Bu Blogda Ara
12/08/12
CHP İÇİNDE, CHP ÜYESİNE, HAKKI VE YETKİSİ OLMAYANLARIN, CEZA VERMESİNİ ASLA KABUL EDİLEMEZ.
CHP İÇİNDE, CHP ÜYESİNE, HAKKI VE YETKİSİ OLMAYANLARIN, CEZA VERMESİNİ ASLA KABUL EDİLEMEZ.
30 senedir Bursa Yıldırım ilçede aynı Mahallede ikamet ediyorum .2000 yılından beri CHP üyesiyim. 2010 Nisan tarihinden itibaren genellikle partim hakkında düşüncelerimi yazılı olarak internet ortamında yayınlıyor ve paylaşıyorum.
Bursa Nilüfer ilçesinde ikamet eden CHP Yıldırım ilçe başkanımız Sayın Güner Aklan Bey İlçe başkanlığına seçilmeden önce, 2011 yılı Temmuz ayında yazılarımı internette okuduğunu, ve beğendiğini belirterek, facebook sitesinde yöneticiliğini yaptığı “CHP SERBEST KÜRSÜ” sayfada yazılarımı yayınlamamı önermişti. (kendisini daha önce hiç görmemiştim. Tanımıyordum) önerisini kabul ettim. Uzun süre sayfasında yazılarımı yayınladım. O tarihlerde ilçe başkanımız CHP Yıldırım Gönüllü çalışma Grubu” kurucularından biriydi. ilçe başkanlığına aday olmak için çalışmalarını grup arkadaşlarıyla birlikte sürdürüyordu.
İlçemize başkanlığına adaylığını açıkladıktan sonra, parti çalışmalarıyla ilgili olarak cevaplaması isteği ile 2 soru sormuştum. *(sorum bağlantı yazımda ) Sorularıma yanıt vermeden ve hiç bir açıklama yapmadan sayfa üyeliğinden ve arkadaşlıktan çıkarıldığımı fark edince gerçekten çok şaşırmıştım.
Sayın Güner Aklan Bey (29.5.2012 tarihinde) ilçemize başkan seçildiği zamanda yazılarımı yayınlamaya devam ediyordum. 9.8.2011 tarihinde ilçe başkanımızın makam odasında bir grup arkadaşla otururken bana hitaben (hep aynı şeyleri yazdığım gerekçesiyle) yazılarımı ilçe başkanlığı sayfasında yayınlamamı sözlü olarak söyledi.
Sayfa herkese, üyelere, halkımıza açıktı. Gerekçeyi haklı bulmadığım için yazılarımı yayınlamaya devam ettim. Ancak bir süre sonra yazılarım sayfadan silindiğini fark ettim. yazılarımı silen anlayışı ve zihniyeti kınadığımı (13..8.2012 tarihinde) ilçe başkanlığı sayfasına yazdım.
İlçe başkanımız kınama yazıma, aynı sayfada verdiği 15.8.2012 tarihli yazılı yanıtta, yazılarımı kimsenin silmediğini yanılmış olabileceğimi, çok fazla paylaşımda bulunduğumu bildirdi. Oysa yazılarımın silindiği kesindi, doğruydu. belge vardı.
23.8.2012 tarihinde ilçe başkanlığımız sayfası paylaşımıma tümden kapatıldı. Yazılarıma ilçe başkanımız tarafından yasak ve sansür uygulanıyordu.
Sayfanın kapatıldığını il başkanlığımıza bildirdim. İl başkanlığımız, gerekli incelemenin yapıldığını ilçemiz başkanıyla konu hakkında görüşüldüğünü sayfanın kapatılmadığını yanlışlıkla üyelikten çıkmış olabileceğimi, üyelik talebimi tekrar iletmem halinde sayfanın açılacağı (29.8.2012 tarihinde) yazılı olarak tarafıma bildirildi. Sayfa tekrar paylaşıma açıldı.
Sayfa açılınca yazmaya ve paylaşmaya devam ettim. 29. 11.2012 tarihinde ilçemiz başkanlık sayfası tekrar paylaşımıma kapatıldı. yasak devam ediyor.yazılarımı yazamıyorum. İlçemiz hakkında sayfada yayınlanan duyuruları, haberleri takip edemiyorum. Okuyamıyorum.
Ayrıca 28.11.2012 tarihinde ilçe binamızda meydana gelen başka bir konuyla ilgili olarak 29.11.2012 tarihinde ilçe başkanlığımıza gerekli incelemenin ve gereğinin yapılması amacıyla elden dilekçemi verdim.
Sayfanın açılmaması ve dilekçeme yanıt verilmemesi üzerine il başkanımızdan randevu aldım. Gelişmeler hakkında yaşadıklarımı, bildiklerimi, sorunlarımı ayrıntılı olarak il başkanımıza anlattım. Ayrıca 29.11.2012, 5.12.2012 tarihli iki adet dilekçemi il başkanımıza elden verdim.
Dilekçelerimde şahsım hakkında gerekli incelemenin, araştırmanın, soruşturmanın yapılmasını herhangi bir suç unsuru tespit edilirse, suç kanıtının partimizin yetkili organı olan disiplin kuruluna iletilmesini, cezamın yetkili organ tarafından verilmesini, suçum yoksa, şahsıma karşı yapılan haksız, ugulamaya,son verilmesini, tecritin kaldırılmasını, yasaklanan ilçe başkanlığı sayfamızın tekrar paylaşımıma açılmasını, dilekçelerime yanıt verilmesini il başkanımızdan sözlü olarak talep ettim.
Sorun kesinlikle kişisel değildir. Tek başına Zülfikar Bal’ın sorunu hiç değildir. Hakkını arayan, soran, soruşturan, öneren, eleştiren üyenin cezalandırılmasıdır. Bu anlamda sorun örgütseldir. Partisine, bağlı olan, emek veren,çalışan, görevlerini fazlasıyla yerine getiren, parti üyesinin siyasi geleceği örgüt içindeki konumu, yeri kişilerin insafına, merhametine bırakılamaz. Bırakılmamalıdır. Parti üyesine, üyenin haklarına sahip çıkılmalıdır. Üyenin hakları koruma altına alınmalıdır. Politikada var olma uğruna, yok etme devri tekrar açılmamak üzere sonsuza kadar kapatılmalıdır. Üyeye yapılan haksızlık karşısında örgüt, örgüt yetkilileri ve örgüt üyeleri duyarsız, ilgisiz kalmamalıdır. Sorun partimizi hepimizi doğrudan ilgilendirmektedir.
Demokratik yollardan parti hukuku içinde hakkımı arıyorum. Sonucu bekliyorum. Gereğinin yapılacağını, umut ediyorum. 07.12.2012
https://www.facebook.com/notes/z%C3%BClfikar-bal/chp-bursa-yildrim-il%C3%A7e-%C3%B6rg%C3%BCt-ba%C5%9Fkanimiza-ve-ba%C5%9Fkan-adayimiza-iki%C5%9Fer-sorum-var/229303290469510 *(sorduğum iki soru)
12/07/12
CHP’NİN ÖZGÜR BİR CHP ÜYESİ OLARAK ÜZERİME DÜŞEN GÖREVİ YAPTIM. BAŞIM DİKTİR. YÜZÜM AKTIR.
CHP’NİN ÖZGÜR BİR CHP ÜYESİ
OLARAK ÜZERİME DÜŞEN
GÖREVİ YAPTIM. BAŞIM DİKTİR. YÜZÜM AKTIR.
32 senedir Bursa’da 30 senedir yıldırım ilçede aynı Mahallede ikamet ediyorum.
Şimdi ki CHP ilçe
başkanımız Sayın Güner Aklan İlçe başkanlığına hazırlanmak amacıyla 2011 yılında
açtığı facebook sayfada yazılarımı yayınlamamı önerdi. (kendisini daha önce hiç görmemiştim tanımıyordum) Kabul ettim. Uzun süre sayfasında yazılarımı
yayınladım. bir çok kez sohbetlerimiz ve telefon görüşmelerimiz olmuştu.
İlçemize başkan adaylığını açıkladıktan sonra parti çalışmalarıyla ilgili olarak kendisine sayfada 2 soru sordum. Sorularıma yanıt almadan ve hiç bir açıklama yapmadan sayfa üyeliğinden ve arkadaşlıktan çıkarıldım.
İlçemize başkan seçildikten sonra, CHP yıldırım ilçe başkanlığı sayfasına yazılarımı yayınlamaya devam ediyordum. Bir gün ilçe binamızda başkanın makam odasında otururken yazılarımı ilçe başkanlığı sayfasında yayınlamamı sözlü olarak söyledi.
Sayfa herkese tüm üyelere halkımıza açıktı yazılarımı yayınlamaya devam ettim. Yazılarım sayfadan silindiğini fark edince, yazılarımı silen anlayışı ve zihniyeti kınadığımı sayfaya yazdım.
İlçe başkanımız kınama yazıma aynı sayfada verdiği yanıtta
yazılarımı sayfadan kimsenin silmediğini yanılmış olabileceğimi bildirdi. Oysa yazılarımın
silindiği kesindi, doğruydu. belge vardı.
Yazılarımı yazmaya devam ettim. Bir süre sonra ilçe başkanlığımız sayfası paylaşımıma tümden kapatıldı. Yazılarıma sansür kondu.
Durumu il başkanlığımıza bildirdim. Gerekli incelemenin yapıldığını ilçemiz başkanıyla görüşüldüğünü sayfanın paylaşımıma kapatılmadığını yanlışlık üyelikten çıkmış olabileceğimi üyelik talebimi iletmem halinde sayfanın tekrar açılacağı yazılı olarak tarafıma bildirildi. Sayfa tekrar paylaşıma açıldı.
Yazılarımı yazmaya devam ettim. hiçbir açıklama
yapılmadan sayfa tekrar tümden kapatıldı. Yazılarımı yayınlamam tekrar yasaklandı.
Aynı tarihlerde ilçe binamızda meydana gelen başka bir konuyla ilgili olarak 29.11.2012 tarihinde ilçe başkanlığımıza hakkımı araması için elden dilekçe verdim.
Sayfanın açılmaması ve dilekçeme yanıt verilmemesi üzerine il başkanımızdan randevu aldım. Gelişmeler hakkında bildiklerimi ayrıntılı ilettim. İki konuyla ilgili yazdığım 2 ayrı dilekçeyi doğrudan başkanımıza elden verdim.
Gerekli incelemenin araştırmanın yapılmasını suçum varsa suç belgesinin partimizin yetkili organına iletilmesini, cezamın yetkili organ tarafından verilmesini, suçum yoksa ilçe başkanlığı sayfamızın tekrar paylaşıma açılmasını, dilekçelerime yanıt verilmesini il başkanımızda talep ettim. Gereğinin yapılacağını, umut ediyorum. 07.12.2012
NOT .
CHP YILDIRIM İLÇE 8 ARALIK CUMARTESİ SAAT 14.00 İLÇE
BŞK PROF. DR. HASAN ERTURKUN KENTSEL DÖNÜŞÜM VE BÜYÜK ŞEHİR
YASASI ELE ALACAĞI SUNUMA DAVETLİSİNİZ
İSİM YOK .
905364417056
7.12.2012 SİSTEMDE KAYITLI OLMAMA RAĞMEN EŞİME MESAJ GELİYOR BANA GELMİYOR.
CHP SADECE CHP’LİLERİN PARTİSİ DEĞİLDİR. CHP TARİHİ GEÇMİŞİYLE, HİZMETLERİYLE, MİSYONUYLA, VİZYONUYLA TÜRKİYE’NİN PARTİSİDİR.
CHP hepimizin partisidir. CHP Atatürk’ün kurduğu, iki büyük eserimden
biri deyip halkına emanet ettiği partidir.
CHP atlarımızın, dedelerimizin, ninelerimizin, analarımızın, babalarımızın,
emekleriyle, inançlarıyla,
kararlılıklarıyla, oylarıyla 90 yıldır yaşattığı bir partidir.
CHP kökleri, ana dolunun en ücra köşelerine kadar yayılan 90 yıllık
ulu bir çınardır.
CHP hepimizin partisidir. CHP sadece CHP’lilerin partisi
değildir. CHP Türkiye’nin partisidir.
CHP bu özellikleriyle, kendi içinde yaşadığı, yaşayacağı her
sorun Türkiye’nin sorunu demektir. Türkiye’nin yaşadığı, yaşayacağı her sorun CHP’
nin sorunu demektir. Bunu en başta CHP’liyim diyenler çok iyi anlamalı
kavramalı ve bilmelidirler.
CHP kuruluşuyla, dünüyle, bugünüyle, tarihi geçmişiyle, ülkemize,
halkımıza olan hizmetleriyle vizyonuyla, misyonuyla, derin ufkuyla, 100 yıl sonrasını
gören kurucu lideriyle bu kadar büyük, bu kadar tarihi öneme sahip olan bir
partidir.
CHP gerçek sahiplerinden koparılacak, sahiplenilecek, küçük, bencil, çıkarcı anlayışla zihniyetle
korunacak, savunulacak, yönetilecek bir parti olmamıştır. Bundan sonrada olmayacaktır.
Bu anlayışta, bu düşüncede, bu zihniyette
olanlar savrulup gitmişlerdir. Ama CHP Dimdik ayakta kalmıştır. Kalmaya da devam
edecektir. Çünkü koruyan ve savunan halkın ta kendisidir. Küçük ve bencil beyinler
bunu anlamalıdır kavramalıdır. Bilmelidir.
Küçük düşünenler, kol kırılır, yen içinde kalır diyenler CHP’yi
küçük dünyalarına hapsetmek isteyenler, ama sorgulanmak, denetlenmek istemeyen antidemokratik
anlayışlar, zihniyetler bu gerçeği anlamalı. Kavramalı. Bilmeli.
Artık kol kırılıp yen içinde kalmayacaktır. Kalmamalıdır. CHP
Çatısı altında yaşayanlar, CHP üyesi olanlar, CHP kimliği taşıyanlar CHP’yi yönetenler,
CHP’yi sevenler CHP’nin tüzüğünü,
çalışma ilkelerini, kurultay kararlarını, yönetmeliklerini, genelgelerini, uygulamak ve uygulatmak zorundalar. Sade üyesinden
genel başkanına kadar her CHP üyesi tüzükte ifadesini bulan, tüzükle sınırlanan
görev yetki ve sorumluluk sınırlarına uymak zorundadırlar. Bu anlamda yönetimler
aldıkları kararlardan, yaptıkları iş ve işlemlerden, gelir ve giderlerden, parti üyelerine örgüte karşı sorumludurlar. Örgüt
önünde, örgüt toplantılarında hesap vermek zorundadırlar. Demokrasinin gereği işte budur. Demokrasi bu özelliğiyle
ya vardır yâda yoktur. İkisinin ortası olamaz. Biraz demokrasi hiç olamaz.
CHP’li bir üye olarak partimde demokrasi arıyorum. Yazılarımla,
davranışlarımla, sözlerimle, öneri, eleştiri ve sorularımla disiplin suçu işliyorsam,
suçum kanıtlanmalıdır. Cezamı yetkisi
olmayan kişiler değil, CHP nin yetkili organı olan disiplin kurulu vermelidir. Cezayı
yetkisiz kişiler veriyorsa, vermeye cesaret ediyorsa orada zaten demokrasi yok
demektir. Orada zaten özgür irade yok demektir. 07.12.2012
ÇOK ÖNEMLİ NOT:
Yazılarımı, özel sayfalarında, özel grup sayfalarında
yayınlamamı (paylaşmamı) istemeyen, herhangi bir şekilde en ufak rahatsızlık duyan
arkadaşlarım, dostlarım gönül rahatlığı içinde sayfa ve grup üyeliğinden
çıkarabilirler. Engelleyebilirler. En doğal haklarıdır. Saygı duyarım.
Yazılarımda
suç unsuru bulanların, görenlerin
yetkili mercilere, üyesi olduğum partimin (disiplin kuruluna iletilmesi için)
yetkili organlara bildirmelerini doğru bulurum ve onaylarım. Ama yapmayıp cezayı
doğrudan ya da dolaylı olarak kendileri ceza vermek isterlerse bunu onaylamam, doğru
ve demokratik bulmam mümkün değildir. 07.12.2012
12/05/12
CHP’DE KARARLILIKLA, İNATLA, ISRARLA SAVUNDUĞUM, SAVAŞTIĞIM VAZGEÇMEDİĞİM BİR MÜCADELEM VAR.
CHP’DE KARARLILIKLA, İNATLA, ISRARLA SAVUNDUĞUM, SAVAŞTIĞIM VAZGEÇMEDİĞİM BİR MÜCADELEM VAR.
2010 Nisan tarihinden bu güne kadar, Yani Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel başkan olmasıyla birlikte, CHP çatısı altında, CHP içinde ki olumsuzluklara karşı, özgür ve onurlu bir CHP üyesi kimliğimle ve kişiliğimle dün ve bugün örgüt içinden, gelen yazılı sözlü tüm baskılara, uyarılara, ikazlara rağmen yılmadan, usanmadan inatla, ısrarla, kararlılıkla, dirençle sürdürdüğüm, savaştığım bir mücadelem var.
İnternet ortamında paylaştığım ve hiç silmediğim herkese açık olan 1000 in üzerindeki yazılarım, önerilerim eleştirilerim sorularım incelendiğinde mücadelemin özü çok daha net olarak anlaşılacaktır.
ANA MÜCADELEMİN ESASI 11 MADDEDEN OLUŞMAKTADIR.
Maddelerin neler olduğunu somut olarak yazacağım. açıklayacağım. Duyan, okuyan yol arkadaşlarımdan, yüzünde, sözünde maske olmayan gerçek CHP’li dostlarımdan duymayanlara duyurmalarını talep ediyorum, istiyorum. Öneriyorum. Ve tüm yüreğimle, inancımla, özümle sözümle diyorum ki, Her şey CHP içindir, her şey halkımız içindir, Her şey ülkemiz içindir.
1- Örgütlenme ağının kurulması. (Tüzük Madde 26. 27. 28.) Muhtarlık bölgesi görevlileri çalışma gurupları (mahalle sokak cadde sorumlularının ve birçok başlıktan oluşan çalışma gruplarının oluşması, aktif hale gelmesi ve kurumsallaşması )
2- Genişletilmiş örgüt toplantılarının (il ilçe danışma meclisi toplantılarının) zaman ve süresi düzenli ve disiplinli olarak yapılması, görev yetki ve sorumlulukların yerine getirilmesi (Tüzük Madde 29. 30. 32. 33.34. )
3- CHP çatısı altında CHP adıyla düzenlenen, yapılan, irili ufaklı, gündemli gündemsiz tüm örgüt toplantılarında, toplantı usul, yöntem kural ve disiplinine titizlikle uyulması, uymayanlar hakkında kesinlikle disiplin işlemi yapılması
4- Kısa, orta, uzun vadeli olarak, önemine ve acili yetine göre ( günlük haftalık aylık senelik) çalışma plan ve programın hazırlanması ilan panosuna asılması üyelerin örgütün bilgisine sunulması
5- Yönetim kurulunun aldığı kararların ilan panosuna asılarak üyelerin, örgütün bilgisine sunulması
6- Örgütün gelir gider Kalemlerinin (cetvellerinin) neler olduğu açık ve anlaşılır şekilde yazılmalı, belli zaman dilimleri içinde ilan panolarına asılarak üyelerin, örgütün bilgisine sunulması.
