Bu Blogda Ara

3/03/13

CHP ADINA, BURSA İL ÖRGÜTÜMÜZ ADINA ÖNEMLİ BİR HABER. ÖNEMLİ BİR YAZI MUTLAKA OKUMALISINIZI VE HABERİN DEVAMINI TAKİP ETMENİZİ DİLİYORUM ÖNERİYORUM.


Yazılarımı okuyan, yorumlayan, beğenen, eleştiren paylaşan çok değerli yol arkadaşlarım, çok değerli CHP’liler ve çok değerli CHP Bura il örgüt üyelerimiz. İl ve ilçe örgütlerimizin çok değerli üyeleri. İl örgütümüzün facebook iletişim sayfasında Bilişimden sorumlu başkan yardımcımızın CHP Bursa İl Örgütü Danışma Kurulu bildirimini (ilişikteki duyurusunu )okuduğum anda düşüncelerimi duyuranın altına yazmıştım.  Bilginize ilginize, ilginize dikkatinize önemle sunuyorum.


T0plantı salonuna saat tam 11.30 gittim. Ve toplantı sonlanıncaya kadar (17.30) toplantıdaki gelişmeleri,  yaşananları, konuşmaları dikkatle dinledim.  Titizlikle notlar tuttum.  Her zaman olduğu gibi bolca resimler çektim.  Bilgi sayarım a yükledim. İzlenimlerimi resimlerle birlikte yayınlamam için üzerinde biraz çalışmam gerekiyor.

ETKİNLİK BİLDİRİMİ:
CHP BURSA “İl Danışma Kurulu Toplantısı” 03 Mart 2013 tarihinde,Pazar Günü, Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi Orhangazi Salonu’nda 12.00-18.00 saatleri arasında yapılacaktır.
Örgüt çalışmalarının ele alınacağı ve yerel seçim startının verileceği toplantıya katılımınızı bekliyoruz.
Sevgi ve Saygılarımızla CHP Bursa İl Başkanlığı
Formun Üstü
Beğenmekten Vazgeç ·  · Gönderiyi Takip Etmeyi Bırak · 27 Şubat, 11:54


Zülfikar Bal CHP BURSA İL BAŞKANIMIZI, İL YÖNETİM KURULU ÜYELERİMİZİ YÜREKTEN KUTLUYORUM ALKIŞLIYORUM. NEDEN Mİ?


BANA GÖRE BU DUYURU, BU HABER, BU DAVET OLAĞAN ÜSTÜ BİR ÖNEME, DEĞERE VE ANLAMA SAHİP. BU HABERDEN BU DUYURUDAN SON DERECE HEYECAN VE COŞKU DUYDUĞUMU RAHATLIKLA SÖYLEYEBİLİRİM. DAHA ÖTESİ NARA ATABİLİRİM İŞTE ÖZLEDİĞİM CHP BU DİYEBİLİRİM. DÜŞMANLAR ÇATLASIN DOSTLAR BAYRAM ETSİN DİYEBİLİRİM.


NEDEN Mİ?


ÇÜNKÜ YILLARDAN BERİ İLK KEZ CHP BURSA “İL DANIŞMA KURULUNU BÜYÜK BİR KONFERANS SALONUNDA YAPIYOR. VE GÜNLERCE ÖNCEDEN DUYURULUYOR. ÜYELER, PARTİLİLER DAVET EDİLİYOR. İLK KEZ YÜREKTEN GELEN BİR DUYGUYLA BİR COŞKUYLA BİR ÖZLEMLE BÖYLE BİR KARAR ALDIKLARI İÇİN CHP BURSA İL BAŞKANIMIZI VE İL YÖNETİM KURULU ÜYELERİMİZİ KUTLUYORUM, ALKIŞLIYORUM. 


BU UYGULAMANIN İLÇE ÖRGÜTLERİMİZE ÖRNEK TEŞKİL ETMESİNİ DİLİYORUM. CHP BURSA İL DANIŞMA KURULUNUN CHP’NİN VAKARINA YAKIŞIR OLGUNLUKLA, COŞKUYLA, HEYECANLA ŞÖLEN HAVASI İÇİNDE GERÇEKLEŞECEĞİNE İNANIYORUM.

27 Şubat, 18:46 · Beğen

Salih Pektaş Hasan bey, toplantı gündeminin toplantıdan önce katılımcılara bildirilmesi, burada açıklanması, yararlı olacaktır. YEREL ve GENEL toplumsal sorunların ve çözümlerin tartışılacağı bir toplantı olmasını dilerim.

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10151481467109419&set=p.10151481467109419&type=1Formun Altı


CHP ADINA, BURSA İL ÖRGÜTÜMÜZ ADINA ÖNEMLİ BİR HABER. ÖNEMLİ BİR YAZI MUTLAKA OKUMALISINIZI VE HABERİN DEVAMINI TAKİP ETMENİZİ DİLİYORUM ÖNERİYORUM.



Yazılarımı okuyan, yorumlayan, beğenen, eleştiren paylaşan çok değerli yol arkadaşlarım, çok değerli CHP’liler ve çok değerli CHP Bura il örgüt üyelerimiz. İl ve ilçe örgütlerimizin çok değerli üyeleri. İl örgütümüzün facebook iletişim sayfasında Bilişimden sorumlu başkan yardımcımızın CHP Bursa İl Örgütü Danışma Kurulu bildirimini (ilişikteki duyurusunu )okuduğum anda düşüncelerimi duyuranın altına yazmıştım.  Bilginize ilginize, ilginize dikkatinize önemle sunuyorum.


T0plantı salonuna saat tam 11.30 gittim. Ve toplantı sonlanıncaya kadar (17.30) toplantıdaki gelişmeleri,  yaşananları, konuşmaları dikkatle dinledim.  Titizlikle notlar tuttum.  Her zaman olduğu gibi bolca resimler çektim.  Bilgi sayarım a yükledim. İzlenimlerimi resimlerle birlikte yayınlamam için üzerinde biraz çalışmam gerekiyor.

ETKİNLİK BİLDİRİMİ:
CHP BURSA “İl Danışma Kurulu Toplantısı” 03 Mart 2013 tarihinde,Pazar Günü, Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi Orhangazi Salonu’nda 12.00-18.00 saatleri arasında yapılacaktır.
Örgüt çalışmalarının ele alınacağı ve yerel seçim startının verileceği toplantıya katılımınızı bekliyoruz.
Sevgi ve Saygılarımızla CHP Bursa İl Başkanlığı
Formun Üstü
Beğenmekten Vazgeç ·  · Gönderiyi Takip Etmeyi Bırak · 27 Şubat, 11:54


Zülfikar Bal CHP BURSA İL BAŞKANIMIZI, İL YÖNETİM KURULU ÜYELERİMİZİ YÜREKTEN KUTLUYORUM ALKIŞLIYORUM. NEDEN Mİ?


BANA GÖRE BU DUYURU, BU HABER, BU DAVET OLAĞAN ÜSTÜ BİR ÖNEME, DEĞERE VE ANLAMA SAHİP. BU HABERDEN BU DUYURUDAN SON DERECE HEYECAN VE COŞKU DUYDUĞUMU RAHATLIKLA SÖYLEYEBİLİRİM. DAHA ÖTESİ NARA ATABİLİRİM İŞTE ÖZLEDİĞİM CHP BU DİYEBİLİRİM. DÜŞMANLAR ÇATLASIN DOSTLAR BAYRAM ETSİN DİYEBİLİRİM.


NEDEN Mİ?


ÇÜNKÜ YILLARDAN BERİ İLK KEZ CHP BURSA “İL DANIŞMA KURULUNU BÜYÜK BİR KONFERANS SALONUNDA YAPIYOR. VE GÜNLERCE ÖNCEDEN DUYURULUYOR. ÜYELER, PARTİLİLER DAVET EDİLİYOR. İLK KEZ YÜREKTEN GELEN BİR DUYGUYLA BİR COŞKUYLA BİR ÖZLEMLE BÖYLE BİR KARAR ALDIKLARI İÇİN CHP BURSA İL BAŞKANIMIZI VE İL YÖNETİM KURULU ÜYELERİMİZİ KUTLUYORUM, ALKIŞLIYORUM. 


BU UYGULAMANIN İLÇE ÖRGÜTLERİMİZE ÖRNEK TEŞKİL ETMESİNİ DİLİYORUM. CHP BURSA İL DANIŞMA KURULUNUN CHP’NİN VAKARINA YAKIŞIR OLGUNLUKLA, COŞKUYLA, HEYECANLA ŞÖLEN HAVASI İÇİNDE GERÇEKLEŞECEĞİNE İNANIYORUM.

27 Şubat, 18:46 · Beğen

Salih Pektaş Hasan bey, toplantı gündeminin toplantıdan önce katılımcılara bildirilmesi, burada açıklanması, yararlı olacaktır. YEREL ve GENEL toplumsal sorunların ve çözümlerin tartışılacağı bir toplantı olmasını dilerim.

Formun Altı

3/02/13

CHP’YE, CHP ÖRGÜTLERİNİ YÖNETENLERE BU UYGULAMA HİÇ AMA HİÇ YAKIŞMIYOR. NEDEN Mİ?

CHP’YE, CHP ÖRGÜTLERİNİ YÖNETENLERE BU UYGULAMA HİÇ AMA HİÇ YAKIŞMIYOR. NEDEN Mİ?

Dün, CHP nin kapılarının halka kapalı olduğundan, parti içi muhalefetin olmayışından, despot bir disiplin uygulanmasından, küçük olsun benim olsun anlayışından, yöneticilerin dört duvar arasına hapsolmasın dan, her şeyi masa başında, kâğıt üstünde, ahbap çavuş ilişkisi içinde yapılmasından şikâyet ediyorduk. El aman demiştik. Şu baştakiler bir gitse diyorduk. 

Bugün baştakiler gitti. yerine yenileri geldi. CHP kapılarını halka açtı. Açtı ama elimizi vicdanımızın üzerine koyalım. Aynanın karşısına geçelim başkan olarak, yönetici olarak, delege olarak, sade bir parti üyesi olarak azıcık düşünelim ve kendimize soralım. 

