılında yapılan genel seçim öncesi, çalışma yapması için, biri birinden farklı olan çalışma gruplarına görev ve yetki veriyor.

Gruplar kendi arasında ve guruplarla yönetim kurulu arasında sorunlar yaşanıyor. Gruplar kalıcı olmuyor. Hepsi dağılıyor.
2012 yılı başlarında, parti içi seçim süreci öncesinde ve seçim süreci içinde (delege seçimlerinde) ilçe yönetimin çaresiz, etkisiz, güçsüz olduğunu, görev yapamaz duruma düştüğünü gören ve anlayanlar,

Kendiliklerinden harekete geçiyorlar. Kendi aralarında istedikleri üyelerle grup kuruyorlar. Bir anlamda ilçe yönetiminin görevini üstleniyorlar. Delege seçimleri konusunda üyeleri bilgilendirme toplantıları yapıyorlar. Seçime hazırlanıyorlar.

Özet olarak 2010,2011 ve 2012 yıllarında ilçe örgütümüzde toplam 4 çalışma görev alıyor. 4 grup başkanından birisi, hiçbir göreve aday olmuyor. 2’si milletvekili aday adayı oluyor kazanamıyor. Bir grup başkanı ise ilçe başkanlığına aday oluyor. Seçimi kazanıyor ve bizim ilçe başkanımız oluyor.

Seçimi kazanan ilçe başkanımız ve ekibi göreve gelir gelmez, ilk iş olarak örgütlenme ağı kurma çalışmalarını başlatacaklarını bekliyordum. Hayal ve umut ediyordum.

Ancak aradan 2,5 ay geçmesine rağmen, zamanın neredeyse tamamını ekip arkadaşlarıyla birlikte ziyaretle ayırdığını, Örgütlenme ağının kurulma çalışmalarına ise hiç zaman ayrılmadığını görüyor ve şahit oluyorum. Ve hayal kırıklığına uğradığımı anlıyorum.

Demokrasiyi savunan ama örgütlenme ağı olmayan, hiçbir partinin, hiçbir örgütün kalıcı başarıya imza atacağına, partiyi, örgüt güçlendireceğine kesinlikle inanmıyorum.

Türkiye’nin en büyük en köklü partisinde
Türkiye’nin en büyük ilçelerinin birinde
Çok çalışan ama çalışmak isteyenleri çalışma içine katmayan, katamayan anlayışı, zihniyeti uygulamayı samimi bulmuyorum. Doğru bulmuyorum. Doğal bulmuyorum, haklı bulmuyorum etik bulmuyorum.

Örgütsüz bir toplum demokrasiyi koruyamaz. Geliştiremez. En doğal hakları elde edemez.

O zaman, neden örgütlenme ağı kurulmak istenmiyor? Sizler nasıl cevap verirsiniz bilmem. Bu soruya benim vereceğim yanıt. Eğer örgütlenme ağı olsaydı. Bugün seçilenlerin birçoğu seçilemeyecekti ama seçilemeyenlerin birçoğu da seçilmiş olacaktı.

Kişisel düşüncem kolay ve kestirme yoldan seçilmek isteyenler örgütlenme ağının kurulmasına çok soğuk duruyorlar. Çeşitli gerekçelerle sürekli erteliyorlar. 14.07.2012

7/12/12

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT TOPLANTISI KONUŞMA METNİ

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT TOPLANTISI
Tarih 14.7.2012 barış Mançu kültür merkezi saat 18.00
Değerli örgüt üyeleri, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

2,5 yıl içinde ilk defa katıldığım, ilçemiz örgüt toplantısında, yapacağım konuşmada,
İl ve ilçe örgütümüzde, örgütlenme ağının kurulmasına karşı sürdürülen direnişi kaynak, belge, tarih vererek açıklamaya çalışacağım.

Konuşmamı 5 dakika ile sınırlı tutacağım. Bu nedenle örgüt üyelerimizin dikkatle dinlemelerini özellikle talep ediyorum.
29.5.2010 tarihinde CHP Bursa il örgüt başkanlığımıza, yazdığım ve cevap aldığım, kısa bir yazımı bilginize sunmak istiyorum.

“CHP Bursa İl başkanlığına
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesiyle birlikte, CHP oylarında çok hızlı ve tahminlerin ötesinde bir artış olduğunu anketler göstermektedir.

Açıkça görülmektedir ki, il ve ilçe yönetimleri, ülke genelinde esen bu rüzgârın çok gerisinde kalmıştır. İlçe yönetim kurulu toplantıları dışında hiç bir faaliyet yok gibidir.

Mahalle temsilcileri yok, İş yeri temsilcileri yok, örgütlenme, eğitim vb. gibi çalışma grupları yok. Kadın ve gençlik kolları var ama kendileri yok. İl ilçe örgütlerinde halkı bilgilendirecek yönlendirecek, örgütleyecek faaliyet yok.

Böylesi bir dönemde bunların hayata geçirilmesi için hiç bir çalışma yok.
CHP bursa il başkanlığı, ilçe başkanları ile toplantı yapmalıdır. Çok gecikmeden, derhal ve süratle, örgütlenme çalışması başlatılması için, karar alınmalı ve uygulamaya konulmalıdır.