7- Parti tüzüğüne, kurultay kararlarına, yönetmeliklere, genelgelere titizlikle uyulması uymayanlar hakkında kesinlikle disiplin işlemi yapılması
8- Örgüt başkanı, örgüt yönetim kurulu üyeleri, örgüt içinde hiçbir zaman, hiçbir şekilde örgüt üyeleri arasında ayrım, ayrıcalık yapmamalı, birine uzak birine yakın durmamalı.
9- En önemlisi tüzüğün 5. Maddesin, özellikle de 5.maddenin 4 paragrafının hayata geçmesi için kesintisiz gayret ve çaba gösterilmeli.
10- Parti içi eğitimin uygulamaya konulması. (Tüzük Madde 83.)
11- Bütün bunların takip ve kontrol edilmesi için parti denetmenlerin görevlendirilmesi (Tüzük madde 45)
Yukarıda sıraladığım 11 maddeyi yerine getirmek istemeyen başkan ve yöneticilerin, onlara bağlı ve bağımlı olan bazı üyelerin, ucuz, basit politika yapanların, kolay ve kestirme yoldan üyelerin omuzlarına basarak yükselmek isteyenlerin, yüzlerine ve sözlerine maske takanların, tüzüğü, partinin ilkelerini, kurallarını değil de, kendi bildiklerini (kendi işine gelenleri) uygulayanların hedef tahtası olmaktan kurtulamıyorum.
SÖZÜN ÖZÜ
CHP de tüzüğün, yönetimlerin, kişilerin, isimlerin, yüzlerin değil, yanlış anlayışların, alışkanlıkların, zihniyetlerin, uygulamaların değişmesi için kendi içimizde kendimize karşı top yekûn zorlu bir savaş açmalıyız. Sorunun ve çözümün anahtarının kesinlikle kendi içimizde olduğunu anlamalıyız, bilmeliyiz kabul etmeliyiz. Kendi dışımızda güçlenme şansımız yok. Kendi içimizde güçlenme şansımız çok. Rakiplerimizi yenmek istiyorsak, iktidar olmak istiyorsak önce kendi içimizde kendimizi yenmek zorundayız. Kendi içimizde güçlenmek zorundayız. 06.12.2012
HP BURSA İL BAŞKANIMIZ SAYIN METİN ÇELİKLE BEYLE GÖRÜŞTÜM.
CHP BURSA İL BAŞKANIMIZ SAYIN METİN ÇELİKLE BEYLE CHP ÜYESİ OLARAK GÖRÜŞME TALEBİNDE BULUNDUM VE GÖRÜŞTÜM.
İl başkanımızla görüşmek için, il sekreterim izden 5.12.2012 tarihinde randevu aldım. Yaptığımız görüşmede il başkanımıza, partimizin, il ve ilçe örgütümüzün sorunları hakkında, son 3 yıl içinde yaptığım çalışmalar hakkında, internet ortamında yayınladığım yazılarım hakkında, il başkanımıza bilgi için, gereğinin yapılması için doğrudan elden verdiğim 29.11.2012 tarihli ve 5.12.2012 ve tarihli dilekçelerim hakkında düşüncelerimi, ayrıntılı olarak anlatma fırsatı buldum. Sayın il başkanımız 20 dakika boyunca anlattıklarımı, sözümü kesmeden dikkatlice dinledi. Ayrılırken anlatmak istediklerimi, vermek istediğim mesajı aldığını ve gereğinin yapılacağını söyledi.
Çok yoğun çalışma temposu i
İl başkanımızla görüşmek için, il sekreterim izden 5.12.2012 tarihinde randevu aldım. Yaptığımız görüşmede il başkanımıza, partimizin, il ve ilçe örgütümüzün sorunları hakkında, son 3 yıl içinde yaptığım çalışmalar hakkında, internet ortamında yayınladığım yazılarım hakkında, il başkanımıza bilgi için, gereğinin yapılması için doğrudan elden verdiğim 29.11.2012 tarihli ve 5.12.2012 ve tarihli dilekçelerim hakkında düşüncelerimi, ayrıntılı olarak anlatma fırsatı buldum. Sayın il başkanımız 20 dakika boyunca anlattıklarımı, sözümü kesmeden dikkatlice dinledi. Ayrılırken anlatmak istediklerimi, vermek istediğim mesajı aldığını ve gereğinin yapılacağını söyledi.
Çok yoğun çalışma temposu i
çinde iken , zaman ayıran görüşen, anlattıklarımı dikkatlice dinleyen ve
daha önemlisi anlayan il başkanıma içten teşekkür ederek ayrıldım.05.12.2012
----------------------------------------
NOT: Eski il başkanımız Sayın Gürhan akdoğan Beyle kendiliğinden gelişen bir görüşmeyi internet ortamında paylaşmıştım.
Yazım Bursa Olay gazetesi gazetesi köşe yazarı Sayın Ahmet Emin Yılmaz'ın dikkatini çekmiş ve köşesinde yazmıştı. Söz konusu yazıyı ve hoş bir anı olarak yazılarımı okuyan dostlarımın ilgisine, bilgisine sunuyorum.
http://www.ahmeteminyilmaz.com/2011/03/il-baskanini-gordu-cok-etkilendi-duygularini-facebook%E2%80%99ta-paylasti/
----------------------------------------
NOT: Eski il başkanımız Sayın Gürhan akdoğan Beyle kendiliğinden gelişen bir görüşmeyi internet ortamında paylaşmıştım.
Yazım Bursa Olay gazetesi gazetesi köşe yazarı Sayın Ahmet Emin Yılmaz'ın dikkatini çekmiş ve köşesinde yazmıştı. Söz konusu yazıyı ve hoş bir anı olarak yazılarımı okuyan dostlarımın ilgisine, bilgisine sunuyorum.
http://www.ahmeteminyilmaz.com/2011/03/il-baskanini-gordu-cok-etkilendi-duygularini-facebook%E2%80%99ta-paylasti/
12/04/12
CHP Lİ OLMAK ÇOK ZOR
CHP YILDIRIM İLÇE BAŞKANIMIZIN DİLEKÇEMİ İŞLEME KOYMASINI VE GEREĞİNİ YAPMASINI ÖNEMLE TALEP EDİYORUM.
CHP YILDIRIM İLÇE BAŞKANLIĞI FACEBOOK HABER SAYFASI TAMAMEN HAKSIZ, KEYFİ VE ŞAHSİ SEBEPLER YÜZÜNDEN HİÇ BİR AÇIKLAMA YAPILMADAN YAZILARIMA BİLGİ EDİNMEME KAPATILDIĞINI AÇIKLAMIŞTIM.
28.11.2012 TARİHİNDE, İLÇE BAŞKANIMIZ, İLÇE BİNAMIZDA İLÇE KADIN KOLLARIMIZLA TOPLANTIDA BULUNDUĞU BİR SIRADA PARTİLİ ARKADAŞIMLA SOHBET EDERKEN, İLÇE BAŞKANIMIZIN TOPLANTIDAN ÇIKARAK AŞAĞIYA İNİP MÜDAHALE ETMEK ZORUNDA KALDIĞI HOŞ OLMAYAN BİR OLAY HAKKINDA İLÇE BAŞKANLIĞIMIZA ELDEN İMZA KARŞILIĞINDA 29.11.2011 TARİHİNDE DİLEKÇE VERDİM.
İLÇE BAŞKANLIĞIMIZIN DİLEKÇEMİ İŞLEME KOYMASINI VE GEREĞİNİ ÖNEMLE TALEP EDİYORUM. (CHP DE ÖZGÜR BİR ÜYE OLARAK VAR OLMAK, VARLIĞINI KORUMAK, HAKSIZLIKLAR KARŞISINDA HAK ARAMAK HİÇTE KOLAY DEĞİL) 3.11.2012
BİR CHP’LİNİN BİR CHP’LİYE VERECEĞİ EN AĞIR VE EN HAKSIZ CEZALARDAN BİRİSİ İŞTE BUDUR
BİR CHP’LİNİN BİR CHP’LİYE VERECEĞİ EN AĞIR VE EN HAKSIZ CEZALARDAN BİRİSİ İŞTE BUDUR
Var sayalım ki, partinin, üyesisiniz, bilerek ya da bilmeyerek parti disiplin suçu işlediniz. Suçunuz, suç kanıtınız ve suçlu olduğunuz nasıl ispat edilecek? Suçlu olduğunuza kim karar verecek? İşlenen suçun ağırlığına göre ceza verme yetkisi kimin kimlerin olacak?
Soruyu daha da somutlaştıralım. Üyesi olduğunuz partinin il ya da ilçe örgüt başkanı, o ilde ya da ilçede partinizi temsil ettiği için, partinizin adı ve amblemiyle, sosyal paylaşım sitesi olan facebookta örgüt üyeleriyle iletişim kurmak, paylaşımda bulunmak, parti, örgüt çalışmaları hakkında üyelere haberler, bilgiler vermek, onların yorumlarını, düşücülerini öneri ve eleştirilerini öğrenmek amacıyla (herkesesin paylaşımına açık ) bir sa
Var sayalım ki, partinin, üyesisiniz, bilerek ya da bilmeyerek parti disiplin suçu işlediniz. Suçunuz, suç kanıtınız ve suçlu olduğunuz nasıl ispat edilecek? Suçlu olduğunuza kim karar verecek? İşlenen suçun ağırlığına göre ceza verme yetkisi kimin kimlerin olacak?
Soruyu daha da somutlaştıralım. Üyesi olduğunuz partinin il ya da ilçe örgüt başkanı, o ilde ya da ilçede partinizi temsil ettiği için, partinizin adı ve amblemiyle, sosyal paylaşım sitesi olan facebookta örgüt üyeleriyle iletişim kurmak, paylaşımda bulunmak, parti, örgüt çalışmaları hakkında üyelere haberler, bilgiler vermek, onların yorumlarını, düşücülerini öneri ve eleştirilerini öğrenmek amacıyla (herkesesin paylaşımına açık ) bir sa
Var sayalım ki, partinin, üyesisiniz, bilerek ya da bilmeyerek parti disiplin suçu işlediniz. Suçunuz, suç kanıtınız ve suçlu olduğunuz nasıl ispat edilecek? Suçlu olduğunuza kim karar verecek? İşlenen suçun ağırlığına göre ceza verme yetkisi kimin kimlerin olacak?
Soruyu daha da somutlaştıralım. Üyesi olduğunuz partinin il ya da ilçe örgüt başkanı, o ilde ya da ilçede partinizi temsil ettiği için, partinizin adı ve amblemiyle, sosyal paylaşım sitesi olan facebookta örgüt üyeleriyle iletişim kurmak, paylaşımda bulunmak, parti, örgüt çalışmaları hakkında üyelere haberler, bilgiler vermek, onların yorumlarını, düşücülerini öneri ve eleştirilerini öğrenmek amacıyla (herkesesin paylaşımına açık ) bir sa
yfayı hizmete koyduğunu ve o sayfanın yöneticiliğini de doğrudan başkanın kendisinin yaptığını düşünelim.
Siz o partinin üyesi olarak, partinizle ilgili güncel bilgileri, haberleri iletişim sayfasından alıyorsunuz. Olayları gelişmeleri, haberleri, bildirileri duyuruları oradan takip ediyorsunuz. Partinizle ilgili düşünlerinizi, önerilerinizi, eleştirilerinizi, yorumlarınızı, beğenilerinizi orada yazıyor ve paylaşıyorsunuz.
Hiçbir açıklama yapılmadan, hiçbir bir bilgi verilmeden sayfa paylaşımınıza kapatılıyor. Sayfaya yazı yazmanınız engelleniyor. İlçenizle ilgili güncel bilgileri almanız yasaklanıyor. Suçunuzun, ne olduğunu bilmiyorsunuz. Bir anlamda partiden örgütten tecrit edilmiş ve dışlanmış oluyorsunuz. Bunun ihraçtan çok daha ağır ve onur kırıcı bir ceza olduğunu düşünüyorum.
Tam böyle bir durumla karşı kaşıya bulunuyorum.
Partim ve örgütüm içinde hakkımı arıyorum. Soruyorum yanıt alamıyorum. Suçum nedir? Suç kanıtı nedir? Bilmiyorum. Parti ve örgüt içinde örgüt üyesine bu kadar ağır ceza verme yetkisi kime, hangi kişiye, hangi organa aittir? Partisine yıllarca canla, başla emek veren, görev yetki ve sorumluluklarını eksiksiz yerine getiren bir parti üyesinin, bu haksızlığı adaletsizliği kabullenmesi içine sindirmesi kolay değildir. Suçunun ne olduğunu neden cezalandırıldığını bilmesi anlaması öğrenmesi CHP üyesinin en doğal hakkı değil midir? Suçumun ne olduğunun açıklanmalıdır. CHP de hakkını arayan mı suçludur. Aramayan mı suçludur? 05.12.2012
Siz o partinin üyesi olarak, partinizle ilgili güncel bilgileri, haberleri iletişim sayfasından alıyorsunuz. Olayları gelişmeleri, haberleri, bildirileri duyuruları oradan takip ediyorsunuz. Partinizle ilgili düşünlerinizi, önerilerinizi, eleştirilerinizi, yorumlarınızı, beğenilerinizi orada yazıyor ve paylaşıyorsunuz.
Hiçbir açıklama yapılmadan, hiçbir bir bilgi verilmeden sayfa paylaşımınıza kapatılıyor. Sayfaya yazı yazmanınız engelleniyor. İlçenizle ilgili güncel bilgileri almanız yasaklanıyor. Suçunuzun, ne olduğunu bilmiyorsunuz. Bir anlamda partiden örgütten tecrit edilmiş ve dışlanmış oluyorsunuz. Bunun ihraçtan çok daha ağır ve onur kırıcı bir ceza olduğunu düşünüyorum.
Tam böyle bir durumla karşı kaşıya bulunuyorum.
Partim ve örgütüm içinde hakkımı arıyorum. Soruyorum yanıt alamıyorum. Suçum nedir? Suç kanıtı nedir? Bilmiyorum. Parti ve örgüt içinde örgüt üyesine bu kadar ağır ceza verme yetkisi kime, hangi kişiye, hangi organa aittir? Partisine yıllarca canla, başla emek veren, görev yetki ve sorumluluklarını eksiksiz yerine getiren bir parti üyesinin, bu haksızlığı adaletsizliği kabullenmesi içine sindirmesi kolay değildir. Suçunun ne olduğunu neden cezalandırıldığını bilmesi anlaması öğrenmesi CHP üyesinin en doğal hakkı değil midir? Suçumun ne olduğunun açıklanmalıdır. CHP de hakkını arayan mı suçludur. Aramayan mı suçludur? 05.12.2012
Var sayalım ki, partinin, üyesisiniz, bilerek ya da bilmeyerek parti disiplin suçu işlediniz. Suçunuz, suç kanıtınız ve suçlu olduğunuz nasıl ispat edilecek? Suçlu olduğunuza kim karar verecek? İşlenen suçun ağırlığına göre ceza verme yetkisi kimin kimlerin olacak?
Soruyu daha da somutlaştıralım. Üyesi olduğunuz partinin il ya da ilçe örgüt başkanı, o ilde ya da ilçede partinizi temsil ettiği için, partinizin adı ve amblemiyle, sosyal paylaşım sitesi olan facebookta örgüt üyeleriyle iletişim kurmak, paylaşımda bulunmak, parti, örgüt çalışmaları hakkında üyelere haberler, bilgiler vermek, onların yorumlarını, düşücülerini öneri ve eleştirilerini öğrenmek amacıyla (herkesesin paylaşımına açık ) bir sa
yfayı hizmete koyduğunu ve o sayfanın yöneticiliğini de doğrudan başkanın kendisinin yaptığını düşünelim.
Siz o partinin üyesi olarak, partinizle ilgili güncel bilgileri, haberleri iletişim sayfasından alıyorsunuz. Olayları gelişmeleri, haberleri, bildirileri duyuruları oradan takip ediyorsunuz. Partinizle ilgili düşünlerinizi, önerilerinizi, eleştirilerinizi, yorumlarınızı, beğenilerinizi orada yazıyor ve paylaşıyorsunuz.
Hiçbir açıklama yapılmadan, hiçbir bir bilgi verilmeden sayfa paylaşımınıza kapatılıyor. Sayfaya yazı yazmanınız engelleniyor. İlçenizle ilgili güncel bilgileri almanız yasaklanıyor. Suçunuzun, ne olduğunu bilmiyorsunuz. Bir anlamda partiden örgütten tecrit edilmiş ve dışlanmış oluyorsunuz. Bunun ihraçtan çok daha ağır ve onur kırıcı bir ceza olduğunu düşünüyorum.
Tam böyle bir durumla karşı kaşıya bulunuyorum.
Partim ve örgütüm içinde hakkımı arıyorum. Soruyorum yanıt alamıyorum. Suçum nedir? Suç kanıtı nedir? Bilmiyorum. Parti ve örgüt içinde örgüt üyesine bu kadar ağır ceza verme yetkisi kime, hangi kişiye, hangi organa aittir? Partisine yıllarca canla, başla emek veren, görev yetki ve sorumluluklarını eksiksiz yerine getiren bir parti üyesinin, bu haksızlığı adaletsizliği kabullenmesi içine sindirmesi kolay değildir. Suçunun ne olduğunu neden cezalandırıldığını bilmesi anlaması öğrenmesi CHP üyesinin en doğal hakkı değil midir? Suçumun ne olduğunun açıklanmalıdır. CHP de hakkını arayan mı suçludur. Aramayan mı suçludur? 05.12.2012
Siz o partinin üyesi olarak, partinizle ilgili güncel bilgileri, haberleri iletişim sayfasından alıyorsunuz. Olayları gelişmeleri, haberleri, bildirileri duyuruları oradan takip ediyorsunuz. Partinizle ilgili düşünlerinizi, önerilerinizi, eleştirilerinizi, yorumlarınızı, beğenilerinizi orada yazıyor ve paylaşıyorsunuz.
Hiçbir açıklama yapılmadan, hiçbir bir bilgi verilmeden sayfa paylaşımınıza kapatılıyor. Sayfaya yazı yazmanınız engelleniyor. İlçenizle ilgili güncel bilgileri almanız yasaklanıyor. Suçunuzun, ne olduğunu bilmiyorsunuz. Bir anlamda partiden örgütten tecrit edilmiş ve dışlanmış oluyorsunuz. Bunun ihraçtan çok daha ağır ve onur kırıcı bir ceza olduğunu düşünüyorum.
Tam böyle bir durumla karşı kaşıya bulunuyorum.
Partim ve örgütüm içinde hakkımı arıyorum. Soruyorum yanıt alamıyorum. Suçum nedir? Suç kanıtı nedir? Bilmiyorum. Parti ve örgüt içinde örgüt üyesine bu kadar ağır ceza verme yetkisi kime, hangi kişiye, hangi organa aittir? Partisine yıllarca canla, başla emek veren, görev yetki ve sorumluluklarını eksiksiz yerine getiren bir parti üyesinin, bu haksızlığı adaletsizliği kabullenmesi içine sindirmesi kolay değildir. Suçunun ne olduğunu neden cezalandırıldığını bilmesi anlaması öğrenmesi CHP üyesinin en doğal hakkı değil midir? Suçumun ne olduğunun açıklanmalıdır. CHP de hakkını arayan mı suçludur. Aramayan mı suçludur? 05.12.2012
12/02/12
AĞIZLAR SUSUN. KALEMLER YAZMASIN. YÜREKLER, VİCDANLAR SES VERSİN. İŞTE GERÇEKLER
AĞIZLAR SUSUN. KALEMLER
YAZMASIN. YÜREKLER, VİCDANLAR
SES VERSİN. İŞTE GERÇEKLER
İLÇE BAŞKANLIĞIMIZIN
SAYFASI YAZILARIMA NEDEN KAPATILDI?