Dünden farklı olarak, il ilçe örgütlerinde parti içi muhalefet var mı? Parti disiplini var mı? Doğruyu yanlışı sorgulayan denetim var mı? Halkın arasına inen, halkla bütünleşen, kaynaşan örgüt yönetimleri var mı? Sadece CHP’yi, CHP tüzüğünü savunan, kendini eşit koşullarda özgürce ifade eden özgür irade, özgür üye var mı? Özgür iradenin, özgür üyenin parti içinde mevcut olan güçler karşısında seçimlere eşit şartlar içinde hazırlanma, yarışma şansı var mı?

Parti içi muhalefetin olmadığı, demokratik kurallara uygun olarak toplantıların yapılmadığı, bir yapı ve bir anlayış içinde demokrasinin varlığından söz edilebilir mi? Böyle bir uygulama ve ortam içinde öğür üyenin, özgür iradenin özgürce nefes alma, kendini var etme yaşama şansı olabilir mi? var diyenlere büyük devlet adamı İsmet İnönü’nün bir sözünü hatırlatayım. HADİ CANIM SENDE. 02.03.2013

BAĞIR, BAĞIR BAĞIRIYORUM. SESİMİ DUYUYORSANIZ SES VERİN DİYORUM


 BAĞIR, BAĞIR BAĞIRIYORUM. SESİMİ DUYUYORSANIZ SES VERİN DİYORUM

CHP Yıldırım ilçe örgütünün üyeleri ne

Yol arkadaşlarıma

CHP’nin çok değerli, vefalı, bilgili, birikimli ak saçlı aslan sosyal demokratlarına

 Kadın ve gençlik kollarımızın başkanlarına, üyelerine

DEMOKRASİ, EŞİTLİK, ÖZGÜRLÜK, HAK HUKUK ADINA BAĞIR, BAĞIR, BAĞIRIYORUM. 

HEPİNİZE, HER BİRİNİZE SESLENİYORUM. SESİMİ DUYUYORSANIZ SES VERİN DİYORUM.

PARTİMİZİN TÜZÜĞÜ VARDIR.

PARTİMİZİN TÜZÜĞÜ HEPİMİZİN ANAYASASIDIR.

HEPİMİZ ANAYASAMIZA UYMAK ZORUNDAYIZ.

HEPİMİZ ANAYASIMIZA UYMAYANLARI UYARMAK ZORUNDAYIZ.  

HEPİMİZ ANAYASAMIZA SAHİP ÇIKMAK VE KORUMAK ZORUNDAYIZ.

HİÇ BİRİMİZİN HİÇ BİR SIFATLA, ANAYASAMIZI BİR KERE ÇİĞNERSEK, BİR KERE İHLAL VE İHMAL EDERSEK BİR ŞEY OLMAZ DEME HAKKI LÜKSÜ HİÇ AMA HİÇ YOK. ÇÜNKÜ ANAYASAMIZ BİZİM REHBERİMİZDİR. IŞIĞIMIZDIR. YOL GÖSTERENİMİZDİR.

Uzun yıllar sonra ilk kez delegelerimiz, üyelerimizin oylarıyla seçildi. Delegelerimiz, il, ilçe başkanlarımız, yönetim kurulu üyelerimiz tümüyle yenilendi. Bir devir kapandı, yeni bir devir açıldı. Parti tüzüğümüzün birçok maddeleri yenilendi. YENİ CHP kuruldu. İlçe kongremiz 29.5.2012 tarihinde yapıldı. Aradan tam 10 geçti. 

Parti tüzüğümüzün 29 maddesine göre 10 ayda 5 defa genişletilmiş yönetim kurulu toplantısı yapılması gerekirdi bir defa yapıldı.

Danışma kurulu yönetmeliğinin 5. Maddesine göre 3 defa ilçe danışma kurulu toplanışı yapılması gerekirdi 1 defa yapıldı.

Hepimiz hep birlikte soralım

Tüzük hükmü gereği olan bu toplantıları düzenli olarak vakti zamanı geldiğinde neden yapmıyoruz?  Üyelerimizi, delegelerimizi, mahalle sorumlularımızı, komisyon başkanlarımızı, ilçe başkan yardımcılarımızı bu toplantılarda neden konuşturmuyoruz? Partimizin, örgütümüzün sorunlarını neden tartışmıyoruz? Neden Konuşmuyoruz? Neden bir birimize sorular sormuyoruz? Cevaplar almıyoruz? Bu toplantılarda bir birimizle neden tanışmıyoruz?  Bu toplantılarda neden öneriler, eleştiriler yapmıyoruz?  Her toplantı sonunda toplantı tutanaklarını ilçemizde panolara asıp üyelerimizi bilgilendirmiyoruz?  Neden? Neden? Neden?

 Yapacağımız tüm işleri, eylemleri, etkinlikleri, görüşmeleri, ziyaretleri, neden planlı programlı yapmıyoruz. Neden yaptığımız çalışma plan ve programını ilan tahtasına asarak üyelerimize duyurmuyoruz?  Neden? Neden? Neden?

Hangimiz cumartesi günleri yapılan toplantılara faydalı değil diyebilir? Cumartesi toplantılarında üyelerimiz susup dinlemek, zorunda kaldığını hiç birimiz unutmayalım. CHP nin özgür, bilgili birikimli, CHP ye emek vermiş ak saçlı sosyal demokratlarını cumartesi toplantılarıyla susturmak başka toplantılarda onları konuşturmamak haksızlık değil mi? anayasamıza tüzük hükümlerine aykırı değil mi?   

DEMOKRASİYE, EŞİTLİĞE, ÖZGÜRLÜĞE, ADALETE, HAKKA, HUKUKA İNANLARIN,  GÖREVLİ, YETKİLİ VE SORUMLU OLANLARIN BU SORULARA MUTLAKA YANIT VERMESİ GEREKİR. 03.03.2013

  





2/27/13

BUNLARI YAZMAK SUÇSA GEREĞİ MUTLAKA YAPILMALIDIR AMA SUÇ DEĞİLSE DE GEREĞİ MUTLAKA YAPILMALIDIR.



Biz, CHP’liler ve CHP’li üyeler olarak öteden beri ne diyoruz, bizim diğer partilerden farkımız vardır diyoruz. O farkımız nedir? Örgütlü yaşamın pratiği içinde, diğer partili üyeler gibi, El etek öpmek için sıraya girmeyiz, kimsenin karşısında el pençe divan durmayız, emrin olur ağam, paşam başkanım demeyiz. 

Demokratik kural ve yöntemlere, toplantı, usul, esas ve disiplin kurallarına göre, irili, ufaklı, gündemli gündemsiz toplantılar düzenleriz. Toplantılarda düşüncelerimizi, önerilerimizi eleştirilerimizi öğürce, eşit söz hakkı kullanarak enine boyuna tartıştıktan, konuştuktan sonra çoğunluğun onayladığı kararları uygularız. 

Demokratik kural ve yöntemlere, toplantı usul, esas ve disiplin kurallarına göre, tüzük yönetmelik hükümlerine uygun olarak toplantılar düzenliyor muyuz? Toplantılarda düşüncelerimizi, önerilerimizi eleştirilerimizi, öğürce, eşit sürelerde söz hakkı alarak enine boyuna tartışıp kararlar alıp uyguluyor muyuz?

Örneğin ilçe örgüt yapısı içinde tüzük ve yönetmelik hükümlerine göre hangi organlar, birimler toplantı düzenleyebilir?

İlçe yönetim kurulu,

İlçe danışma kurulu,

Belde yönetim kurulu

İlçe belediye ve il genel meclis grupları

İlçe kadın ve gençlik kolları yönetim kurulları

Çeşitli başlıklardan oluşan çalışma grupları (komisyonlar)

Mahalle örgütleri (sorumluları, başkanları, yönetim kurulları)

Adı altında örgüt toplantıları düzenlenir.

Bunları mercek altına koyup inceleyelim.

Örgüt çalışmalarında son 10 ayı esas alacak olursak, ilçe, kadın ve gençlik kolları yönetimlerinin genel olarak her hafta toplandıklarını biliyorum. Ama her üç organında hangi toplantılarda hangi kararları üyelere açıklanmadığı için bilmiyoruz.

Tüzük hükmüne göre, ilçe yönetimi her iki ayda bir genişletilmiş olarak, ilçe danışma kurulu toplantılarının (danışma kurulu yönetmeliğine göre) her üç ayda bir düzenli olarak toplanması gerekirken toplanması gerekir ya hiç toplanmadığını ya da bir kez toplandığına biliyoruz.

Belde yönetimleri birçok yerde yok. Belediye meclisi ve il genel meclis gruplarının toplantısından biz üyelerin hiç haberi olmuyor.

Mahalle örgütlerinin ve komisyonların oluşmadığı, oluşan yerlerde toplantı yapılıp yapılmadığı konusunda bilgimiz olmuyor.

Genç ve bayan olmayan, yönetim kuruluna seçilmeyen üyelerin örgüt içinde kendilerini, düşüncelerini, öneri ve eleştirilerini açıklama seslerini duyurma olanağı tamamen ortadan kalkmış oluyor. Sorunun özünü de bu oluşturuyor. Bu konudaki hiç bir sorulan hiçbir soruya hiçbir yetkili somut bir yanıt vermiyor. Vermek istemiyor. Ve CHP üyesi ham çaresiz hem savunmasız kalıyor.

2/26/13

YALVARIYORUM NE OLURSUNUZ, GERÇEK CHP Lİ İSENİZ BU YAZIMI MUTLAKA OKUYUN AMA YAZIMI OKUMADAN BEĞENMEYİN, YORUM YAZMAYIN ( Devamı en son satırda)


( Bu yazım. CHP hakkında bu güne kadar yazdığım tüm yazılarımın özetidir diyebilirim. )

3 Yıldan beri en çok örgüt toplantılarının yapılması, (örgütlenme ağının kurulması)  hakkında yazlar yazdığım için, en çok,  görev yetki ve sorumluluk üstlenenlerden, karar merciine seçilenlerden, toplantı yapma, düzenleme yetkisi olanlardan, daha açıkçası köşe başlarını tutanlardan ( hem dün hem bugün )  uyarı, ikaz aldım ve alıyorum. Böylece  CHP'de özgür  üye olmanın  bedelini ödemeye devam ediyorum.  