Bursa genelinde, evlerde, iş yerlerinde, kahvehanelerde, toplantılar düzenlenmeli. Gelişmeler, anlatılmalı. Üye yapılmalı. Duyarlı istekli arzulu olan herkese çalışma gruplarında görev verilmelidir.

CHP Bursa örgütünün bunu yapacak, alt yapısı, potansiyel insan gücü, çok deneyimli üyeleri vardır. Önemli olan bunu harekete geçirmektir. Buda il, ilçe başkan ve yönetimlerinin görev yetki ve sorumluluk alanları içindedir. “

Tarih 30.5.2010 bir gün sonra il başkanından verilen yazılı yanıt. “iletiniz, önerileriniz için teşekkür ederim. Hepsi dikkate alınacaktır. Gürhan akdoğan CHP Bursa il başkanı
O gündür, bu gündür, örgütlenme konusunda hiçbir çalışma yapılmıyor örgütlenme ağı kurulmuyor.

Tarih 7.7.2010 Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun TV’de canlı yayındaki demeci
İstanbul il başkanı burada, listeyi nasıl oluşturursa oluştursun, bu beni ilgilendirmez. İstanbul il haritasını açacağım her mahallenin sorumlusu ile telefonda görüşeceğim.
O gündür, bu gündür, örgütlenme konusunda hiçbir çalışma yapılmıyor örgütlenme ağı kurulmuyor.

Tarih 23.10.2010 Bursa CHP il örgütü danışma kurulu toplantısı.
Nerede ise tüm konuşmacılar örgütlenme ağının kurulmasından, sokağa inilmesinden bahsediyor.
O gündür, bu gündür, örgütlenme konusunda hiçbir çalışma yapılmıyor örgütlenme ağı kurulmuyor.

Örgütlenme ağı kurulmayınca, ilçe yönetimi çaresiz, güçsüz, etkisiz duruma düşüyor.
2010 yılında yapılan, anayasa oylama öncesi
2011 yılında yapılan genel seçim öncesi, çalışma yapması için, biri birinden farklı olan çalışma gruplarına görev ve yetki veriyor.

Gruplar kendi arasında ve guruplarla yönetim kurulu arasında sorunlar yaşanıyor. Gruplar kalıcı olmuyor. Hepsi dağılıyor.
2012 yılı başlarında, parti içi seçim süreci öncesinde ve seçim süreci içinde (delege seçimlerinde) ilçe yönetimin çaresiz, etkisiz, güçsüz olduğunu, görev yapamaz duruma düştüğünü gören ve anlayanlar,

Kendiliklerinden harekete geçiyorlar. Kendi aralarında istedikleri üyelerle grup kuruyorlar. Bir anlamda ilçe yönetiminin görevini üstleniyorlar. Delege seçimleri konusunda üyeleri bilgilendirme toplantıları yapıyorlar. Seçime hazırlanıyorlar.

Özet olarak 2010,2011 ve 2012 yıllarında ilçe örgütümüzde toplam 4 çalışma görev alıyor. 4 grup başkanından birisi, hiçbir göreve aday olmuyor. 2’si milletvekili aday adayı oluyor kazanamıyor. Bir grup başkanı ise ilçe başkanlığına aday oluyor. Seçimi kazanıyor ve bizim ilçe başkanımız oluyor.
Seçimi kazanan ilçe başkanımız, göreve gelir gelmez, ilk iş olarak örgütlenme ağı kurma çalışmalarını başlatacağını hayal ve umut ediyordum. Ve bekliyordum.

Ancak aradan 2,5 ay geçmesine rağmen, zamanın neredeyse tamamını ekip arkadaşlarıyla birlikte ziyaretle ayırdığını, Örgütlenme ağının kurulma çalışmalarına ise hiç zaman ayrılmadığını görüyor ve şahit oluyorum. Ve hayal kırıklığına uğradığımı anlıyorum.

Demokrasiyi savunan ama örgütlenme ağı olmayan, hiçbir partinin, hiçbir örgütün kalıcı başarıya imza atacağına, partiyi, örgüt güçlendireceğine kesinlikle inanmıyorum.

Türkiye’nin en büyük en köklü partisinde
Türkiye’nin en büyük ilçelerinin birinde
Çok çalışan ama çalışmak isteyen isteyenleri çalışma içine katmayan, katamayan anlayışı, zihniyeti uygulamayı samimi bulmuyorum. Doğru bulmuyorum. Doğal bulmuyorum, haklı bulmuyorum etik bulmuyorum.
Örgütsüz bir toplum demokrasiyi koruyamaz. Geliştiremez. En doğal hakları elde edemez.

O zaman, neden örgütlenme ağı kurulmak istenmiyor? Sizler nasıl cevap verirsiniz bilmem. Bu soruya benim vereceğim yanıt. Eğer örgütlenme ağı olsaydı. Bugün seçilenlerin birçoğu seçilemeyecekti ama seçilemeyenlerin birçoğu da seçilmiş olacaktı.

Kolay ve kestirme yoldan seçilmek isteyenler örgütlenme ağının kurulmasına çok soğuk duruyorlar. İpe un seriyorlar.