(bu yazımı bir tek
bir patilim okusa bile tesellim olacaktır.)
Partimin asil üyesiyim
partimin emekçisiyim haksızlığa uğradım
hakkımı arıyorum.
Sayın ilçe
Başkanımız AV. Güner Aklan, ilçe başkanlığına hazırlanma ve
ısınma amacıyla (2011 yılı temmuz ya da ağustos ayları içinde tarihi tam
hatırlamıyorum) “CHP SERBEST KÜRSÜ” adıyla facebook sayafası açmıştı.
O tarihlerde ve daha
öncesinde (2010 nisan ayndan beri) şimdikinden
çok daha sık yazılar yazdığımı şimdiki, il ve
ilçe başkanımız, eski Bursa il Başkanımız, Sayın Gürhan
Akdoğan, eski ilçe başkanımız
Sayın Ali Toğan’ın ve yönetim
kurulu üyelerinin çok iyi bildiklerini, hatırladıklarını, unutmadıklaını çok iyi
biliyorum. ayrıca bunu doğrulayan
yazıllarım internet kayıtlarında’da mevcuttur.
O tarihlerde yazılarımı internet sayfalarında okuyan Sayın Güner Aklan,
yazılarımı sayfasında yayınlamamı teklif
etmiştir. (Başka ilçede ikamet ettiği için kendisini tanımıyordum o tarihe
kadarda hiç görmemiştim) teklifini kabul edip
yazılarımı, uzun süre (CHP
SERBEST KÜRÜSÜ) sayfasında yayınlamıştım. (Bir çok yazışmalarımız telefon görüşmelrimiz olmuştur.)Yerel basınımızda bazı gazeteciler bir çok yazımı
bu safdan alarak köşelerinde
yayınladıkları bilinen bir
gerçektir.
Sayın Güner
Aklan ‘ın İlçemize başkanlık
adaylığı kesinlik kazandıktan sonra 20 Kasım 2011 tarihinde “CHP
SERBEST KÜRSÜ” sayfasında
cevaplaması dileği eski başkanımıza ve kendisine
2 şer adet soru
sormuştum. Sorularıma yanıt vermeden ve hiçbir açıklama yapmadan,
beni hem arkadaşlıktan, hem de serbest kürsü
sayfasından çıkarmıştı.
Sayın Güner
Aklan yarışı kazanıp ilçe başkanı
seçilmişti. Kendisini
kutlamış ve başarılar
dilemiştim. Yazılarımı internet
ortamında yazmaya ve yayınlamya kesintisiz devam ediyordum.
9.8.2012 tarihinde eski
ilçe binamızda başkanın makam odasında
bir grup üye arkadaşın yanında oturup sohbet ederken bana hitaben artık herkese açık olan ilçe başkanlık
sayfasına yazılarımı yazmamamı söylemiştir. Gerekçesini sorduğımda, yazılarımı
artık okumadığını, hep aynı şeyleri
yazdığımı, bıkkınlık yarattığımı
ayrıca yazılarımdan şikayetler aldığını açıkça
söylemiştir. Bende aynen şu yanıtı vermiştim. Yazılarımda suç unsuru varsa,
partime örgütüme zarar veriyorsam gereğini yapmasını, Suç kanıtıyla birlikte partimizin yetkili
organı olan disiplin kuruluna
iletmesini talep etmiştim. (o gün disiplin kuruluna vermedi. Veremezdi çünkü yazılarımda suç
unusuru o günde yoktu bugünde yok. bu nedenle hakkı ve yetkisi
olamadığı halde cezayı kendisi veriyor)
yazılarım ilçe başkanlığımız sayfasından
silindiğini fark edince 13.8.2012
tarihli yazım da’ “yazılarımı yayından kaldıran, sayfadan silen
anlayışı zihniyeti kınıyorum” diye yazmıştım.
Kınama yazım üzerine
ilçe başkanımız Sayın Güner
Aklan 15.8.2012 tarihli cevap yazısında
“Zülfikar Bey;kimsenin sizin yazınızı
kaldırdığı yok.O kadar çok paylaşım yapıyorsunuz ki neyi,nerede,ne zaman
paylaştığınızı da unutuyorsunuz.Ayrıca duvarımda paylaştığınız ve
kaldırıldığını iddia ettiğiniz yazınız da duvarımda halen duruyor.Lüfen kontrol
edip yazınız.” Demişti. (yazım özel sayfasından değil ilçemiz sayfası duvarından
silindiğini iddia ediyordum)
14.8.2012 tarihli
yazısında sayfa ve bilişimden sorumlu başkan yardımcısı 14.8.2012
tarihinde özel mesaj
sayfama yazdığı yazıda “sayfadaki yazılarınızı görevimden ötürü ben
sildim” dediğini başkanımıza
bildirdim.
23.8.2012 tarhinde sayfanın paylaşıma
tamamen kapatıldığını fark edince, durumu hem
ilçe başkanımıza hem il
başkanlığımıza bildirdim, ve sayfanın
açılmsını talep ettim.
29. 8,2012 tarihinde
ilçemizden sorumlu il başkan yardımcımızın verdiği yazılı cevapta ” ilçe başkanıyla konuyu görüştüğünü
yazılarımı engellemelerinin söz konusu olmadığını sayfanın herkese açık
olduğunu gruptan istemeden ayrılmış olabileceğimi yeniden gruba
katılabileceğimi bildirmiştir. Bu girişim üzerine, ilçe başkanlığı sayfası tekrar paylaşıma açılmasıyla
yazılarımı yazamaya devam
ettim.
Bu defa 29.11.2012
tarihine saat 20.45 “İLÇE BİNAMIZ KEŞKE BİRAZ DAHA MÜTEVAZI OLSAYDI’DA”
başlıklı yazımın yayınlanmadığını engellediğini, sansür konduğunu,yayınlanması için onay
beklediğini fark ettim.
Tüm
üyelerimize açık olan ilçe başkanlığı sayfamız hiçbir gerekçe gösterilmeden,hiçbir
açıklama yapılmadan tamamen haksız
ve hukuksuz yere paylaşıma 2. Kez
kapatılıyordu.
3 senedir düşüncelerimi,
öneri ve eleştirilerimi internet otamında il
ve genel merkezimiz
sayfalarına yazıyorum. yayınladığım yazılarımın tamamı internet ortamında, site ve
sayfalarda mevcuttur ve herkese açıktır.
ilçe başkanlığımız
sayfası şahsıma gerekçesiz
olarak kapatıldığı için Haksızlığa uğradığımı, suçlu olmadığımı düşünüyorum.
Parti tüzüğümüzün 7 maddesine göre parti örgütümden hakkımı aramasını,
hakkımı savunmasını, yazılarım hakkında,
parti ve örgüt içinde genel davranışlarım hakkında inceleme ve araştırma
yapılmasını, soruşturma açılmasını her
hangi bir suçuma rastlanırsa, suç
belgesinin partimizin yetkili organı olan disiplin kuruluna iletilmesini, cezamı yetkli
organın vermesini, suçum yoksa
ise ilçe başkanlığımızın sayfasının diğer üyeler gibi paylaşımıma bilgi
edinmeme, ve yazı yazlarıma açılmasını,
örgütümüzden parti yetkililerimizden önemle
arz ve talep
ediyorum. 03.12.2012
12/01/12
İLÇE BAŞKANIMIZ YAZILARIMA SANSÜR KOYDUĞU İÇİN, İLÇE BAŞKANLIĞIMIZIN SAYFASINDA YAYINLAYAMIYORUM.
29.11.2012
tarihinde saat 20.45 de CHP Bursa Yıldırım İlçe Başkanlığı facebook sayfasında
her zaman olduğu gibi “İLÇE BİNAMIZ KEŞKE BİRAZ DAHA MÜTEVAZI OLSAYDI’DA”
Başlıklı yazımı (http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/11/ilce hizmet
binamız, keşke-biraz-daha.html ) yayınladım. Biraz sonra tekrar baktığımda
yazımın sayfadan silindiğini gördüm. Aynı yazımı tekrar yayınladığımda ise ilk
defa yöneticinin onayı bekleniyor yazısını gördüm. Artık bundan böyle ilçemiz
facebook sayfasında başkanın onayından geçmeden ilçe başkanlığımız sayfasında
istediğim zaman yazı resim yayınlanmayacağını anladım. 29.11.2012
11/30/12
ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZDIR
ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZDIR
Bir parti bir, bir örgüt, bir sendika iç işleyişinde, toplantılarında, eşitliğin e, esi, özgürlüğün ö’sü, adaletin a’sı var ise, demokrasinin, binde biri var ise,
O partinin, o örgütün, o sendika başkanı, yönetim kurulu üyeleri, örgüt üyeleri tarafından okunması, öğrenilmesi, bilinmesi uygulanılması gereken tüzük olur, ilkeler, kurallar olur. Alınmış kararlar olur, günlük haftalık aylık çalışma plan ve programlar olur.
Üyeler arasında, gözle görülen, yaşanan, hissedilen, birlik beraberlik dayanışma huzur, barış olur. Üyeler arasında asla husumet, kin nefret olmaz.
O parti, o örgüt, o sendika bir kişinin yönetiminde, kontrolünde, inisiyatifinde emirle buyrukla talimatla, yönetilen merkezi otorite değil, tek seslilik değil, çok seslilik Olur. Demokrasinin evrensel kuralları olur.
Üyeler arasında açıktan ya da gizliden hiçbir ayrımcılık, ayrılık olmaz, yapılmaz. Üyeler partilerine, örgütlerine, sendikalarına gittikleri zaman kendilerini başkalarının evinde değil, kendi evindeymiş gibi özgür ve rahat hissederler. Partinin örgütün, sendikanın kendine özgü kuralları ilkeleri varsa bunlara herkes eşit derecede uyar.
Bunların hiç biri yoksa hiç biri uygulanmıyorsa orada demokrasiyle yönetilen bir partinin, bir örgütün, bir sendikanın, özgür iradenin, özgür üyenin varlığından söz edilebilir mi?
Bunların varlığı sözlerle değil, boş demokrasi nutuklarıyla değil örgütlü yaşamın pratiği içinde uygulamakla hayata geçirmekle olur. O parti, o örgüt, o sendika merkezine giden üye bunların olduğunu, varlığını görür, anlar, yaşar, hisseder, uygular. Bunları yazarken Tabi ki CHP’den söz ediyorum.
SÖZÜN ÖZÜ ŞUDUR
CHP ATALARIMIZIN DEDELERİMİZİN, BABALARIMIZIN BİZE BIRAKTIĞI MİRASTIR. O MİRASTA HEPİMİZİN, TÜM HALKIMIZIN, HER BİRİMİZİN EŞİT DERECEDE HAKKI VARDIR. O MİRASI KORUMAK SAVUNMAK HEPİMİZİN HER BİRİMİZİN GÖREVİDİR. CHP Yİ SAHİPLENMEK İSTEYENLER BU GERÇEĞİ AKILLARINDAN HİÇ BİR ZAMAN ÇIKARMAMALILAR. 01.12.2012
Bir parti bir, bir örgüt, bir sendika iç işleyişinde, toplantılarında, eşitliğin e, esi, özgürlüğün ö’sü, adaletin a’sı var ise, demokrasinin, binde biri var ise,
O partinin, o örgütün, o sendika başkanı, yönetim kurulu üyeleri, örgüt üyeleri tarafından okunması, öğrenilmesi, bilinmesi uygulanılması gereken tüzük olur, ilkeler, kurallar olur. Alınmış kararlar olur, günlük haftalık aylık çalışma plan ve programlar olur.
Üyeler arasında, gözle görülen, yaşanan, hissedilen, birlik beraberlik dayanışma huzur, barış olur. Üyeler arasında asla husumet, kin nefret olmaz.
O parti, o örgüt, o sendika bir kişinin yönetiminde, kontrolünde, inisiyatifinde emirle buyrukla talimatla, yönetilen merkezi otorite değil, tek seslilik değil, çok seslilik Olur. Demokrasinin evrensel kuralları olur.
Üyeler arasında açıktan ya da gizliden hiçbir ayrımcılık, ayrılık olmaz, yapılmaz. Üyeler partilerine, örgütlerine, sendikalarına gittikleri zaman kendilerini başkalarının evinde değil, kendi evindeymiş gibi özgür ve rahat hissederler. Partinin örgütün, sendikanın kendine özgü kuralları ilkeleri varsa bunlara herkes eşit derecede uyar.
Bunların hiç biri yoksa hiç biri uygulanmıyorsa orada demokrasiyle yönetilen bir partinin, bir örgütün, bir sendikanın, özgür iradenin, özgür üyenin varlığından söz edilebilir mi?
Bunların varlığı sözlerle değil, boş demokrasi nutuklarıyla değil örgütlü yaşamın pratiği içinde uygulamakla hayata geçirmekle olur. O parti, o örgüt, o sendika merkezine giden üye bunların olduğunu, varlığını görür, anlar, yaşar, hisseder, uygular. Bunları yazarken Tabi ki CHP’den söz ediyorum.
SÖZÜN ÖZÜ ŞUDUR
CHP ATALARIMIZIN DEDELERİMİZİN, BABALARIMIZIN BİZE BIRAKTIĞI MİRASTIR. O MİRASTA HEPİMİZİN, TÜM HALKIMIZIN, HER BİRİMİZİN EŞİT DERECEDE HAKKI VARDIR. O MİRASI KORUMAK SAVUNMAK HEPİMİZİN HER BİRİMİZİN GÖREVİDİR. CHP Yİ SAHİPLENMEK İSTEYENLER BU GERÇEĞİ AKILLARINDAN HİÇ BİR ZAMAN ÇIKARMAMALILAR. 01.12.2012
ZÜLFİKAR BAL VE CHP ÜYESİ OLARAK SON 3 YILDIR AKTİF ŞEKİLDE SÜRDÜRDÜĞÜMÜ SİYASET VE POLİTİKA YAŞAMIMDA ÖĞRENDİĞİM SOMUT GERÇEKLER.
Eğer yalnızsan,
Eğer güçlü, grubun, kutbun, hizbin içinde yer almıyorsan,
Eğer zengin değilsen,
Eğer zengin, etkili, yetkili, güçlü kişilerin Himayesi altında değilsen
Eğer seçilmiş olanları, köşe başlarını tutanları, yaptıklarını, konuştuklarını, alkışlamıyor san, her dediklerini yapmıyorsan, uslu çocuk olmuyorsan, soruyorsan, eleştiriyorsan, öneriyorsan, düşünüyorsan araştıyor ve inceliyor san,
Eğer sadece CHP’yi sadece CHP’nin çıkarlarını, CHP’nin tüzüğünü, ilke ve kurallarını savunuyor san, özgür iradenle var olmak istiyorsan
Ne kadar bilgili yetenekli, ne kadar çalışkan, saygın olursan ol, çevrende ne kadar çevrende ne kadar sevilir sen sevil parti içinde seçilme, yükselme şansının hiç yok denecek kadar az olduğunu öğrendim. Mücadele, azminin, enerjinin bir nokta bittiğini öğrendim. Üzücü ama ne yazık ki bugün CHP’NİN GERÇEĞİ İŞTE BUDUR.
Keşke bunları tarafsız şekilde dinleyecek, anlayacak bir parti yetkilisi olsa, Keşke tarafsız bir parti denetleyicisi gel se, bu iddiaların doğruluğunu yanlışlığını sorgulasa raporuna yazsa. 30.11.2012
İLÇE BAŞKANLIĞINA 2 ADET ŞİKAYET DİLEKÇESİ
CHP BURSA İL
BAŞKANIMIZ SAYIN METİN ÇELİKLE CHP ÜYESİ OLARAK GÖRÜŞME TALEBİNDE BULUNDUM VE
GÖRÜŞTÜM.
İl başkanımızla görüşmek için, il sekreterimizden 5.12.2012 tarihinde
randevu aldım. Yaptığımız görüşmede il
başkanımıza, patimizin, il ve ilçe örgütümüzün sorunları hakkında, son 3 yıl içinde
yaptığım çalışmalar hakkında, internet ortamında yayınladığım yazılarım
hakkında, il başkanımıza bilgi için ve gereğinin yapılması için doğrudan elden verdiğim
29.11.2012 tarihli ve 5.12.2012 ve tarihli dilekçelerim hakkında düşüncelerimi,
ayrıntılı olarak anlatma fırsatı buldum. Sayın il başkanımız 20 dakika boyunca sözümü
kesmeden anlattıklarımı, sözümü hiç kesmeden dikkatlice dinledi. Ayrılırken
anlatmak istediklerimi, vermek istediğim mesajı aldığını ve gereğinin yapılacağını
söyledi.
Çok yoğun çalışma temposunda, zaman ayıran görüşen, anlattıklarımı
dikkatlice dinleyen ve daha önemlisi anlayan il başkanıma içten teşekkür ederek
ayrıldım.05.12.2012
NOT: Eski il başkanımız Sayın Gürhan akdoğan beyle kendiliğinden
gelişen bir görüşmeyi internet ortamında paylaşmıştım. Bursa Olay gözetesi gazetesi
köşe yazarı Sayın Ahmet Emin Yılmaz o yazımı internet sayfasından alarak köşesine
taşımıştı. Söz konusu yazıyı ve hoş bir anımı yazılarımı okuyan dostlarımın
ilgisine, bilgisine sunuyorum.
CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ BAŞKANLIĞINA
BURSA
28.11.2012
tarihinde ilçe binamızın salonunda parti üyesi arkadaşım Erol Özkara ile ikili
olarak sohbet ettiğimiz sırada, yanımızda oturmakta olan ilçemiz yönetim kurulu
üyesi Kemal Kocatürk, Erol Özkara’ya hitaben yalan söylüyorsun doğru bilgi
vermiyorsun demiştir. Bunun üzerine bende biz aramızda sohbet ediyoruz, sizinle
ilgili bir durum yok. Sohbetimize müdahale etmeyin deyince, sen onun avukatımın
sın diyerek orada bulunulanların yanında çok sert bir ses tonuyla bağırmış ve
ayağa kalkmıştır. Ciddi tartışmanın yaşanmasına neden olmuştur. Konu hem
partimiz hem örgütümüz, hem de biz üyeler, açısından oldukça önemlidir. CHP
hepimizin partisidir. Bu nedenle konunun araştırılıp, incelenmesini, ayrıca
ilçe binamızda ve örgüt içinde bu tür olaylara, sebebiyet verilmemesi,
tekrarının yaşanmaması için, ilçe binamızda yasaların ve tüzüğümüzün suç
saymadığı, her konularda üyelerimizin ilçe binamıza gönül rahatlığıyla gidip
gelmeleri için, fikirlerini, düşüncelerini özgürce açıklamaları ve tartışmaları
için, kendi aralarında sohbet etmeleri ve bu tür konularda üyelerimiz üzerinde
psikolojik baskı kurulmaması için, ilçe başkanlığımızın gerekli olan hassasiyeti
göstermesini, gerekli önlemleri almasını, önemle arz ve talep ediyorum.
29.11.2012
Zülfikar BAL
CHP
Yıldırım İlçe Örgüt Üyesi
Gereği için: CHP
yıldırım İlçe Başkanlığı
Bilgi için : CHP
Bursa İl başkanlığı
Dilekçenin
fotokopisini başkana iletmek üzere teslim aldım i İnci AYALA 29.11.2012 imza
CHP BURSA İL BAŞKANLIĞINA
Üyesi olduğum CHP
Yıldırım İlçe Başkanlığımızın facebook iletişim sayfasında yazılarım
siliniyor. Sayfa 28.11.2012
tarihinde ikinci kez (hiçbir açıklama yapılmadan) paylaşımıma kapatılmıştır. Bilgi edinmem, yazılarımı
paylaşmam engellenmiştir. partinin bir üyesi olarak şahsıma haksızlık yapılmıştır. Suçumun ne olduğunu yazılı olarak öğrenmek istiyorum.