NE DİYE UYARIYOR VE İKAZ EDİYORLAR HEP BİRLİKTE OKUYALIM.

Hep aynı şeyleri yazıyorsun. Bıktırıyorsun. çok sık yazıp sayfamızı meşgul ediyorsun.  Bize yer  bırakmıyorsun. Parti içi sorunlarını internet ortamında yayınlıyorsun. Rakip partilere malzeme veriyorsun. (yazdığım tüm konuları basından ve internetten öğrendiğimi keşke bilip anlasalar) Hep CHP’yi eleştiriyorsun. AKP’nin yaptıklarını yapacaklarını vb. gibi diğer önemli konuları hiç yazmıyorsun. Diye huzura çağırıyorlar,uyarıyorlar, ikaz ediyorlar.  Şunu yap bunu yapma diye akıl veriyorlar. Hiçbir soruma yanıt vermiyorlar. Yazılarımın içeriği ile hiç ilgilenmiyorlar. Ama yazılarımı hiçbir gerekçe göstermeden (partimize, örgütümüze ait olan) iletişim sayfalarından siliyorlar,  sansür koyuyorlar.  Engelliyorlar. Paylaşmamı yasaklıyorlar. Ama suçun şudur demiyorlar.  Suç kanıtını (yazımı) partimizin yetkili organı olan disiplin kuruluna iletmiyorlar?  kendilerini  ceza vermeye  yetkili sanıyorlar.

HEP BİRLİKTE PARTİ YÖNETİCİLERİNE SOMUT SORULAR SORALIM. BİLGİ İSTEYELİM

CHP tüzüğü, başlık, çalışma ilkeleri 5. Mad. diyor ki,

“Partili özel yaşamlarında, görevlerinde, işlerinde ve üyesi bulundukları kuruluşlarda partinin ilkeleri doğrultusuna uygun davranırlar ve çalışırlar”

“Partililer toplum hayatının ve parti görevlilerinin gerektirdiği yetenekleri kazanmak; sorumluluk yerlerine, partinin başarılı, bilgili ve yetenekli üyelerinin seçilmelerini sağlamak için sürekli çaba harcarlar”

“ Siyasal yaşamda;  erdemliliğe üretkenliğe, yeteneğe ve emeğe uygun yükselmek esastır. Partililer, bu ilkelere uymakla, parti yöneticileri de bu ilkeleri uygulamakla yükümlü ve sorumludurlar”

İlçe yöneticilerimizin en çok korktuğu, sorulmasını hiç istemedikleri soruyu hep birlikte soralım. Yazılı bilgi isteyelim.

Partililerimiz (örgüt yöneticilerimiz) partinin ilkeleri doğrultusuna uygun olarak davranıyor ve çalışıyorlar mı?

Partililerimiz  (örgüt yöneticilerimiz) partinin başarılı, bilgili ve yetenekli üyelerinin seçilmelerini sağlamak ne gibi çaba sarf etmişlerdir?

Parti yöneticilerimiz partimizin çalışma ilkelerini örgütlü yaşamın pratiği içinde uyguluyorlar mı?

Bu konuda yapılan çalışmalarla ilgili Tarih, yer, zaman bildirerek yazılı somut bilgiler verir misiniz? 

HEP BİRLİKTE PARTİ YÖNETİCİLERİNE SOMUT SORULAR SORALIM. BİLGİ İSTEYELİM

CHP tüzüğü, başlık muhtarlık bölgesi çalışma görevlileri çalışma grubu 26. Madde diyor ki,

“Muhtarlık bölgesi görevlileri oluşturulur. Muhtarlık bölgesi görevlileri (yani mahalle sorumluları) çalışma grubu, bağlı bulunduğu, İlçe yönetim kurulunun sorumluluğu altında çalışır.”

İlçe yöneticilerimizin en çok korktuğu, sorulmasını hiç istemedikleri soruyu hep birlikte soralım.  Partimizin can damarı mahalle sorumluları oluştu mu? Kurumsallaştı mı? Aktif hale geldi mi? göreve geldiğiniz tarihten bu yana mahalle sorumlularının oluşması, kurumsallaşması, aktif hale gelmesi için ne gibi somut çalışmalar yapıldı? Yapılıyor? 

Bu konuda yapılan çalışmalarla ilgili Tarih, yer, zaman bildirerek yazılı somut bilgiler verir misiniz?

HEP BİRLİKTE PARTİ YÖNETİCİLERİNE SOMUT SORULAR SORALIM. YAZILI BİLGİ İSTEYELİM

CHP tüzüğü, başlık İlçe başkanı 28. Madde diyor ki,

“ İlçe düzeyinde kurulmuş çalışma gruplarının, belde başkan ve yönetim kurullarının, (şimdi bunlar yok) muhtarlık bölgesi görevlileri çalışma gruplarının (yani mahalle sorumlularının, kanunda ve tüzükte belirlenen ya da parti organlarınca verilen görevleri yerine getirmeleri için uyumlu verimli çalışmalarını sağlar”

İlçe yöneticilerimizin en çok korktuğu, sorulmasını hiç istemedikleri soruyu hep birlikte soralım. Yazılı bilgi isteyelim.  

Parti yöneticileri maddede yazılı olan örgüt organlarının uyumlu verimli çalışmalarını sağlamak için ne gibi çalışma denetleme, organizasyon yapıyorlar?  Maddede yazılı olan örgüt organlarının görevlerini bizzat parti yöneticilerimi yapmaya çalışıyorlar? Bu konuda yapılan çalışmalarla ilgili Tarih, yer, zaman bildirerek yazılı somut bilgiler verir misiniz?

HEP BİRLİKTE PARTİ YÖNETİCİLERİNE SOMUT SORULAR SORALIM. YAZILI BİLGİ İSTEYELİM

CHP tüzüğü, başlık,  İlçe yönetim kurulu 29. Madde diyor ki,

“ilçe yönetim kurulları,  her iki ayda bir ayın ilk toplantı gününde genişletilmiş olarak toplanır. Bu toplantıya, ilgili yönetmelikte belirtilen doğal üyeler katılır. Doğal üyeler konuşabilir. Ama oy kullanamazlar.  Genişletilmiş toplantıda ülke ve yöre sorunları ile parti politikaları görüşülerek değerlendirmeler yapılır, öneriler geliştirilir.

İlçe yöneticilerimizin en çok korktuğu, sorulmasını hiç istemedikleri soruyu hep birlikte soralım. Yazılı bilgi isteyelim.  

Göreve geldiğiniz günden bu yana, tüzük hükmüne uygun olarak her iki ayda bir ayın ilk gününde genişletilmiş olarak toplantılar yaptınız mı? Yaptıysanız,  yapılan değerlendirmeleri önerileri gösteren toplantı tutanakları tanzim edilmiş midir?  Sözü edilen toplantıları düzenli olarak yapmadıysanız gerekçesi nedir?  Toplantıya katılacak olan doğal üyeler kimlerdir? İlçe örgütlerimize göre toplam sayıları nedir?

Bu konuda yapılan çalışmalarla ilgili Tarih, yer, zaman bildirerek yazılı somut bilgiler verir misiniz?

HEP BİRLİKTE PARTİ YÖNETİCİLERİNE SOMUT SORULAR SORALIM. BİLGİ İSTEYELİM

CHP tüzüğü, başlık,  İlçe yönetim kurulunun görevleri 30/B. Madde diyor ki,

“ tüzük kurallarını, kongrelerin, üst yönetim birimlerinin kararlarını uygular, vereceği görevleri yapar, ilçe düzeyinde oluşturulan çalıma gruplarının, belde örgütlerinin,  muhtarlık bölgesi görevlileri çalışma grupları ile ilçe çevresindeki belediye meclisleri parti gruplarının çalışmalarını düzenler ve denetler.”

30/B. Diyor ki,

“  Bütün seçimlerde parti adaylarının kazanmasını sağlamak için, gerekli çalışmaları yapar ve yaptırır. Seçim örgütlenmesi yapar. Seçim çalışmalarını denetler. Seçimlerle ilgili yasal görevleri zamanında eksiksiz yerine getirir”

İlçe yöneticilerimizin en çok korktuğu, sorulmasını hiç istemedikleri soruyu hep birlikte soralım. Yazılı bilgi isteyelim.  

İlçe yönetimlerimiz, yapmış oldukları tüm iş ve işlemlerde aldıkları kararlarda tüzük kurallarını, üst yönetim birimlerinin kararlarını uyguluyor arını mı uyguluyorlar? Üst yönetim birimlerinin verdikleri görevleri mi yapıyorlar? Yoksa kendi bildiklerini mi uyguluyorlar? İlçe örgütü içinde oluşturulan çalışma gruplarının mahalle sorumlarının çalışmalarını düzenliyor ve denetliyorlar mı? Yoksa onların yapması gereken görevleri kendileri mi yapıyorlar yapmaya mı çalışıyorlar?

Bütün seçimlerde parti adaylarının kazanmasını sağlamak için gerekli olan çalışmaları yapıyor ve yaptırıyorlar mı? Seçim örgütlenmesini yapıyorlar mı?  Seçim çalışmalarını denetliyorlar mı? Yoksa sadece kendilerinin seçilmesi için çalışıp çaba gösteriyorlar?

Bu konuda yapılan çalışmalarla ilgili Tarih, yer, zaman bildirerek yazılı somut bilgiler verir misiniz?

SÖZÜN ÖZÜ

Sorulan sorulara somut cevaplar verenler, örgüt üyelerini bu konularda bilgilendirenler partimizin CHP’nin güçlenmesi ve iktidara gelmesi için çalışan ve yüzünde ve sözünde maske olmayanlardır.

Sorulan sorulara somut cevaplar vermeyenler,  vermek istemeyenler örgüt üyelerini bu konularda bilgilendirmek istemeyenler kendileri için, bir yerlere seçilmeleri için, egolarını tatmin etmek için çalışanlardır. Yani yüzünde ve sözünde maske olanlardır.

YAZIMIN SON SATIRI

Yazımın içeriğini beğeniyorsanız paylaşmanızı, yorumlarınızı özellikle talep ediyorum. Yazımın içeriğini beğenmiyorsanız beğenmediğiniz konuların neler olduğunu yazmanızı özellikle talep ediyorum 26.02.2013


 http://www.chp.org.tr/wp-content/uploads/2012/05/CHP-Tuzuk.pdf

2/25/13

YAZILARIM HAKKINDA İBRETLE OKMUNMASI GEREKEN BİR YAZI

DEĞERLİ DOSTLARIM ORHAN VELİ KANIK BİR ŞİİRİNDE DİYOR Kİ

26 Ağustos 2012 Pazar, 22:01 · tarihinde Zülfikar Bal tarafından eklendi



Hiç bir şeyden çekmedi nasırdan çektiği kadar. yazık oldu Süleyman efendiye

BENDE DİYORUM Kİ HİÇ BİR ŞEYDEN ÇEKMEDİM YAZILARIMDAN ÇEKTİĞİM KADAR
Dünden bugüne kimlerden neler çektiğimi merak edip okumak isteyenler için Kısaca özetleyim. Belki bir gün bu yazı belge yerine geçebilir. (Vaktiniz varsa okumanızı tavsiye ederim.)

*Yazılarımı Nisan 2010 tarihinden itibaren, daha çok CHP hakkında, parti çalışmaları hakkında düşüncelerimi, öneri ve eleştirilerimi, sorularımı internet ortamında (facebookta) CHP Bursa İl başkanlığımız, CHP Yıldırım İlçe başkanlığımız, genel merkezimiz site ve sayfalarına kesintisiz olarak yazdım ve yazıyorum.

İlimiz yönetim kurulu üyesi CHP yıldırım ilçeden sorumlu il başkan yardımcımız Sayın Abbas Soğucak 2010 Nisan ayı içinde, yazılarım hakkında görüşmek için bir akşam baş başa görüşmemiz için ilimiz örgütüne davet etti. O akşam uzun bir görüşmemiz oldu. Görüşme bittikten sonra buyurun il başkanımızla (Sayın Gürhan Akdoğan’la) tanıştırayım dedi. Birlikte il başkanımızın odasına girdik. Odasında tanıdığım başka partililerimizde vardı. Abbas Bey “Başkanım intertte yazıları yazan bu arkadaşımız Zülfikar Bey” diye tanıttı. Gürhan Bey kısa bir an yüzüme baktı. Hepsi o kadar benimle hiç konuşmadı. soru sormadı. Bir süre oturup ve ayrıldım. Ama yazılarıma ara vermeden devam ettim. (Yazılarımda en çok Gürhan başkanın ismi geçmektedir. ) daha sonra gazeteye yansıyan Gürhan başkanımızla ilgili bir anımız olmuştur.

http://www.ahmeteminyilmaz.com/tag/zulfikar-bal/
Bağlantı adresini tıklarsınız anımı okursunuz.

*Eski yıldırım ilçe başkanımız Ali Togan makam odasına 2011 Ekim içinde çağırdı. Sürekli internette yazıyorsun bizi genel merkeze şikâyet ediyorsun. (dolabından gazeteyi çıkarıp yazıyı gösterdi) Gazetelere yazılar yazıyorsun partiye örgüte zarar veriyorsun.
http://www.bursahaber.com.tr/%E2%80%98yalniz-chpli-zulfikar-balin-ruyasi-makale,2695.html

Bağlantı adresini tıklarsınız yazımı nerden alıp yayınlandığını ne yazdığını okursunuz. İlçe başkanımızla başkanlarımızla Telefonda ve makam odasında (yazılarım konusunda ) birçok görüşmelerimiz olmuştur. Mesela Ali başkan disiplin kuruluna verilmem istendiğini ama kendisinin engellediğini söylemiştir.(keşke verilseydim) Ama ne yazık ki kapalı kapılar ardında ve telefonda konuşulanları belgeleme şansım yok. Keşke olsaydı.

*Her zaman olduğu gibi 9.8.2012 tarihinde ilçe binamıza uğradım sayın başkanımızın makam odasına girdim. Eski ilçe başkanımızla birlikte başka partili arkadaşlarımızda vardı. Yazılarımdan dolayı yeni başkanımızın yanında, eski ilçe başkanımızın oldukça sert uyarılarına maruz kaldım. Aynı anda yeni başkanımız Sayın Güner Aklan’ın uyarılarına uyarı ve ikazlarına maruz kaldım. Gerekçe, Aynı şeyleri yazdığımı bıktırıcı olduğumu, sık paylaşımlarda bulunduğumu, şikâyetler aldığını CHP yıldırım ilçe başkanlığı sayfasına yazı yazmamamı istedi. Yazmaya devam ettim. Önce yazılarım silinmeye başlandı. Daha sonra sayfa paylaşımıma kapandı. Bütün üyelerin yararlandığı sayfadan ben yararlanamaz oldum. Ceza ağır ama ateş olsam cürmüm kadar yer yakarım. O güce karşı koyma şansım hiç bir zaman olamaz.

http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/huzura-cagiriyorlar.html
bağlantı adresini tıklarsınız bu konuyu anlatan bilgileri belgeleri okursunuz.

Beni uyaran ikaz Eden başkanlar yönetim kurulu üyeleri (yazılarımın hepsi yayında olmasına rağmen) tek bir yazımı ortaya koyup şu başlıklı şu tarihli yazında şu cümlende şu suçu işlemişsin deyip kanıt gösterseler hiç gam yemeyeceğim. Bir karara dayanmayan kişisel ceza vermeseler, kişisel baskı kurmasalar, Suç belgesini disiplin kuruluna resmen iletseler hiç ama hiç gam yemeyeceğim. Kısacası bir CHP üyesinin özgür iradesiyle CHP de var olması imkânsız denecek kadar zor. derdinizi dinleyecekş anlayacak yetkili bulmak çok zor

CHP’de sorun kişilerin değişmesinde değil anlayışın zihniyetin uygulamanın değişmesinde. Bu konuda ciddi bir gelişme görmüyorum. 26.08.2012

2/22/13

EĞRİ OTURUP DOĞRU KONUŞALIM. BİR BİRİMİZİ KANDIRMAYALIM. BİZ KIRKIZ BİRBİRİMİZİ ÇOK İYİ BİLİRİZ.


(Oldukça önemli bir yazı)

Demokrasiyi ve demokrasinin evrensel ilkeleri olan eşitliği, adaleti, özgürlüğü savunan, bir parti ya da demokratik yapıya sahip olan kitle o örgütünün, o örgüt başkanının, o örgüt yönetim kurulu üyelerinin yaptığı iş ve işlemlerin tümünde başarılı olup olmadığını belirleyen temel esaslar, temel doğrular, nelerdir?

Bu sorunun tek ve somut bir cevabı vardır. O partinin, o örgütün tüzüğüdür. O örgütün kendi içinde karar altına aldığı örgütün ve örgüt üyelerinin tamamını bağlayan değişmeyen ilke kurallarıdır.   Önceden hazırlanıp açıklanan kısa orta ve uzun vadede yapılacak olan iş ve işlemlerin plan, proje ve programlarıdır.  Bu temel doğrular ve esaslar üzerinden değerlendirme yaparak,  o parti ve örgüt yönetiminin başarılı ya da başarısız olduğunu söyleyebiliriz.

Örneğin CHP ilçe örgüt başkanlıklarından herhangi birini ele alalım.  Bir bütün olarak örgütün belli bir zaman dilimi içinde yaptığı tüm iş ve işlemleri denetleyelim.  Başarılı olup olmadığı konusunda bir rapor düzenleyelim.

CHP örgüt başkanlığının, örgüt faaliyetlerinde, çalışmalarında uyması ve uygulaması zorunlu olan, temel esasları ve doğruları,  yani tüzüğü, kararları, yazılı bilgi ve belgeleri, toplantı tutanaklarını, gelir, gider, evrak ve demirbaş defterlerini isteyelim. Örgüt başkanına, gerekirse yönetim kurulu üyelerine birkaç temel soru soralım.  Sonra elimizi vicdanımızın üzerine koyup denetlemeye ve raporumuzu yazmaya başlayalım.

Örgüt çalışmalarında temel esas ve doğrulara uymayanların, görev, yetki ve sorumluluklarını ihlal ve ihmal edenlerin cezası görevden almak olsaydı, acaba CHP’de görevden alınmayan kaç örgüt yönetimi kalırdı?

EĞRİ OTURUP DOĞRU KONUŞALIM BİR BİRİMİZİ KANDIRMAYALIM. BİZ KIRKIZ BİRBİRİMİZİ ÇOK İYİ BİLİRİZ. Demokrasilerde başarının yolu, temel olan esas ve doğrulara uymak ve uygulamaktır. Gerisi boş laftır. Kandırmadır. Aldatmacadır.

ÖNEMLİ NOT: Bu yazımı üyesi olduğum ilçe başkanlığımız sayfasında yayınlamayı çok isterdim. Ama gerekçesi açıklanmayan bir bir sebepten dolayı sayfa yazılarıma paylaşımıma süresiz olarak kapalı olduğu için yayınlayamıyorum. Bu konuda örgütüme gerekli başvuruları yaptım. hiçbir yanıt alamadım.  23.02.2013

2/10/13

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT BAŞKANIMIZA SÖZÜM OLSUN DEMİŞTİM. SÖZÜMDE DURACAĞIM KATILACAĞIM İLK ÖRGÜT TOPLANTISINDA, ÖRGÜT ÜYELERİMİZİN HUZURUNDA, AŞAĞIDA SORULARI İLÇE BAŞKANIMIZIN CEVAPLAMASI DİLEĞİ İLE SORACAĞIM.



1.2.2012 Tarihinde cumartesi günü yapılan serbest kürsü toplantısının kapanış konuşmasında, Sayın ilçe başkanımız yönetim kurulu çalışmaları hakkında beklediği eleştirilerin yapılmadığını söylemişti.  Bende oturduğum yerden sayın başkanım sözüm demiştim.  