İl
başkanlığımızdan, örgütümüzden hakkımın aranması ve savunulması için gereğinin
yapılmasını bilgilerinize önemle arz diyorum. 05.12.2012
Zülfikar BAL
CHP Yıldırım
E.gazi Mah. üyesi
Adres: Ertuğrulgazi Mah.
Kıyı Sokak No7/1
Yıldırım / Bursa
11/29/12
İLÇE HİZMET BİNAMIZ KEŞKE BİRAZ DAHA MÜTEVAZI OLSAYDI DA
İLÇE HİZMET BİNAMIZ KEŞKE BİRAZ DAHA MÜTEVAZI OLSAYDI DA
700.000 üzerinde nüfusu, 3000 üzerinde üyesi olan CHP Bursa Yıldırım İlçe İçi güzel dışı güzel ilçe örgüt hizmet binamız günlerce açılışa hazırlandı. Açılışı muhteşemdi. İçini dışını gezerseniz bu kadar övgünün reklamın az olduğunu düşünebilirsiniz.
Ama diyorum ki, Keşke bu kadar güzel görkemli olmasaydı da daha mütevazı olsaydı. Keşke çok daha az reklamı yapılsaydı hatta hiç yapılmasaydı da bu kadar tenha ıssız, tenha görünmeseydi.
Üyelerimizle, halkımızla, insanlarımızla her gün dolup, dolup boşalsaydı. Her gelen bura bizim, bizim partimiz deseydi. Diyebilseydi. Bizim partimize gelen herkes karşılıklı barış, sevgi, anlayış, hoşgörü güven ne huzur içinde en ufak müdahaleye, uyarıya, ikaza maruz kalmadan, ülke, parti, örgüt hakkında, güncel konuları fikirleri olayları özgürce tartışabilselerdi. Konuşabilselerdi. Keşke ilçemizde kişilerin kuralları değil de, herkesin uyacağı, uygulayacağı partimizin, örgütümüzün, ilkeleri kuralları kararları geçerli olsaydı. Herkes bunları bilseydi. Öğrenseydi. İlkelere kurallara uymayanlar, uygulamayanlar hakkında hiçbir ayrım ve ayrıcalık yapılmadan uyarılar ikazlar yapılsaydı. Ne güzel oldurdu. Ne güzel olur. Partimize CHP ye de bu yakışırdı. Yakışır.
https://fbcdn-sphotos-g-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/69124_489845251037181_1306090775_n.jpg
700.000 üzerinde nüfusu, 3000 üzerinde üyesi olan CHP Bursa Yıldırım İlçe İçi güzel dışı güzel ilçe örgüt hizmet binamız günlerce açılışa hazırlandı. Açılışı muhteşemdi. İçini dışını gezerseniz bu kadar övgünün reklamın az olduğunu düşünebilirsiniz.
Ama diyorum ki, Keşke bu kadar güzel görkemli olmasaydı da daha mütevazı olsaydı. Keşke çok daha az reklamı yapılsaydı hatta hiç yapılmasaydı da bu kadar tenha ıssız, tenha görünmeseydi.
Üyelerimizle, halkımızla, insanlarımızla her gün dolup, dolup boşalsaydı. Her gelen bura bizim, bizim partimiz deseydi. Diyebilseydi. Bizim partimize gelen herkes karşılıklı barış, sevgi, anlayış, hoşgörü güven ne huzur içinde en ufak müdahaleye, uyarıya, ikaza maruz kalmadan, ülke, parti, örgüt hakkında, güncel konuları fikirleri olayları özgürce tartışabilselerdi. Konuşabilselerdi. Keşke ilçemizde kişilerin kuralları değil de, herkesin uyacağı, uygulayacağı partimizin, örgütümüzün, ilkeleri kuralları kararları geçerli olsaydı. Herkes bunları bilseydi. Öğrenseydi. İlkelere kurallara uymayanlar, uygulamayanlar hakkında hiçbir ayrım ve ayrıcalık yapılmadan uyarılar ikazlar yapılsaydı. Ne güzel oldurdu. Ne güzel olur. Partimize CHP ye de bu yakışırdı. Yakışır.
https://fbcdn-sphotos-g-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/69124_489845251037181_1306090775_n.jpg
NASIL BAŞARIR BİLMİYORUM AMA CHP, BARIŞIN, SEVGİNİN, DAYANIŞMANIN, KARDEŞLİĞİN, ÖZGÜRLÜĞÜN, EŞİTLİĞİN, ADALETTİN PARTİSİ OLMAYA MECBURDUR, MAHKÛMDUR.
Çünkü CHP’yi CHP yapan halkımızdır. Halkımızın barışa, sevgiye, dayanışmaya, kardeşliğe, özgürlüğe, eşitliğe, adalete toprak, kadar, su kadar, güneş kadar, hava kadar ihtiyacı vardır. Halkımızın da CHP’ye aynı derecede ihtiyacı vardır.
Çünkü halkımızla CHP 89 yıldır etle tırnak gibi bir biriyle kaynaşmıştır. Halkımız 89 yıldır oylarıyla CHP ye hayat vermiştir. Yaşatmıştır. 89 yıldır iç ve dış düşmanlar tüm uğraşılarına rağmen CHP’yi halkımızdan, halkımızda CHP’den koparamamıştır.
CHP’ nin kapıları, CHP’li başkanların ve yöneticilerin kolları sonuna kadar üyelerimize, halkımıza açılmalıdır. CHP’li üyelerimiz, halkımız örgüt binalarını her gün doldurmalıdır. Kişisel sohbetlerinde, irili ufaklı toplantılarda, partimizin, örgütümüzün, ülkemizin (insanları, isimleri, şahısları kurumları, kuruluşları, makamları değil) sorunları, çözümleri, olayları, fikirleri düşünceleri güncel konuları, ilkeleri, kuralları tüzüğü, planı, programı özgürce konuşmalılar, tartışmalılar, önerilerde, eleştirilerde, bulunmalılar.
Örgüt başkanlarımız, yönetim kurulu üyelerimiz, böylesi güzel etkinliklerden, toplantılardan tartışmalardan, konuşmalardan, öneri ve eleştirilerden, düşüncelerini fikirlerini yazanlardan, paylaşanlardan yorumlardan korkmamalıdırlar, ürkme melidirler.
Tam aksine alabildiğince destek vermelidirler, öncülük, rehberlik etmelidirler, yapacakları organizasyonlarla, denetimlerle huzuru disiplini sağlamalıdırlar. Partinin tüzüğünü ilkelerini, kurallarını eşit ve adil olarak uygulamalıdırlar. Uymayan, uygulamayan üyeleri hiçbir ayrım yapmadan uyarmalıdırlar. Gerekirse disipline vermelidirler. Yetkili organlar, merciler dururken kendileri hiçbir şekilde, hiçbir hak ve yetkiyle ceza vermeyi akıllarının ucundan dahi geçirme melidirler.
11/26/12
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ GELİR GİDER CETVELİ HAKKINDA KİŞİSEL YORUMUM DUR.
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ GELİR GİDER CETVELİ HAKKINDA KİŞİSEL YORUMUM DUR.
İLÇE BAŞKANIMIZIN VE ÖRGÜT ÜYELERİMİZİN DİKKATİNE, İLGİSİNE, BİLGİSİNE, ÖNEMLE SUNUYORUM.
CHP Yıldırım İlçe Örgüt Başkanlığı İlçe örgütü gelir gider cetvelini ilçemiz ilan tahtasında görmeden önce 26.11.2012 yayınladığım (aşağıda bağlantı adresini verdiğim) yazımda demiştim ki,
“CHP’sinde bir ilçe örgütünde seçme ve seçilme hakkına sahip olan her üye CHP’nin sahibi ise ve her üye CHP üzerinde eşit haklara sahip ise, CHP örgütlerinde gelir ve gider kalemleri kuruşuna kadar her örgüt üyesinin bilmesi, öğrenmesi, anlaması, şarttır, gereklidir, zorunludur, hakkıdır. Bu hak hiç kimse tarafından engellemez, yasaklanamaz”
Aynı gün yazımı yayınladıktan sonra ilçe binamıza uğradığımda, yıllardan sonra ilçe örgütümüzün gelir cetvelinin yıllardan sonra ilk kez ilan panosuna asılarak örgüt üyelerinin, halkımızın bilgisine sunulduğunu gördükten sonra aynı gün yazıp yayınladığım başka bir yazımın başlığında demiştim ki, (aslında yerine getirilmesi gereken olağan bir görev olmasına rağmen)
“CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ YILLAR SONRA BİR İLKİ DAHA GERÇEKLEŞTİRDİ. KUTLUYORUM, TEBRİK, EDİYORUM, ALKIŞLIYORUM”
Yapılan her şey dört, dörtlük olmasa da, eksiklikler, yanlışlıklar, hatalar olsa da, işte açıklık budur, şeffaflık budur. İşte paylaşım budur. Üyelerle dayanışmanın, kaynaşmanın başka bir işte CHP budur. İşte demokrasi budur.
Çünkü demokrasinin ruhunda, mayasında, hamurunda gizlilik asla olmaz, olamaz, olmaması gerekir. Açıklığın, şeffaflığın yapılan tüm iş ve işlemlerde, alınan tüm kararlarda, sorulacak tüm sorulara verilecek yanıtlarda, yapılan tüm örgüt toplantılarında, ilçemizin içinde dışında açıklığın şeffaflığın, özgürlüğün barışın sevginin saygının yayılarak, yaygınlaşarak, kesintisiz devam etmesini tüm kalbimle diliyorum. Bekliyorum. Talep ediyorum. İstiyorum.
GELİR GİDER CETVELİNİ İNCELEDİĞİMDE DİKKATİMİ ÇEKEN ÖNEMLİ KONULAR
Gelir gider cetvelini incelediğimde anladım ki, yeni göreve gelen ilçe yönetimi, hem kendi giderlerini karşılamış, hem eski ilçe yönetiminden kalan kira borcunu, icra borcunu, telefon, elektrik borcunu, son yapılan kongre borcunu ödemiştir. İlçe örgütümüzü tam donanımlı yeni ilçe binasına kavuşturmuştur. Bu hizmetler takdir edilmez mi? alkışlanmaz mı?
Gelir gider cetvelini incelediğimde anladım ki, yeni yönetim görevi devir teslim aldığında, ilçe örgütümüz ekonomik açıdan çok zor durumdaymış. Yeni yönetimin (açıklık ve şeffaflık adına) idari ve örgütsel anlamda nasıl bir ilçe yönetimi devir aldığı hakkında bir rapor yayınlamasını, örgütümüzü üyelerimizi bilgilendirmesini çok isterdim.
Gelir gider cetvelini incelediğimde anladım ki, pardon, o kadar eşyanın içinde, neden sadece çelenk için demirbaş kelimesinin kullanıldığını anlayamadım
Gelir gider cetvelini incelediğimde anladım ki, Parti tüzüğümüzün 77 maddesinde açıklanmış olan gelir kaynaklarından önemli gelirin bağışlardan, örgüte verilen yemek gelirinden ve çok az miktarda aidatlardan karşılanmıştır. Anladım ki ilçe örgütümüz genel merkez merkezden yardım almamıştır kendi yağıyla kavrulmuştur. Kavrulmaya çalışmaktadır. (Gelir gider cetvelinin hangi tarihleri kapsadığı açıklanmamıştır.)
CEVAP ARANMASI GEREKEN, SORULAR, SORULAR, SORULAR
CHP bizim. CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgütü Bizim. O zaman kendimize soralım. Dün ilçe örgütümüz ekonomik dar boğazın içine neden girdi? Neden icralık oldu? Neden kira, elektrik, telefon borcunu ödeyemez duruma düştü. Neden bu duruma o zaman seyirci kaldık. Neden kongrede bu konuyu enine boyuna tartışmadık? Neden konuşmadık? Neden çözüm bulmadık? Olanaklarımızı, bağışlarımızı neden o zaman seferber etmedik? yanlış yapılıyorsa neden uyarı görevimizi yapmadık? Neden aidatlarımızı düzenli olarak ödemedik? Neden kalıcı çözümler bulmak için çabalarımızı, sürdürmüyoruz? Ben CHP’liyim diyen, CHP üyesiyim diyen herkes bu sorulara mutlaka cevap aramalıdır. Ben CHP’liyim diyen, CHP üyesiyim diyen herkes aradığı cevabı mutlaka bulmalıdır?
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/11/chp-bursa-yildirim-ilce-orgutu-yillar.html
İLÇE BAŞKANIMIZIN VE ÖRGÜT ÜYELERİMİZİN DİKKATİNE, İLGİSİNE, BİLGİSİNE, ÖNEMLE SUNUYORUM.
CHP Yıldırım İlçe Örgüt Başkanlığı İlçe örgütü gelir gider cetvelini ilçemiz ilan tahtasında görmeden önce 26.11.2012 yayınladığım (aşağıda bağlantı adresini verdiğim) yazımda demiştim ki,
“CHP’sinde bir ilçe örgütünde seçme ve seçilme hakkına sahip olan her üye CHP’nin sahibi ise ve her üye CHP üzerinde eşit haklara sahip ise, CHP örgütlerinde gelir ve gider kalemleri kuruşuna kadar her örgüt üyesinin bilmesi, öğrenmesi, anlaması, şarttır, gereklidir, zorunludur, hakkıdır. Bu hak hiç kimse tarafından engellemez, yasaklanamaz”
Aynı gün yazımı yayınladıktan sonra ilçe binamıza uğradığımda, yıllardan sonra ilçe örgütümüzün gelir cetvelinin yıllardan sonra ilk kez ilan panosuna asılarak örgüt üyelerinin, halkımızın bilgisine sunulduğunu gördükten sonra aynı gün yazıp yayınladığım başka bir yazımın başlığında demiştim ki, (aslında yerine getirilmesi gereken olağan bir görev olmasına rağmen)
“CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ YILLAR SONRA BİR İLKİ DAHA GERÇEKLEŞTİRDİ. KUTLUYORUM, TEBRİK, EDİYORUM, ALKIŞLIYORUM”
Yapılan her şey dört, dörtlük olmasa da, eksiklikler, yanlışlıklar, hatalar olsa da, işte açıklık budur, şeffaflık budur. İşte paylaşım budur. Üyelerle dayanışmanın, kaynaşmanın başka bir işte CHP budur. İşte demokrasi budur.
Çünkü demokrasinin ruhunda, mayasında, hamurunda gizlilik asla olmaz, olamaz, olmaması gerekir. Açıklığın, şeffaflığın yapılan tüm iş ve işlemlerde, alınan tüm kararlarda, sorulacak tüm sorulara verilecek yanıtlarda, yapılan tüm örgüt toplantılarında, ilçemizin içinde dışında açıklığın şeffaflığın, özgürlüğün barışın sevginin saygının yayılarak, yaygınlaşarak, kesintisiz devam etmesini tüm kalbimle diliyorum. Bekliyorum. Talep ediyorum. İstiyorum.
GELİR GİDER CETVELİNİ İNCELEDİĞİMDE DİKKATİMİ ÇEKEN ÖNEMLİ KONULAR
Gelir gider cetvelini incelediğimde anladım ki, yeni göreve gelen ilçe yönetimi, hem kendi giderlerini karşılamış, hem eski ilçe yönetiminden kalan kira borcunu, icra borcunu, telefon, elektrik borcunu, son yapılan kongre borcunu ödemiştir. İlçe örgütümüzü tam donanımlı yeni ilçe binasına kavuşturmuştur. Bu hizmetler takdir edilmez mi? alkışlanmaz mı?
Gelir gider cetvelini incelediğimde anladım ki, yeni yönetim görevi devir teslim aldığında, ilçe örgütümüz ekonomik açıdan çok zor durumdaymış. Yeni yönetimin (açıklık ve şeffaflık adına) idari ve örgütsel anlamda nasıl bir ilçe yönetimi devir aldığı hakkında bir rapor yayınlamasını, örgütümüzü üyelerimizi bilgilendirmesini çok isterdim.
Gelir gider cetvelini incelediğimde anladım ki, pardon, o kadar eşyanın içinde, neden sadece çelenk için demirbaş kelimesinin kullanıldığını anlayamadım
Gelir gider cetvelini incelediğimde anladım ki, Parti tüzüğümüzün 77 maddesinde açıklanmış olan gelir kaynaklarından önemli gelirin bağışlardan, örgüte verilen yemek gelirinden ve çok az miktarda aidatlardan karşılanmıştır. Anladım ki ilçe örgütümüz genel merkez merkezden yardım almamıştır kendi yağıyla kavrulmuştur. Kavrulmaya çalışmaktadır. (Gelir gider cetvelinin hangi tarihleri kapsadığı açıklanmamıştır.)
CEVAP ARANMASI GEREKEN, SORULAR, SORULAR, SORULAR
CHP bizim. CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgütü Bizim. O zaman kendimize soralım. Dün ilçe örgütümüz ekonomik dar boğazın içine neden girdi? Neden icralık oldu? Neden kira, elektrik, telefon borcunu ödeyemez duruma düştü. Neden bu duruma o zaman seyirci kaldık. Neden kongrede bu konuyu enine boyuna tartışmadık? Neden konuşmadık? Neden çözüm bulmadık? Olanaklarımızı, bağışlarımızı neden o zaman seferber etmedik? yanlış yapılıyorsa neden uyarı görevimizi yapmadık? Neden aidatlarımızı düzenli olarak ödemedik? Neden kalıcı çözümler bulmak için çabalarımızı, sürdürmüyoruz? Ben CHP’liyim diyen, CHP üyesiyim diyen herkes bu sorulara mutlaka cevap aramalıdır. Ben CHP’liyim diyen, CHP üyesiyim diyen herkes aradığı cevabı mutlaka bulmalıdır?
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/11/chp-bursa-yildirim-ilce-orgutu-yillar.html
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ YILLAR SONRA BİR İLKİ DAHA GERÇEKLEŞTİRDİ. KUTLUYORUM, TEBRİK, EDİYORUM, ALKIŞLIYORUM
1-Örgüt toplantılarının düzenli olarak yapılması için,
2- Örgütlenme ağının kurulması (mahalle sorumluları, komisyonlar ) kurumsallaşması aktif hale gelmesi ve örgüt çalışmalarının tabana yayılması, yaygınlaştırılması için,
3- örgüt gelir gider hesap cetvelinin düzenli aralıklarla açıklanması için
4- örgüt içinde yapılacak iş ve işlemlerin, çalışmaların, önemli günlerin, toplantıların, önceden hazırlanan belli bir plan program çerçevesi içinde yapılması, için (kısa, orta, uzun vadeli işler)
5- örgüt çalışmalarıyla ilgili olarak, yapılacak her türlü iş ve işlemlerin, eylemlerin, etkinliklerin, çalışmaların, toplantıların, alınan kararların, üyelerimizde duyurulmasında internet ve telefonun yanında ilçemizde bulunan ilan panolarının mutlaka kullanılması için
6-ögtüt çalışmalarında partinin tüzüğüne, ilke ve kurallarına, kurultay kararlarına, parti programına, toplantı usul ve yönetimlerine, uyulması ve uygulanması için
CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgütü üyesi olarak, son üç yıldan beri bıkmadan, yılmadan, usanmadan, inatla ve ısrarla yazılı sözlü önerilerimi, eleştirilerimi defalarca parti ve örgüt yetkililerine ilettim ve iletmeye devam ediyorum. Partide var olduğum sürece doğruluğuna inandığım bu mücadelemden vazgeçmeyeceğim.