Sözümü tutacağım. Yapılacak olan ilk örgüt toplantısında aşağıda soruları sayın ilçe başkanımızın cevaplaması dileği ile örgüt huzurunda soracağım.(internet ortamı olduğu gerekçesiyle burada sorduğum hiç bir soruma yanıt alamadım. Oysa ilçe örgütümüzde yapılan tüm çalışmaların,  tüm duyuruların, bilgilerin, haberlerin, resimlerin  internet ortamı üzerinden, basın yayın aracılığı ile  yapıldığını hepimiz  biliyoruz.görüyoruz. okuyoruz, şahit oluyoruz.  

CHP tüzüğü 29. Madde aynen şunu yazıyor.(http://www.chp.org.tr/wp-content/uploads/2012/05/CHP-Tuzuk.pdf)” İlçe yönetim kurulları, her iki ayda bir ayın ilk toplantı gününde genişletilmiş olarak toplanır. ” Tüzük hükmü gereğince 9 ayda en az 4 defa genişletilmiş toplantı yapılması gerekirken (danışma kurulu toplantısı) 22.9.2012 tarihinde tek bir toplantı yapılmıştır.  


CHP danışma toplantıları yönetmeliği 5.madde aynen şunu yazıyor. http://www.chp.org.tr/wp-content/uploads/2012/06/9danisma_toplantilari_yonetmeligi.pdf   ”ilçe yönetim Kurullarının belirleyeceği tarihlerde (en geç üç ayda bir) yapılır. Yönetmelik hükmü gereğince 9 ayda 3 defa toplanması gerekirken sadece bir defa toplantı yapılmıştır.  

Danışma kurulu toplantılarının yapılmasında ki temel amaç nedir?   

 CHP tüzüğü, bu konuda aynen şunu yazıyor” ülke ve yöre sorunları ile parti politikaları görüşülerek değerlendirmeler yapılır. Öneriler geliştirilir”   

SORUYORUM  

Tüzükte, yönetmelikte yazlı hükümler olmadığı halde,  ilçe örgütümüz toplantı salonunda aylardan beri hiç ara verilmeden her hafta cumartesi günleri sunumlar, paneller, yapılıyor. Her cumartesi günleri ilçe toplantı salonumuz tıklım,  tıklım doluyor. Bu toplantıları kesinlikle yararlı, önemli ve gerekli gördüğümü toplantılarda birçok kez ifade etmişimdir. bu toplantılar rahatlıkla yapılırken, tüzükte, yönetmelikte yazılıi emredici hüküm olduğu halde,  ilçe danışma kurulları düzenli olarak, her iki ayda bir neden toplanmıyor? Neden toplanmamıştır? Tüzük yönetmelik hükümleri neden yerine  getirilmemiştir? getirilmiyor) Üyelerimizi seminerlerde, sunumlarda neden sadece dinlemeye ve soru sormaya mahkûm oluyor?  Örgütümüz danışma kurulu  üyelerimiz, delegelerimiz, parti politikalarını, değerlendirmeleri neden yapmıyor?  Öneriler neden geliştirilmiyor? Bunun yapılmasına engel olan kimdir? kimlerdir?

SORUYORUM.  

Mahalle örgütleri hiç şüphesiz ki partimizin can damarlarıdır.  Bu nedenledir ki, mahalle örgütlerimizin oluşması ve seçilmesi için, haftalarca, aylarca süren (Mah. üyelerimizle) önce ön  görüşme sonra seçimli toplantılar yapılmıştır. Toplantılar sonucunda 67 mahallenin yönetim kurulları, yönetim kurulu başkanları seçilmiştir.  10 başlıktan oluşan 10 tane komisyon kurulmuştur. Komisyon başkanları seçilmiştir. Bunlar son derece önemli çalışmalardır. Ama bunlar Yetmiyor.  Mahalle örgütlenmelerinin, komisyonların kurumsallaşması ve aktif hale gelmesi gerekiyor. Çalışmaların ilçe yönetimi tarafından tüzük hükmü gereğince (Tüzük Md. 28) devamlı denetlenmesi gerekiyor.http://www.chp.org.tr/wp-content/uploads/2012/05/CHP-Tuzuk.pdf 

Yapılan cumartesi toplantılarında veya farklı formatta düzenlenecek örgüt toplantılarda; Mahalle yönetim kurulu başkanlarımız, komisyon başkanlarımız,  mahalle yönetimlerinden ve komisyonlardan sorumlu olan ilçe örgütü  başkan yardımcılarımız düşüncelerini neden açıklamıyorlar? Neden hiç  konuşmuyorlar?  Kendilerini neden tanıtmıyorlar? Neden seçilenlerin kimler olduğunu bilmiyoruz? Yaptıkları Mah. Komisyon çalışmalarını, karşılaştıkları sorunlarını, Önerilerini, eleştirin neden anlatmıyorlar?  Haftalık, aylık çalışmalar hakkında, düzenledikleri çalışma raporlarını toplantılarda neden okumuyorlar? Neden tartışmıyorlar?  Neden  tartışmıyoruz? toplantı tutanaklarını  neden okumuyoruz? Bunun yapılmasına engel olan kimdir? kimlerdir? 

SORUYORUM  

Danışma kurulu toplantıları, genişletilmiş örgüt toplantıları, serbest kürsü toplantıları,  mahalle örgüt toplantıları, komisyon toplantıları, yönetim kurulu toplantıları, delegelerimizin, komisyon ve mahalle yönetim kurulu başkanlarımızın, üyelerimizin konuşmaları, 

 Yapılan ziyaretler kadar, görüşmeler kadar, sunumlar, seminerler kadar, önemli ve gerekli değil midir?   Önemli ve gerekli ise, bu konularda yapılan çalışmalar organizasyonlar, planlar, programlar düzenlemeler örgütün, üyelerin bilgisine, ilgisine neden sunulmuyor? Bunun yapılmasına engel olan kimdir? kimlerdir? 

SORUYORUM   

Parti tüzüğümüzün http://www.chp.org.tr/wp-content/uploads/2012/05/CHP-Tuzuk.pdf çalışma ilkeleriyle ilgili 5. Maddenin 4.parağrafı hükmü gereğince (başarılı, bilgili, yetenekli üyelerin seçilmelerini sağlamak için) 9 ay içinde hangi somut çalışmalar yapılmıştır? Yapılmaktadır?  

SORUYORUM  

Örgüt üyelerimizin, parti olanaklarından yararlanmalarında,  seçime hazırlanmalarında, seçmelerinde, seçilmelerinde, kendilerini ifade etmelerinde, tanınmalarında, tanımalarında, üyelere görev verilmesinde, örgüt üyeleri arasında eşitlik ve adalet ilkesine uyulmuş mudur? Uyulmakta mıdır? Uyulmuyorsa uymayan uyulmasına  engel olan kimdir? kimlerdir?  

Örgütümüzü ve örgüt çalışmalarımızı tümden ilgilendiren somut sorulara, somut cevapların verilmesini, örgütümüzün, örgüt üyelerimizin bu konularda bilgilendirilmesini (Tüzük Md. 7/B hükmü gereğince) http://www.chp.org.tr/wp-content/uploads/2012/05/CHP-Tuzuk.pdf önemle, arz talep ediyorum.  11.2.2013

NOT: Bu yazımı İlçe Başkanlığımız facebook iletişim sayfasında  yayınlamayı çok isterdim. Ancak ile ilçe başkanlık  sayfamız  yazılarıma ve  paylaşımıma hiç bir gerekçe olmadan  süresiz olarak kapatıldığı için  yayınlayamıyorum. örgüt çalışmalarımızla ilgili olarak hiç bir bilgiden  yararlanamıyorum. Bu haksız ve adaletsiz uygulamanın son  bulmasını istiyor ve  talep  ediyorum.  

2/02/13

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT BİNAMIZDA YAPILAN SERBEST KÜRSÜ TOPLANTISINDA İLÇE BAŞKANIMIZ DEDİ Kİ


CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT BİNAMIZDA YAPILAN SERBEST KÜRSÜ TOPLANTISINDA İLÇE BAŞKANIMIZ DEDİ Kİ 

İlçe binamızda, 22,1.2013 tarihinde cumartesi günü saat 14.00 yapılan serbest kürsü toplantısını AÇIŞ konuşmasında ilçe başkamız dedi ki, ELEŞTİRİ yapmak çok kolaydır.

Bende kürsüde yaptığım konuşmanın en başında dedim ki, ELEŞTİRİ ve öz ELEŞTİRİ demokrasinin olmazsa olmazlarından biridir. Yeter ki, yapılan ELEŞTİRİLER doğrudan şahısları hedef almasın, verilen hizmete yapılan iş ve işlemlere yönelik olsun.

Verilen hizmete, iş ve işlemlere yönelik olarak yapılan ELEŞTİRİLERDEN, hiçbir zaman ürkmeyelim, korkmayalım, çekinmeyelim. ELEŞTİRİYİ öcü gibi görüp, göstermeyelim. Tam aksine, bu tür ELEŞTİRİLERİN yapılmasını alabildiğine teşvik edelim. Konuşmacıların cesaretini, toplantının daha ilk başında kırmayalım.

Verilen hizmetlerin, yapılan iş ve işlemlerin, alınan kararların doğruluğuna, yanlışlığına yönelik olarak yapılan ELEŞTİRİLERİ yolumuzu, önümüzü aydınlatan bir ışık, bir rehber olarak görelim. Bu anlamda ELEŞTİRİLERDEN alabildiğine yararlanalım.

Demokrasiyi savunduğunu ve uyguladığını söyleyen bir ülkede, bir partide, bir örgütte muhalefet yoksa orada demokrasi beslenemez. Güçlenemez, Gelişemez, genişleyemez.

AŞAĞIDAKİ 2 PARAGRAFIM TAM BİR ELEŞTİRİDİR

1-CHP en büyük sorunlarından birisi, örgüt çalışmalarında, örgüt toplantılarında demokratik kurallar, ilkeler ve disiplin doğrultusunda faaliyet gösteren muhalefetin olmamasıdır. (bu cümle ve anlamı önemlidir) Bu durum demokrasi adına bu önemli bir eksikliktir. Bu eksikliği gidermek hepimizin görevi olmalıdır.