Yoğun olarak yapılan önerilere rağmen bunların hiç biri, bir önceki ilçe yönetimi tarafından gerçekleştirilmemiştir.
Yeni yönetim 29.5.2012 tarihinde göreve geldikten sonra ( ilk 6 aylık süre içinde) 1.2.3, maddelerin uygulamaya konulması için ilk adımları atılmıştır.
( ilk 6 aylık süre içinde) 2 defa örgüt toplantısı yapmıştır. Mahalle sorumlularını seçmiştir.
İlçe örgüt üye bilgilerini güncellemiştir.
Oluşturulmasına karar verilen 10 komisyondan bazılarını oluşturmuştur. İçe örgütümüzü partimize yakışır bir mekâna kavuşturmuştur.
Yıllardan sonra ilk kez ilçemiz gelir gider cetvelini 26.11.2012 tarihinde ilçemiz panosuna asmıştır.
Yapılan bu hizmetlerden dolayı ilçe başkan ve yönetim kurulu üyelerimizi canı gönülden kutluyorum. Tebrik ediyorum. Bu hizmetlerin geçici, değil kalıcı olmasını diliyorum.
4.5.6. maddelerin daha fazla zamana yaymadan, geciktirmeden hayata geçirilmesini, uygulamaya konulmasını, ilçe başkan ve yönetim kurulu üyelerimize inatla, ısrarla öneriyorum.
Ve her şeyden önemlisi, hiç bir şekilde hiç bir zaman hiçbir gerekçeyle üyeler arasında ayrım yapılmamasını, örgüt içinde birliğin, huzurun, barışın, dayanışmanın sağlanması için gözle görülür kayda değer çaba ve gayretin sarf edilmesini ilçe başkan ve yönetim kurulu üyelerimize inatla ısrarla öneriyorum.
Not ilçe örgütümüz gelir gider cetveli üzerindeki yorumumu ayrıca yapacağım)
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10151274655959419&set=p.10151274655959419&type=1 (uzun yıllardan sonra bir ilk olduğu için bence tarihi bir belge)
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/11/chp-orgutlerinde-kara-kutunun-icindeki.html (bağlantı aderesindeki bu yazıyı yazdığım günü ilan panosuna gelir ve gider cetvelinin asıldığını gördüm) 26.11.2012
CHP ÖRGÜTLERİNDE KARA KUTUNUN İÇİNDEKİ BİLGİLER ÜYELERİNİN GÖZLERİ ÖNÜNDE AÇILMADIKÇA
Bu yazımdaki başlığı, bu yazımın konusuna dikkat çekmek için kullandığımı, bu yazımı okuyanların bilmesini istiyorum.
CHP’DE KARA KUTU NE DEMEKTİR? CHP’de hiç kimse böyle bir soruyu sormaz da mesela sorsalar, sormuş olsalar
Evelemeden, gevelemeden, lafı çevirmeden, uzatmadan soranlara derim ki, KARA KUTU para demektir.
Yine. Evelemeden, gevelemeden, lafı çevirmeden, uzatmadan soranlara derim ki, KARA KUTU CHP örgütlerinde üyelerin gözleri önünde açılmadıkça CHP içinde parti içi demokrasi sadece lafta kalmaya mahkumdur.
Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, para olmadan evden dışarı çıkılamıyor. Dolmuşa binilemiyor. Kahveye adım atılamıyor. Simit, ekmek, su alınmıyor.
Çok büyük patinin, CHP’sinin çok büyük bir ilçe örgütünün varlığını sürdürmesi için, örgütlenmesi için, yaşaması için hayati derece önemli olan gelir ve gider kaynaklarının karşılanması için ihtiyacı olan parayı nereden nasıl buluyor? İşte KARA KUTU bu sorunun cevabıdır.
Bu sorunun cevabını, CHP üyesiyim diyen, seçme ve seçilme hakkına sahip olan herkesin bilmesi, öğrenmesi, anlaması, şarttır, gereklidir, zorunludur, hakkıdır. Bu hak hiç kimse tarafından engellemez, yasaklanamaz.
CHP’sinde bir ilçe örgütünde seçme ve seçilme hakkına sahip olan her üye CHP’nin sahibi ise ve her üye CHP üzerinde eşit haklara sahip ise, CHP örgütlerinde gelir ve gider kalemleri kuruşuna kadar her örgüt üyesinin bilmesi, öğrenmesi, anlaması, şarttır, gereklidir, zorunludur, hakkıdır. Bu hak hiç kimse tarafından engellemez, yasaklanamaz.
Buna rağmen gelir ve gider kaynakları örgüt üyelerine neden açıklanmıyor. KARA KUTU ’bu sorunun cevabıdır.
Uzun sözün kısası, sözün özü, KARA Kutu’yu örgüt üyelerinin gözleri önünde açmayanlar, atom karınca gibi çalışıyorum deseler, demokrasinin kitabını yazıyorum deseler inandırıcı olamazlar. Güven vermezler. Çünkü demokrasi açıklık, şeffaflık rejimdir. 26.11.2012
11/23/12
CHP DE ÖRGÜT TOPLANTILARINDA DEMOKRASİ UYGULANMIYOR.
CHP DE ÖRGÜT TOPLANTILARINDA DEMOKRASİ UYGULANMIYOR.
Demokrasi; halkın kendi kendisini yönetmesini demektir.
Temsili demokrasi; egemenlik hakkını halkın doğrudan değil de, seçtiği temsilciler aracılığı ile kullanması demektir.
Demokrasiyle yönetilen ülkelerde, halkın seçtiği temsilciler ( milletvekilleri, başkanlar, yöneticiler) kendi bildiklerini, okuyarak, kendi işlerine geleni yaparak demokrasiyi uygulayamazlar, demokrasiyi yaşatmazlar.
Üyesi oldukları partinin, kuruluş amaçlarına, çalışma ilkelerine tüzük hükümlerine, kurultay kararlarına, parti programına, parti disipline titizlikle uyarak, uygulatarak demokrasiyi yaşatırlar.
Demokrasinin uygulanacağı ilk yer toplantılardır. Toplantıların düzenlenmesinde, yönetilmesinde, toplantı usul ve yöntemine, toplantı disiplinine, toplantı ilke ve kurallarına uyulmuyorsa o parti yâda örgüt içinde demokrasinin yaşama şansı hiç yoktur.
Demokrasi ile yönetilen parti ve örgütlerde, görev yetki ve sorumluluğu ne olursa olsun, hiç kimse, hiçbir zaman kafasının estiği gibi toplantı düzenleyemez, yönetemez. Toplantı yöntemini, usulünü, kurallarını, disiplinini bilmeyen, bilip de uygulamayan demokrat olamaz demokrasiyi savunamaz.
CHP’li bir üye olarak iddia ediyorum ve diyorum ki, CHP’de örgüt toplantılarında toplantı yöntemine, usulüne, kurallarına, disipline hiç uyulmuyor. Uyulmadığı içinde CHP’de parti içi demokrasi işlemiyor. İşletilmiyor. İşte bu nedenle üyeler arsında parti içi barış, parti huzur, parti içi dayanışma olmuyor. 24.11.2012
Demokrasi; halkın kendi kendisini yönetmesini demektir.
Temsili demokrasi; egemenlik hakkını halkın doğrudan değil de, seçtiği temsilciler aracılığı ile kullanması demektir.
Demokrasiyle yönetilen ülkelerde, halkın seçtiği temsilciler ( milletvekilleri, başkanlar, yöneticiler) kendi bildiklerini, okuyarak, kendi işlerine geleni yaparak demokrasiyi uygulayamazlar, demokrasiyi yaşatmazlar.
Üyesi oldukları partinin, kuruluş amaçlarına, çalışma ilkelerine tüzük hükümlerine, kurultay kararlarına, parti programına, parti disipline titizlikle uyarak, uygulatarak demokrasiyi yaşatırlar.
Demokrasinin uygulanacağı ilk yer toplantılardır. Toplantıların düzenlenmesinde, yönetilmesinde, toplantı usul ve yöntemine, toplantı disiplinine, toplantı ilke ve kurallarına uyulmuyorsa o parti yâda örgüt içinde demokrasinin yaşama şansı hiç yoktur.
Demokrasi ile yönetilen parti ve örgütlerde, görev yetki ve sorumluluğu ne olursa olsun, hiç kimse, hiçbir zaman kafasının estiği gibi toplantı düzenleyemez, yönetemez. Toplantı yöntemini, usulünü, kurallarını, disiplinini bilmeyen, bilip de uygulamayan demokrat olamaz demokrasiyi savunamaz.
CHP’li bir üye olarak iddia ediyorum ve diyorum ki, CHP’de örgüt toplantılarında toplantı yöntemine, usulüne, kurallarına, disipline hiç uyulmuyor. Uyulmadığı içinde CHP’de parti içi demokrasi işlemiyor. İşletilmiyor. İşte bu nedenle üyeler arsında parti içi barış, parti huzur, parti içi dayanışma olmuyor. 24.11.2012
11/21/12
ÜYESİ OLDUĞUM CHP YILDIRIM İLÇE BAŞKANIMIZDAN ŞİKAYETÇİYİM.
ÜYESİ OLDUĞUM CHP BURSA YILDIRIM İLÇE BAŞKANI SAYIN GÜNER AKLAN, İLÇE BAŞKANLIĞIMIZ FACEBOOK SAYFASININ YÖNETİCİSİDİR. İLÇE BAŞKANLIĞIMIZLA İLGİLİ HABERLER,BİLGİLER, RESİMLER, YAZILAR, YORUMLAR, BU SAYFA KANALIYLA ÜYELERİMİZE DUYURULMAKTADIR. SAYFA ÜYELİĞİNE KABUL EDİLMEDİĞİM İÇİN BU HAKLARDAN YARARLANAMIYORUM.
HER ANLAMDA ÜYELİK GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARIMI YERİNE GETİREN VE 3 YILDIR YILDIR PARTİMİN KAZANMASI ARZUYLA İSTEKLE ÇALIŞAN BİR ÜYE OLDUĞUMU İL VE İLÇE ÖRGÜT YÖNETİCİLERİMİZ, MİLLETVEKİLLERİMİZ ÜYELERİMİZ BİLMEKTEDİR.
15.11.2012 TARİHİNDE İLÇE BAŞKANLIĞIMIZA FACEBOOK SAYFASINA ÜYELİK TALEBİMİ KABUL ETMESİ İÇİN BAŞVURUDA BULUNDUM. BU TARİHE KADAR ÜYELİK BAŞVURUM KABUL EDİLMEMİŞTİR. SAYIN İLÇE BAŞKANIMIZDAN ÜYELİĞİMİ KABUL ETMESİNİ, YADA HANGİ GEREKÇEYLE ÜYELİĞİMİ KABUL ETMEDİĞİNİ HALKIMIZ ÜYELERİMİZ HUZURUNDA AÇIKLAMASINI ÖNEMLE ARZ VE TALEP EDİYORUM.21.11.2012
http://www.facebook.com/photo.php?fbid=4991651877677&set=a.4978114499251.194014.1491034469&type=1
Kapak Fotoğrafları
700.000 nüfusu 4000 ne yakın üyesi olan içi güzeli dışı güzel güzel ilçe h...
Devamını Gör
Ekleyen: Zülfikar Bal
Beğen · · Gönderiyi Takip Etmeyi Bırak · 7 saat önce
Sevim Makinacı bunu beğendi.(CHP osman gazi ilçe başkanlığı sayfası)
ÜYESİ OLDUĞUM CHP BURSA YILDIRIM İLÇE BAŞKANI SAYIN GÜNER AKLAN, İLÇE BAŞKANLIĞIMIZ FACEBOOK SAYFASININ YÖNETİCİSİDİR. İLÇE BAŞKANLIĞIMIZLA İLGİLİ HABERLER,BİLGİLER, RESİMLER, YAZILAR, YORUMLAR, BU SAYFA KANALIYLA ÜYELERİMİZE DUYURULMAKTADIR. SAYFA ÜYELİĞİNE KABUL EDİLMEDİĞİM İÇİN BU HAKLARDAN YARARLANAMIYORUM.
HER ANLAMDA ÜYELİK GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARIMI YERİNE GETİREN VE 3 YILDIR YILDIR PARTİMİN KAZANMASI ARZUYLA İSTEKLE ÇALIŞAN BİR ÜYE OLDUĞUMU İL VE İLÇE ÖRGÜT YÖNETİCİLERİMİZ, MİLLETVEKİLLERİMİZ ÜYELERİMİZ BİLMEKTEDİR.
15.11.2012 TARİHİNDE İLÇE BAŞKANLIĞIMIZA FACEBOOK SAYFASINA ÜYELİK TALEBİMİ KABUL ETMESİ İÇİN BAŞVURUDA BULUNDUM. BU TARİHE KADAR ÜYELİK BAŞVURUM KABUL EDİLMEMİŞTİR. SAYIN İLÇE BAŞKANIMIZDAN ÜYELİĞİMİ KABUL ETMESİNİ, YADA HANGİ GEREKÇEYLE ÜYELİĞİMİ KABUL ETMEDİĞİNİ HALKIMIZ ÜYELERİMİZ HUZURUNDA AÇIKLAMASINI ÖNEMLE ARZ VE TALEP EDİYORUM.21.11.2012
http://www.facebook.com/photo.php?fbid=4991651877677&set=a.4978114499251.194014.1491034469&type=1
Kapak Fotoğrafları
700.000 nüfusu 4000 ne yakın üyesi olan içi güzeli dışı güzel güzel ilçe h...
Devamını Gör
Ekleyen: Zülfikar Bal
Beğen · · Gönderiyi Takip Etmeyi Bırak · 7 saat önce
Sevim Makinacı bunu beğendi.(CHP osman gazi ilçe başkanlığı sayfası)
11/20/12
CHP TAŞRA ÖRGÜT BAŞKAN VE YÖNETİMLERİNE, ÇALIŞMIYOR DİYENLER ÇOK HAKSIZLIK YAPIYORLAR.
CHP TAŞRA ÖRGÜT BAŞKAN VE YÖNETİMLERİNE, ÇALIŞMIYOR DİYENLER ÇOK HAKSIZLIK YAPIYORLAR.
Kim diyorsa ki CHP taşra örgüt yönetimleri çalışmıyor, sokağa inmiyor, halkla, üyelerle kaynaşmıyor, tanışmıyor, halkın sorunlarını dinlemiyor derse kesinlikle doğru söylememiş olur. Bu düşüncenin tam tersini düşünüyorum. Düşüncemi somut bir örnekle ispatlamak istiyorum.
Örnek: Üyesi olduğum ilçe örgüt yöneticilerinin çalışmalarını seçilip göreve geldiklerinden bu güne kadar yani ortalama 6 aydır çalışmalarını çok yakından izliyorum ve takip ediyorum.
Elimi vicdanımın üstüne koyup yazıyorum. Öyle sabahtan akşama kadar ilçe binasında oturup çay sigara içerek sohbet etmiyorlar. Sohbet edenlerden de, doğruyu söylemek gerekirse çok haz etmiyorlar. Hoş karşılamıyorlar.
İlçe başkanımız, ilçe yöneticilerimizin, son zamanlarda ilçe kadın kolu başkanımızın. Ve onlara yakın ve uyumlu olan bazı üye arkadaşlarımızın, çok, hem de pek çok çalıştıklarına şahit oluyorum. Zamanlarının en büyük bölünü ziyaretlere, görüşmelere, törenlere, etkinliklere eylemlere, konferanslara, seminerlere ayırdıklarını görüyorum. Uzun lafın kısası boş durmuyorlar devamlı çalışıyorlar. Devamlı hareket halindeler. Toplantılar yapıyorlar. (ön görüşme toplantıları, seçimli toplantılar, kahve, salon, toplantıları, örgüt toplantıları vb. gibi)
HAKLI OLARAK DİYECELSİNİZKİ, MADEM BU KADAR ÇOK ÇALIŞIYORLARDA NEDEN BAŞARILI OLAMIYORLAR? NEDEN İKTİDAR OLAMIYORLAR? İŞTE CAN ALICI, SİHİRLİ SORU BUDUR.
Aslında sorunun cevabını örgütlü yaşamın pratiği içinde çok net olarak görüyoruz. Fark ediyoruz. görüyoruz. Bire bir yaşıyor ve şahit oluyoruz. Büyüteç altına koyup incelediğimizde, kronikleşmiş, örgtlü yaşamın vaz geçilmez alışkanlığı haline gelmiş politika, hiçbir ilkeye kurala dayanmayan, politika oyunlarının, maskeli yüzlerin, maskeli sözlerin , benlerin ve bencilliklerin, olduğunu görüyoruz. Ne yazık ki,insanlar, isimler, yüzler değişsede bu kronik alışkanlıklar değişmiyor.
Yani seçilenler, yani köşe başlarını tutanlar, yani koltuğu kapanlar o kadar çok çalışıyorlar, ki maddi manevi bütün yeteneklerini seferber ediyorlar. Kendilerinin dışında, kendilerine yakın olanların ve kendilerine uyum sağlayanların dışında hiç kimseyi bu çalışmanın içine katmak istemiyorlar. Hep ben diyorlar. Bencillikkerinide çok çalışmalarıyla, ilkesi kuralı olmayan politik oyunlarıyla, para gücüyle, çevresine toplanan uyumlu üyelerle kapatmaya çalışıyorlar. Böylece ilkesizlik, kuralsızlık örgüt içinde kural haline geliyor. Açın örgütlerin internet sayfalarını
Kim diyorsa ki CHP taşra örgüt yönetimleri çalışmıyor, sokağa inmiyor, halkla, üyelerle kaynaşmıyor, tanışmıyor, halkın sorunlarını dinlemiyor derse kesinlikle doğru söylememiş olur. Bu düşüncenin tam tersini düşünüyorum. Düşüncemi somut bir örnekle ispatlamak istiyorum.
Örnek: Üyesi olduğum ilçe örgüt yöneticilerinin çalışmalarını seçilip göreve geldiklerinden bu güne kadar yani ortalama 6 aydır çalışmalarını çok yakından izliyorum ve takip ediyorum.
Elimi vicdanımın üstüne koyup yazıyorum. Öyle sabahtan akşama kadar ilçe binasında oturup çay sigara içerek sohbet etmiyorlar. Sohbet edenlerden de, doğruyu söylemek gerekirse çok haz etmiyorlar. Hoş karşılamıyorlar.
İlçe başkanımız, ilçe yöneticilerimizin, son zamanlarda ilçe kadın kolu başkanımızın. Ve onlara yakın ve uyumlu olan bazı üye arkadaşlarımızın, çok, hem de pek çok çalıştıklarına şahit oluyorum. Zamanlarının en büyük bölünü ziyaretlere, görüşmelere, törenlere, etkinliklere eylemlere, konferanslara, seminerlere ayırdıklarını görüyorum. Uzun lafın kısası boş durmuyorlar devamlı çalışıyorlar. Devamlı hareket halindeler. Toplantılar yapıyorlar. (ön görüşme toplantıları, seçimli toplantılar, kahve, salon, toplantıları, örgüt toplantıları vb. gibi)
HAKLI OLARAK DİYECELSİNİZKİ, MADEM BU KADAR ÇOK ÇALIŞIYORLARDA NEDEN BAŞARILI OLAMIYORLAR? NEDEN İKTİDAR OLAMIYORLAR? İŞTE CAN ALICI, SİHİRLİ SORU BUDUR.