2-Parti içinde yapılan, delege seçimlerinde, başkanlık ve yönetim kurulu üyeliği seçimlerinde, aslanlar gibi mücadele edeceksin, rakiplerinle yarışacaksın. Ama seçimi kaybedince bir daha ki seçim sürecine kadar, ortalıkta görünmeyeceksin. Kaybolacaksın, hiçbir çalışmaya, hiçbir örgüt toplantısına katılmayacaksın. Konuşmayacaksın öneri ve ELEŞTİRİDE bulunmayacaksın. Bilinçli bir suskunluk içinde olacaksın, fırsat kollayacaksın. Koltuğa oturmak için, en zayıf anında vuracaksın. Bu uygulama, bu anlayış, bu zihniyet ne kadar yanlışsa, seçimleri kazananların buna sesiz, ilgisiz, duyarsız, kalmaları da o kadar yanlıştır. Parti ve örgüt içinde barışın, huzurun sağlanması şarttır. Burada en büyük görev gücü, yetkiyi elinde bulunduranlar dadır. Yani seçilip görev başında olanlardadır. İşte bu tespit bir ELEŞTİRİDİR. ELEŞTİRİM dikkate alınır, alınmaz gereği yapılır yapılmaz onu zaman gösterecektir.

İlçe başkanımız KAPANIŞ konuşmasında dedi ki, ben daha çok yönetim çalışmalarına yönelik olarak eleştiriler bekliyordum, yapılmadı dedi. Bende oturduğum yerden yüksek sesle, bir daha ki toplantıda sözüm olsun Sayın başkanım dedim. 03.02.2013

ÖNEMLİ NOT: 3 yıldan beri il, ilçe, kadın kolları, kongrelerine katıldım. Hemen hemen hiçbir örgüt toplantısını kaçırmadım. Ama ilk defa protokolün uygulanmadığı konuşmayanların, konuşturmayanların bolca söz alıp konuştuğu bir toplantıya şahit oldum. Bu anlamda toplantıyı düzenleyenleri, katılanları, konuşanları kutluyorum. Ve bu tür toplantıların kesinlikle devamını diliyorum. Öneriyorum. Ve talep ediyorum.

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10151417864714419&set=p.10151417864714419&type=1

resim 16.9.2012 tarihinde Barış Manço Kültür Merkezinde ilçemiz örgüt toplantısında yaptığım konuşmada çekilmiştir.

1/27/13

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜMÜZÜN ÖRGÜT ÇALIŞMALARI HAKKINDA KİŞİSEL RAPORUMDUR


     CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜMÜZÜN  ÖRGÜT ÇALIŞMALARI HAKKINDA
                                            KİŞİSEL RAPORUMDUR

BİR ÖNCEKİ YÖNETİM KURULU  ÇALIŞMALARI
Bir önceki yönetim kurulu çalışmalarından, partimize gönül veren  taşın  altına  elini koyan  örgüt üyesi olarak memnun  değildim.  Şikâyetlerim çoktu. Başlıca şikâyet konularını özetleyecek olursam,

 İlçe örgütümüz kullanışlı, sağlıklı bir mekâna sahip değildi.  Odaları çok küçüktü.  Toplantı salonu yoktu. İlçe örgütümüz üyelerimize yansıyacak derecede önemli  ekonomik sıkıntısı vardı.

İlçenin telefonu, kesikti,  internet bağlı değildi. Bilgisayar yoktu. Masalar, sandalyeler, diğer demirbaşlar eskiydi  yeterli değildi.
 İlçe örgütümüzde çalışan, eleman ( sekreter hizmetli)yoktu.

Örgüt binamız belli saatler arasında düzenli olarak açılıp kapanmıyordu. Üyelerimizin telefon numaraları,  adresleri,  üye sayısı vb. gibi bilgiler sağlıklı değildi.

 İlçe yönetim kurulu üyeleri arasında uyum, huzur, birlik, dayanışma beraberlik yoktu. Tabanla iletişim kurulmada çok zorluk çekiliyordu.

 İlçe başkanımız, İlçe kadın ve gençlik kolları başkanlarımız görevden alınıyor, Ya da istifa ediyordu. Yerine yenileri başkaları atanıyordu.

Örgüt çalışmalarında, görev, yetki  ve  sorumlulukların  kullanılmasında parti tüzüğüne, partinin çalışma  ilke  ve  kurallarına, toplantı  disiplinine nerede ise hiç uyulmuyordu. 

 Yıllarca örgüt toplantısı yapılmıyordu. Örgütlenme ağı kurulmuyordu. İlçe delegeleri, mahalle üyeleri hiçbir birlerini tanımıyordu.

Seçmede, seçilmede üyelerin  kendisini  ifade  etmesinde partinin olanakları  üyeler arasında eşit ve  adil  olarak  kullanılmıyordu.

Seçimlerde sandık görevlileri bulmakta çok zorluk çekiliyordu.

Yönetim kurulu adına, referandum ve seçim çalışmaları yapmaları için, giderleri kendileri karşılaması şartıyla bazı gruplara yetki ve görev veriliyordu.

Yönetim kurulunun bilgisi ve onayı dışında, hatta yönetim  kuruluna rağmen,  bazı gruplar seçilmek için üyelerle, kahve ve salon toplantıları düzenliyorlardı.

Yıllar sonra  ilk kez, mahallelere sandıklar kondu. Blok  liste yöntemiyle delege seçimleri  yapıldı.  Seçimlerinde ciddi  sıkıntılar yaşandı. Üyeler  birbirlerini, üyeler seçtikleri  delegeleri, delegeler birbirlerini, delegeler  seçecekleri  ilçe başkan  adaylarını, yönetim kurulu üyelerini   tanımıyordu. Seçim  çalışmalarında ahbap çavuş ilişkileri, guruplar, kutuplaşmalar belirgin  şekilde  ön plana çıkıyordu. İsteyenler, istediği üyelerle istediği delegelerle istedikleri  zaman  toplantı yapabiliyordu.  Özgür iradenin, özgür  üyeyenin seçilmesine  hiç şans  tanınmıyordu.  Bu şartlar altında   blok liste yöntemi ile 29.5.2012 tarihinde ilçe kongre seçimleri yapıldı. (En çok oy  alan  üyeler değil)  en çok oy alan blok  listeler  seçimi kazandı.  Delegeler, İlçe başkanı ve ilçeyönetim kurulu üyeleri, tümüyle yenilendi. Eski  yüzler, eski isimler gitti. Yeniler  isimler, yeni yüzler göreve  geldi. Seçimi kazananlar kendi arasında görev bölümü yaptı. Zaman geçirmeden çalışmalara başladı. Ve aradan  tam 9 geçti.

YENİ YÖNETİM KURULU 9 AYDA NELER YAPMIŞTIR?

Bu konudaki bilgileri ilçe başkanlığımızın 28.11.2012 tarihli dilekçeme verdiği 21.12.2012 ayrıntılı bilgileri, şahit olduğum çalışmaları esas alarak yapılanları başlıklar ve maddeler  halinde özetlemek istiyorum.

1-14.6.2012 tarihinde Barış Manço kültür merkezinde yıllardır yapılmayan geniş katılımlı örgüt toplantısı yapılmıştır.

2- 10.9.2012 tarihinde İlçe binamızda dar katılımlı tüzük gereği  (Tüzük.29.Mad. 2 ayda bir her ayın ilk toplantısı)danışma toplantısı yapılmıştır.
3-ilçe binamız yeni adresine taşınmış 29.9.2012 tarihinde açılış görkemli açılış töreni yapılmıştır. Yeni demirbaşlar alınmıştır.  Yeni ilçe binamızda bir sekreter bir hizmetli olmak üzere göreve başlamıştır.

4-6.9.2012 tarihinde mahalle yönetim kurulları seçilmesi için, her mahalle üyesi ile ayrı ayı ön görüşme toplantıları düzenlenmeye başlanmıştır. 

Ön görüşme toplantılarından ayrı olarak mahalle yönetim kurulları seçimleri için, her mahalle üyeleri ile ayrı, ayrı ikinci toplantılar düzenlenmiştir. Ön görüşme toplantılarıyla birlikte yaklaşık 4 ay süren çalışmalar ve toplantılar sonunda mahalle yönetim kurulları seçilmiştir.

5-ilçe örgütümüz bünyesinde yönetim kurulunun 10.9.2012 tarih ve 103 nolu kararıyla 10 başlıktan oluşan komisyon oluşturulmuştur.
6- İlçe binamız 8.30 ve 18 saatleri arasında hep açık tutulmuştur.

7-Mahalle muhtarlarının yüzde 90 ziyaret edilmiştir.

8- partimize 400 yüz yeni üye kazandırılmıştır.

9- ilçe başkanlığımız toplantı salonunda ilki 3.11.2012 tarihinde başlayan ve her hafta cumartesi günleri sunumlar yapılmıştır. Yapılmaya devam edilmektedir.
10-komisyonlarla, mahalle başkan ve yardımcılarıyla toplantılar düzenlenmiştir.

11- Esnaf, ölüm, düğün, hasta ziyaretlerine, resmi, kurum, kuruluş dernek, örgüt, üye görüşmelerine özel bir ağırlık verilmiştir.

12-kentsel dönüşüm konusunda mahalle ve sokak çalışmaları toplantıları yapılmıştır.  Halkımız bilgilendirilmiştir.

12- yakın zamanda örgütümüzle yapılacak toplantıda bu çalışmalar daha detaylı olarak anlatılacağı açıklanmıştır.

13- üyelik bilgileri güncelleştirilmiştir. (telefon adres vb. gibi)

14-Yıllardan sonra ilk kez ilçe örgütümüzün gelir gider faaliyet raporu yazılı olarak açıklanmış, ilçe ilan panosuna asılmış üyelerin bilgisine sunulmuştur.

 İlçe başkanımızın dilekçeme verdiği yazılı yanıtta“ yapılan çalışmalar ilçemizde görülmedik bir biçimde hareketlenmeye neden olmuştur”  ifadesini  kullanmıştır.
YENİ YÖNETİM KURULU 9 AYDA NELER YAPMAMIŞTIR.

1-yönetime seçilip görev bölümü yaptıktan  sonra, ilk ay bir içinde örgütsel, idari ve mali konuda  nasıl bir ilçe yönetimi  devir teslim  aldığına  dair detaylı bir  rapor hazırlamamıştır.  ilan  panosuna  asmamıştır. örgütün, üyelerin  bilgisine sunmamıştır. Raporu toplantılarında  okumamıştır.

2- bir çok öneri,uyarı ve  ikazlara  rağmen, ilçe örgütümüzde  kısa, orta, uzun vadeye  yönelik  olarak, yapılan ve yapılacak olan iş ve işlemlerle ilgili olarak çalışma plan,proje, porğramı hazırlayıp, ilan panosuna asılarak üyelerimize duyurulmamıştır. Örgüt toplantılarında okunarak üyelerimiz  bilgilendirmemiştir. 

3- ziyaretlere görüşmelere kutlamalara etkinliklere, eylemlere kimlerin, kimlerle nereye ne  zaman gideceği önceden örgüte üyelere açıklanmamıştır.  aynı gün yada bir gün önceden  alınan  kararlarla, günü birlik  olarak  yapılan genelde  aynı kişilerden oluşan dar kadro  çalışmalar tercih edilmiştir. Bu çalışma  yöntemi  ve  modeli üyeler arasında, tanımada, tanınmada, üyelerin  kendilerini örgüt, örgüt içinde  ifade  etmelerinde, seçimlere  hazırlanmalarında,  partinin  olanaklarından, isminden, namından, şöhretinden  eşit ölçüde  yararlanmada ciddi derecede haksızlığa, eşitsizliğe, adaletsizliğe huzursuzluğa neden olmuştur. ve olmaya  devam  etmektedir. (bu sorunların asgari düzeye  inmesi için  örgütlenme  ağının kurulması, örgüt toplantılarının peryodik olarak aksatılmadan yapılması hayati  derece önemlidir. Gereklidir. zorunludur.) 

4- partimizin örgütümüzün  can  damarı, hayat  damarı  olmasına rağmen, önemi, önceliği aciliyeti  olmasına rağmen, tüzük hükmü olmasına (Tüz.Mad. 27) rağmen, genel başkanımızın konuyla ilgili (7.7.2010 tarihli) somut demecine rağmen, sürekli uyarı  ve ikazlarımıza rağmen, bu gerçeklerin bilinmesine rağmen ilk 4 ayılık zaman tamamiyle dar kadro  çalışmasıyla, ziyaretlere, görüşmelere, kutlamalara, eylem  ve  etkinliklere ve  diğer işlere  ayrılmıştır. Örgütlenme ağının  kurulma  çalışmaları 4 ay boyunca çeşitli gerekçelerle ertelenmiş ve  gündeme  dahi gelmemiştir.   

4- 4 ay sonunda 2 aşamalı olarak örgütlenme  ağı  kurulma  çalışmalarına başlanmıştır. 1.aşamada, her mahalle üyeleri ile ayrı, ayrı  ön görüşme toplantıları yapılmıştır. 2. Aşamada yine  her  mahalle  üyesi ile  ayrı,  ayrı  mahalle yönetim kurulları   seçimli  toplantıları  yapılmıştır. İlk ön görüşme  toplantı 6.9. 2012 ilçemiz binasında yapılmıştır.

10.9.2012 tarihinde 103 nolu kararla ilçe  yönetim kurulumuz 10 başlıktan  oluşan 10  adet  komisyon  kurulduğunu 13.9.2012  tarihinde internet  ortamında  üyelerimize duyurmuştur. (eğitim,yerel yönetimler,engelliler, emek, bilişim, bütçe, kitle örgütleri, kültür sanat, kentsel dönüşüm,sosyal yardımlar)

Ön görüşme toplantılarına  her  mahalleden  kaçar  üye ve kimler katılmıştır?   Seçimli toplantılara her mahalleden kaçar üye katılmıştır. Toplantılarda  neler  konuşulmuştur. Hangi  bilgiler öne  çıkmıştır?  Mahalle yönetim  kurulu  başkanlıklarına, yönetim  kurulu üyeliklerine  kimler  seçilmiştir?  hangi  komisyonlar aktif  olarak kurulmuş ve  çalışmalara  başlamıştır? Komisyonlar  kaçar kişiden oluşmuştur? komisyonlara ve komisyon  başkanlıklarına  kimler seçilmiştir?  Mahalle yönetimlerine,komisyonlara seçiler yönetim kurulunda   onaylanarak  resmiyet  kazanmışmıdır? 

Komisyonlarla, komisyon  başkanlarıyla, mahalle yönetim  kurulu başkanlarıyla  yapılan  toplantılarda  neler  konuşulmuş ve  görüşülmüştür?  Hangi  öneri  ve  eleştiriler  ön plana  çıkmıştır? Bu konularla  ilgili olarak  ilçe  delegelerimize, örgüt üyelerimize  yazılı sözlü hiçbir   açıklama  yapılmamıştır.  Örgütümüz, üyelerimiz,  delegelerimiz  bilgilendirilmemiştir. 

5- ilçe yönetim kurulu toplantılarında hangi gündem  maddelerinin görüşüldüğünü,  hangi  kararların  alındığını, hangi kararları uygulamaya  koyulduğu, hakkında  örgütümüze, delegelerimize, örgüt üyelerimize uyarı, ikaz ve  taleplerimize rağmen  hiç  bir  açıklama  yapmamıştır.

6- 14.6.20912  tarihinde yapılan ilçe örgüt toplantısında,22.9.2012 Tarihinde  yapılan  ilçe danışma  meclisi  toplantısında  kimlerin  söz  aldığı  hangi önerilerini eleştirilerin  öne  çıktığı,  katılımın  hangi oranlarda gerçekleştiği hakkında düzenlenen (düzenlenmesi  gereken)toplantı tutanağı   ilan panosuna asılarak  örgütün, üyelerin,   bilgisine  sunulmamıştır.  27.01.2013

Not:  Bu  yazımı ilçe  başkanlığımız  facebook  sayfasında  yayınlamayı isterdim  ancak.  28.11.2012  tarihinden  beri  ilçe başkanlığımıza ait  facebook   sayfası ilçe  başkanımız  tarafından  gerekçesiz ve süresiz  olarak  paylaşımıma  kapandığı ve yazılarımın  ilçe başkanlığımız  sayfasında   yasak konduğu için o tarihten beri yazılarımı  ilçemiz  sayfasında  yayınlayamıyorum.  İlçemiz sayfasında  yayınlanan  bilgilerden  yararlanamıyorum.




1/26/13

Kardeşlerim, Savet, Necla, Elmas


Kardeşlerim, Savet,  Necla, Elmas


Ağabey ve kardeşlik adına,  bir birimize  karşı duyduğumuz sevgi saygı  adına,  insanlık  adına  ölmeden öncei yaşıyorken,  sizden son  bir  dileğim, son  bir arzum var. getirmenizi diliyorum.  

her  şeyi çok iyi biliyor olsanızda  defalarca  dinlemiş  olsanızda, 2003 yılında yazığım bu  mektubumu  baştan  sona  kadar  okumanızı, okuduktan  sonra vicdanınızın sesini dinlemenizi, vicdanınız    evet  diyorsa  o zaman töre kanunu uygular  beni kardeşlikten  silebilirsiniz.
---------------------------------------------------------------------------------

“kardeşlerime akrabalarıma ve baba dostlarıma şikyayetim var

Ağabeyim Mustafa Bal’ın emekli olup, ata, yuvası, baba ocağı olan köyümüz Mursal’daki tarlamıza ev yaptığı için, bostan ekip ağaç diktiği için, babamızdan amcamızdan yarım kalan davayı bizim adımıza sahip çıkıp maddi manevi anlamda özveriyle mücadele ettiği için, kendisine ve verdiği emeğe saygı duyuyorum. Takdir ediyorum. Bunlar kıskanılacak değerler değildir. Tam aksine taktir edilmesi gereken insani değerlerdir. Bu değerleri hiç kimse yok edemez, saygısızlık yapamaz, saldırıda bulunamaz.

Ama unutmayalım ki, saygısızlık yapılmayacak, saldırılmayacak, yok edilmeyecek başka insani değerlerde vardır. Akrabalık gibi, kardeşlik gibi, paylaşmak gibi, sevgi, saygı dostluk gibi, eşitlik, adalet, adalet özgürlük ve dürüstlük gibi.

Değerlerin hiç biri diğerlerinden daha önemli yada daha önemsiz olamaz. Hepsi eşittir. Özüyle, sözüyle, Yaptıklarıyla değerleri savunan ve koruyan bir anlayış bir zihniyet, değerler arasındaki eşitliği bozamaz bozmaya teşebbüs edemez.

Ama hepimiz çok iyi biliyoruz ki, insanoğlunun, doğasında, mayasında, var olan, kıskançlık, yalancılık, tamahkarlık, benlik ve bencillik, çoğu zaman insanlara hükmediyor, hatta onları esir alıyor. Hükmedilen ve esir alınan insanların dünyasında eşit değerlerden söz edilemez. Onların dünyasında orman kanunu, doğa kanunu geçerlidir. Güçlüler zayıfları yer, (ezer) büyük balık küçük balığı yutar. Bireysel ve toplumsal yaşamda da bu kural geçerliliğini korur. Bunun sayısız örnekleri vardı.

Yapılan kanlı savaşların, işlenen vahşi cinayetlerin, çekilen acıların anası, atası yaratıcısı, kaynak noktası, kıskançlıktır. Benlik ve bencilliktir, tamahkarlıktır, Kindir, nefrettir. Bunlarda kötülüğün ölümsüz değerleridir. Şikayetimin konusu, Ağabeyim, Mustafa bal nefsine yenik düşmüştür. Kötülüğün ölümsüz değerlerinden birisinin yada bir kaçı tarafından esir alınmıştır. Onların tutsağı olmuştur. Onlara hizmet etmektedir.