Aslında sorunun cevabını örgütlü yaşamın pratiği içinde çok net olarak görüyoruz. Fark ediyoruz. görüyoruz. Bire bir yaşıyor ve şahit oluyoruz. Büyüteç altına koyup incelediğimizde, kronikleşmiş, örgtlü yaşamın vaz geçilmez alışkanlığı haline gelmiş politika, hiçbir ilkeye kurala dayanmayan, politika oyunlarının, maskeli yüzlerin, maskeli sözlerin , benlerin ve bencilliklerin, olduğunu görüyoruz. Ne yazık ki,insanlar, isimler, yüzler değişsede bu kronik alışkanlıklar değişmiyor.
Yani seçilenler, yani köşe başlarını tutanlar, yani koltuğu kapanlar o kadar çok çalışıyorlar, ki maddi manevi bütün yeteneklerini seferber ediyorlar. Kendilerinin dışında, kendilerine yakın olanların ve kendilerine uyum sağlayanların dışında hiç kimseyi bu çalışmanın içine katmak istemiyorlar. Hep ben diyorlar. Bencillikkerinide çok çalışmalarıyla, ilkesi kuralı olmayan politik oyunlarıyla, para gücüyle, çevresine toplanan uyumlu üyelerle kapatmaya çalışıyorlar. Böylece ilkesizlik, kuralsızlık örgüt içinde kural haline geliyor. Açın örgütlerin internet sayfalarını
11/18/12
ONURLUYUM, GURURLUYUM, ÖZGÜRÜM ÇÜNKÜ CHP’LİYİM
ONURLUYUM, GURURLUYUM, ÖZGÜRÜM ÇÜNKÜ CHP’LİYİM
Bu duygu ve düşüncelerle, CHP’lilerin ve CHP’yi sevenlerin huzurunda, Üyesi olduğum İlçe, il örgütümüz, huzurunda, Yazılarımı okuyan, beğenen, yorum yapan, paylaşan, öneren, eleştiren tüm dostlarımın, huzurunda diyorum ki,
“CHP’SİNİN ASIL, ASİL, ONURLU VE ÖZGÜR BİR ÜYESİ OLARAK, ÜZERİME DÜŞEN GÖREVİ, YETKİYI VE SORUMLUĞU HER ANLAMDA FAZLASIYLA YERİNE GETİRDİM. VE GETİRMEYE DE DEVAM EDİYORUM. BU ANLAMDA HER ZAMAN, HER, YERDE BAŞIM DİKTİR, YÜZÜM AKTIR. GÖNLÜM VE VİCDANIM RAHATTIR”
Bir sene kadar önce yazdığım, yayınladığım ve paylaştığım bir yazımda demiştim ki “ CHP’sinin bir üyesi olarak huzurunuzda söz veriyorum. CHP’de var olduğum sürece, hiçbir zaman, hiçbir grubun, kutbun, hizbin, etkili, yetkili, güçlü, paralı kişilerin yanında yer almayacağım. Kendi özgür irademle var olacağım. Her bir göreve aday olacaksam hiç kimseden icazet almadan kendi özgür irademle karar vereceğim.” bunun ne kadar zor olduğunu yaşayarak anladım.
Eski Bursa Baro Başkanı ve eski CHP Bursa milletvekilimiz Sayın Yahya Şimşek Bey’de bu yazımı okumuş ve hocası olan ordinaryüs Prof. Hıfzı veli Velidedeoğlu’ndan dinlediği çok anlamlı bir anısını yazarak yanıt vermişti. Bu vesile ile Sayın Yahya Şimşek hocamı saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Çok değerli hocamızı ’da rahmet anıyorum. 19.11.2012
CHP Bursa yıldırım İlçe Başkanlığı Facebook Haber Sayfamıza ilçe başkanımız tarafından gerekçesiz olarak üye kabul edilmesem’de, ilçe başkanlığı sayfamız paylaşımıma, yazılarıma kapalı olsa da, ilçe başkanlığı sayfamızda yayınlanan haberleri, duyuruları, yorumları okumam bilgi edinmem yasaklanmış, engellenmiş olsa da, hiçbir soruma, hiçbir zaman yanıt verilmese de, yazılı taleplerime rağmen örgütüm hakkımı arayıp beni savunmasa da, suçlu bulup ceza verse de tekrar ifade ediyorum ki
“CHP’SİNİN ASIL, ASİL, ONURLU VE ÖZGÜR BİR ÜYESİ OLARAK, ÜZERİME DÜŞEN GÖREVİ, YETKİYİ VE SORUMLUĞU HER ANLAMDA FAZLASIYLA YERİNE GETİRDİM. VE GETİRMEYE DE DEVAM EDİYORUM. BU ANLAMDA HER ZAMAN, HER, YERDE BAŞIM DİKTİR, YÜZÜM AKTIR. GÖNLÜM RAHATTIR, VİCDANIM RAHATTIR”19.11.2012
http://www.facebook.com/photo.php?fbid=4991501713923&set=p.4991501713923&type=1
Bu duygu ve düşüncelerle, CHP’lilerin ve CHP’yi sevenlerin huzurunda, Üyesi olduğum İlçe, il örgütümüz, huzurunda, Yazılarımı okuyan, beğenen, yorum yapan, paylaşan, öneren, eleştiren tüm dostlarımın, huzurunda diyorum ki,
“CHP’SİNİN ASIL, ASİL, ONURLU VE ÖZGÜR BİR ÜYESİ OLARAK, ÜZERİME DÜŞEN GÖREVİ, YETKİYI VE SORUMLUĞU HER ANLAMDA FAZLASIYLA YERİNE GETİRDİM. VE GETİRMEYE DE DEVAM EDİYORUM. BU ANLAMDA HER ZAMAN, HER, YERDE BAŞIM DİKTİR, YÜZÜM AKTIR. GÖNLÜM VE VİCDANIM RAHATTIR”
Bir sene kadar önce yazdığım, yayınladığım ve paylaştığım bir yazımda demiştim ki “ CHP’sinin bir üyesi olarak huzurunuzda söz veriyorum. CHP’de var olduğum sürece, hiçbir zaman, hiçbir grubun, kutbun, hizbin, etkili, yetkili, güçlü, paralı kişilerin yanında yer almayacağım. Kendi özgür irademle var olacağım. Her bir göreve aday olacaksam hiç kimseden icazet almadan kendi özgür irademle karar vereceğim.” bunun ne kadar zor olduğunu yaşayarak anladım.
Eski Bursa Baro Başkanı ve eski CHP Bursa milletvekilimiz Sayın Yahya Şimşek Bey’de bu yazımı okumuş ve hocası olan ordinaryüs Prof. Hıfzı veli Velidedeoğlu’ndan dinlediği çok anlamlı bir anısını yazarak yanıt vermişti. Bu vesile ile Sayın Yahya Şimşek hocamı saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Çok değerli hocamızı ’da rahmet anıyorum. 19.11.2012
CHP Bursa yıldırım İlçe Başkanlığı Facebook Haber Sayfamıza ilçe başkanımız tarafından gerekçesiz olarak üye kabul edilmesem’de, ilçe başkanlığı sayfamız paylaşımıma, yazılarıma kapalı olsa da, ilçe başkanlığı sayfamızda yayınlanan haberleri, duyuruları, yorumları okumam bilgi edinmem yasaklanmış, engellenmiş olsa da, hiçbir soruma, hiçbir zaman yanıt verilmese de, yazılı taleplerime rağmen örgütüm hakkımı arayıp beni savunmasa da, suçlu bulup ceza verse de tekrar ifade ediyorum ki
“CHP’SİNİN ASIL, ASİL, ONURLU VE ÖZGÜR BİR ÜYESİ OLARAK, ÜZERİME DÜŞEN GÖREVİ, YETKİYİ VE SORUMLUĞU HER ANLAMDA FAZLASIYLA YERİNE GETİRDİM. VE GETİRMEYE DE DEVAM EDİYORUM. BU ANLAMDA HER ZAMAN, HER, YERDE BAŞIM DİKTİR, YÜZÜM AKTIR. GÖNLÜM RAHATTIR, VİCDANIM RAHATTIR”19.11.2012
http://www.facebook.com/photo.php?fbid=4991501713923&set=p.4991501713923&type=1
11/17/12
HAKKIMI ARAYIP SAVUNMASI İÇİN ÖRGÜTE BAŞ VURUYORUM
CHP BURSA CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ BAŞKANIMIZ SAYIN GÜNER AKLAN
(ÖRGÜTE BAŞVURUYORUM. ÖRGÜTÜN HAKKIMI ARAMASINI İSTİYORUM TÜZÜK MD.7/B)
KONU: ilçemiz facebook sayfasına üyeliğimin kabul edilmesi sayfanın paylaşımıma açılması hakkında.
Yıldırım ilçesinde İlçe Başkanlığına hazırlandığınız, günlerde facebook sitesinde “BURSA CHP SERBES KÜRSÜ” adında bir sayfa açmıştınız. Yazılarım dikkatinizi çekmişti. Telefonla ve facebokta, sayfanıza üye olmamı, yazılarımı sayfanızda yayınlamam için davet etmiştiniz. İlk kez bu vesile ile tanışmıştık. Sayfanızda yazılarımı yayınlamaya başlamıştım. Bazı yazılarım sayfanızdan alınarak yerel basımızda köşe yazılarına konu olduğunu biliyorsunuz. (yazıların Bağlantı adresi ekte, fotokopileri bende ) Bu Nedenle CHP Yıldırım İlçede ilk tanıdığınız, iletişim kuduğunuz üyelerden biriydim.
Sayfada başkanlık adaylığınızla ilgili olarak size ve ilçe başkanımıza sayfanızda 3 soru sormuştum. Sorularıma yanıt vermeden, ve hiçbir açıklama hem sayfanızdan, hem de arkadaşlıktan çıkarmıştınız.
İlçemize Başkan seçildiniz. Yazılarımı ilçe başkanlığımız facebook sayfasında önceden olduğu gibi yazmaya devam ediyordum. Eski ilçe binamızda, eski ilçe başkanımızın ve bazı üye arkadaşlarımızın bulunduğu bir ortamda ilçe başkanlığı sayfasına yazılarımı yazmamamı şifahi olarak söylediniz. Gerekçe olarak da aynı şeyleri defalarca yazdığımı, sık yazdığımı şikâyetler olduğunu söylemiştiniz.
Daha sonra bazı yazılarımın sayfadan silindiğini fark ettim. haber vermeden gerekçe göstermeden yazıları silen anlayışı ve zihniyeti kınıyorum diye yazmıştım. Daha sonrada ilçe başkanlığımız facebook sayfası paylaşımıma kapatılmıştı. Durumu ilçemizden sorumlu il başkan yardımcımıza bildirdim. Yaptığı incelemede hatanın benden kaynaklandığını silinme olmadığını yazılı olarak bildirmişti? Oysa yazılarımı yetki verdiğiniz başkan yardımcısı kendisinin sildiğini yazılı olarak mesaj sayfama bildirmişti. Yaptığım girişimler sonucunda sayfa tekrar paylaşımıma açılmıştı. Önceden olduğu gibi Yazılarımı kesintisiz olarak başkanlığımız sayfasında devam ettim. ve diyorum. Birçok yazımı gördüğünüzü, okuduğunuzu, beğendiğinizi, bir kaç yazıma yorum yazdığınızı çok iyi biliyorum.
15.11.2012 tarihinde facebook hesabım bilmediğim nedenden dolayı kapandığını hiçbir bilgiye ulaşamadığımı özet bir (16.11.2012 tarihli) iletiyle eski sayfa arkadaşlarımı, yeni sayfama üye olmaya davet ettim. İlçemiz sayfasına üyeliğimin kabulü için talepte bulundum. Ve özel mesaj kutunuza yazarak sizi bilgilendirdim. İletimi aynı gün saat 23.38 de gördüğünüzü yolladığım mesajı sayfamdan kontrol edince anladım. (Durumu ilçe sekreterimizde aynı gün sözlü olarak ilettim. Kendisindem sorunumun çözümü için yardım rica ettim)
Birçok arkadaşım (il başkanlığımız, ili ilçe kadın kolları başkanlığımız) anında üyelik talebimi yanıtlarken, ilçe başkanımız olarak talebi gördüğünüz halde şu ana kadar kabul etmediğiniz için İlçemiz sayfasında yapılan duyuruları haberleri faaliyetleri göremiyorum. İzleyemiyorum. Bilgi edinemiyorum ve paylaşımda bulunamıyorum.
Bir üyeyi kayda değer bir gerekçe olmadan bilgilenmeden paylaşımdan mahrum etmeyi adil ve doğru bulmuyorum. Bunu hak etmiuyorum. Hiç hak etmediğim haksız ve ağır bir ceza olarak düşünüyorum. (dün ve bugün hiçbir görevden kaçmayan tam aksine devamlı görev isteyen, her türlü eylem, etkinlik ve toplantılara katılan, üyelik veciberini eksiksiz yerine getiren bir üye olduğumu il, ilçe üyelerimiz, il ilçe yöneticilerimiz, milletvekillerimiz ve en iyi de siz biliyorsunuz)
Yazılarımda, davranışlarımda, söylemlerimde suç unsuru varsa hakkımda işlem yapmanızı kesinlikle öneriyor ve istiyorum. ama bir suç unsuru yoksa, bilgi edinme hakkından mahrum bırakmanın, adil eşit ve doğru bir uygulama olmadığını düşünüyorum.
üyeliğimin daha fazla geciktirmeden kabul edilmesini, ilçemiz facebook sayfasının paylaşımıma ve bilgi edinmeye açmanızı ve önemle arz ve talep ediyorum.
CHP Yıldırım İlçe Örgütü Üyesi
Eğitim komisyonu üyesi ve komisyon yazmanı
CHP Bursa İl Örgütü İl Milli Eğitim İzleme Komisyonu Üyesi
(Bir önceki dönem mahalle ve okul sorumlusu)
Gereği için: CHP Yıldırım İlçe Başkanlığı
Bigi için: CHP İl Başkanlığı
Bilgi için: CHP Halkla ilişkiler
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/bu-yazimi-ve-belgeleri-chp-bursa-il.html
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/3-yazimin-baskanlik-sayfasindan.html
NOT: Konu hassas olduğu için talebimi genel sayfalara değil özel sayfalara yazmıyorum. Ve örgütümüzün tüzüğümüzün ilgili hükmü gereğinde hakkımı aramasını ve savunmasını ve konuyla ilgili olarak yazılı bilgi verilmesini talep ediyorum. 17.11.2012
(bu tarihte bu yazı üç yerede e posta ile gönderildi)
(ÖRGÜTE BAŞVURUYORUM. ÖRGÜTÜN HAKKIMI ARAMASINI İSTİYORUM TÜZÜK MD.7/B)
KONU: ilçemiz facebook sayfasına üyeliğimin kabul edilmesi sayfanın paylaşımıma açılması hakkında.
Yıldırım ilçesinde İlçe Başkanlığına hazırlandığınız, günlerde facebook sitesinde “BURSA CHP SERBES KÜRSÜ” adında bir sayfa açmıştınız. Yazılarım dikkatinizi çekmişti. Telefonla ve facebokta, sayfanıza üye olmamı, yazılarımı sayfanızda yayınlamam için davet etmiştiniz. İlk kez bu vesile ile tanışmıştık. Sayfanızda yazılarımı yayınlamaya başlamıştım. Bazı yazılarım sayfanızdan alınarak yerel basımızda köşe yazılarına konu olduğunu biliyorsunuz. (yazıların Bağlantı adresi ekte, fotokopileri bende ) Bu Nedenle CHP Yıldırım İlçede ilk tanıdığınız, iletişim kuduğunuz üyelerden biriydim.
Sayfada başkanlık adaylığınızla ilgili olarak size ve ilçe başkanımıza sayfanızda 3 soru sormuştum. Sorularıma yanıt vermeden, ve hiçbir açıklama hem sayfanızdan, hem de arkadaşlıktan çıkarmıştınız.
İlçemize Başkan seçildiniz. Yazılarımı ilçe başkanlığımız facebook sayfasında önceden olduğu gibi yazmaya devam ediyordum. Eski ilçe binamızda, eski ilçe başkanımızın ve bazı üye arkadaşlarımızın bulunduğu bir ortamda ilçe başkanlığı sayfasına yazılarımı yazmamamı şifahi olarak söylediniz. Gerekçe olarak da aynı şeyleri defalarca yazdığımı, sık yazdığımı şikâyetler olduğunu söylemiştiniz.
Daha sonra bazı yazılarımın sayfadan silindiğini fark ettim. haber vermeden gerekçe göstermeden yazıları silen anlayışı ve zihniyeti kınıyorum diye yazmıştım. Daha sonrada ilçe başkanlığımız facebook sayfası paylaşımıma kapatılmıştı. Durumu ilçemizden sorumlu il başkan yardımcımıza bildirdim. Yaptığı incelemede hatanın benden kaynaklandığını silinme olmadığını yazılı olarak bildirmişti? Oysa yazılarımı yetki verdiğiniz başkan yardımcısı kendisinin sildiğini yazılı olarak mesaj sayfama bildirmişti. Yaptığım girişimler sonucunda sayfa tekrar paylaşımıma açılmıştı. Önceden olduğu gibi Yazılarımı kesintisiz olarak başkanlığımız sayfasında devam ettim. ve diyorum. Birçok yazımı gördüğünüzü, okuduğunuzu, beğendiğinizi, bir kaç yazıma yorum yazdığınızı çok iyi biliyorum.
15.11.2012 tarihinde facebook hesabım bilmediğim nedenden dolayı kapandığını hiçbir bilgiye ulaşamadığımı özet bir (16.11.2012 tarihli) iletiyle eski sayfa arkadaşlarımı, yeni sayfama üye olmaya davet ettim. İlçemiz sayfasına üyeliğimin kabulü için talepte bulundum. Ve özel mesaj kutunuza yazarak sizi bilgilendirdim. İletimi aynı gün saat 23.38 de gördüğünüzü yolladığım mesajı sayfamdan kontrol edince anladım. (Durumu ilçe sekreterimizde aynı gün sözlü olarak ilettim. Kendisindem sorunumun çözümü için yardım rica ettim)
Birçok arkadaşım (il başkanlığımız, ili ilçe kadın kolları başkanlığımız) anında üyelik talebimi yanıtlarken, ilçe başkanımız olarak talebi gördüğünüz halde şu ana kadar kabul etmediğiniz için İlçemiz sayfasında yapılan duyuruları haberleri faaliyetleri göremiyorum. İzleyemiyorum. Bilgi edinemiyorum ve paylaşımda bulunamıyorum.
Bir üyeyi kayda değer bir gerekçe olmadan bilgilenmeden paylaşımdan mahrum etmeyi adil ve doğru bulmuyorum. Bunu hak etmiuyorum. Hiç hak etmediğim haksız ve ağır bir ceza olarak düşünüyorum. (dün ve bugün hiçbir görevden kaçmayan tam aksine devamlı görev isteyen, her türlü eylem, etkinlik ve toplantılara katılan, üyelik veciberini eksiksiz yerine getiren bir üye olduğumu il, ilçe üyelerimiz, il ilçe yöneticilerimiz, milletvekillerimiz ve en iyi de siz biliyorsunuz)
Yazılarımda, davranışlarımda, söylemlerimde suç unsuru varsa hakkımda işlem yapmanızı kesinlikle öneriyor ve istiyorum. ama bir suç unsuru yoksa, bilgi edinme hakkından mahrum bırakmanın, adil eşit ve doğru bir uygulama olmadığını düşünüyorum.
üyeliğimin daha fazla geciktirmeden kabul edilmesini, ilçemiz facebook sayfasının paylaşımıma ve bilgi edinmeye açmanızı ve önemle arz ve talep ediyorum.