Köyde yaptığı yanlış işler, kardeşinin (benim )yüzüme karşı anamızın yanında söylediği sözler. Bunun en büyük kanıtıdır. Yaptığı yanlış işlerin neler olduğu, hepinizin bilgisi dahilindedir. İç dünyamda onarılması güç yara açan sözleri bilgilerinize sunacağım, vicdanınıza havale edeceğim.

Yalnız buna geçmeden önce, ağabeyimi esaretten kurtarmak bir kardeş olarak yalnız benim görevim değildir. İnsani değerlere önem veriyorsanız sizlere de , görev ve sorumluluklar düşmektedir. Görev ve sorumluluğumuzu zamanında yerine getirmez isek gelişecek olaylar hepimizi üzebilir.

Çünkü ağabeyimin yaptığı yanlış işler ve söylediği yanlış sözler iç dünyamda onarılması güç yaralar açmıştır. Ve ben ölünceye kadar bu yaralarla yaşayamam. Ağabeyimin yaptığı yanlış işlerini ve sözlerini hoş göremem affedemem.

Sizler  tüm bu uyarı ve ikazlarıma reğmen beni ciddiye almadınız şimdiden sonrada ciddiye almazsanız üzerime düşen görevi ne pahasına olursa olsun tek başıma yerine getirmeye çalışacağım.

Ağabeyim ne söylemiştir de, beni böyle etkilemiştir. İşte bunlardan bazıları.
Rıza ağabeye bizim tarlamıza ev yapmasına neden izin verdin dediğimde,
Bana aynen şu cevabı vermiştir

( köydeki eve ve tarlalara) ne emeğin geçti ki, hak iddia ediyorsun. Başkaları tarlalarımızı yıllarca bedava ekip biçerken hiç ses çıkartmıyordun da, şimdi ben buraya ev yapınca,emek verip para dökünce ,ağaç dikip bostan yapınca mı , bu kadar hizmetleri getirince mi, buralar kıymetleşti.

Çok istiyorsan sende git yukarı tarlaya ev yap. İlle de buraya gireceğim dersen, çocuklara telefon edeceğim, evi kapıyı yıkıp yakıp, aha bu güzün çekip gideceğim,(bu sözler sene 1997 yılında söylenmiştir ama gitmemiştir)

Bunun üzerine kardeşlerime diye 2000 yılında bir mektup yazdım. Durumu ali kuzu ağabeyime ayrıntılı bir şekilde anlattım. Sen haklısın kardeşim yanlış konuşmuş dedi bana da bolca akıl verdi. Sana rızanın evini alayım. Ama oraya girme huzur bulamazsın. Sende yukarıya ev yap gibi sözler söyledi. Beni hiç anlamadı. Yada anlamak istemedi.

Sene 2001 yılı yazın köye gittim. Mustafa ağabeyimle evinin balkonunda , abi sana 3 önerim var. 1-Ya rıza ağabeyimin evinde kira ile oturayım. Eşyalarımı getirip koyayım ama anahtarı alayım. 2- aynı evi satın alayım. 3-Yada ahırın garajın yanına olmazsa yandaki boş alana ev yapayım dediğimde bana aynan şu cevabı vermiştir.

Söyleyeceklerin bittimi kardeş evet bitti dedim. Eylese beni eyi dinle, dediklerinin üçünü de kabul etmiyim. Bana iki ay müsaade et. Aha şu inekleri keçileri satacağım. Hemen şimdi çocukları arayacağım. Evi kapıyı yıkacağım.
Çitilerli kökünden sökeceğim. Çitleri kıracağım. Çekip gideceğim. Ama gitmemiştir.

Aynı yıl başka bir konuşmamızda,
Şu ağaçları, şu evi, şu emeği görüyor musun, burayı kanunen de elimden alamazsın.Beni şimdiye kadar kimse yıldıramadı. Sende yıldıramazsın.
Kendisine yazdığım bir mektuba verdiği cevapta ise aynen şunları yazmıştır.

Çok gözün varsa gel burada sen otur. Benim yaptıklarıma bak. Ama elin alemin içinde ikide bir evi kapıyı basma,

Evet bacılar kardeşler dostlar, el alem bizim tarlamızı ekti biçti ama hiç kimse içine ev yapıp, ağaç dikip bura benim demedi.kanunen de burayı benim elimden alamazsın demedi. Beni kimse yıldıramadı sende yıldıramazsın demedi. Gideceğim diyerek yalan söyleyip beni başından savıp kandırmadı. Hiç birimizin onayını almadan ev yaptı ağaç dikti, bende varım deyince evi kapıyı basma demedi.

Köydeki evimizi hası dayının oğlu alinin elinden almak için, mücadele verdi. Ama ondan çok daha beterini kardeşine yaptı. Bacılarıyla değil, başkaları gibi kardaşlarıyla paylaşmasını bilemedi.

            Dostlarım, kardeşlerim. Böyle ağabeylik kardeşlik olur mu? Olur mu? Olur mu?  Elinizi vicdanınıza koyun söyleyin olur mu? Ağabey kardeşe böyle davranır mı? Bu davranış, bu sözler sineye çekilir mi?
           Son sözüm ağabeyimin orayı,  yıkıp yakmasını, çekip gitmesini hiç hiçbir zaman istemem. Ancak bu sözlerini içime sindiremem. zorla, tehditle yada kaba kuvvetle bir yere varılamayacağını anlaması gerekir. Böyle bir durumda, bu kafa bu zihniyet, ölünceye kadar hiç kimseye huzur getirmez. ÇÜNKÜ,

                                    TOPRAK
             Babamızdan, dedemizden , atamızdan kalan ölümsüz mirastır. Onun için kutsaldır değerlidir. Vazgeçilmezdir. Gönül razılığı olmadan alınamaz.
                                   TOPRAK
             Bacılarımızın, kardeşlerimizin, oğlumuzun, kızımızındır.
                                   TOPRAK
             Tıpkı atalarımız gibi, bedenimizi topağın, içine gömüp, gelecek kuşaklara devir ve terk edeceğimiz ölümsüz bir mirastır.
                                    TOPRAK
             Ölümü düşünmeden, nefsini yenemeyenlerin, paylaşmasını bilmeyenlerin,   zenginlerin, güçlülerin, fırsatçıların değildir.
                                    TOPRAK
              Emek verdim,  ektim, biçtim, ömür tükettim, diyenlerin değildir.
                                     TOPRAK
              Kimsenin değildir. Kimsenin olmamıştır. Kimsenin de olmayacaktır. Çünkü
TPRAK hepimizindir. Ölenlerin ve yaşayanlarındır.

                       Kendi dünyamda. Kendi vicdanımda, özgür irademle, sorguladım yargıladım yazdıklarım. gibi düşünüyorum. Düşündüğüm gibi de yazıyorum. Taktiri özgür iradenize bırakıyorum. Selamlarımı, sevgilerimi ve burcu, burcu kokan hasretlerimi sunuyorum. Sağlık ve mutluluklar diliyorum. 25.03.2003
                                                                                                      Zülfikar bal

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

TARİH   7.1.2013  KIZ KARDEŞLERİM (SAVET, NECLA, ELMAS) ANKARADAN BENİ TELEFONLA ARADILAR.  ANAMIZ  ÖLÜM  DÖŞEĞİNDE  ACELE  GEL DEDİLER EŞİMLE  BİRLİKTE  GİTTİM.

Babam  1988 yılı şubat ayında vefat ettiğinde Mustafa ağabeyimin evinde boynuna sarılmıştım. ve   ağlayarak demşştim ki,  bundan böyle benim sensin.  babam değerinde gördüğüm  ağabeyim, atalarımızdan babmızdan  miras  kalan  tarlaya  beni koymamıştı.  

 Çok incinmiştim. Çok kırılmıştım durumu  sıcağı sıcağına  o günlerde en başta  büyük  ağabyimize  ve  kızkardelerime anlattım.. Her birine  mektup  yazdım  verdim. Hepsi  mustafa Balın  haksızlık yaptığını  söylediler.  Ama hiç ne  büyük ağabeyim ne kız kardeşimlerinden hiç biri bunca yıldır  bizi bir  araya  getirip  sorunu çözmek  için barıştırmak  gereğini yapmadılar. Bacımızın  ölümünde  barıştırmak, konuşturmak için hiçbir  girişimde bulunmadılar. 

Aradan  yıllar  geçti.  anam  yaşlandı yatağa düştü, yıllarca insan  bakımına  muhtaç  oldu.  6.1.2013 tarihinde  mustafa  bal’ın evinde  bulunan  anam öldü,  ölecek diye  kardeşlerim telefon ettiler. 7.1.2011  tarihinde  saat  14.00 de  bursa’da ötobüse bindim. İnince  ali kuzu  ağabeyimi  aradım. Üreğildeydiler.  Bana istediğim yerde, bacanağımın evinde  kalabileceğimi söyledi. Hemen arksından  yengem aradı. Evin  anahtarı  saadette  ordan alın  evde  kalın  dolapta  her  şey  var  dedi. Kıştı  kar  yağmıştı. çok soğuktu. Bacanağım  zeynelin  evine  gittim aynı akşam  bacanağım ve eşiyle birlikte anamaın  yanına  gittik.   O akşam hep anamın  yaynında  oturdum.   1 gün sonra  tekrar  anamın  yanına  gittim. 3 gün bacanacğımın evinde  kaldım.   Ve bursaya  döndüm. 4.2.2013

NOT Anam ölüm döşeğinde  iken  babamızdan kalan  tarlaya  kardeşini koymayan babam gibi gördüğüm Ağabeyimin  yengemin  ayaklarına  kapanıp  beni affedin  demediğim, diyemediğim  için  sizden  özür  dilşyorum. Hiçbir  şey  olmamış  gibi hiçbir  yaşanmamış  gibi, tek suçlu benmişim isteğinizi yerine  getirmediğim için  getiremediğim  için  sizden  özür  diliyorum. bu duygular içinde Yaşananları   kardeşlik ve  insanlık vicdanınıza  havale  ediyorum.