CHP Yıldırım İlçe Örgütü Üyesi
Eğitim komisyonu üyesi ve komisyon yazmanı
CHP Bursa İl Örgütü İl Milli Eğitim İzleme Komisyonu Üyesi
(Bir önceki dönem mahalle ve okul sorumlusu)
Gereği için: CHP Yıldırım İlçe Başkanlığı
Bigi için: CHP İl Başkanlığı
Bilgi için: CHP Halkla ilişkiler
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/bu-yazimi-ve-belgeleri-chp-bursa-il.html
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/3-yazimin-baskanlik-sayfasindan.html
NOT: Konu hassas olduğu için talebimi genel sayfalara değil özel sayfalara yazmıyorum. Ve örgütümüzün tüzüğümüzün ilgili hükmü gereğinde hakkımı aramasını ve savunmasını ve konuyla ilgili olarak yazılı bilgi verilmesini talep ediyorum. 17.11.2012
(bu tarihte bu yazı üç yerede e posta ile gönderildi)
11/14/12
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ BAŞKANIMIZ SAYIN GÜNER AKLAN’IN, AŞAĞIDAKİ SORULARA BU SAYFADA YAZILI CEVAP VERMESİNİ ARZ VE TALEP EDİYORUM.
İlçe Başkanımız Sayın Güner Aklan’ın, göreve geldiği günden (29.5.2012) bu güne kadar (15.11.2012) kimlerle birlikte, kaç ziyarete, kaç görüşmeye, kaç kutlamaya, kaç eylem ve etkinliğe katıldığını
Sormayacağım,
Bu güne kadar hangi kararların alındığını hangilerinin uygulamaya konulduğunu sormayacağım.
İlçemizin gelir ve gider tablosu ile ilgili, ilçe binamıza ve açılışıyla ilgili yapılan harcamaları ve gelir kaynaklarını sormayacağım.
İlçemiz örgütünde bu güne kadar yapılan iş ve işlemlerde alınan kararlarda, mali konularda, görev yetki ve sorumlulukların kullanılmasında tüzüğe, yönetmeliklere, genelgelere, genel kurul kararlarına uyulup uyulmadığını da sormayacağım.
Bizzat Sayın ilçe başkanımız tarafından bu sayfada yapılan duyuru ve açıklamalardan yola çıkarak sayın ilçe başkanımızın yine bu sayfada cevaplaması dileği ile örgütümüz çalışmaları ile ilgili bir kaç soru soru soracağım.
Tarih 5.9.2012 mahalle çalışma gruplarının, oluşturulması kapsamında, mahalle üyeleri ile ön görüşme toplantıları hakkında üyelerimize duyuru yapılmıştır. İlk ön görüşme toplantısı 6.9.20112 tarihinde yapılmıştır.
Mahalle yönetim kurulu seçimli toplantıları toplantılarının ilki 11.9.2012 tarihinde başlamıştır.
13.9.2012 tarihinde, 10 başlıktan oluşan komisyonlara katılmak isteyen üyelerin 15 gün içinde ilçe başkanlığına müracaat etmeleri istenmiştir.
Soru 1- her mahalle üyeleri ile ayrı, ayrı yapılan ön görüşme toplantıları hangi tarihte tamamlanmıştır? Ve bu toplantılar hangi amaçla yapılmıştır? Ve hangi sonuçlar elde edilmiştir?
Soru 2 – Seçimli toplantılar (mahalle yönetim kurulu seçimleri) hangi tarihte sonuçlanmıştır? Devam ediyorsa hangi tarihte sonuçlanacaktır? Bu tarihe kadar kaç mahallede seçim yapılmıştır? Kaç mahalleye atama yapılmıştır? Mahalle yönetim kurulu seçilmeyen mahalle var mıdır? Seçilen mahalle yönetim kurulları ilçe yönetim kurulunda onaylanarak resmiyet kazanmış mıdır?
Soru 3 –oluşturulmasına karar verilen 10 komisyondan bu güne kadar kaç komisyon oluşmuştur? Kendi aralarında görev bölümü yapan, yönetim kurulu onayından geçerek resmiyet kazanan komisyonlar var mıdır?
Soru 4 – Tüm üyelerin davet edildiği ilk örgüt toplantısı, tarih 14.6.2012 yer Barış Manço Kültür Merkezi saat 18.00,
Tüzük ve yönetmelik hükümleri gereğince üyelerin davet edilmediği çok az sayıda katılımla 22.9.2012 tarihinde ilçe binamızda saat 18.00 önceden belirlenen gündemle toplanan ilçe danışma kurulu toplantısı. Her iki örgüt toplantı tutanaklarının bir sureti ilçe örgütümüzde bulunan ilan panolarına asılarak örgüt üyelerimizin bilgisine neden sunulmamıştır?
Soru 5- ilçemiz örgüt başkanlığı tarafından yapılan ve yapılacak olan tüm iş ve işlemler, yapılan resmi ziyaretler, resmi görüşmeler, eylem ve etkinlikler, önceden beli bir plan ve program çerçevesinde (Kısa orta uzun vadeye yönelik olarak) hazırlanıp ilan panosuna asılarak örgüt üyelerinin bilgilerine neden sunulmuyor da günü birlik çalışmalar tercih ediliyor?
Soru 6 – üyelerle haberleşmede, yapılan duyurularda, neden sadece internet ve mesaj yönetimi tercih ediliyor? Neden duyurular kısa özetler halinde ilan panolarına asılmıyor?
Sorularımla ilgili çalışmaların hepsi internet ortamında, ilçemiz sayfasında biz üyelere duyurulduğu için ve tüm örgüt üyelerini ilgilendirdiği için sorularımı internet ortamında ilçemiz sayfasında cevaplanması dilek ve talebiyle soruyorum. 14.11.2012 saat 19.20 CHP Yıldırım İlçe başkanlığı face book sayfasınd a yayınlanmıştır
11/12/12
CHP ÖRGÜT BAŞKANLARININ VE YÖNETİMLERİNİN EN TEMEL GÖREVLERİ ÇOK ÇALIŞMAK MI? ÖRGÜTÜ ÇOK ÇALIŞTIRMAK MI? ÇALIŞMALARI ORGANİZE ETMEK Mİ? DENETLEMEK Mİ? ORGANLAR ARASINDA KOORDİNASYONU SAĞLAMAK MI?
CHP ÖRGÜT BAŞKANLARININ VE YÖNETİMLERİNİN EN TEMEL GÖREVLERİ ÇOK ÇALIŞMAK MI? ÖRGÜTÜ ÇOK ÇALIŞTIRMAK MI? ÇALIŞMALARI ORGANİZE ETMEK Mİ? DENETLEMEK Mİ? ORGANLAR ARASINDA KOORDİNASYONU SAĞLAMAK MI?
Bu soruların doğru yanıtını bulmak için başvurabileceğimiz tek kaynak vardır. O kaynak partimizin ana yasası olan parti tüzüğümüzdür. Genel başkan dâhil olmak üzere, partimizde hiç kimsenin parti tüzüğümüzde ki hiçbir maddeyi ihlal ve ihmal etme hakkına, yetkisine sahip değildir. Tüzüğümüzün temel hükümleri olan 1.2.3.4.5 Maddeleri bu ifadelerin somut kanıtıdır.
Bu düşünceden hareketle, yazımın başlığındaki soruların doğru yanıtını bulmak için parti tüzüğümüzün örgüt başkan ve yönetimleriyle ilgi olan 28. 29.30. 31.32.33.34.35.36.37.38.39.40 maddeleri dikkatlice okuyor ve inceliyorum. Okuduklarımdan incelediklerimden neler anladığımı paylaşmak istiyorum. Yanlış anladıklarım konusunda, bilenlerin aydınlatmasını diliyorum bekliyorum.
ÖRGÜT BAŞKANLARIMIZ TÜZÜĞÜMÜZ HÜKÜMLERİNE GÖRE
Genel başkanımız partimizi Türkiye genelinde, il ve ilçe başkanlarımız, il ve ilçeler genelinde partimizi temsil ettiklerini anlıyorum.
Genel başkanımız ve örgüt başkanlarımız kendi etki ve yetki dâhilinde olan organları toplantıya çağırmaya, çalışmalarını denetlemeye, organların, uyumlu, verimli, başarılı çalışmalar yaptıklarını anlıyorum.
YÖNETİM KURULLARIMIZ TÜZÜĞÜMÜZ HÜKÜMLERİNE GÖRE
Parti, tüzüğümüz, parti programımız, genel kurul kararlarımız, yönetmeliklerimiz ve genelgelerimiz doğrultusunda çalışmalar yaptıklarını, kararlar alıp uygulamaya koyduklarını anlıyorum
Çalışmaları düzenlediklerini, organize etiklerini, partinin ilkelerini, amaçlarını, politikalarını görüşlerini halka beğendirmek, benimsetmek için çalıştıklarını anlıyorum.
Kendi etki ve yeti alanları içinde olan çalışma gruplarını, muhtarlık bölgesi görevlilerini, eğitim çalışmalarını, hesapları denetlediklerini anlıyorum.
Seçimlerde parti adaylarının kazanmaları için çalıştıklarını anlıyorum.
Seçim çalışmalarını denetlediklerini anlıyorum.
Gerekli gördükleri konularda inceleme ve değerlendirme yapmak üzere uzmanların katılacağı programlar gerçekleştirebildiklerini anlıyorum.
Toplumun örgütün sorunlarıyla yakından ilgilendiklerini anlıyorum.
YAPILAN ÖRGÜT ÇALIŞMALARINI, PRATİK YAŞAMIN İÇİNDE İZLİYORUM, İNCELİYORUM, GÖRÜYORUM, ŞAHİT OLUYORUM. TÜZÜĞÜMÜZDEN ANLADIĞIM ÇALIŞMALARIN DEĞİL ANLAMADIĞIM ÇALIŞMALARIN OLDUĞUNU GÖRÜYORUM.
Parti, tüzüğümüz, parti programımız, genel kurul kararlarımız, yönetmeliklerimiz ve genelgelerimiz doğrultusunda çalışmaların yapılmadığını, partimizin, örgütümüzün başarısı için, seçimlerde bütün adayların kazanması için kararlar alıp uygulamaya konulmadığını, organlar arasında gerekli olan uyumun sağlanmadığını, çalışma gruplarının, (komisyonların) oluşmadığını mahalle örgütlenmelerinin olmadığını oluşmadığını görüyor, anlıyor biliyorum.
Ama bütün bunlara rağmen il, ilçe başkanlarımızın, yönetim kurulu üyelerimizin, bazı partili üyelerimizin gereğinden çok fazla çalıştıklarını, çalışmayı dar kadro alanı içinde yaptıklarını, tabana yaymak ve yaygınlaştırmak için planlı programlı, disiplinli bir çalışmanın olmadığını, bu uygulamadan dolayı da çok çalışmak isteyen üyelerimizin önünün tıkandığını görüyorum. Biliyorum. Anlıyorum.
Gördüklerimi, bildiklerimi anladıklarımı yazmaktan, paylaşmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum. Tek amacım vardır. Oda partimizin güçlenmesi ve iktidar olmasıdır. 13.11.2012
Bu soruların doğru yanıtını bulmak için başvurabileceğimiz tek kaynak vardır. O kaynak partimizin ana yasası olan parti tüzüğümüzdür. Genel başkan dâhil olmak üzere, partimizde hiç kimsenin parti tüzüğümüzde ki hiçbir maddeyi ihlal ve ihmal etme hakkına, yetkisine sahip değildir. Tüzüğümüzün temel hükümleri olan 1.2.3.4.5 Maddeleri bu ifadelerin somut kanıtıdır.
Bu düşünceden hareketle, yazımın başlığındaki soruların doğru yanıtını bulmak için parti tüzüğümüzün örgüt başkan ve yönetimleriyle ilgi olan 28. 29.30. 31.32.33.34.35.36.37.38.39.40 maddeleri dikkatlice okuyor ve inceliyorum. Okuduklarımdan incelediklerimden neler anladığımı paylaşmak istiyorum. Yanlış anladıklarım konusunda, bilenlerin aydınlatmasını diliyorum bekliyorum.
ÖRGÜT BAŞKANLARIMIZ TÜZÜĞÜMÜZ HÜKÜMLERİNE GÖRE
Genel başkanımız partimizi Türkiye genelinde, il ve ilçe başkanlarımız, il ve ilçeler genelinde partimizi temsil ettiklerini anlıyorum.
Genel başkanımız ve örgüt başkanlarımız kendi etki ve yetki dâhilinde olan organları toplantıya çağırmaya, çalışmalarını denetlemeye, organların, uyumlu, verimli, başarılı çalışmalar yaptıklarını anlıyorum.
YÖNETİM KURULLARIMIZ TÜZÜĞÜMÜZ HÜKÜMLERİNE GÖRE
Parti, tüzüğümüz, parti programımız, genel kurul kararlarımız, yönetmeliklerimiz ve genelgelerimiz doğrultusunda çalışmalar yaptıklarını, kararlar alıp uygulamaya koyduklarını anlıyorum
Çalışmaları düzenlediklerini, organize etiklerini, partinin ilkelerini, amaçlarını, politikalarını görüşlerini halka beğendirmek, benimsetmek için çalıştıklarını anlıyorum.
Kendi etki ve yeti alanları içinde olan çalışma gruplarını, muhtarlık bölgesi görevlilerini, eğitim çalışmalarını, hesapları denetlediklerini anlıyorum.
Seçimlerde parti adaylarının kazanmaları için çalıştıklarını anlıyorum.
Seçim çalışmalarını denetlediklerini anlıyorum.
Gerekli gördükleri konularda inceleme ve değerlendirme yapmak üzere uzmanların katılacağı programlar gerçekleştirebildiklerini anlıyorum.
Toplumun örgütün sorunlarıyla yakından ilgilendiklerini anlıyorum.
YAPILAN ÖRGÜT ÇALIŞMALARINI, PRATİK YAŞAMIN İÇİNDE İZLİYORUM, İNCELİYORUM, GÖRÜYORUM, ŞAHİT OLUYORUM. TÜZÜĞÜMÜZDEN ANLADIĞIM ÇALIŞMALARIN DEĞİL ANLAMADIĞIM ÇALIŞMALARIN OLDUĞUNU GÖRÜYORUM.
Parti, tüzüğümüz, parti programımız, genel kurul kararlarımız, yönetmeliklerimiz ve genelgelerimiz doğrultusunda çalışmaların yapılmadığını, partimizin, örgütümüzün başarısı için, seçimlerde bütün adayların kazanması için kararlar alıp uygulamaya konulmadığını, organlar arasında gerekli olan uyumun sağlanmadığını, çalışma gruplarının, (komisyonların) oluşmadığını mahalle örgütlenmelerinin olmadığını oluşmadığını görüyor, anlıyor biliyorum.
Ama bütün bunlara rağmen il, ilçe başkanlarımızın, yönetim kurulu üyelerimizin, bazı partili üyelerimizin gereğinden çok fazla çalıştıklarını, çalışmayı dar kadro alanı içinde yaptıklarını, tabana yaymak ve yaygınlaştırmak için planlı programlı, disiplinli bir çalışmanın olmadığını, bu uygulamadan dolayı da çok çalışmak isteyen üyelerimizin önünün tıkandığını görüyorum. Biliyorum. Anlıyorum.
Gördüklerimi, bildiklerimi anladıklarımı yazmaktan, paylaşmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum. Tek amacım vardır. Oda partimizin güçlenmesi ve iktidar olmasıdır. 13.11.2012
11/10/12
“KAPLI KAYA YAŞAM BOYU SPOR 2OOO” NASIL DOĞDU ( OKUMANIZI ÖNERİRİM)
“KAPLI KAYA YAŞAM BOYU SPOR 2OOO” NASIL DOĞDU ( OKUMANIZI ÖNERİRİM)
Tişörtün anısı, 1998 yılında emekli olduktan sonra kaplı kaya parkında, her sabah düzenli olarak sabah sporu ve yürüyüşü yapıyordum. Sabah sporu yapan bayanlar erkekle oranla çok kalabalıktılar. Her sabah belli bir saate kendi aralarında toplu egzersizler yapıyorlardı. 2 yıl Yıl içinde spor yapan bay ve bayanlarla tanıştım. Bende baylara toplu egzersizler yaptırmaya başladım. Kısa sürede içinde toplu egzersiz yapan erkekler sayısında ciddi bir artış olmuştu.
Bayan arkadaşlarımıza toplu egzersizleri birlikte yapmayı önerdim. Önerim kabul edildi. Bayan arkadaşımla (ikimiz birlikte) toplu egzersiz yaptırıyorduk. Katılım her gün çoğalıyordu. Bayan arkadaşıma her yıl nisan ayının ilk haftasında Pazar günü etkinlik yapmayı önerdim. Önerimin kabul edilmesi üzerine 2000 yılının nisan ayının ilk haftasında Pazar günü etkinlik hazırlıklarına başladık.
( Etkinliğimiz saat 08.00 başlayacaktı) Bayanlar, baylar herkes hazırlık yapmaya başlamıştı. O gün sabah yürüyüşümüzü ve toplu egzersizi birlikte yapacaktık. Basınımızı, belediye başkanlarımızı ilçe emniyet müdürümüzü, ilçe kaymakamımızı etkinliğimize katılamaya davet ettik.
Etkinliğimize, halkımızın yoğun katılımı yanında ilçe belediye başkanımız, ilçe emniyet müdürümüz, ilçe kaymakamımız yerel basın ve medyamız davetimizi kabul edip katılmışlardı. Hep birlikte sabah yürüyüşü ve toplu egzersizler yaptık. Etkinliğimiz yerel basında, medyada ana haber bültenlerinde geniş olarak yer aldı. Etkinliğimizi 2000.2001.2002, yıllarında aynı tarihlerde gerçekleştirdik.
Tişörtleri o tarihlerde bastırmıştık. Herkes tişörtüyle sabah egzersizlerine katılıyordu. Çok güzel bir görüntü oluşuyordu. Toplu sabah kahvaltıları, kaplı kaya deresine toplu gezi ve piknikler (70-80 kişilik gruplar halinde) düzenledik. Kestane toplamaya gittik. Belirtilen tarihlerde kaplı kaya yaşam boyu spor etkinlikleri birçok kez basın ve medyamızda haber konusu olmuştur. Bursa kamuoyu duymuştu. Kaplı kaya yaşam boyu spor adı altında unutulmaz güzel birliktelikler anılar ve güzellikler yaşadık. Alt yapıyı oluşturmuştuk, hazırlamıştık. Israrlı müracaatımız toplu dilekçelerimiz, hatta taleplerimizin gerçekleşmesi için ( parkımızın aydınlatılması, temizliği, beden eğitimi öğretmeni görevlendirilmesi spor aletlerinin konulması vb. gibi) belediye başkanlığın toplu yürüyüşümüz olmuştur. Sonunda 2003 yılında belediye başkanımız beden eğitimi öğretmeni görevlendirmesiyle birlikte etkinliğimiz sona erdi.
İki sendir (2011, 2012) kaplı kaya dersine doğa gezileri yapmaya başladık. Her yıl kasım ayının ikinci haftasında Pazar günü sonbahar, nisan ayının ilk haftasında Pazar günü ilkbahar gezileri haziranın ilk haftasında Pazar günü kaplı kaya parkında tam güm piknik etkinlikleri yapıyoruz. Doğayı doğallığı seven halkımız etkinliklerimize davetlidir. İrtibat adresi balzulkuf@facebook.com, https://www.facebook.com/groups/375684952474898/?fref=ts
Tişörtün anısı, 1998 yılında emekli olduktan sonra kaplı kaya parkında, her sabah düzenli olarak sabah sporu ve yürüyüşü yapıyordum. Sabah sporu yapan bayanlar erkekle oranla çok kalabalıktılar. Her sabah belli bir saate kendi aralarında toplu egzersizler yapıyorlardı. 2 yıl Yıl içinde spor yapan bay ve bayanlarla tanıştım. Bende baylara toplu egzersizler yaptırmaya başladım. Kısa sürede içinde toplu egzersiz yapan erkekler sayısında ciddi bir artış olmuştu.
Bayan arkadaşlarımıza toplu egzersizleri birlikte yapmayı önerdim. Önerim kabul edildi. Bayan arkadaşımla (ikimiz birlikte) toplu egzersiz yaptırıyorduk. Katılım her gün çoğalıyordu. Bayan arkadaşıma her yıl nisan ayının ilk haftasında Pazar günü etkinlik yapmayı önerdim. Önerimin kabul edilmesi üzerine 2000 yılının nisan ayının ilk haftasında Pazar günü etkinlik hazırlıklarına başladık.
( Etkinliğimiz saat 08.00 başlayacaktı) Bayanlar, baylar herkes hazırlık yapmaya başlamıştı. O gün sabah yürüyüşümüzü ve toplu egzersizi birlikte yapacaktık. Basınımızı, belediye başkanlarımızı ilçe emniyet müdürümüzü, ilçe kaymakamımızı etkinliğimize katılamaya davet ettik.
Etkinliğimize, halkımızın yoğun katılımı yanında ilçe belediye başkanımız, ilçe emniyet müdürümüz, ilçe kaymakamımız yerel basın ve medyamız davetimizi kabul edip katılmışlardı. Hep birlikte sabah yürüyüşü ve toplu egzersizler yaptık. Etkinliğimiz yerel basında, medyada ana haber bültenlerinde geniş olarak yer aldı. Etkinliğimizi 2000.2001.2002, yıllarında aynı tarihlerde gerçekleştirdik.
Tişörtleri o tarihlerde bastırmıştık. Herkes tişörtüyle sabah egzersizlerine katılıyordu. Çok güzel bir görüntü oluşuyordu. Toplu sabah kahvaltıları, kaplı kaya deresine toplu gezi ve piknikler (70-80 kişilik gruplar halinde) düzenledik. Kestane toplamaya gittik. Belirtilen tarihlerde kaplı kaya yaşam boyu spor etkinlikleri birçok kez basın ve medyamızda haber konusu olmuştur. Bursa kamuoyu duymuştu. Kaplı kaya yaşam boyu spor adı altında unutulmaz güzel birliktelikler anılar ve güzellikler yaşadık. Alt yapıyı oluşturmuştuk, hazırlamıştık. Israrlı müracaatımız toplu dilekçelerimiz, hatta taleplerimizin gerçekleşmesi için ( parkımızın aydınlatılması, temizliği, beden eğitimi öğretmeni görevlendirilmesi spor aletlerinin konulması vb. gibi) belediye başkanlığın toplu yürüyüşümüz olmuştur. Sonunda 2003 yılında belediye başkanımız beden eğitimi öğretmeni görevlendirmesiyle birlikte etkinliğimiz sona erdi.
İki sendir (2011, 2012) kaplı kaya dersine doğa gezileri yapmaya başladık. Her yıl kasım ayının ikinci haftasında Pazar günü sonbahar, nisan ayının ilk haftasında Pazar günü ilkbahar gezileri haziranın ilk haftasında Pazar günü kaplı kaya parkında tam güm piknik etkinlikleri yapıyoruz. Doğayı doğallığı seven halkımız etkinliklerimize davetlidir. İrtibat adresi balzulkuf@facebook.com, https://www.facebook.com/groups/375684952474898/?fref=ts
CHP’DE İSYAN ETTİREN YANLIŞ ALIŞKANLIĞI NASIL YOK EDECEĞİZ?
CHP’DE İSYAN ETTİREN YANLIŞ ALIŞKANLIĞI NASIL YOK EDECEĞİZ?
Örgüt toplantılarının, üye toplantılarının, delege toplantılarının, yapılmasında ki asıl amaç nedir?
Bu sorunun cevabı 2 X 2 kaç eder? Sorusunun cevabı çok basittir. Cevap Çok nettir. Çok açıktır. Tartışmasızdır.
Toplantılar, örgütün konuşması için yapılır. Delegelerin konuşması için yapılır. Üyelerin konuşması için yapılır.
Azıcık demokrasi kültürü olanlar, azıcık demokrasiyi bilenler, azıcık demokrasiye inananlar çok iyi bilirler ki, toplantılarda konuşma hakkı kutsaldır. Konuşma hakkı hiçbir gerekçeyle hiç kimse tarafından engellenemez. Konuşma hakkı gasp edilemez.
Toplantılarda, toplantıya katılanlar için, konuşma hakkı, konuşma süresi eşittir. Eşit olmak zorundadır. Ve bu eşitlik hiçbir şekilde, hiçbir gerekçeyle, hiç kimse tarafından bozulamaz. Bozulmaması gerekir.
İşte bu nedenle örgüt toplantılarında, toplantı kurallarına, toplantı usullerine, toplantı disiplinine uymak şarttır. Gereklidir.
TBMM Meclisi oturumlarında, toplantılarında, toplantı kurallarına, toplantı disiplinine, toplantı yöntemine, titizlikle uyulur. Konuşmacının konuşma süresini bir iki dakikadan fazla geçmesine izin verilmez. Toplantıyı yöneten başkan konuşmacıyı hemen uyarır. Uymazsa mikrofonu kapatır.
CHP örgüt toplantılarında, TBMM toplantılarını, toplantılarda uyulan ilke ve esasları, toplantı disiplinini kendimize örnek almalıyız.
CHP örgüt toplantılarında toplantı kurallarına, toplantı disiplinine, toplantı usul ve yöntemlerine genellikle uyulmadığı görülmektedir. Toplantının düzenlenmesinde, toplantının yapılmasında, toplantıların, örgüte, delegelere, katılımcılara duyurulmasında, gündemin hazırlanmasında, toplantının yönetilmesinde, söz hakkının kullanılmasında tam bir karmaşa disiplinsizlik, ilkesizlik kuralsızlık yaşanmaktadır. Çok daha kötüsü bunların alışkanlık haline gelmesidir.
Genellikle toplantıdan sonra denir ki “Zaman kaybetmekten başka bir işe yaramadı.” Böyle düşünenler çok haklıdırlar. Çünkü oyun kuralına göre oynanmamıştır. Çünkü toplantı usul ve yöntemine, toplantı disiplinine uyulmamıştır. Çünkü o toplantı ya kötü organize edilmiştir ya da doğru dürüst yönetilmemiştir.
CHP örgüt toplantılarında isyan ettiren yanlış alışkanlığı nasıl yok edeceğiz? Bu konuda hepimize, her birimize çok büyük görevler ve sorumluluklar düşmektedir. Bu yanlış alışkanlığı yok etmedikçe, parti içi demokrasiyi gerçekleştiremeyeceğiz. Demokrasiyi yaşatamayacağız.
Çünkü demokrasi toplantıda doğar. Demokrasinin ana sütü ise, toplantı usul, yöntem ve disiplin kurallarıdır. Demokrasi sütünü, demokrasiye içirecek olanlarda toplantıyı düzenleyenlerdir. Yönetenlerdir. Toplantıya katılanlardır.
Biz CHP liler olarak tepen tırnağa, toplantı usul, yöntemlerinin, disiplin kurallarının neler olduğunu bilmek öğrenmek anlamak ve uygulamak zorundayız. Buna hava, su, güneş, toprak kadar ihtiyacımızın olduğunu biliyorum.
Durum parti büyüklerimize, aile reislerine, karar mekanizmasında bulunanlara, başkanlarımıza, yöneticilerimize, milletvekillerimize önemle duyurulur. Umarım bu sesi duyarlar, gereğini yapmak için harekete geçerler.911.2012
Örgüt toplantılarının, üye toplantılarının, delege toplantılarının, yapılmasında ki asıl amaç nedir?
Bu sorunun cevabı 2 X 2 kaç eder? Sorusunun cevabı çok basittir. Cevap Çok nettir. Çok açıktır. Tartışmasızdır.
Toplantılar, örgütün konuşması için yapılır. Delegelerin konuşması için yapılır. Üyelerin konuşması için yapılır.
Azıcık demokrasi kültürü olanlar, azıcık demokrasiyi bilenler, azıcık demokrasiye inananlar çok iyi bilirler ki, toplantılarda konuşma hakkı kutsaldır. Konuşma hakkı hiçbir gerekçeyle hiç kimse tarafından engellenemez. Konuşma hakkı gasp edilemez.
Toplantılarda, toplantıya katılanlar için, konuşma hakkı, konuşma süresi eşittir. Eşit olmak zorundadır. Ve bu eşitlik hiçbir şekilde, hiçbir gerekçeyle, hiç kimse tarafından bozulamaz. Bozulmaması gerekir.
İşte bu nedenle örgüt toplantılarında, toplantı kurallarına, toplantı usullerine, toplantı disiplinine uymak şarttır. Gereklidir.
TBMM Meclisi oturumlarında, toplantılarında, toplantı kurallarına, toplantı disiplinine, toplantı yöntemine, titizlikle uyulur. Konuşmacının konuşma süresini bir iki dakikadan fazla geçmesine izin verilmez. Toplantıyı yöneten başkan konuşmacıyı hemen uyarır. Uymazsa mikrofonu kapatır.
CHP örgüt toplantılarında, TBMM toplantılarını, toplantılarda uyulan ilke ve esasları, toplantı disiplinini kendimize örnek almalıyız.
CHP örgüt toplantılarında toplantı kurallarına, toplantı disiplinine, toplantı usul ve yöntemlerine genellikle uyulmadığı görülmektedir. Toplantının düzenlenmesinde, toplantının yapılmasında, toplantıların, örgüte, delegelere, katılımcılara duyurulmasında, gündemin hazırlanmasında, toplantının yönetilmesinde, söz hakkının kullanılmasında tam bir karmaşa disiplinsizlik, ilkesizlik kuralsızlık yaşanmaktadır. Çok daha kötüsü bunların alışkanlık haline gelmesidir.
Genellikle toplantıdan sonra denir ki “Zaman kaybetmekten başka bir işe yaramadı.” Böyle düşünenler çok haklıdırlar. Çünkü oyun kuralına göre oynanmamıştır. Çünkü toplantı usul ve yöntemine, toplantı disiplinine uyulmamıştır. Çünkü o toplantı ya kötü organize edilmiştir ya da doğru dürüst yönetilmemiştir.
CHP örgüt toplantılarında isyan ettiren yanlış alışkanlığı nasıl yok edeceğiz? Bu konuda hepimize, her birimize çok büyük görevler ve sorumluluklar düşmektedir. Bu yanlış alışkanlığı yok etmedikçe, parti içi demokrasiyi gerçekleştiremeyeceğiz. Demokrasiyi yaşatamayacağız.
Çünkü demokrasi toplantıda doğar. Demokrasinin ana sütü ise, toplantı usul, yöntem ve disiplin kurallarıdır. Demokrasi sütünü, demokrasiye içirecek olanlarda toplantıyı düzenleyenlerdir. Yönetenlerdir. Toplantıya katılanlardır.
Biz CHP liler olarak tepen tırnağa, toplantı usul, yöntemlerinin, disiplin kurallarının neler olduğunu bilmek öğrenmek anlamak ve uygulamak zorundayız. Buna hava, su, güneş, toprak kadar ihtiyacımızın olduğunu biliyorum.
Durum parti büyüklerimize, aile reislerine, karar mekanizmasında bulunanlara, başkanlarımıza, yöneticilerimize, milletvekillerimize önemle duyurulur. Umarım bu sesi duyarlar, gereğini yapmak için harekete geçerler.911.2012
11/04/12
SEÇİLEN CHP’LİLER, SEÇEN VE SEÇİLEMEYEN CHP’LİLERE DİYOR Kİ
SEÇİLEN CHP’LİLER, SEÇEN VE SEÇİLEMEYEN CHP’LİLERE DİYOR Kİ
AKP’nin, yaptıkları, yapacakları ortada iken, terör almış başını giderken, her gün şehit haberleri verilirken, iç ve dış politikada başarısızlıklar birbirini izlerken, demokrasi diyerek demokrasiden uzaklaşılırken, ülkemiz karanlığa sürüklenirken, cumhuriyet bayram kutlamaları yasaklanırken, cumhuriyet kazanımları yok edilirken, Zamlar, işsizlik, haksızlık, hukuksuzluk yolsuzluk diz boyu iken vb. gibi, konularla listeyi uzatmak mümkün.
Hiçbir CHP’linin iç sorunlara ayıracak, tartışacak, eleştirecek, konuşacak bir dakika bile zamanı yoktur. Şimdi, birlik beraberlik, dayanışma, kaynaşma zamanı. Şimdi demokrasiyi, eşitliği, adaleti, özgürlüğü, hakkı, hukuku, cumhuriyetin kazanımlarını, vatanımızın bütünlüğünü halkımızın çıkarlarını korumanın, savunmanın zamanı. Şimdi, el ele, kol kola, yan yana, huzur ve barış içinde yürümenin tam zamanı. Vb. gibi, konularla listeyi uzatmak mümkün.
İster seçilen, ister seçen, ister seçilemeyen olsun, 10 yıldan beri bu gerçekleri, anlamayan, kavramayan, göremeyen, düşünmeyen, bir kimsenin CHP’li olduğunda çok ciddi derecede kuşku duyarım. Şüphe ederim.
Bu kadar somut, acil ve önemli gerçekler karşısında, seçenleriyle, seçilenleriyle, seçilemeyenleriyle, yukarıda saydığımız sebeplerden dolayı parti içinde partimizde özlemini çektiğimiz dayanışmayı bu tür söylemlerle, uyarılarla, ikazlara sağlayabiliyor muyuz? İşte can alıcı soru bu.
Çok iyi bildiğimiz, anladığımız, yazdığımız, okuduğumuz tüm bu gerçeklere rağmen sorunun cevabı HAYIR. Neden hayır?
Çünkü önümüzde seçim var. Çünkü partiler seçim için var. Partililer seçmek ve seçilmek için var. Seçime hazırlanmak var. Seçime hazırlanırken, sadece seçilenlerin değil, onlara yakın olanların değil, seçilmek isteyen, seçilemeyen tüm üyelerin, CHP’sinin olanaklarından, parti içi demokrasinin nimetlerinden eşit ve adil derecede yararlanmaları gerekir. Şimdi eleştirme zamanı değil, şimdi birlik beraberlik dayanışma zamanı diyen, içe dönük konuşmaları bir anlamda engelleyen, sınırlayan, hatta yasaklayanlar, seçmeye ve seçilmeye yönelik olarak, parti üyeleri arsında eşitliği adaleti, hakkı, hukuku savunuyorlar mı? Uyguluyorlar mı? Partinin olanaklarından tüm üyeleri eşit derece yararlanmasına olanak tanıyorlar mı?
Bunları yapmıyorlarsa, uygulanmıyorsa üyeler arasında eşitlik adalet, hak ve hukuk gerektiği gibi uygulanmıyorsa, söylemler, uyarılar, ikazlar, yasaklamalar, sorunun çözümüne yardımcı olur mu? Parti içi barış, huzur dayanışma sağlanır mı?
Seçilenler olarak sorulardan soruların cevaplarından kaçmayalım. Sorulara sorunların cevaplarına sırtımızı dönmeyelim. Çünkü sorunlar var. Ve sorunlar çok ciddi boyutta. İç sorunlarımızı çözmediğimiz takdirde dış sorunlarımızı çözmenin çok zor olacağını düşüyorum. Seçilenlerin yani görev yetki üstlenenlerin, yani karar mekanizmasında olanların dikkatlerini bu konuya önemle çekmek istiyorum 05.11.2012
AKP’nin, yaptıkları, yapacakları ortada iken, terör almış başını giderken, her gün şehit haberleri verilirken, iç ve dış politikada başarısızlıklar birbirini izlerken, demokrasi diyerek demokrasiden uzaklaşılırken, ülkemiz karanlığa sürüklenirken, cumhuriyet bayram kutlamaları yasaklanırken, cumhuriyet kazanımları yok edilirken, Zamlar, işsizlik, haksızlık, hukuksuzluk yolsuzluk diz boyu iken vb. gibi, konularla listeyi uzatmak mümkün.
Hiçbir CHP’linin iç sorunlara ayıracak, tartışacak, eleştirecek, konuşacak bir dakika bile zamanı yoktur. Şimdi, birlik beraberlik, dayanışma, kaynaşma zamanı. Şimdi demokrasiyi, eşitliği, adaleti, özgürlüğü, hakkı, hukuku, cumhuriyetin kazanımlarını, vatanımızın bütünlüğünü halkımızın çıkarlarını korumanın, savunmanın zamanı. Şimdi, el ele, kol kola, yan yana, huzur ve barış içinde yürümenin tam zamanı. Vb. gibi, konularla listeyi uzatmak mümkün.
İster seçilen, ister seçen, ister seçilemeyen olsun, 10 yıldan beri bu gerçekleri, anlamayan, kavramayan, göremeyen, düşünmeyen, bir kimsenin CHP’li olduğunda çok ciddi derecede kuşku duyarım. Şüphe ederim.
Bu kadar somut, acil ve önemli gerçekler karşısında, seçenleriyle, seçilenleriyle, seçilemeyenleriyle, yukarıda saydığımız sebeplerden dolayı parti içinde partimizde özlemini çektiğimiz dayanışmayı bu tür söylemlerle, uyarılarla, ikazlara sağlayabiliyor muyuz? İşte can alıcı soru bu.
Çok iyi bildiğimiz, anladığımız, yazdığımız, okuduğumuz tüm bu gerçeklere rağmen sorunun cevabı HAYIR. Neden hayır?
Çünkü önümüzde seçim var. Çünkü partiler seçim için var. Partililer seçmek ve seçilmek için var. Seçime hazırlanmak var. Seçime hazırlanırken, sadece seçilenlerin değil, onlara yakın olanların değil, seçilmek isteyen, seçilemeyen tüm üyelerin, CHP’sinin olanaklarından, parti içi demokrasinin nimetlerinden eşit ve adil derecede yararlanmaları gerekir. Şimdi eleştirme zamanı değil, şimdi birlik beraberlik dayanışma zamanı diyen, içe dönük konuşmaları bir anlamda engelleyen, sınırlayan, hatta yasaklayanlar, seçmeye ve seçilmeye yönelik olarak, parti üyeleri arsında eşitliği adaleti, hakkı, hukuku savunuyorlar mı? Uyguluyorlar mı? Partinin olanaklarından tüm üyeleri eşit derece yararlanmasına olanak tanıyorlar mı?
Bunları yapmıyorlarsa, uygulanmıyorsa üyeler arasında eşitlik adalet, hak ve hukuk gerektiği gibi uygulanmıyorsa, söylemler, uyarılar, ikazlar, yasaklamalar, sorunun çözümüne yardımcı olur mu? Parti içi barış, huzur dayanışma sağlanır mı?
Seçilenler olarak sorulardan soruların cevaplarından kaçmayalım. Sorulara sorunların cevaplarına sırtımızı dönmeyelim. Çünkü sorunlar var. Ve sorunlar çok ciddi boyutta. İç sorunlarımızı çözmediğimiz takdirde dış sorunlarımızı çözmenin çok zor olacağını düşüyorum. Seçilenlerin yani görev yetki üstlenenlerin, yani karar mekanizmasında olanların dikkatlerini bu konuya önemle çekmek istiyorum 05.11.2012
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)